tatil-sepeti
Tanburi Cemil Bey’e ahde vefa

Tanburi Cemil Bey’in vefatının 100. yılında, ud ve tanbur sanatçısı Mehmet Bitmez’in özel arşivinden, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür A.Ş. tarafından hazırlanan “Tanburi Cemil Bey’in Hazinesi” albümü mart ayında müzikseverlerle buluşacak. Albüm, 10 CD, bir kitapçık ve bir longplayer’dan oluşuyor. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Öğretim Üyesi, ud ve tanbul sanatçısı Mehmet Bitmez, Tanburi Cemil Bey’in bin eseri arasından 14 tane liste hazırladıklarını ve albümün yeni kayıt edilmiş gibi dinlenileceğini söyledi. İLK TAŞ PLAK KAYDI “Cemil Bey Türkiye’de bize müziği ilk duyuran kişidir” diyen Bitmez, “Taş plak kaydı yapmış ilk müzisyendir. Bu yüzden de çok önemli bir sanatçı. Diğer ses kayıtları veya şarkı kayıtlarının hepsini ondan sonra dinlemeye başladık” diye konuştu. Albümün “Tanburi Cemil Bey’e ahde vefa” niteliği taşıdığı yorumunu yapan Bitez, “Hafızalarımızda, duygularımızda, müzik derinliğimizde hep var olan Tanburi Cemil Bey’i, böyle kapsamlı bir şekilde ortaya koyarak geç kalmışlıklarımızı telafi etmiş olacağız” dedi. BATI BİZDEN ÖNCE KEŞFETMİŞ Türkiye’de Tanburi Cemil Bey hakkında yapılan çalışmalara geç başlandığını söyleyen Mehmet Bitmez, “Batılılar özellikle Amerika ve Avrupa’da yaşayan bazı müzikologlar ya da müzik adamları Tanburi Cemil Bey’i daha önce keşfetmişler. Bu kıymetli hazineyi ortaya çıkarmak için bizden daha hızlı davranmışlar. Batılı keşfedip kendi hazinesine katmış; çünkü birçok yerde maalesef Batı kaynaklarından istifade ediyoruz” dedi.

23 Şubat 2016 Salı

İki kat hızlı büyüyen somon

HABER: AYŞE BAŞAK İlk kez 1973 yılında genetiği değiştirilmiş bir bakteri üretildi. Bu, bir dönemin başlangıcıydı. O günden sonra genetik alanında bu türden çalışmalar hız kesmeden devam etti. Tarihler 1995’i gösterdiğinde bir dönüm noktasına gelindi ve ilk kez genetiği değiştirilmiş mısır ekimi yapıldı. Bilim dünyasında büyük tartışmalara sebep olan bu aşamaya rağmen GDO çalışmaları hız kesmedi ve son 20 yılınönemli bir gerçeği olarak karşımızda duruyor. Dünya nüfusu genetiği değiştirilmiş gıdaları 20 yılı aşkın süredir tüketiyor. Pek çok ülkede GDO konusunda kısıtlamalar ve yasaklamalar mevcut. Ancak büyük çatışmaların sebebi olan bu mesele günümüz ziraatının bir gerçeği olarak görülüyor. Üreticiler artan nüfusu ve kısıtlı imkanları sebep göstererek bu yöntemleri tercih ediyor. Genetik bilimindeki tüm bu ilerlemeler hayatımızı bir biçimde etkiliyor. ABD Gıda ve İlaç Yönetimi (FDA) ilk kez genetiği değiştirilmiş bir hayvanın insanların tüketimi için üretilmesini onayladı. Bugüne kadar insanın tüketimi için GDO bitki üretimi yapılıyordu. Ancak FDA’nın bu son kararıyla birlikte artık transjenik bir hayvan, çiftliklerde üretilecek: Genetiği değiştirilmiş somon. 18 AYDA HAZIR Atlantik somonunun insanların yiyeceği bir boyuta ulaşması 3 yıl sürüyor. Genetiği değiştirilmiş somon ise bu büyüklüğe sadece 18 ayda ulaşıyor. Daha hızlı büyüyen başka bir tür somondan alınan genler başarılı bir şekilde Atlantik somonuna aktarıldı. Doğal Atlantik somonuna göre iki kat hızlı büyüyen bu balık, FDA’nın izni sayesinde artık çiftliklerde üretilecek.

