tatil-sepeti
Zengin raketler

HABER: CEYHUN KUBURLU Tenis sezonunun en önemli dört turnuvasından biri olan Avustralya Açık, bu yıl 18-31 Ocak tarihlerinde 104’üncü kez düzenlendi. Avustralya Açık Tek Erkekler finalinde Novak Djokovic, Avustralya Açık’ta, tek kadınlar finalinde 7 numaralı seri başı Angelique Kerber, Grand Slam şampiyonluğuna ulaştı. Bu yıl düzenlenen turnuva oluşturduğu ekonomi ve dağıttığı ödüllerle de öne çıktı. Avustralya Açık, yayın ve sponsor geliri, bilet hasılatı ve ülkeye yaptığı tanıtım ile yaklaşık 300 milyon dolarlık ekonomi meydana getirdi. 1 NUMARAYI YENDİ Sezonun ilk Grand Slam tenis turnuvası Avustralya Açık’ta, tek kadınlar finalinde 7 numaralı seri başı Angelique Kerber, dünya 1 numarası Serena Williams’ı 2-1 yenerek kariyerindeki ilk Grand Slam şampiyonluğuna ulaştı. Avustralya Açık Erkekler Tek Finali’nde Sırp Novak Djokovic 6-1, 7-5 ve 7-6’lık setlerle İngiliz Andy Murray’i 3-0 mağlup etti ve 6’ncı zaferini kazanmış oldu. Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nın en önemli gelir kaynağı TV gelirleri. Bu gelir kalemi turnuvanın toplam kazancının neredeyse yarısını oluşturuyor. Turnuva boyunca elde edilen TV gelirinin bu yıl 100 milyon doları aştığı belirtiliyor. Turnuva için sponsorluk gelirleri de çok önemli bir paya sahip. Toplam 4 ana sponsoru bulunan turnuvada gelirler bu yıl yüzde 15 artış gösterdi. KIA, ANZ, Jacob’s Creek ve IBM’in sponsorluğunda yapılan turnuvaya spor markaları da damga vurdu. Gelirlerin arttığı turnuvada 32 milyon dolara yakın ödül dağıtıldı. Avustralya’ya yaptığı tanıtımın da etkisiyle bu yıl 300 milyon dolarlık bir ekonomi yaratıldığı belirtiliyor. TÜRKİYE’DEN DE GİTTİLER Turnuva öncesi tur şirketlerinin organizasyonlarıyla Türkiye’den de birçok tenis tutkunu turnuvayı yerinde izleme imkanı buldu. Bu yıl Avustralya Açık için yapılan başvuruların geçtiğimiz yıllara göre artış gösterdiğini anlatan yetkililer, “Spor turizmi her geçen yıl büyüyor. Burada da Türklerin payı artıyor. Futbol hâlâ en çok izleyici çeken spor dalı olsa da tenis ve basketbol gibi dallara da ilgi var” dedi. TURNUVANIN TARİHÇESİ Turnuva, Avustralya Lawn Tenis Birliği (LTAA) tarafından ilk defa 1905’te Melbourne’de bulunan Warehouseman’s Kriket Sahası’ndaki çim kortlarda Avustralya Şampiyonası adıyla düzenlendi. Yalnızca erkek tenisçilerin katılabildiği ilk şampiyonayı, Avustralyalı Rodney Heath kazandı. Tek erkekler şampiyonuna verilen şampiyonluk kupasına 1934’ten bu yana ismini veren, ayrıca Wimbledon’ı Büyük Britanya dışından kazanan ilk tenisçi unvanının da sahibi Norman Brookes, turnuvadaki tek zaferine 1911’de ulaştı. 1922’den itibaren kadın tenisçilerin de yarışabildiği turnuvanın adı, 1927’de Avustralya Şampiyonası, 1969’da ise bugünkü ismi olan Avustralya Açık olarak değişti. Avustralyalı Margaret Molesworth, ilk kadın şampiyon olarak turnuvanın tarihine geçti.

