tatil-sepeti
Teröre karşı 10 adım refahı tesis edecek

Doğu illerinin ekonomisini olduğu kadar Türkiye’nin genelini ciddi şekilde etkileyen terör olaylarına karşı yeni tedbirler alınıyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı “Terörle Mücadele ve Rehabilitasyon Eylem Planı”, 10 adımda millet vicdanı ile devlet aklını birleştirecek. Plan, bölge halkı ile kamu kurumları arasındaki mesafeleri ortadan kaldıracak. Başbakan Davutoğlu’nun Artuklu Üniversitesi’ndeki “Kardeşlik Buluşmaları Mardin Konferansı”nda açıkladığı 10 ayaklı eylem planı 10 temel esasa dayanıyor. GÖNÜLLER RAHATLAYACAK Eylem planının birinci ayağı, psikolojik unsur olarak belirlendi. Bu dönemde, geçmişte olduğu gibi millet vicdanı ve hikmetiyle devlet aklı birleştirilecek. Millet ve devlet arasındaki farklar tümüyle ortadan kalkacak. Parçalayıcı ulusçuluk anlayışı yerine birleştirici, bütünleştirici millet anlayışı ve insan odaklı devlet anlayışı getirilecek. İkinci olarak, kamu düzeni inşa edilecek. Kamu düzenini kim, hangi gerekçeyle tehdit ederse etsin, hak ettiği cevabı alacak. Üçüncü olarak, kapsamlı bir demokratik reform süreci başlatılacak. Başta yeni anayasa olmak üzere, Türkiye’nin vesayet kuralları değiştirilecek. Eylem planının dördüncü ayağında, tam bir sosyal seferberlik ilan edilecek. Bütün yaralar sarılacak. Gerekirse her bir aileye destek programı uygulanacak. EKONOMİ VE İSTİHDAM Eylem planının beşinci ayağı ise ekonomiye yönelik. Bölge ekonomisi daha da güçlendirilecek. İstihdamı artıracak yeni hamleler yapılacak. Doğu ve Güneydoğu’da işveren ve sigortalıların ödeme güçlüğü nedeniyle oluşan prim borçları hiçbir gecikme zammı olmaksızın ertelenecek. Esnaf ve sanatkarların kredi ödemeleri de ertelenecek. KENTSEL ALT YAPI Planın altıncı ayağını ise mekanların yeniden ihyası oluşturuyor. Yeni bir yasal düzenleme ile bütün tarihi şehirler, tarihi dokusu içinde yeniden ihya edilecek. Bu süreçte kentsel alt yapılar da tümüyle elden geçirilecek ve süratle yollar rehabilite edilecek. Yedinci ayakta, etkin bir iletişim stratejisi uygulanacak. Algı operasyonlarına karşı her yerde bir iletişim birimi oluşturulacak. Bütün dünyaya olan bitenle ilgili en etkin iletişim stratejileriyle bilgiler aktarılacak. YEREL YÖNETİMLER Sekizinci olarak, yeni yasal ve idari düzenlemeler yapılacak. Yerel yönetimlerin yetkileri genişletilecek ancak yerel yönetimlerin bu yetkileri istismar etmelerine asla izin verilmeyecek. Dokuzuncu adımda, ‘milli kardeşlik’ anlamında yeni bir dönem başlatılacak. Burada da muhatap milletin kendisi olacak. Bütün illerde ve ilçelerde ‘İstişare Meclisleri’ kurulacak. Herkes muhatap alınacak ancak elinde silah olan kimse muhatap kabul edilmeyecek. Eylem planının son maddesi ise yeni bir kardeşlik döneminin başlamasına yönelik. 10. madde çerçevesinde kapsamlı bir ‘birleştirici ruh hareketi’ başlatılacak. REHABİLİTASYON SÜRECİ Yeni eylem planını değerlendiren Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, ‘Terörle Mücadele ve Rehabilitasyon Eylem Planı’nın ilave bir güvenlik tedbiri planı olmadığını belirterek, “Bu bir rehabilitasyon sürecidir” dedi. Bölgedeki ziraat, sanayi, esnaf odalarıyla, derneklerle, güvenlik birimlerinin temsilcileriyle toplantılar yaptıklarını anlatan Kurtulmuş, “Bu işin sahibi milletin kendisidir. Özellikle, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bu sıcak atmosferi yaşayan vatandaşlarımızdır” diye konuştu. Sürecin üç aşamalı olduğunu söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti: “Terör bitirilecek, rehabilitasyon süreci devam edecek ve bu süreç içerisinde de milli birlik ve kardeşliğimizi artıracak adımlar bir bütün olarak ortaya konulacak. Burada vatandaşlarımızın maddi ve manevi kayıplarının tamamı tazmin edilecek. Fiziki olarak şehirlerimizin imarı meselesi var. Esnaf ve sanatkarımızın karşılaştığı zarar ve ziyanın karşılanması var. Psikolojik, sosyal boyutun diriltilmesi, bölgedeki siyasetin canlandırılması, sivil toplum kuruluşlarıyla irtibatlı bir şekilde herkesin sürece dahil edilebileceği bir ortamın sağlanması var. İnşallah terör bitirilir bitirilmez, bütün şehirlerimizde yeniden bir diriliş ruhuyla bu süreçler çok daha düzgün bir şekilde yürütülecek.”

