Oda Meclisi'nin tüm üyeleri milli birlik ve beraberlik mesajını ellerindeki Türk bayraklarıyla gösterdi. Meclis'te konuşan İTO Başkanı Çağlar, "Kurdan kaynaklı zararlarımızın karşılanması için, kısa vadeli döviz borcu olan iş adamına devlet 2,70'den döviz satışı gerçekleştirsin. Hazine Halkbank üzerinden esnaflara sağladığı yüzde 50 faiz indirimli kredi imkanını ülkemizdeki tüm şahıs firmalarına sağlasın" önerisi getirdi. İstanbul Ticaret Odası(İTO)Başkanı İbrahim Çağlar, "Kurdan kaynaklı zararlarımızın karşılanması için, kısa vadeli döviz borcu olan iş adamına devlet 2,70'den döviz satışı gerçekleştirsin,Hazine Halkbank üzerinden esnaflara sağladığı yüzde50 faiz indirimli kredi imkanını ülkemizdeki tüm şahıs firmalarına sağlasın" dedi. Çağlar, İTO'nunEylül ayı olağan meclis toplantısının açılışında Türkiye’de son günlerde yaşanan terör olaylarına ilişkin değerlendirmelere bulundu. Ülke olarak zor günlerden geçildiğine işaret eden Çağlar, "Ne zaman ülkemizde huzur ve istikrar olsabu birilerini rahatsız ediyor ve ülkemizde aynı film dönmeye başlıyor.Bu filmi 10-15 yılda bir izliyoruz" ifadelerini kullandı. Çağlar, dünya çalkalanırken Türkiye'nin huzur ve istikrar adası olmasının kolay kolay hazmedilemediği yorumunda bulunarak şunları kaydetti: "Birileri çıkıp, çirkin senaryolarının düğmesine basıyor.Gelinennoktada verdiğimiz şehitlerelbette canımızı yakıyor, elbette yüreğimiz acıyor.Çektiğimiz acı kelimelere dökülür gibi değil.Biz bu vatanda bugüne kadar, birlikte, kardeşçe yaşadık. Ama içimizden biri, bu ülkeyi bölmeye kalkışır, teröre bulaşırsa buna da sessiz kalmayız. Cezası neyse çeker. Bu millet, korku, tedirginlik ve ürkekliklesinecek bir millet değildir.Bizler ülkemizi refaha, insanımızı huzura kavuşturmak için En iyi bildiğimiz işi yapmaya, kararlılıkla devam edeceğiz." Terör olayları dolayısıyla şehit olanların yakınlarına başsağlığı dileyen Çağlar, bu süreçte kurulan tuzaklara düşülmemesi, gerilime izin verilmemesi, sakin ve itidalli olunması gerektiğine dikkati çekti. Çağlar, insanların ekmek teknelerine zarar vermenin, terörle mücadeleyi kolaylaştırmayacağına işaret ederek, "Tam tersine sorun alanlarını genişletir.Bizler, hakkın, hukukun, demokrasinin tesisinikendimize görev edinmiş bir anlayışın mensuplarıyız" ifadelerini kullandı. İTO BAŞKANI EKONOMİYE 2 YENİ ÖNERİ Başkan Çağlar, 1 Kasım seçimlerinin Türkiye'ye ihtiyaç duyduğu netliği,huzur ve istikrar ortamını sağlaması temennisinde bulunarak,kalıcı, sağlam, güçlüve istikrar vaat eden bir hükümet kurulması gerektiğinin altını çizdi. "Ekonominin konuşulduğu bir ortam istiyoruz" diyen Çağlar, ekonominin bir ülkede ikinci plana düştüğü durumlarda,büyüme, refah gibi değerlerin de ikinci plana düştüğüne işaret etti. Çağlar, hem dış etkiler,hem de içerideki sıcak gelişmelerlegeçtiğimiz bir ayda döviz kurlarında yaşanan hareketliliğe de dikkati çekti. Avronun3,5'i gördüğünü, dolar kurunun 3 lirayı aştığını dile getiren Çağlar, siyasi iklimin netleşmesi ile bu seviyelerin bir miktar düşeceğini söyledi. Hükümet ve Merkez Bankası'ndan reel sektöre destek isteyen Çağlar, bu kapsamda getirdikleri 2 yeni öneriye vurgu yaparak şunları anlattı: "Reel sektörün kısa vadeli dış borcu35 milyar dolar.Buna finans kesiminin borcu dahil değil.Biz bu 35 milyar doları borçlanırken,kur bu düzeylerde değildi.Bir çok iş adamıhesabını 2,50'ye göre yaptı.Bugün ise dolar 3 lirayıaştı.Sırf aradaki bu kur farkı yüzündenözel sektörün borcu 17,5 milyar liraarttı.Bu sıkıntıyı aşabilmek için Merkez Bankamızı ve hükümetimizi iş dünyasıyla el ele vermeye davet ediyorum.Bu 17,5 milyar lirazararın karşılanmasında bize destek verin.Kısa vadeli döviz borcu olan iş adamına devlet 2,70'den döviz satışı gerçekleştirsin. Bu destek kamu kesimine en fazla 3,5 milyar dolara mal olur. Ve bu rakam neredeyse Merkez Bankasınınbir yıllık karı kadar.Bu kar bu yıl da Hazineye devredilmesin, üretim çarklarının dönmesi için kullanılsın." İkinci önerilerinin de mikro işletmeler için olduğunun altını çizen Çağlar, bu kapsamda Hazine'nin Halkbank üzerinden esnaflara sağladığı yüzde50 faiz indirimli kredi imkanını Türkiye'deki tüm şahıs firmalarına sağlaması önerisinde bulundu. Çağlar Türkiye'deki şahıs işletmesi sayısının yaklaşık 500 bin adet olduğu bilgisini vererek, bu rakamın ülke ekonomisinin üçte birine denk geldiğini, indirimli kredi imkanının hem işletmelere hem de ekonomiye can suyu olacağını söyledi. Başkan Çağlar, İTO üyelerinden gelen "Ticari Faaliyet Endeksi" rakamlarını da Meclis'te paylaştı. Endeksin sınır çizgisi 50'nin altında kalmasına rağmen geçtiğimiz aya göre beklentilerde bir miktar iyileşme olduğunu dile getiren Çağlar, bunun umut verici olduğunu söyledi. Meclis üyelerine İTO'nun haber portalı "itohaber.com"un hayata geçirildiği, İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin 14 Eylül'de açılacağı bilgisini paylaşan Çağlar, şehit çocuklarının üniversitede ücretsiz okutulduğunun da altını çizdi. Başkan Çağlar,Eminönü'ndeki gayrimenkullerin makro bir yapı ile birleştirilme amacıylabaşlattıkları ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)ile yürüttükleri projeyi anımsatarak, konuşmasını şöyle tamamladı: "Buradaki gayrimenkullerimizi makro bir yapı altındabirleştirmeyi hedefliyoruz. Biliyorsunuz buradaki gayrimenkullerin bir kısmı bize, bir kısmı ise TOBB'a ait. Hazırlıkları TOBB ile birlikte yürütüyoruz.Bugün de meclis gündemimizdeki bu maddeyle,bu projeye ilişkinihaleye çıkılması,ihale sürecindeki hukuki işlemlerin gerçekleştirilmesive tasarruflar noktasındayetkinin Yönetim Kurulu'muza verilmesinigündeme getiriyoruz.Bu yetkiyi alalım ki, işlemler hızlıca yürütebilelim, gerekli çalışmaları yapabilelim,ve ihale sonucunu tekrar sizlere sunalım."