08 Şubat 2016 Pazartesi

Kadınlara mobil teknolojide iş kurma eğitimi başlıyor

TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu’nun (İKGK) projelerinden biri olan ‘Mobil çözümlerin adresi; Kadın’ projesi 8 Şubat’ta başlıyor. İKGK İcra Komitesi, proje öncesi İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) toplandı. İKGK Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Hatice Dinçbal Kal, İTO Genel Sekreter Yardımcısı Av. Nurcan Turan ve icra komitesi üyeleri projenin son durumunu görüştü. Proje ile İstanbul’daki kadınların mobil teknoloji sektöründe etkinliğinin artırılması ve bu hizmetlerde etkin rol almaları hedefleniyor. Projenin bir diğer hedefi ise mobil teknolojiler sektöründe istihdam edilen ve yenilikçi iş fikrini hayata geçiren kadın sayısının artırılması. KALKINMA AJANSI DESTEĞİ İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) tarafından bir yıl süre ile desteklenen proje kapsamında 53 kadın eğitim alacak. İTO liderliğinde yürütülecek projede eğitimler İTO’nun kurucusu olduğu İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde verilecek. Üniversitenin Sütlüce Kampüsü’nde gerçekleştirilecek eğitim; mobil uygulama, yazma ve tasarım konu başlıklarında gerçekleşecek. Yaş sınırı olmayan projeye katılmak için en az üniversite öğrencisi olmak gerekiyor. Projede başarılı olan iki kişiye Teknopark İstanbul’dan iş geliştirmek için ücretsiz yer verilecek.

08 Şubat 2016 Pazartesi

Paha biçilemeyen tesbihler bu müzede

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Süleymaniye yokuşunda bir zamanlar virane halde olan Siyavuşpaşa Medresesi, 15 odası var... Şimdi ise Sadrazam Siyavuşpaşa’nın 16. yüzyılda eşinin aşkına inşa ettirdiği tarihi medresenin 15 odasının her birinde birbirinden değerli tesbih ve Hilye-i Şerif’ler bulunuyor. İstanbul Sanat ve Medeniyet Vakfı tarafından onarılarak hayata döndürülen medrese artık Hilye-i Şerif ve Tesbih Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor. Koleksiyoner Mehmet Çebi’nin öncülüğünde kurulan ve dünyada ilk olma özelliği taşıyan bu nadide mekânda 73 Hilye-i Şerif ve 311 el yapımı tesbih meraklılarla buluşuyor. EŞİ YOK Geçtiğimiz günlerde açılışı gerçekleşen müzedeki her bir eserin hikâyesi farklı. Koleksiyoner Mehmet Çebi’nin 30 yıllık birikimi sonucunda Türkiye’nin ve dünyanın farklı bölgelerinden topladığı eserlerin bazılarına değer biçilemiyor. Müze Müdürü Erkan Erben, Müze’nin yeni açılmasına rağmen çok rağbet gördüğünü belirterek, “Tesbihin meraklısı o kadar çok ki, bazıları ürünlerin satılıp satılmadığını soruyor.Biz de bir satış reyonu da oluşturmaya karar verdik” diyor. FİLDİŞİ TESBİHLER Müzede birbirinden farklı tesbihler bulunuyor. Bunların arasında gerçek fildişi ve mamut dişi olanlar da var. Müzede yer alan en değerli tesbih ise mercandan yapılmış 100’lük tesbih. Bu değerli tesbihin her bir tanesi tek tek ve aynı formda işlenmiş. Koleksiyonerlerin gözdesi konumunda olan bir diğer tesbih de Osmanlı padişahların tek tek resmedildiği çini tesbih. Müze Müdürü Erben, “Burası aynı zamanda tesbih ustalarının da ürünlerini alıcıyla buluştu-rabildikleri bir mekân konumunda” bilgisini veriyor. DÜNYANIN EN BÜYÜKLERİ Müzede yer alan Hilye-i Şerifler’in her biri farklı hattatların elinden çıkmış. Farklı boyutlarda 73 Hilye-i Şerif’in yer aldığı müzedeki iki eser dünyanın en büyük Hilye-i Şerif’i olma özelliği de taşıyor. Müzenin fikir babası Mehmet Çebi’nin koleksiyonunda daha pek çok Hilye-i Şerif yer aldığına değinen Müze Müdürü Erkan Erben, ara ara müzede yer alan Hilye-i Şerif’leri değiştireceklerini de söylüyor. HZ. PEYGAMBER’İN (S.A.V) SURETİ Lügatte, süs, ziynet, yüz ve rûh güzelliği manasına gelen hilye Hazret-i Peygamber (s.a.v) Efendimiz’in, kelimelerle çizilmiş resmini ifade ediyor. Hazret-i Ali’nin dilinden anlatılan Hazret-i Peygamber (s.a.v) Efendimiz’in sureti farklı zamanlarda hattatlar tarafından yazılmış ve böylece Hilye-i Şerifler ortaya çıkmış. Birçok İslam âleminin görüşüne göre Hilye-i Şerif’in muhafaza edilmesi hastalıkların ortaya çıkmamasını sağlıyor.