16 Şubat 2016 Salı

Genç girişimciye vergi muafiyeti

Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete’de yayımlandı. Kanuna göre, ilk defa iş kuran genç girişimcilere, üç vergilendirme dönemi boyunca kazançlarının 75 bin liralık kısmına gelir vergisi muafiyeti getirilecek.Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle ilk defa gelir vergisi mükellefi olan, 29 yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançların bir kısmı gelir vergisinden müstesna olacak. Ticari kazancı sadece basit usulde tespit edilen mükelleflerin kazançlarının 8 bin lirasına kadar olan kısmı üzerinden gelir vergisi alınmayacak. Bu tutar, her yıl günün ekonomik koşullarına uygun olarak yeniden belirlenecek. Bu arada yeni kanuna göre 25 yaşını doldurmamış öğrencilerden pasaport harcı alınmayacak. DOĞUMDAN SONRA Kadın işçiler de doğum yapmaları halinde analık izni sonrasında birinci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 120 gün, sonraki doğumlarda ise 180 gün, günlük çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin kullanabilecek.3 yaşını doldurmayan çocuğu evlat edinenler de bu haktan yararlanacak. Bu hükümlerden faydalanacaklar süt izninden yararlanamayacak. İŞSİZLİK FONU’NDAN İşsizlik Sigortası Kanunu’nda değişiklik yapılarak doğum sonrası yarım çalışma ödeneği ödemeleri ve prim giderleri, İşsizlik Sigortası Fonu’nun giderleri arasına ekleniyor. Ayrıca işbaşı eğitim programlarına İşsizlik Sigortası Fonu’ndan destek sağlanacak. İş Kanunu’nun analık halinde çalışma ve süt izni maddesine göre haftalık çalışma süresinin yarısı kadar süreyle çalışan kadın işçilerin ücretlerinin ve çalıştıkları süreye tekabül eden kısmının prim ve ücretleri işveren, çalışmadıkları süreye tekabül eden prim ve ücretleri İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak. Kadın işçinin doğum sonrası veya evlat edinmede yarım çalışma ücretinden yararlanabilmesi için işçinin adına doğum tarihinden önceki son üç yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi bildirilmiş olması gerekecek. Hangi sektörde veya işlerde kısmi çalışma yapılabileceği ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Bu hükümden, evlat edinenlerden de yararlanacak. Üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen işçilere 8 hafta izin verilecek. BAĞ-KUR’LU EMEKLİLER Yeni kanunla muhtarların net 940 lira olan ödenekleri bin 300 liraya yükseltilecek. Düzenleme sayesinde, gübre ve yemde KDV sıfırlanacak. Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar kapsamındaki Bağ-Kur’lu emeklilerden sosyal güvenlik destek primi alınmayacak. Emekli olduktan sonra bu kapsamda çalışmaya başlayanların aylıklarından yapılan sosyal güvenlik destek primi kesintisi kaldırılacak. Vazife malullüğü aylığı almakta olanlardan, bu kapsamda çalışanlardan da söz konusu prim alınmayacak. Aynı kapsamda çalışanlar, yaşlılık aylıkları kesilmeksizin, herhangi bir prim ödememeleri için sigortalı sayılmayacak. SİGORTA PRİMİ TEŞVİKİ Sosyo ekonomik gelişmişlik endeksi düşük olan illerde 10 ve üzerinde sigortalı çalıştıran iş yerlerine yönelik uygulanan sigorta primi teşvikinde sigortalı sayısı sınırı kaldırılacak. Yeni kanun emekli olduktan sonra çalışmaya başlayanların aylıklarından yapılan sosyal güvenlik destek primi kesintisini kaldırıyor. ANNELERE KISMİ ÇALIŞMA HAKKI Analık izni ve yarı zamanlı çalışma sonrasında çocuğun mecburi ilköğretim çağına gelmesine kadar ebeveynlerden birinin, İş Kanunu’nda düzenlenmiş olan kısmi süreli çalışma hakkı talepleri karşılanacak. Bu durum iş sözleşmesinin feshinde geçerli sebep oluşturmayacak. Eşi çalışmayan ebeveynler düzenlemeden yararlanamayacak. Kısmi süreli çalışmaya geçen işçinin tam zamanlı çalışmaya başlaması durumunda yerine işe alınan işçinin iş sözleşmesi kendiliğinden sona erecek. Bu haktan faydalanmak veya tam zamanlı çalışmaya geri dönmek isteyen işçi, işverene bunu en az bir ay önce yazılı olarak bildirecek. VERGİ MÜKELLEFLERİ 10 MİLYONA YAKLAŞTI Türkiye’de faal vergi mükellefi sayısı, ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2.7 artışla 9 milyon 949 bin 114 oldu. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre, geçen yıl ocak ayında 1 milyon 796 bin 709 olan gelir vergisi mükelleflerinin sayısı 1 milyon 827 bin 867’ye, gelir stopajı mükellef sayısı ise 2 milyon 491 bin 755’ten 2 milyon 554 bin 553’e yükseldi. Kurumlar vergisi mükellef sayısı 674 bin 674’ten 702 bin 811’e yükseldi. Katma değer vergisi faal mükellef sayısı 2 milyon 389 bin 682’den 2 milyon 446 bin 425’ye çıktı. G.M.S.İ faal mükellef sayısı son bir yılda 75 bin 215 artarak 1 milyon 668 bin 44oldu. Basit usulde vergilendirilen faal mükellef sayısı ise son bir yılda 11 bin 390 artarak 749 bin 414 oldu. E-FATURA VE E-DEFTER SAYISI 70 BİNE ÇIKACAK Muhasebe ve vergide elektronik sistem kullanımı yaygınlaşıyor. TÜRKKEP verilerine göre, 2016’da e-fatura ve e-defter sayısının yaklaşık 70 bine çıkması, Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) adres sayısının 2 kat, kullanım oranının 5 kat artması bekleniyor.2015 yılı sonu itibarıyla e-fatura uygulamasına geçen ilave mükellefler ile toplam kullanıcı mükellef sayısı 48 bine ulaştı. e-fatura uygulamasına benzer bir uygulama olan e-arşiv faturaya 2 bin 500 mükellef geçiş yaptı. 2015 yılında 150 bini geçen KEP kullanım oranının yüzde 90’ı kurumsal, yüzde 10’u ise bireysel adreslerden oluşuyor. E-fatura ve e-arşiv faturaya geçen mükellef sayısı 50 bini aşarken, 2015’te 100 milyon e-fatura oluşturuldu. 2016’da ise e-fatura adedinin 500 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.

