Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) nisan ayına ilişkin petrol piyasası raporuna göre, özellikle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısındaki artışlar, yeni varyantların ortaya çıkması ve aşı uygulamaları gibi gelişmelerin sebep olduğu belirsizlik, petrol talebini etkilemeye devam ediyor. Küresel ve bölgesel ekonomik görünümlerdeki gelişmeler, endüstriyel faaliyet ve iş gücü piyasalarındaki gelişmeler ile parasal ve mali teşvik tedbirleri ise kısa dönemde talep üzerinde etki oluşturabilecek unsurlar olarak dikkati çekiyor. Öte yandan, ABD'de akaryakıt verilerindeki olumlu gelişmeler ve aşılama çalışmalarının ivme kazanması, normale dönme sinyallerini güçlendirerek hareketliliğin de artışa geçmesi yılın ikinci çeyreğine ilişkin iyimser beklentileri artırıyor. Bu kapsamda, OPEC ham petrolüne talebin, bu yıl geçen yıla göre günlük 5 milyon 200 bin varil artarak yaklaşık 27 milyon 700 bin seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Küresel petrol talebinin ise bu dönemde günlük bazda yaklaşık 6 milyon varil (yüzde 6,58) artarak 96 milyon 500 bin varile ulaşacağı tahmin ediliyor. OPEC'İN PETROL ÜRETİMİ NİSANDA ARTTI Rapora göre, küresel petrol arzı geçen ay bir önceki aya kıyasla günlük 150 bin varil azalarak yaklaşık 93 milyon 60 bin varil oldu. OPEC'in günlük ham petrol üretimi ise söz konusu dönemde, 30 bin varil artarak yaklaşık 25 milyon 80 bin varil seviyesinde gerçekleşti. Böylece, OPEC'in küresel petrol üretimindeki payı nisanda yüzde 0,1 artarak yüzde 27 oldu. Bu dönemde OPEC içinde ham petrol üretimi en fazla Nijerya'da artarken, en büyük düşüş Venezuela'da görüldü. Günlük üretim geçen ay bir önceki aya göre Nijerya'da 75 bin varil artış gösterdi, Venezuela'da 81 bin varil geriledi. OPEC dışı ülkelerde günlük petrol üretimi ise aynı dönemde 180 bin varil azalarak 67 milyon 970 bin varil seviyesinde gerçekleşti. Öte yandan, dünya genelinde sondaj kulesi sayısı, nisanda bir önceki aya göre 43 adet azalarak 1296 oldu. Bu kulelerden 354'ü OPEC üyesi ülkelerde bulunuyor.

12 Mayıs 2021 Çarşamba

Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, ülkenin nisan ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 109 artışla 18,8 milyar dolar oldu. Bu tüm zamanların en yüksek nisan ayı ihracat rakamı olarak kayıtlara geçti. Ocak-nisan döneminde ise Türkiye'nin ihracatı 68,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde mücevher sektörü ihracatının özellikle son 2 aydaki artışı dikkati çekti. Sektör, ocakta 330 milyon 233 bin dolar, şubatta 305 milyon 387 bin dolar, martta 340 milyon 5 bin dolar ve nisanda 404 milyon 523 bin dolarlık dış satım yaptı. Geçen yılın ocak-nisan döneminde mücevher ihracatı 1 milyar 39 milyon 584 bin dolar olarak kayıtlara geçmişti. Böylece Türk mücevher sektörünün ihracatı, yılın ilk 4 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32,8 artışla 1 milyar 380 milyon 148 bin dolara ulaştı. Mücevher sektörünün ihracatı ülkeler bazında incelendiğinde ABD'nin ilk sırada yer aldığı görüldü. Ocak-nisan döneminde ABD'ye yapılan ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28,5 artışla 229 milyon 603 bin dolara çıktı. ABD'yi 185 milyon 354 bin dolarla Birleşik Arap Emirlikleri, 119 milyon 672 bin dolarla Hong Kong, 88 milyon 103 bin dolarla İsviçre ve 80 milyon 607 bin dolarla Libya takip etti. SEKTÖR İHRACATINDA ASLAN PAYI İSTANBUL'UN Mücevher sektörünün ocak-nisan döneminde yaptığı ihracatta il bakımından İstanbul ilk sırada yer aldı. İstanbul'dan sektörün toplam ihracatının yüzde 92'si gerçekleştirildi. Ocak-nisan döneminde İstanbul'dan 1 milyar 269 milyon 736 bin dolarlık mücevher ihracatı yapıldı. Bu ili 55 milyon 300 bin dolarla Çorum, 18 milyon 108 bin dolarla Kastamonu, 13 milyon 711 bin dolarla Ankara ve 8 milyon 197 bin dolarla Samsun takip etti.