23 Şubat 2016 Salı

Eximbank’tan ihracatçıya yeni bir finansman kapısı

Türk Eximbank, ihracata sağladığı finansman desteğini artırmaya yönelik uygulamalarına bir yenisini daha ekliyor. Eximbank’ın sigorta müşterileri, poliçelerini teminat olarak göstererek ticari bankaların yanı sıra faktoring şirketlerinden de finansman sağlamaya başlayacak. Türkiye’nin ihracatına sağladıkları finansman desteğini artırmayı hedeflediklerini belirten Türk Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan, “Bu çerçevede, ihracatçılarımıza sunduğumuz nakdi kredi ve ihracat kredi sigortası desteğini daha da artırmak ve çeşitlendirmek için çaba sarf ediyoruz” dedi. UYGUN MALİYET Türk Eximbank’ın ihracat kredi sigortası müşterisi olan ihracatçıların poliçelerini teminat göstererek faktoring şirketlerinden finansman temin edebileceğinin altını çizen Kaplan, “Yakın bir zamanda başlatılması planlanan bu uygulama konusunda Finansal Kurumlar Birliği (FKB) ile yürüttüğümüz çalışmalar sonuçlanma aşamasına geldi. Böylece, bankacılık sistemindeki fonların Türk Eximbank garantisi altında ihracatın finansmanına yönlendirilebilmesi için 2008’den bu yana önce ticari bankalarla (18 banka ile protokol imzalanmış durumda) takiben Kredi Garanti Fonu ile yaptığımız işbirliğinin kapsamı faktoring şirketlerinin devreye girmesi ile genişleyecek. Daha fazla ihracatçımız uygun maliyetli bir teminat ile finansman imkânına ulaşabilecek” diye konuştu. YENİ PAZAR İÇİN Bu uygulama ile ihracatçıların alacaklarını ticari ve politik risklere karşı teminat altına aldığına işaret eden Kaplan, “Türk Eximbank tarafından 238 ülkedeki alıcılara gerçekleştirilen sevkıyatlar sigorta kapsamına alınmakta. Bu sayı faktoring şirketleri tarafından kapsanan ülke sayısının 3 katı düzeyinde. İhracatçılarımız riskleri düşünmeksizin yeni ve tanımadıkları pazarlara açılabilecek” dedi. KOBİ’LER GÜÇLENECEK KOBİ’lerin küresel pazarlarda söz sahibi olmasının Türkiye’nin uluslararası konumunu olumlu etkileyeceğini belirten Finansal Kurumlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Zeki Özger, “Türk Eximbank’ın ihracat kredi sigortası poliçesinin faktoring sektöründe kullanılması ile KOBİ’lerin 2023 ihracat hedefinde de ciddi bir rol oynayacağını öngörüyoruz” dedi. Özger, finansal kiralama şirketleri için Eximbank aracılığı ile Avrupa Yatırım Bankası veya Dünya Bankası kaynaklı uzun vadeli yatırım kredisi teminine yönelik görüşmelerinde sürdüğünü söyledi.

23 Şubat 2016 Salı

Sigortacılar yeni yönetmeliği tartıştı

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik geçtiğimiz ocak ayında yayınlandı. Sigortacılar, tartışmalı bazı maddelerin değiştirilmesi için zaman tanınan söz konusu yönetmeliği konuşmak için bir araya geldi. Yönetmelikte belirlenen acentelerin teknik personel bulundurma maddesinin değiştirilmesini isteyen konunun tarafları, sorunlarını İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleşen Sigortacılık Meslek Komitesi Zümre toplantısında masaya yatırdı. SAİK’İN YETKİSİ ARTTI Yeni yönetmelikte TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi’nin (SAİK) yetkileri artırıldı. Buna göre Hazine Müsteşarlığı tarafından hazırlanan değişikliğe dair yönetmelikte genel yasal çerçeve belirlendi, uygulamanın nasıl yapılması gerektiği kısmı SAİK’e bırakıldı. Sektörün istediği değişiklikler yapıldıktan sonra yönetmelik 16 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğe girecek. MÜDÜRLÜK İÇİN Toplantının oturum başkanlığını İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Levent Korkut gerçekleştirdi. Söz konusu yönetmelikte SAİK’e çok ciddi sorumluluklar verildiğini ifade eden Korkut, özellikle bazı maddelerin sektörün sorunlarına çözüm olacak nitelikte olduğunu söyledi. Korkut, yeni yönetmelikte bazı müktesep hakların korunmasını istediklerini belirterek, “Lise mezunu olan arkadaşların beş yıllık deneyim süresi sonunda ve acente olarak çalıştığını SGK kaydı ile belgelemesi halinde genel müdür olabilmesini istiyoruz” diye konuştu. Toplantıda Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü Uzmanı Pınar Kaman Doğanoğlu, İstanbul Ticaret Üniversitesi Özel Hukuk Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Didem Algantürk Light da birer konuşma gerçekleştirdi. ZORUNLU TRAFİK SİGORTASINDA ÇALIŞMA BAŞLADI Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, zorunlu trafik sigortasına yönelik çalışmaya ilişkin, “Sorunun kökenine iniyoruz. Burada ‘primler çok yüksek, zorla aşağı indirelim’ gibi popülist bir yaklaşım yok. Bir bütün olarak bakacağız. Bu adımla birlikte sigorta primlerinin düşeceğine inanıyorum” dedi. Şimşek, bu konudaki çalışmanın başladığını; Hazine Müsteşarlığı’nın taslak tasarı üzerinde çalıştığını, yakında Bakanlar Kurulu ve Meclise getireceklerini söyledi. Şimşek, şöyle konuştu: “Sorunun kökeni çok boyutludur. Bunlardan biri; kusurlu sürücülerin dikkate alınması gerekiyor. Yılda 1.2 milyon kaza oluyor. Sistemin yükleriyle, masraflarıyla öngörülebilir olması lazım. 3 bin 500 vefat, 10 bin yaralı oluyor. Bunların sisteme getirdiği etkiler ve yargı kararları var. Riski düşük olanlara daha düşük primle sistemi iyileştirmemiz gerekiyor.” SEKTÖRÜ DİNLEYECEĞİZ Toplantıda konuşan SAİK Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kasap, yeni yönetmelikte kendilerine verilen sorumluluğun farkında olduklarını belirtti. Kasap, “Biz önyargılı değiliz. Hazine Müsteşarlığı’nın uygulama alanlarında bize verdiği yetkiyi sektörle birlikte oluşturacağız. Böyle toplantılarda sektörün nabzını ölçüyoruz” dedi.