16 Şubat 2016 Salı

İç giyimin moda buluşması

LINEXPO İstanbul İç Giyim Moda Günleri 2016, 11-13 Şubat tarihleri arasında yapıldı. Türkiye’nin önemli iç giyim, yatak ve plaj kıyafetleri markalarını ve bu ürünlerin yan sanayi ve aksesuar firmalarını bir araya getiren organizasyon, İstanbul’da düzenlendi. İç giyim, gecelik, sabahlık, mayo, pijama, T-shirt, şort, eşofman, tayt ve yan sanayi aksesuar ürünlerinin sergilendiği etkinliğin açılışında konuşan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye’de iç giyim sektörünün gücünün sınırlarımızı aşan tam manasıyla küresel bir etkiye sahip olduğunu belirtti. Çağlar, şöyle konuştu: “Sektörü ileriye taşıyan, marka değerler oluşturması noktasında elini taşın altına koyan Tükiye İç Giyim Sanayicileri Derneği (TİGSAD) camiası, sektörün sesi ve nefesi olmaya devam ediyor. İstanbul Ticaret Odası olarak da biz burada olduğu gibi sektörlerini geliştirmek için adım atmak isteyen herkesin destekçisiyiz.”

16 Şubat 2016 Salı

Yerli turistin seyahat rotası

Sahillerden şehir kaçamaklarına Türkiye’nin 2016 seyahat tercihleri açıklandı. Seyahat arama sitesi momondo’nun 20 ülkeyi kapsayan araştırması, Türkiye’de yaşayan turistlerin bu yılki tatil planlarını, coğrafi bölgelere göre karşılaştırarak ve diğer ülkelerle kıyaslayarak ortaya koyuyor. Araştırmaya göre yerli turistler, bu yıl en çok deniz, kum, güneş üçlüsünü bir arada bulabilecekleri tatilleri tercih edeceklerini söylüyor.Bu tür tatil yapmayı planlayanların oranı bu yıl yüzde 61. Araştırma, deniz tatili isteme oranının en yüksek olduğu bölgenin yüzde 65’le İç Anadolu Bölgesi olduğunu gösteriyor. ŞEHİR KAÇAMAKLARI 2016’da en çok tercih edilecek ikinci seçenekse kısa süreli şehir kaçamakları. Katılımcıların yüzde 39’u, “Bu yıl mutlaka bir kaçamak yapacağım” diyor. Bu oran, 23-35 yaş arası turistlerde yüzde 42’ye kadar çıkarken, şehir kaçamaklarını en az tercih edenlerse 56-65 yaş grubu. Üçüncü sırayı ise her ikisi de tatilcilerin yüzde 34’ü tarafından benimsenen iki seçenek paylaşıyor. Bunlardan ilki, yurt içindeki yazlık eve gitmek. Bu seçenek en çok 56-65 yaş grubu, en az ise 18-22 yaş grubu arasında popüler. Araştırmaya göre, yüzde 35’lik oranla yazlık evleri en çok Ege Bölgesi’nde yaşayan vatandaşlar tercih ediyor. RAHATLAMA ODAKLI TATİLLER Üçüncü sırayı paylaşan ikinci tatil seçeneği spa, masaj, yoga kursu vb. seçenekler sunan tatil yörelerine ve tesislere gitmek. Bu seçenek, en çok 36-55 yaş grubundaki turistler tarafından ilgi görecek. Araştırmanın