08 Şubat 2016 Pazartesi

Sanayicilerden üretim artışı için eylem planı

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) çeşitli sektörlerde üretim yapan sanayici Meclis Üyeleri, ortak akıl toplantısında bir araya geldi. İTO Başkanı İbrahim Çağlar, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Genel Sekreter Ömer Bal’ın da katıldığı toplantıda sanayicilerin üretimde karşılaştıkları sorunlar masaya yatırıldı. Toplantıda sanayicilerin yer sorununun çözülmesi, iflas ertelemenin zorlaştırılması, sanayiciye kesilen cezaların kaldırılması, markalaşma üzerine yoğunlaşılması gibi konular ön plana çıktı. 2017 ATAĞA KALKIŞ YILI Toplantının oturum başkanlığını gerçekleştiren İbrahim Çağlar, 2017-2018 döneminin sanayi için atak dönemi olacağının öngörüldüğünü söyledi. Çağlar, “2016’da bu hareketin içinde olmazsak geride kalırız” dedi. 2016’nın müthiş bir rekabet ortamı oluşturacağını beyan eden Çağlar, sanayi üretimi konusunda 1980’lerin ruhuna dönülmesi gerektiğini söyledi. Çağlar, “Türkiye bir ateş çemberinin ortasında. Yeni pazar arayışı içine girilmeli ve ‘üretimimizi nasıl artırırız’ diye düşünmeliyiz. Sanayicinin karşılaştığı sorunları çözmek için İstanbul Ticaret Odası olarak elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. EN BÜYÜK SORUN YER Sanayi sektörü temsilcileri ise en büyük sorunlarının yer olduğunu vurguladı. Fiziki mekân açısından büyük sıkıntı içinde olduklarını dile getiren sektörün duayenleri, sanayi tesislerinin en başta şehir dışında konumlandığına, ancak zamanla yerleşim alanlarının sanayi bölgesine kaydığına dikkat çekti. Bu sebeple sanayi tesislerine ceza kesildiğine de değinen konunun tarafları, yatırım yapabilmek için bu sorunun çözülmesi gerektiğini vurguladı. İHRACATÇI BAŞ TACI Sanayiciler, en büyük sıkıntılarından birinin de ihracatçı olarak daha kolaylaştırıcı tedbirler alınmaması olduğunu dile getirdi. İç piyasaya ürün satan bir firma ile dış piyasaya ürün satan bir firmanın farklı muamele görmesi gerektiğini düşünen konunun uzmanları, “Bir slogan geliştirelim. ‘İhracatçı başımızın tacı’ diyelim. Ona göre ihracatçıya özel muamele sağlayalım” önerisinde bulundu. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 2016’nın rekabet ortamını artıracağını düşünen sanayiciler, bu yıl ek tedbirler alınması gerektiğini beyan etti. Sanayicilerin önlem planında şu maddeler öne çıktı: Sanayicinin yer sorunu çözüme kavuşturulmalı. Türk Malı kalitesinin vurgulanması için çalışmalar yapmalı. İhracatçıya olan teşvikler artırılmalı. Sanayicilerin ihracat yaptığı ülkelerle gümrük anlaşması ve ikili anlaşmalar imzalanmalı. Bürokratik konularda sanayicinin dilinden anlayan kişiler olmalı. Vergi, sigorta ve enerji konusunda sanayiciye destek olunmalı. Devlet ceza kesmek yerine sanayiciye yol göstermeli. İflas erteleme zorlaştırılmalı.