11 Mayıs 2021 Salı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mart ayına ilişkin sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı. Buna göre, martta takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,6 yükseldi. Arındırılmamış sanayi üretim endeksinde de yıllık bazda yüzde 19,9 artış oldu. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, martta madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14,8, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 17,2 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 11,9 arttı. SANAYİ ÜRETİMİNDE AYLIK VERİLER Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi martta, şubat ayına kıyasla yüzde 0,7 arttı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, martta madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi önceki aya göre yüzde 1,7 azalırken, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 0,3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 7,3 yükseldi. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bu yılın birinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,3 yükseldi. Önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi ise yüzde 2,6 arttı. AA Finans Sanayi Üretimi Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin martta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,8 artmasını bekliyordu. Mart döneminde arındırılmamış sanayi üretim endeksinde de yıllık bazda yüzde 16,15 artış öngörülmüştü.

11 Mayıs 2021 Salı

Türkiye'de bu yılın ilk 4 ayında 2020'nin aynı dönemine göre, dünya genelinde artık yavaş yavaş üretimi azaltılan ve ileride üretimi tamamen durdurulması planlanandizel motorlu otomobil satışlarıyüzde 10,3 gerilerken, elektrikli ve hibrit otomobil satışları yüzde 200'ün üzerinde artış kaydetti. Otomotiv Distribütörleri Derneği(ODD) verilerine göre, Türkiyeotomobilvehafif ticari araçtoplam pazarı, Ocak-Nisan 2021'de geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 72,4 büyüyerek 260 bin 148 oldu. Söz konusu dönemde otomobil satışları yüzde 68,7 artışla 204 bin 839 ve hafif ticari araç satışları yüzde 88,1 yükselişle 55 bin 309 olarak kayıtlara geçti. Nisan sonu itibarıyla otomobil pazarı motor tipine göre değerlendirildiğinde, dünya genelinde artık yavaş yavaş üretimi azaltılan ve ileride üretimi tamamen durdurulması planlanan dizel motorlu otomobil satışlarının gerilemesi dikkati çekti. Üreticilerin geçmiş yıllara kıyasla daha az dizel motorlu aracı piyasaya sunması da dizel satışlardaki azalışta önemli etkenlerden biri olarak kabul ediliyor. Gelecekte içten yanmalı motorlu otomobillerin yerini alması beklenen hibrit ve elektrikli otomobillerin satışları da son dönemlerde olduğu gibi artmaya devam etti. DİZEL SATIŞLARI AZALIŞA RAĞMEN İKİNCİ SIRADA Ocak-nisan döneminde benzinli otomobiller 131 bin 463 adetlik satışla ilk sırada yer aldı. Dizel otomobil satışları ise 48 bin 417 oldu. Hibrit otomobil satışı 15 bin 101'e ulaşırken, oto gazlı otomobil satışları 9 bin 414 ve elektrikli otomobil satışı da 444 olarak kayıtlara geçti. Geçen yılın nisan sonu itibarıyla 58 bin 142 benzinli, 54 bin 3 dizel, 5 bin 361 oto gazlı, 3 bin 834 hibrit ve 115 elektrikli otomobil satışı yapılmıştı. Böylece benzinli otomobil satışları nisan sonu itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 126,1 ve oto gazlı otomobil satışları yüzde 75,6 artarken, dizel otomobil satışları yüzde 10,3 geriledi. Hibrit otomobil satışları yüzde 293,9 ve elektrikli otomobil satışları da yüzde 286,1 artış gösterdi. Bu artış oranının yüksek olması, Ocak-Nisan 2020 döneminde hibrit ve elektrikli otomobil satış adetlerinin görece düşük seviyelerde gerçekleşmesinden kaynaklandı. HİBRİT VE ELEKTRİKLİ OTOMOBİLİN PAYI ARTTI Geçen yılın ilk 4 ayında yüzde 44,5 olan dizel otomobillerin satışlardan aldığı pay, 2021'in aynı döneminde yüzde 23,6'ya geriledi. Benzinli otomobillerin payı, bu dönemde yüzde 47,9'dan yüzde 64,2'ye ve oto gazlı otomobillerin payı yüzde 4,4'ten yüzde 4,6'ya yükseldi. Elektrikli otomobillerin toplam satışlardaki payı yüzde 0,1'den yüzde 0,2'ye ve hibrit otomobillerin payı da yüzde 3,2'den yüzde 7,4'e çıktı. Ocak-nisan dönemi verileri, elektrikli ve hibrit otomobillerin satışında artış trendinin sürmesine karşın dünyada da henüz yeni yaygınlaşan elektrikli ve hibrit otomobillerin, Türkiye otomobil pazarından aldığı payın henüz düşük seviyelerde olduğuna ve yakın zamanda elektrikli otomobillerdeki ÖTV artışının satışlarda aşağı yönlü bir etki yapmadığına işaret etti.

