tatil-sepeti
İcat çıkardılar tarihe geçtiler

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Türkiye, 2015 yılında Nobel Ödülleri’ne bir Türk bilim insanının daha dâhil olmasının sevincini yaşadı. Oysa yüzlerce yıl önce Nobel Ödülü yokken, bu toprakların bilim insanları onlarca icatla tarihe geçti. Bunların arasında sıfırı bulan matematikçi Harezmî, tıpta pek çok buluşa imza atan İbn-i Sina, dünyanın en büyük astronomlarından biri olarak kabul edilen El Battani de var. ATOMU BÖLME FİKRİ Batı dünyasında Geber olarak bilinen Cabir bin Hayyan öyle bir çalışma yapmıştı ki, kimya literatürüne “modern kimyayı kuran bilim adamı” olarak geçmişti. Türk olduğu bilinen Cabir bin Hayyan, 721-815 yılları arasında yaşamıştı. Cabir, kimyada denge teorisi yaklaşımını bulmuştu. Arsenik tozunu da ilk bulan bilim adamı olan Cabir, Batılı bilim adamlarının atomu parçala-masından yaklaşık bin yol önce şu cümleleri söylemişti: “Madde yoğun enerjidir. Bu yüzden Yunan fizikçilerinin maddenin bölüne bölüne parçalanamaz en küçük bir parçayla son bulduğuna ve maddenin bu sayısız parçalana-mayan kısımlardan meydana geldiğine dair iddiaları yanlıştır. Onların parçalanamaz en küçük parça, yani atom olarak tabir ettikleri bu nesne parçalanabilir ve bu parçalanma neticesi büyük bir enerji hâsıl olur. Bu öyle bir enerjidir ki, bir habbeciğin (taneciğin) bir şekilde parçalanması, Bağdat gibi büyük bir şehri yok edebilir.” ROBOTU İLK O BULDU Ebû’l İz İsmail İbni Rezzaz El Cezerî de 1136-1206 yılları arasında yaşamış çok büyük bir bilim insanıydı. Diyarbakır Cizre’de doğan Cezeri, sibernitiğin ilk adımlarını atmasıyla tarihe geçmişti. Aynı zamanda usta bir su ve makine mühendisi de olan Cezeri, öküz gücüyle çalışan bir su çıkarma makinesi keşfetmişti. Bu keşfiyle dünya literatürüne ilk robotu yapan bilim insanı olarak geçmişti. Cezeri’nin yaptığı makineler dişliler, mandallar, palangalar ve kaldıraçlardan oluşuyordu. Günümüzde bütün motorlu vasıtalarda bulunan “krank mili”ni ilk defa o kullanmıştı. Cezeri’nin bu makine çizimlerinin yıllar sonra Leonardo Da Vinci’ye ilham kaynağı olduğu söylenir. Fizikçi ve mekanikçi Cezeri’nin diğer bir önemli eseri de Diyarbakır Ulu Camii’nin ünlü Güneş Saati’dir. BÜYÜK ASTRONOM Dünyanın en önemli 20 astronomu arasında gösterilen Cabir bin Sinan er-Rakki el-Harrani, 859-929 yılları arasında yaşamıştı. Battani olarak bilinen ünlü Türk bilim insanı, güneş sistemi, güneş ve ay tutulmaları ve matematik alanında onlarca çalışmaya imza atmıştı. Battani, ilimdeki gayesini şu sözlerle açıklıyordu: “İnsan, Allah’ın varlığını, birliğini, kudretini ve eserlerinin mükemmelliğini başta astronomi olmak üzere, ilimler sayesinde öğrenebilir.” Matematik alanında sinüsleri kullanan ilk ilim adamı olan Battani aynı zamanda, ilk defa kotanjant kavramını geliştirmiş, Ay’ın boylamda ortalama hareketini tespit etmiş, Güneş ve Ay’ın görünür çaplarını ölçmüş, Ay’ın tutulma derecesini hesaplamış, gerçek astronomik cetvelini bulmuştu. Bu keşifler yüzlerce yıl sonra Batılı bilim insanları tarafından kullanılmıştı. SIFIRI KEŞFETTİ Muhammed Bin Musa El Harezmî, 780 veya 795 tarihinde Hazer Denizi’nin doğusundaki Harzem’de doğmuştu. Matematik alanında ilk kapsamlı kitabı yazan bilim insanı olmasıyla ünlü olan Harezmî, cebir ilminin ilk temellerini atmıştı. Sayıları ifade etmek için basamaklı sayı sistemini kullanmıştı. Harezmî’nin bu çalışması Latince’ye Algoritmi de numero Indorum adıyla çevrilmiş ve böylece batı dünyası da sıfır ve basamaklı sayı sistemiyle tanışmıştı. Harezmî aynı zamanda x bilinmeyenini de kullanan ilk bilim insanıydı. SESİ GÖSTERDİ Ebu Nasr Muhammed el-Farabi, Türk İslam dünyasının yetiştirdiği en büyük filozof, matematik ve fizik âlimlerinden biriydi. Ses olayının ilk fiziki izahını yapan kişi olarak kayıtlara geçen Farabi, titreşimlerin dalga uzunluğuna göre azalıp çoğaldığını tespit etmiş ve bunu ispatlamıştı. Farabi bu keşfiyle, musiki aletlerinin yapımında gerekli olan kuralları da bulmuş oldu. İLK UÇUŞ Motorlu uçakların dünya semalarında dolaşmasından yüzlerce yıl önce Hazerfan Ahmet Çelebi, bedenine yerleştirdiği kanatlarla ilk uçuşunu yapmıştı. Havacılık alanında önemli çalışmalar yapan Hazerfan, 1632 yılında lodoslu bir günde kendi geliştirdiği takma kanatlarla Galata Kulesi’nden Üsküdar Doğancılar’a kadar uçmuştu. TIBBIN BABASI Türk İslam âleminde yetişen en büyük bilim insanlarından biri de İbn-i Sina’ydı. Tıp bilimindeki buluşlarıyla bilinen İbn-i Sina, tıp bilimiyle ruh bilimini birleştiren çalışmalara imza atmıştı. Yazdığı cilt cilt eserler uzun yıllar tüm dünyada tıp okullarında okutulmuştu.