22 Şubat 2016 Pazartesi

Finansa kamudan ikinci ‘katılım’

HABER: FEDAİ YILDIRIM Türkiye’nin ikinci kamu katılım bankası olan Vakıf Katılım Bankası A.Ş., açılış için gün sayıyor. Banka için bir süredir yürütülen çalışmaların sonuna gelindi ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) da faaliyet izni alındı. Yakında hizmet vermeye başlayacak olan bankanın açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapması bekleniyor. Öncelikle imalat sanayinde üretim yapan ihracatçı firmaları hedef müşteri olarak belirleyen banka, bu şekilde daha çok istihdam oluşturmayı hedefliyor. Ayrıca, Türkiye’nin daha hızlı büyüyerek ve daha çok ihracat yaparak daha düşük cari açık vermesini desteklemeyi planlayan bankanın öncelikleri arasında teknolojiye yatırımı da bulunuyor. FİNANSMANA ERİŞİM ARTAR Vakıf Katılım Bankası Yönetim Kurulu Başkanıve aynı zamanda İTO Yönetim Kurulu Üyesi olan Öztürk Oran, Vakıf Katılım Bankası hakkındaki bilgileri İstanbul Ticaret aracılığı ile paylaştı. Oran, kamu bankası olması hasebiyle özellikle yurtdışı fonlarının Türkiye’ye kazandırılmasında önemli rol üstleneceklerini söyledi. Oran, bankanın, faiz hassasiyetleri olan müşterilere mevcut katılım bankalarından farklı ve avantajlı ürünler sunmak suretiyle, bir taraftan finansmana erişimi artırırken diğer taraftan mevcut rekabeti geliştirerek, Türkiye’nin gelişmesine katkı sağlamak üzere kurulduğunu kaydetti. Bu modelin ekonominin gelişmesine katkı sağlayacağını söyleyen Oran, “Elde ettiğimiz kârın da bir kısmının vakıf işlerinde kullanılacak olması bizi farklılaştıran en önemli unsurlardan biri” dedi. KÖRFEZ SERMAYESİ Orta ve uzun vadede halka açılmak gibi bir planlarının olmadığını da belirten Oran, katılım bankalarının Türkiye’de 25 yılı aşkın bir süredir faaliyet göstermesine rağmen sektörden alınan pay bakımından halen istenilen seviyede olmadığına dikkat çekti. “Bu yıl da bankacılık sektörünün en önemli sıkıntısı daralan kâr marjları nedeniyle düşen kârlılık olacak” diyen Oran, şöyle devam etti: “Körfez ülkeleri ile yürütülen sıcak ilişkiler de sektör açısından bir fırsat. Çünkü Amerika ve Avrupa’da gelişen İslamofobi nedeniyle Körfez fonları bu ülkelerde sıkıntı çekiyor. Katılım bankaları aracılığıyla ülkemize ciddi fon girişi sağlanabilir. Ancak yakın coğrafyamızda yaşanan siyasi belirsizlikler ve çatışma ortamı sektör için en büyük risk olarak tanımlanabilir.” PAYIMIZ ARTACAK 10 yılda katılım bankacılığının sektördeki payının yüzde 15’lere yaklaşacağını öngören Oran, “Sektörün gelişimi için bazı yasal düzenlemeler yapılması gerekiyor. Bundan sonra sektörün önünün daha da açılacağına inanıyoruz. Sektörün ürün ve hizmetlerinde çeşitlendirme yapması gerekiyor. Ardından toplumun tüm kesimlerini kucaklamaları, tanıtım çalışmalarına ağırlık vererek sektörün bilinirliğine katkı yapmaları ve müşteri sayılarını artırmaları lazım” dedi. TÜM YURDA YAYILACAK Vakıf Katılım Bankası’nda ilk aşamada müşteri sayısı ve hedef kitlenin örtüştüğü noktalarda şubeleşme yoluna gidilecek. Bu doğrultuda