11 Mayıs 2021 Salı

İstanbul Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği verilerine göre, mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatı Ocak-Nisan 2021'de geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 29 artarak 2,1 milyar dolara yükseldi. Söz konusu ihracatın 1,3 milyar dolarını mobilya sektörü yaptı. Mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatı, nisanda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 72 artış kaydetti. Kağıt ve orman ürünleri sektörü 582 milyon dolar, mobilya ise 375 milyon dolarlık ihracata imza attı. Geçen ay en fazla dış satım Almanya, ABD, Fransa, İsrail ve Irak'a yapılırken, en çok yemek odaları ve oturma odaları için ahşap mobilyalar ihraç edildi. Ayrıca, yatak haline getirilebilen oturmaya mahsus mobilyalar ve çocuk mobilyaları da en çok ihraç edilen ürünler arasında yer aldı. "SALGIN DÖNEMİNDE İŞ YAPMAYI ÖĞRENDİK" İstanbul Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, içinde bulundukları olağanüstü dönemde sektörün her ay ihracatını artırarak yoluna devam ettiğini söyledi. Güleç, sektörün son 20 yılda büyük bir başarı hikayesi yazdığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sektörün 2023 hedefi olan 10 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Bugün mobilya tarafında dünyanın 8'inci büyük ihracatçısıyız. İlerleyen aylarda da artışın süreceği inancıyla dünyanın en önemli 5 tedarikçi ülkesinden biri haline gelmek için sürdürülebilir bir şekilde çalışıyoruz. Bu yıl son derece iyi başladı. İlk 4 ayda 1,3 milyar dolar mobilya ihracatı gerçekleştirdik. 2020 sonunda görmeyi düşündüğümüz 4 milyar doları, sanırım bu yılın sonunda göreceğiz. Bu da bir önceki yıla en az yüzde 20'lik artış demek. 2021'den umutluyuz. En önemlisi salgın döneminde iş yapmayı öğrendik." "ABD'YE İHRACATTA KISA SÜREDE 1 MİLYAR DOLARI AŞMAYI HEDEFLİYORUZ" Ahmet Güleç, tam kapanma nedeniyle iç pazarda durgunluk yaşandığını, mobilya üreticilerinin yönlerini ihracat pazarlarına çevirdiğini ancak kapanma sonrası ertelenen ihtiyaçların talebi körükleyeceğini, bu sürece hazır olduklarını söyledi. Hızla derinleştikleri pazarlardan ABD ve Avrupa'da stratejik çalışmalar yürütmeye sürdürülebilir şekilde devam ettiklerini aktaran Güleç, şu değerlendirmelerde bulundu: "Birlik olarak, pazar büyüklüğü bakımından dünyanın en büyük ithalatçısı konumunda olan ABD'nin Kaliforniya eyaletinde yurt dışı lojistik merkezi kurulmasına ilişkin çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor. Konuyla ilgili Ticaret Bakanlığına başvurumuzu yaptık. ABD Yurtdışı Lojistik Merkezi, sektörlerimiz için ilk olacak. Bu başarının, yenilerinin kurulmasına vesile olacağının farkındayız ve sorumluluğumuz ağır. Geçen yıl ABD'ye 283 milyon