10 Eylül 2015 Perşembe

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye ekonomisinin 2015'in ikinci çeyreğinde yüzde 3.8 oranında büyümesini değerlendirdi. Çağlar, dünyadaki ekonomik durgunluğa, yakın coğrafyamızdaki karışıklığa ve içeride seçim başta olmak üzere muhtelif gelişmelere rağmen, Türkiye ekonomisinin yılın ilk yarısını yüzde 3'ün üzerinde bir büyümeyle tamamlamasının çok değerli olduğunu kaydetti. Ekonomide kriz ve kaos senaryolarının boşa çıktığını belirten İTO Başkanı Çağlar, şunları söyledi: "İkinci çeyrek büyüme rakamları da birinci çeyrekteki gibi beklentileri aştı. Hatta son beş çeyreğin en iyi büyüme rakamına ulaşıldı. Bu gelişme, özel sektörün ekonomiye ve istikrara güvenini teyit ediyor. İkinci çeyrekteki büyümede hanehalkı ve kamunun tüketim harcamaları etkili oldu. İç pazardaki bu ivme ve ihracattaki mevcudun artarak devam etmesi, ihtiyacımız olan büyümeyi destekleyecektir."

10 Eylül 2015 Perşembe

DEİK Başkanı Vardan, kur artışının ardında belirsizliklerin yattığını, bu belirsizliklerin bir kısmının içeriden, büyük bir kısmının ise dışarıdan kaynaklandığını kaydetti. Vardan, dünyanın genelinde bütün kurlarda bir hareketlilik olduğunu belirterek, kur konusunun sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın sorunu olduğunu, fakat Türkiye’de buna ilaveten iç sorunların da bulunduğunu dile getirdi. Kısa vadede bunların düzelip düzelmeyeceğini kimsenin bilemeyeceğini vurgulayan Vardan, herkesin istikrar istediğini ifade etti. Vardan, buradaki dengesizliklerin Türkiye’nin temel verilerinden kaynaklanmadığına işaret ederek, “Türkiye’nin içeride bazı belirsizlikleri olsa da ‘bunları ortadan kaldırmak için faizi yükseltelim’ diye bir şey yok. Onu düzelttiğiniz zaman diğer taraf düzeliyor değil. Onun için ben faizleri artırmanın doları veya Euro’yu düşürmede cevap olacağı kanaatini taşımıyorum” dedi. Vardan, Türkiye’nin mümkün olabildiği ölçüde komşu ülkelerle yaptığı ticarette yerel para birimini kullanmanın yollarını araması gerektiğini kaydederek, “En azından bu şekilde bölgesel olarak paramız rezerv hale gelebilecektir. Bunu Rusya, İran ve hatta yüksek montanlı çalıştığımız Çin ile yapabilmeliyiz” dedi. “Yüzde 5-6’nın altında büyümüş olmak Türkiye’ye çok büyük bir kazanç sağlamıyor” diyen Vardan, Türkiye’nin her yıl 750 bin ile 1 milyon civarında kişi için yeni iş alanı oluşturması gerektiğine dikkati çekti. ÜÇ HEDEF: ABD, ÇİN VE AFRİKA DEİK’in 127 iş konseyiyle faaliyet gösterdiğini aktaran Ömer Cihad Vardan, Türkiye’nin Afrika’da daha etkin olması gerektiğine işaret ederek, Türkiye’nin ABD ve Çin’e cüzi miktarda mal sattığını, buralardan büyük miktarda mal ithal ettiğini belirtti.