İstanbul, Ankara, Konya, Gaziantep, Bursa, İzmir, Adana, Antalya, Kayseri gibi iller ilk şubelerin açılacağı şehirler olacak. Sonrasında ise şubeler hızla diğer illere de yayılacak. ÖDENMİŞ SERMAYE 805 MİLYON TL Vakıf Katılım Bankası, tamamı Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü, Bayezid Han-ı Sani (II. Bayezid) Vakfı, Mahmut Han-ı Evvel Bin Mustafa Han (I. Mahmut) Vakfı, Mahmut Han-ı Sani Bin Abdulhamit Han-Evvel (II. Mahmut) Vakfı ve Murat Paşa Bin Abdusselam (Murat Paşa) Vakfı ortaklığı ile kuruldu. Bankanın ödenmiş sermayesi 805 milyon TL olup, bu kaynak tamamen TC Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ve adları geçen vakıflara ait. 2023 HEDEFİ LİDERLİK İlk etapta merkez şube ve yaklaşık 120 çalışanla hizmet verecek bankanın yıl sonunda ise 30 şubeye ve yaklaşık 500 çalışana ulaşması hedefleniyor. Bankanın 3 yıl sonra 100 şubeye ve yaklaşık bin 200 çalışana ulaşması planlanıyor. Banka, 2018’de katılım bankacılığı sektöründe yüzde 10’luk bir pazar payına ulaşmayı beklerken, 2023’te ise katılım bankacılığının lideri olmayı hedefliyor. KÜRESEL PAY YÜZDE 6 Öztürk Oran, katılım bankaları olarak dünyada 2 trilyon doları aşkın büyüklüğüyle göz kamaştıran İslami finans alanında aldıkları payı hızla geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. Oran, “Türkiye’deki katılım bankalarının dünya katılım bankacılığından aldığı pay, yüzde 6. Katılım bankacılığının yaygın olarak faaliyette olduğu ilk 10 ülke arasında sekizinci sırada bulu-nuyoruz. Bunu yükseltmeliyiz” dedi. KOBİ İHTİYACINA ÇÖZÜM SUNACAK KOBİ ağırlıklı çalışmalar yürüteceklerini vurgulayan Öztürk Oran, bu doğrultuda KOBİ’lere yönelik standart ürünler sunmanın yanı sıra onların ihtiyaçlarına çözüm sunacak yeni ürün ve hizmetler de geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Özellikle yatırım ve proje finansmanı konusunda kâr-zarar ortaklıkları ve sermaye araçları ihraçları ile etkin bir rol almayı planladıklarını kaydeden Oran, “Bu alanda yapacağımız çalışmalarla sektörün eksikliklerini kapatacak çalışmalar yürüteceğiz. Orta Vadeli Plan’da (OVP) teşvik verilmesi öngörülen sektörlerde büyümeyi planlıyoruz. İmalat sanayinde üretim yapan ihracatçı firmalar hedef kitlemiz olacak. Bu şekilde ülkemizin daha çok istihdam oluşturarak, daha hızlı büyümesi ve daha çok ihracat yaparak daha düşük cari açık vermesini desteklemeyi öngörüyoruz” dedi. KÂRLILIĞI NEGATİF ETKİLEYEN GELİŞMELER Öztürk Oran, özellikle TL mevduatındaki rekabetin, bankaların kaynak maliyetini artırdığını belirtti. Oran, maliyetlerin rekabet nedeniyle kullandırılan kredilere yeteri kadar yansıtılamaması sonucunda, net kâr marjlarındaki daralmanın banka kârlılıklarını oldukça olumsuz etkilediğini söyledi. Oran, bankaların kârlılıklarını negatif etkileyen diğer gelişmeleri ise şöyle açıkladı: Aracılık maliyetlerinin yüksekliği Komisyon gelirlerinin yasayla sınırlandırılması Tüketici hakem heyetleri ve mahkemelerinin geçmişe yönelik alınan komisyonların iptaline karar vermeleri.

22 Şubat 2016 Pazartesi