Akaryakıt kaçakçılığıyla mücadelede usul ve esaslar belirlendi

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, Vergi Usul Kanunu'nun fatura nizamına ilişkin maddesine çeşitli hükümler eklendi. Bu kapsamda Bakanlık, belirli kriterleri dikkate alarak yedi günlük fatura düzenleme süresini indirme ya da faturanın malın teslim edildiği veya hizmetin yapıldığı anda düzenlenmesi zorunluluğu getirmekle mükellef olacak. Ayrıca Bakanlığa, Petrol Piyasası Kanunu ile Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanunu'nda değişiklik yapan kanun kapsamında lisansa tabi faaliyetlerde bulunanlar ile bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretleri kullanma zorunluluğu getirilen ürünleri imal veya ithal edenlerden yeni işe başlayanlarda 10 milyon liraya kadar, faaliyeti devam edenlerde 100 milyon lirayı geçmemek üzere bir önceki hesap dönemine ait brüt satışlar toplamının yüzde 1'ine kadar teminat alma yetkisi verildi. Öte yandan Bakanlık; bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretler verilmesinden önce bu ürünler nedeniyle hesaplanan ÖTV ve KDV tutarının toplamına kadar, doğacak vergilerin tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "teminat ve değerlendirmesi" maddesindeki menkul mallar hariç teminat alma ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemede de yetkilendirildi. Ayrıca Bakanlıkça yetkilendirilmediği halde ödeme kaydedici cihazların mührünü kıran, yazılımını değiştiren, satışların kayıt altına alınmasını engelleyen, cihazda kayıt altına alınan bilgileri değiştiren veya silen, cihazın elektronik ortamda iletilmesi gereken verilerin iletilmesini önleyen veya gerçeğe uygun olmayan şekilde iletilmesine sebebiyet verenler üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. FATURA DÜZENLEME SÜRELERİ Tebliğle fatura düzenlenme sürelerinin ayrıntıları da belirlendi. Lisansa tabi faaliyetlerde bulunanların kendi aralarında yaptıkları ve tankerlerle veya özel nakliye araçlarıyla taşınmak suretiyle akaryakıt ve LPG otogaz bayii veya istasyonu dışında müşterinin istediği mahalde yapılan akaryakıt ve LPG tesliminde fatura, teslim anında düzenlenecek. TEMİNAT UYGULAMASI Ayrıca, dağıtıcı veya LPG otogaz bayilik lisansı bulunanlar da teminat uygulaması kapsamına alındı. Teminat uygulaması kapsamında olup yeni işe başlayan mükelleflerden sahip oldukları lisans sayısına bakılmaksızın dağıtıcı lisansına sahip olanların 2021 yılı için 20 milyon liraya kadar teminat vermesi gerekecek. Dağıtıcı lisansı dışında lisanslara sahip olanlar için ise bu tutar 1 milyon lira olacak. Faaliyetlerine devam eden mükelleflerin, sahip oldukları lisans sayısına bakılmaksızın 2021 yılı için 100 milyon liradan fazla olmamak üzere, bir önceki hesap dönemine ilişkin verilen yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi ile bildirilen yıllık brüt satışları toplamının yüzde 1'i oranında teminat vermesi gerekecek. Dağıtıcı veya LPG otogaz bayilik lisansı olan ve faaliyette bulunan mükellefler, vermeleri gereken ilk teminatı, 2021 yılı hesap dönemine (özel hesap dönemine tabi olanlar açısından 2021 yılında kapanan döneme) ait brüt satışlarını dikkate alarak 31 Mayıs 2022'ye kadar verecek. TEMİNAT TALEP ÜZERİNE İADE EDİLEBİLECEK Tebliğle teminat verme zamanı ve yeri, alınacak teminat, alınan teminatın iadesine ilişkin detaylar da belirlendi. Alınan teminat, mükellefin faaliyetine son vermesi, teminat verilen lisanslarının yenilenmemesi, sonlandırılması veya iptal edilmesi durumunda, vergi borcunun bulunmaması koşuluyla mükellefin talebi üzerine iade edilecek. TEMİNATI VERMEYENLERE ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI KESİLECEK Teminat vermekle yükümlü olanlardan süresinde hiç teminat vermeyen, eksik teminat veren ya da daha önce verdikleri teminatları tamamlamaları gereken süre içinde tamamlamayanlar adına özel usulsüzlük cezası kesilecek. Bahse konu cezanın uygulamasında, yeni işe başlayan ve işe başladığı hesap dönemi kapanmadığı için brüt satışları net olarak belli olmayan mükellefler hakkında, 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan tutarın 10 katı tutarında ceza kesilecek. Tebliğin fatura düzenlemesine ilişkin maddesi 1 Ocak 2022'de, diğer maddeler ise bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.