09 Eylül 2015 Çarşamba

2. Abdülhamid devrinde kurulan ve geliştirilen hastanelerin anlatıldığı kitapta yer alan belgelere göre; Osmanlı darüşşifaları vakıf kurumları olduğu için hastalar ücretsiz tedavi ediliyordu. Hastaların tedavisinde zengin ve fakir farkı gözetilmiyordu. Kamu hizmeti veren hastanelerin adaletli bir şekilde Osmanlı coğrafyasına yayılması sağlanıyordu. Sağlık kurumlarının yapılaşmasında ihtiyaç prensibi göz önünde bulunduruluyordu. Hastalar daha çok evlerde tedavi ediliyor, doktorlar eve kadar gidip hastasıyla ilgileni-yordu. Hastalar için yapılan harcamalar, sultanların hazinesinden ve kendi mallarından elde edilen gelirlerle karşılanıyordu. Osmanlı’da asker, misyoner, belediye, saray, eğitim ve kadın hastanelerinin yanı sıra birçok özel hastane bulunuyordu. Birçok hastanenin açılışı 2. Abdülhamid’in doğum tarihine denk getiriliyordu. Osmanlı tarihi boyunca doktorlar hekimlik mesleğini serbest olarak icra ediyordu. Hekimler seyyar şekilde muayenehanesiz veya muayenehaneli olarak çalışabiliyordu. Özel hastaneler 19. yüzyılın sonlarında yasa dışı olarak açılmaya başlamıştı. 2. Abdülhamid döneminde özel hastane açma izni resmen verildi. 24 Mayıs 1898 tarihli belgede yer alan Özel Hastane Nizamnamesi’nin ilk maddesiyle hastane kurucusunun Osmanlı tebası olma şartı getirildi. Yabancılar, Osmanlı tebası kişiler adına hastane kurarak faaliyetlerini sürdürdü. Osmanlı döneminde belediyeler de hastane açıyordu. İlk belediye hastanesi, 1865 kolera salgınından sonra Beyoğlu’nda açıldı. Rahibelerin hizmet verdiği hastanede inanç ve soy ayrımı yapılmadan hastalar ücretsiz tedavi ediliyordu. 2. Abdülhamid döneminde İstanbul’da Şehremaneti’ne bağlı olmak üzere 10 belediye dairesi kuruldu ve bu belediyeler adına hastaneler açıldı. Osmanlıca belge ve fotoğraflarla bezenen kitapta, 2. Abdülhamid döneminde inşa edilen, onarılan ve açılışı yapılan hastaneler hakkında bilgiler veriliyor.

08 Eylül 2015 Salı

HABER: ADEM ORHUN Geçen yıl yapılan kurultayda dile getirilen görüşleri ve çözüm yollarını kitap haline getiren EGD, yeni kurultayın duyurusunu yaparken, bu kitabın tanıtımını da gerçekleştirdi. İstanbul Ticaret Odası'nda gerçekleştirilen tanıtım toplantıya, basın mensuplarının yanı sıra iş dünyasının önemli isimleri de katıldı. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, yaşanan çevre sorunlarının herkesi olumsuz etkilediğini vurgulayarak “Biz ekmeğimizi çevreden kazanıyoruz” dedi. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Murat Akyüz de herkesin daha az karbon ayak izi bırakmak için özen göstermesi gerektiğini söylerken; plastik atıkların kaynağında ayrıştırılmasının önemine değindi. ENERJİNİ GELECEĞE HARCA EGD Başkanı Celal Toprak ise bu yılki kurultayın ‘Enerjini Geleceğe Harca’ temasıyla 16 Eylül Çarşamba günü İstanbul Sanayi Odası Odakule Meclis Toplantı Salonu'nda gerçekleştirileceğini belirtti. Toprak, küresel ısınma konusunda duyarlılığı olan herkesi kurultaya davet etti. Toprak ayrıca, Enerji Verimliği Derneği Başkanı da olan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar ve İTO ailesine destekleri için EGD adına teşekkür etti. EGD Başkanı, toplantı sonunda geçen yıl düzenlenen Küresel Isınma Kurultayı'na destek olanlara ‘Çevre Dostu’ sertifikası verdi.

07 Eylül 2015 Pazartesi