07 Şubat 2016 Pazar

Gümrükte basitleştirme ticareti hızlandıracak

HABER: FEDAİ YILDIRIM Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, göreve geldiği günden bu yana ilk mülakatını İstanbul Ticaret’e verdi. Ülke ihracatının yüzde 54’ünü, ithalatının ise yüzde 57’sini gerçekleştiren İstanbul iş dünyasına gazetemiz aracılığı ile seslenen Bakan Tüfenkci, gümrüklerin daha etkin hizmet vermesi amacıyla hayata geçirilen yenilikleri paylaştı. Gümrüklerdeki kaliteli hizmetin, ihracatın artmasını sağlayacağını ve dolayısıyla ekonomiye de olumlu yansıyacağını söyleyen Bakan Tüfenkci, kolay, hızlı ve güvenilir ticaret hedefi kapsamında hayata geçirilen projeler arasında ‘Tek Pencere Sistemi’nin dikkat çektiğini kaydetti. Sistemin, 64. Hükümetin ilk 6 aylık döneminde gerçekleştirmeyi planlandığı projeler arasında olduğunu hatırlatan Bakan Tüfenkci, “Sistem tamamıyla faaliyete geçtikten sonra ticaret erbabımız kamu kurumlarında kapı kapı dolaşmayacak. Tüm işlemler bilgisayardan başlatılıp bitirilecek” dedi. TAŞIMA MALİYETİ DÜŞECEK Bakan Tüfenkci, dış ticarette rekabet gücünü artırmak için öncelikle girişimcilerin işini kolaylaştırmak ve gümrük ile taşıma hizmetlerinden kaynaklanan maliyeti en aza indirmek gerektiğini dile getirerek, şöyle devam etti: “Hassasiyetle ele aldığımız projelerden biri Yetkilendirilmiş Yükümlü Sistemi. Bu sistemle gümrük yükümlülüklerini yerine getiren, kayıt sistemi düzenli ve izlenebilir olan, mali yeterlilik, emniyet ve güvenlik standardına sahip bulunan, kendi oto kontrolünü yapabilen firmalara gümrük işlemlerinde kolaylık ve imtiyaz tanınacak. Bu sayede gümrük işlem süreleri kısalacak, fabrikalar artık birer sevkiyat merkezi haline gelecek. Taşıma ve depolama maliyetleri azalacak. Böylece sistem, 2023 ihracat hedefine ulaşma noktasında da katkı sağlayacak.” İZİNLER ONLİNE OLACAK Ayrıca gümrük idarelerince verilen izinlerde gümrük işlemleri sürecini kısaltacak otomasyon programlarının yapımını içeren ‘gümrük idaresince verilen izinlerin elektronik ortama taşınması’ projesini de başlattıklarını ifade eden Bakan Tüfenkci, bu kapsamda, öncelikle ‘dahilde işleme’ izinlerinin elektronik ortama aktarılmasını planladıklarını söyledi. Tüfenkci, bunun için Tek Pencere uygulaması kapsamında e-başvuru sürecinin tamamlanmasını beklediklerini belirtti. YETKİLENDİRME DEĞİŞİYOR Bakan Tüfenkci, Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği (YGM) uygulamasındaki sorunları çözmek için de yoğun çaba sarf ettiklerini kaydederek, “Yönetmelikte değişiklik yapmayı ve yeni bir Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği Tebliği hedefliyoruz” dedi. Yeni uygulamada YGM olabilme koşullarına eğitim ve yaş kriterinin ekleneceği bilgisini paylaşan Bakan Tüfenkci, “Eski YGM’lerin yetkilerinin geçerliliğinin korunmasını, YGM yetki belgelerinin 3 yıllık bir geçerlilik süresine tabi tutulmasını öngörüyoruz” diye konuştu. Bakan Tüfenkci, gümrük müşavirleri dernekleri ile Bakanlık arasında bilgi takibinin ve denetim ağının sağlanması için Gümrük Müşavirliği Bilgi Sistemi (GMBS) Programı’nı kurduklarını, henüz test aşamasında olan uygulama tamamlandığında daha etkin çalışan bir mekanizma oluşacağını söyledi. LOJİSTİĞİ GELİŞMİŞ 15 ÜLKE Öte yandan Ortak Transit Sözleşmesi hakkında da bilgi veren Bakan Tüfenkci, şunları aktardı: “Taşımacılarımız, AB’ye tam üye olmamamıza rağmen transit işlemleri açısından AB üyesi bir ülkenin taşımacıları gibi işlem yapabiliyor. 