02 Eylül 2021 Perşembe

İkinci el cep telefonu ve tabletler bilgilendirme etiketiyle satılacak

Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Yenilenmiş Ürünlerin Satışı Hakkında Yönetmelik'te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik, yenilenen ürünlerin satışına ilişkin detayları kapsıyor. Buna göre, yenileme işlemi yapılmadan ikinci el ticarete konu olan kullanılmış cep telefonları ve tabletlerin, tüketicinin kolaylıkla görebileceği ve okuyabileceği şekilde, malın mevcut durumunu ve varsa yapılan işlemleri gösteren bilgilendirme etiketiyle satışı zorunlu tutuldu. EN AZ BİR YIL ÖNCESİNE İLİŞKİN "DATA, SES YA DA SMS KULLANIM TRAFİĞİ" ŞARTI Konuya ilişkin Resmi Gazete'nin 22 Ağustos 2020 tarihli sayısında yayımlanan yönetmelikte, cep telefonlarının yenilenebilmesi için en az bir yıl kullanılmış olması ve veri trafiğinin bulunması zorunlu tutulmuştu. Yeni düzenlemeyle elektronik kimlik bilgisi bulunan kullanılmış malların yenilenebilmesi için en az bir yıl öncesine ilişkin data, ses ya da kısa mesaj (SMS) kullanım trafiğinin bulunması zorunlu olacak. Ayrıca, yenileme yetki belgesi bulunmayanlar veya bu belgeye sahip firmalara bağlı yetkili alıcı ve satıcı vasfını taşımayanlar tarafından yenilenmiş ürün algısı oluşturacak şekilde reklam ve ticari uygulama yapılamayacak. YETKİLİ ALICININ SORUMLULUKLARINDA DEĞİŞİKLİK Yönetmelikle yetkili alıcının sorumluluklarında da değişiklik yapıldı. Yetkili alıcı, elektronik kimlik bilgisi bulunan kullanılmış malların en az bir yıl öncesine ilişkin data, ses ya da kısa mesaj kullanım trafiği bulunduğunu Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) kayıtlarından kontrol edecek. Kullanılmış malın değerleme işlemini, malın kendisine teslim edildiği veya ulaştığı tarihi takip eden 3 iş günü içinde sonuçlandıracak olan yetkili alıcı, bu sürede tüketicinin söz konusu değerlemeyi kabul ettiğine ilişkin onayını yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısıyla alacak. Yetkili alıcı, onay alındığında tüketiciye ödemeyi yapacak veya yapılmasını sağlayacak. Ödeme süresi, tüketiciye önceden bildirilmesi ve onayının alınması koşuluyla 3 iş gününe kadar uzatılabilecek. Bu ödeme miktarı, tüketicinin yeni bir mal satın aldığı durumda, yeni malın fiyatından indirilebilecek. YENİLEME MERKEZİNİN SORUMLULUKLARI Yenileme merkezinin sorumluluklarında da birtakım düzenlemelere gidildi. Yenileme merkezi, elektronik kimlik bilgisi bulunan kullanılmış malların en az bir yıl öncesine ilişkin data, ses ya da kısa mesaj kullanım trafiği bulunduğunu BTK kayıtlarından kontrol edecek. Bu şartları sağlamayan kullanılmış mallara yenileme işlemi yapamayacak. Söz konusu merkez yenilediği kullanılmış malın sertifikalandırma işlemini, Türk Standardları Enstitüsü tarafından numaralandırılmış hologramlı sertifika formunu kullanarak ve ticari unvanı, iletişim bilgileri, yenileme yetki belgesi ve yenileme işlemine ilişkin bilgileri içeren karekodla güvenliğini sağlayacak şekilde yerine getirecek. Merkez, bu sertifikanın yenilenmiş ürünle birlikte yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısıyla verilmesini sağlayacak. Ayrıca, yenileme merkezi ilgili standartta belirlenen yenileme işlemini kendisi yapabileceği gibi ihtiyaç duyulması halinde yenileme yetki belgesi almış diğer merkezlerden de hizmet alabilecek. Yenileme merkezi, sermaye şartı dışında yönetmelikteki diğer şartları sağlayan kendisine bağlı şubeler oluşturabilecek. Bu şubeler için ayrıca yenileme yetki belgesi alınması zorunlu tutulacak. Merkez, yenileme faaliyetlerine ilişkin belirlenecek bilgi ve belgeleri bakanlığa bildirmek zorunda olacak.