yapıldığı 20 ülke arasında, bu tür rahatlama odaklı tatilleri en çok tercih eden ülke konumundayız. GEMİ TURLARINA İLGİ ARTACAK Yerli turistlerin yüzde 27’si 2016’da en azından bir gemi turu yapmak istediğini söylerken, bu oran 56-65 yaş grubunda yüzde 33’e kadar çıkıyor. Çocuklu aileler arasında da gemi turlarını tercih etme oranı daha yüksek. Araştırmada öne çıkan diğer tatil yöntemleri ise sırasıyla kayak tatilleri (yüzde 21), kamp yapmak (yüzde 17), sırt çantasıyla gezmek (yüzde 15).

16 Şubat 2016 Salı

Kongre turizmi için KDV iadesi önerisi

İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, İstanbul’un kongre şehri olma özelliğini her geçen gün geliştirdiğini belirterek, kongre organizatörü uluslararası kuruluşlara KDV iadesi sağlanmasının kente güç katacağını söyledi. İSTANBUL YERİNE BERLİN İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Başkanlığı’nı da yürüten Çağlar, “Uluslararası kongre düzenleyen dernek ve birliklere Avrupa’nın birçok kentinde uygulanan KDV iadesi ülkemizde de önemle incelenmeli. Çünkü sırf bu iade yok gerekçesiyle 2020’de düzenlenecek 3 bin 500 katılımcılı bir tıp kongresi için İstanbul yerine Berlin seçildi. 59 bin katılımcı portföyüne sahip bir kongre organizatörü de vergi iadesi yok diye İstanbul’u değerlendirme dışı tutuyor. Özel sektör olarak turizmle ilgili her türlü zorluğun üstesinden gelebiliriz. Ancak özellikle bir KDV desteği önümüzü daha da açar” dedi. İbrahim Çağlar, bu alanda bir vergi düzenlemesinin kısa vadede bir maddi kayıp gibi görülebileceğini ancak orta ve uzun dönemde ülkemize büyük kazanç getireceğini vurguladı. Çağlar, “Şüphesiz devletimizin vergi gelirleri çok önemli. Ancak bu önemli kongreleri yarışın daha başında kaybetmeyelim” diye konuştu. “2020 yılında düzenlenecek 3 bin 500 katılımcılı bir tıp kongresi için sırf KDV iadesi yok gerekçesiyle İstanbul yerine Berlin seçildi. 59 bin katılımcı portföyüne sahip bir kongre organizatörü de vergi iadesi yok diye İstanbul’u değerlendirme dışı tutuyor.“ BİR DELEGE 2 BİN 500 DOLAR HARCIYOR İstanbul’da geçtiğimiz yıl 143 uluslararası kongre yapıldığını belirten İbrahim Çağlar, “İstanbul 2010 yılından bu yana dünyanın ilk 10 kongre kenti arasına girmeye başarıyor. Dünyada her yıl 100 milyona yakın kişi toplantı ve kongreler için seyahat ederken, delege başı harcama ortalaması 2 bin 500 dolar. Bu da kongre turizminin alternatif turizm ürünleri içinde geliştirilebilecek en önemli kanallardan biri olduğunu açık şekilde gösteriyor” dedi.

16 Şubat 2016 Salı