dolar ihracat yaptık, salgına rağmen ihracatı artırdık. Demek ki ABD'ye çok daha fazla ürün yapabiliriz. Çünkü dünyanın en büyük müşterisi konumundalar. Dünyanın en büyük müşterisine çok daha fazla mobilya satmak için fırsatımız var. ABD'ye ihracatta kısa sürede 1 milyar doları aşmayı hedefliyoruz." Güleç, bu hedefe ulaşmak için bütünleşik stratejiler belirlediklerini, tanıtım çalışmaları, sanal ticaret hedefleri, yeni pazar araştırmaları ve fuarların bunlardan bazıları olduğunu anlattı. "İHRACATTA TALEBE YETİŞEMİYORUZ, ARTIŞ SÜRECEK" Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği (MOBSAD) Başkanı Nuri Gürcan da geçen yılın mart, nisan aylarında salgın nedeniyle yaşanan durgunluk sonrası bu yılın aynı döneminde ciddi artışa imza attıklarını belirterek, mobilya ihracatında asıl değerlendirmenin gelecek aylarda ortaya çıkacağını söyledi. Kendileri için artık mayıs itibarıyla gelecek rakamların büyük önem teşkil ettiğini aktaran Gürcan, "Rakamlardaki artışın devam edeceğini düşünüyoruz. Bunu da sektör oyuncularının ellerindeki işlerden, talebe yetişememelerinden anlıyoruz. Burada ham madde konusundaki sıkıntıların aşılmasını bekliyoruz. Ham madde sorunları çözüldüğü noktada ihtiyaçlara daha hızlı cevap verebileceğiz." dedi. Gürcan, özellikle bu yıl Avrupa kısmında başarılı bir performans gösterdiklerini ifade ederek, Avrupa pazarının katma değerli ihracat açısından büyük önem taşıdığını, Almanya, İngiltere ve Fransa gibi pazarlarda kilogram başına ihracat değerinin 4 doların üzerine çıktığını vurguladı. Salgın sürecini en başarılı yöneten sektörlerden olduklarını belirten Gürcan, "Bunda en büyük etken çarkları döndürmeye başlamamız, Çin'den kayan talebe hızlıca karşılık vermemiz oldu. Bu yıl rotamızda ağırlığımız ABD, Avrupa ve Çin. Hedeflerimiz doğrultusunda gidersek yılı 4,5-5 milyar dolar ihracatla kapatabiliriz." şeklinde konuştu. "MOBİLYA İHRACATI 2 KATTAN FAZLA ARTTI" Mobilya üreticileri kooperatifi Modoko'nun Başkanı Koray Çalışkan ise navlun maliyetlerindeki artış nedeniyle Avrupa'nın Türkiye'ye yöneldiğini ifade ederek, ihracatın kesilmemesi için "365 gün sürecek sanal fuar başlatılması" gibi hayata geçirdikleri çalışmalara değindi. Geçen yıl nisanda 183 milyon dolar ihracat yapan mobilya sektörünün Nisan 2021'de 2 kattan fazla artışla 375 milyon dolara ulaştığını aktaran Çalışkan, "İlk 4 aylık ihracat ise 1 milyar dolardan 1 milyar 332 milyon dolara yükseldi. Nisan ayında yüzde 105, ilk 4 ayda ise yüzde 33 artış yakaladık. Salgın döneminde başarılı geçirdiğimiz sürecin meyvelerini alıyoruz." dedi. Çalışkan, şu anda ham madde konusundaki sıkıntıların aşılmasını beklediklerini, sıkıntıların aşılması durumunda ihracatta hızlı artışın süreceğini kaydetti.

11 Mayıs 2021 Salı