02 Eylül 2021 Perşembe

Tarımsal faaliyette bulunanlar için dönemsel prim ödeme imkanı getirildi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, düzenleme Resmi Gazete'de yayımlanan 18 Ağustos 2021 tarihli "Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik" ile hayata geçirildi. Buna göre, 4B'li olarak tarımsal faaliyette bulunanların kısa ve uzun vadeli sigorta ile genel sağlık sigortası ocak-haziran dönemi primlerinin temmuz ayı sonuna, temmuz-aralık dönemi primlerinin takip eden yılın ocak ayı sonuna kadar ödenmesi yönünde düzenleme yapıldı. Düzenlemeyle tarım sigortalılarının ürün satışı ile gelir elde ettikleri ve ödeme güçlerinin arttığı dönemlerde sigorta primlerini gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmadan ödeyebilmeleri imkanı getirildi. Tarım ve orman işlerinde süreksiz çalışanlar için de aynı süre ve şartlarda dönemsel prim ödeme imkanı sağlandı.

01 Eylül 2021 Çarşamba

Kuru domates ihracatında hedef 100 milyon dolar

Ege İhracatçı Birlikleri’ne göre, Türkiye, 2020'de 83 milyon dolarlık kuru domates ihraç etti. Bu yılın ocak-temmuz döneminde ise ihracat geçen senenin aynı dönemine oranla yüzde 32 artışla 55 milyon 850 bin dolara çıktı. Bu dönemde kuru domates ihracatında ilk sırada ABD yer alırken, bu ülkeyi İtalya ve Almanya takip etti. ABD'ye 7 aylık dönemde ihracat yüzde 60 artarak 5 milyon 902 bin dolardan 9 milyon 462 bin dolara çıktı. İtalya'ya 8 milyon 928 bin dolar, Almanya'ya ise 6 milyon 530 bin dolarlık kuru domates ihracatı yapıldı. HEDEF 100 MİLYON DOLAR Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, yaz aylarının gelmesiyle başta Ege olmak üzere birçok bölgede ovaların domatesle kırmızıya büründüğünü söyledi. Son yıllarda çiftçilerin bu ürüne yöneldiğini, firmaların da yatırım yaptığını ifade eden Uçak, kuru domatesin katma değerli ihracat anlamında önemli bir alternatif olduğunu aktardı. Bu yıl bazı ülkelere ihracatın katlanarak arttığına değinen Uçak, "Örneğin İngiltere'ye ihracatımız neredeyse 2'ye katlandı. Rusya raflarında da sadece yaş meyve sebze ürünleriyle değil, mamullerimizle de yer alıyoruz. Bu ülkeye kuru domates ihracatımız artış trendinde." diye konuştu. Bu sene sıcak havalardan dolayı kuru domates sergilerinin erken kalktığına işaret eden Uçak, "Buna rağmen ürünün kalitesinde herhangi bir sıkıntı yok. Türkiye, dünya genelinde kuru domateste adından söz ettirir hale geliyor. Yurt dışından gelen talepler ve pazar çeşitliliğini artırarak yıl sonunda 100 milyon dolarlık ihracatı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