2015’te AB’den ülkemize 250 bin, ülkemizden AB’ye ise 270 bin taşıma yapıldı. Bu bağlamda taşımacılarımızın Avrupa’daki diğer firmalarla rekabet edecek düzeyde olması için basitleştirmeleri artıracağız. Bu konuda Tek Durak Projesi’ni örnek verebilirim. Proje ile 6 aşamalı yapı tek aşamaya indi. Böylece gümrük hizmeti ve pasaport işlemlerinin aynı noktada hızlıca sonuçlanması hedefleniyor. Pilot uygulama 14 Ocak 2014’te Kapıkule Kara Hudut Kapısı’nda başladı.” Bakan Tüfenkci, Kasım 2014’te açıklanan Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı çerçevesinde ise Türkiye’yi ‘lojistiği en gelişmiş 15 ülke’ arasına sokmak adına çalışmaların devam ettiğini söyledi. AVM’LER HAKKINDAKİ TASLAK GÜN SAYIYOR Bakan Bülent Tüfenkci, 29 Ocak 2015’te yürürlüğe giren 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun üzerinde mevzuat çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Tüfenkci, bu kapsamda AVM’lerde sürekli indirimli satışlara standart getiren, esnaf ve sanatkârlar ile geleneksel meslekleri icra edenlerin yer tahsisine ilişkin düzenlemelerin yapıldığı ve AVM’lerdeki sosyal donatıların detaylandırıldığı Alışveriş Merkezleri Hakkında Yönetmelik Taslağı’nın önümüzdeki günlerde yürürlüğe gireceğini söyledi. Bakan Bülent Tüfenkci, “Ayrıca Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Yönetmeliği Taslağı, Perakendeciler Konseyi, Perakendeciler Konseyi Yönetmelik Taslağı’nda hazırlık çalışmaları devam ediyor. Taslaklar kısa sürede kamuoyu görüşüne açılacak” dedi. FUAR İÇİN YÖNETMELİK YAKINDA TAMAMLANACAK Bakan Tüfenkci, ikinci el motorlu kara taşıtı ve taşınmaz alım satımına yönelik ikincil mevzuat çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Tüfenkci, “Aynı zamanda yurtiçi fuar, sergi, panayır ve tanıtım günlerinin düzenlen-mesiyle ilgili yapılacak yönetmelik çalışmaları ile birlikte diğer ikincil düzenlemeler bu yılın ikinci yarısında tamamlanacak” diye konuştu. LİSANSLI DEPOCULUK DÜNYADA BİR İLK Kasımda, dünyada bir ilk olan zeytinde lisanslı depoculuğu başlattıklarını hatırlatan Tüfenkci, ilk defa bir tarım satış kooperatifinin lisanslı depoculuğa entegras-yonunun sağlandığını söyledi. E-TİCARET HACMİNİ ARTIRACAĞIZ Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik kapsamında güvenlik ve hizmet kalitesi standartları ile bildirim yükümlülüklerine yönelik altyapı çalışmalarına başlandı.Bakan Bülent Tüfenkci, bu çalışmalarla kayıt dışılığın azaltılmasını, e-ticaretin gelişmesini ve e-ticaret hacminin artırılmasını amaçladıklarını kaydetti. KOMŞULARA AÇILAN 30 HUDUT KAPISI “Gümrük işlemlerini daha iyi fiziki koşullarda yürütmek için yaptığımız önemli çalışmalardan biri de sınır kapılarımızın altyapısını iyileştirmek” diyen Bakan Tüfenkci, komşulara açılan 30 kara hudut kapısının bulunduğunu ve bu kapılardaki 29 gümrük müdürlüğünden 18’inin hizmet verdiğini söyledi. HALKALI LOJİSTİK ÜS OLACAK Kapıkule başta olmak üzere, Gürbulak, Habur, Sarp, Hamzabeyli, Cilvegözü, İpsala, Nusaybin, Dilucu ve Çıldır/Aktaş Gümrük Kapıları modernleştirildi. Esendere Gümrük Kapısı’nın bu yıl içinde, Kapıköy Gümrük Kapısı’nın ise 2017’de hizmete alınması hedefleniyor. Halkalı Gümrüğü, yeni tesislerine taşınmasıyla ithalat ve ihracat gümrük hizmetlerinin topluca karşılanacağı lojistik üs haline gelecek. Öte yandan Dereköy, Karkamış, Akçakale, Yayladağı, Öncüpınar, Pazarkule Gümrük Kapılarının ise Yap-İşlet-Devret modeli ile yapılandırılması konusunda Yüksek Planlama Kurulu Kararları bulunuyor. GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİNDE ODALARIN ROLÜ ARTACAK Önümüzdeki süreçte Odaların girişimcilik ekosistemindeki rolünün artırılmasını planladıklarını vurgulayan Bakan Bülent Tüfenkci, “Bu kapsamda, Odaların faaliyetleri incelenerek mevcut durumun ve ihtiyaçların tespit edilmesi ve bu alandaki iyileştirme için gerekli strateji ve politikaların belirlenmesi amacıyla proje yürütülecek” dedi. Bakan Tüfenkci, Odaların Bakanlık ile iletişiminin artırılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Odalar geliştirilerek, Oda hizmetlerinin ve üye memnuniyetinin artırılmasına yönelik tedbirler alınabilecek. Çalışmalar Odalarımızla işbirliği içinde yürütülecek. Odaların görev ve faaliyetlerinin daha etkin, verimli, ekonomik, şeffaf ve hesap verebilir şekilde yürütülmesinin sağlanmasına yönelik çalışmalar yapılacak.”

07 Şubat 2016 Pazar