01 Eylül 2021 Çarşamba

Kuru kayısı lisanslı depoda üreticiye 9 ay faizsiz kredi imkanı sunuluyor

Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Malatya 1. Organize Sanayi Bölgesi'nde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı kapsamında, Fırat Kalkınma Ajansı, Malatya Ticaret Borsası ve Lisanslı Depo AŞ tarafından inşa edilen ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ile TOBB Tarım Ürünleri̇ Lisanslı Depoculuk AŞ (LİDAŞ) tarafından işletilen 6 bin ton kapasiteli modern altyapıya sahip Türkiye'nin ilk kuru kayısı lisanslı deposunda üreticilere çeşitli kolaylıklar sağlandığını söyledi. Geçen yıl eylül ayında faaliyete geçen lisanslı deponda TMO'nun kuru kayısı alımı gerçekleştirdiğini hatırlatan Özcan, "TMO'nun ürüne müdahale alımları yapabilmesi için mutlaka lisanslı depoculuğun hayata geçirilmesi gerekiyordu. Depo, faaliyetlerine geçti ve çalışmalarına devam ediyor. 1 Ağustos itibarıyla lisanslı depomuz emanete ürün alma, üreticiye sağlıkla şekilde ürünlerini depolama fırsatı sunuyor. Bu depolama alanı içerisinde, ürün bekletme döneminde devletin desteklerinden faydalanılabilecek bir alan lisanslı depoyla açılıyor." dedi. Yatırımları üreticileri korumak, kollamak ve onların devlet desteklerinden faydalanabilmelerini sağlamak için yaptıklarını anlatan Özcan, "Eğer kayısı bugün hak ettiği değere doğru hızlı şekilde emin adımlarla gidiyorsa bu 2020 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla ortaya çıkan önemli yatırımlarla bu noktaya geldi. Bu yılki lisanslı depoculuk tebliğiyle beraber devlet destekleri artırıldı." diye konuştu. "ÜRETİCİMİZİ HEM STOPAJDAN HEM DE KDV'DEN MUAF" Lisanslı deponun üreticiye sağladığı avantajlar hakkında bilgi veren Özcan, şöyle devam etti: "Kira ücretlerinin önemli bir bölümünü Tarım ve Orman Bakanlığı finanse ediyor. Üreticiler ürünü buraya naklederken bile nakliye desteğini devletimiz temin ediyor. Depoya ürününü teslim eden üreticimiz hem stopajdan hem de KDV'den muaf. Sınıflandırıcı laboratuvardaki işlemlerin tamamını devletimiz karşılıyor. Üreticimiz hasat dönemi bittikten sonra elindeki ürününün tamamını depoda muhafaza ettiği sürece devletimiz, ürünün değerinin yüzde 75'i kadar Ziraat Bankaları ve Tarım Kredi Kooperatifleri üzerinden 9 eşit taksitle ödemek şartıyla sıfır faizli kredi imkanı veriyor. Temmuz ve ağustos aylarında maliyet giderleri diye adlandırdığımız ürünün hasat döneminde oluşan giderler kalemini karşılayacak en önemli finansman problemini ortadan kaldırmış oluyoruz." "FİYAT İSTİKRARI İÇİN BU ÇOK ÖNEMLİ" Ramazan Özcan, lisanslı deponun sunduğu imkanlardan tüm üreticinin faydalanması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: "Ürününüzü acele edip, pazara sürüp satmak yerine, ürünü lisanslı depoda muhafaza ederek, oradan temin ettiğiniz kredi ile üretim giderlerini karşılayabiliyorsunuz. Böylece piyasadaki arz ve talep bozulmamış oluyor. Fiyat istikrarı için bu çok önemli. Kuru kayısıyı, sağlıklı iklimlendirilmiş soğuk hava depolarında muhafaza ediyoruz. Çalınma, hırsızlık ve bozulmaya karşı lisanslı depoda devlet tarafından muhafaza altına alınıyor. Üretici; TÜRİB, ELÜS üzerinden kuru kayısı satma imkanı buluyor. Profesyonel tarıma geçişin en önemli ayağı aslında."

01 Eylül 2021 Çarşamba