28 Mart 2016 Pazartesi

Milli atıcılar madalya ile döndü

Milli sporcular Tayland’ın başkenti Bangkok’ta 12-19 Mart tarihleri arasında düzenlenen Uluslararası Paralimpik Komitesi Atıcılık Dünya Kupası’ndan madalya ile döndü. Bangkok’ta 30 ülkeden 103 sporcunun katıldığı yarışmalarda 50 metre tabanca kategorisinde Aysel Özgan, Korhan Yamaç, Murat Oğuz’dan oluşan milli sporcular takım olarak ikinci oldu. Ayrıca ferdi olarak yarışan Korhan Yamaç, 10 ve 25 metre atışlarda ikinci olarak gümüş madalya almaya hak kazanırken, Bursalı Sporcu Aysel Özgan 10 metre havalı tabanca kategorisinde dördüncü olarak tamamladı. AYSEL RİO YOLUNDA Çalışmalarını Yıldırım Belediyespor Kulübü bünyesinde sürdüren A Milli Takım sporcusu bedensel engelli Aysel Özgan, önümüzdeki ay Mersin’de gerçekleşecek Türkiye Şampiyonası’nın ardından, 7-18 Eylül tarihleri arasında Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde yapılacak Paralimpik Yaz Oyunları’nda ay-yıldızlı formayla madalya mücadelesi vermeye hazırlanıyor.

28 Mart 2016 Pazartesi

Celal Bayar’ın gözlüğü bu sergideydi

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL 1940’lı yıllarda gazete okuyan biri hangi model gözlüğü kullanıyordu? Peki ya 1970’lerde ya da 60’larda güneşten korunmak isteyen birinin güneş gözlükleri nasıldı? Ya da görme bozukluğu yaşayan biri 1950’lerde bir doktora gittiğinde nasıl muayene oluyordu? İstanbul Ticaret Odası Yeni Camii Hünkâr Kasrı’nda açılan “Gözlükçülük Tarihine Yolculuk” sergisi tüm bu sorulara cevap vermekle birlikte beş gün boyunca ziyaretçileri gözlük tarihinde gizemli bir yolculuğa çıkardı. 38 YILDA TOPLANDI Sergi İstanbul Ticaret Odası’nın katkılarıyla Gözlükçülük ve Saatçilik Meslek Komitesi öncülüğünde açıldı. Sergide Murat Dibi, Turgut Çakar ve Mehmet Tekden’in koleksiyonlarından faydalanıldı. Sergilenen bütün gözlükleri 38 yıldan bu yana biriktirdiğini söyleyen koleksiyoner Mehmet Tekden, “Yurt dışı, yurt içi sürekli geziyorum. Bazılarını bit pazarlarından aldığım dahi oldu. Bazılarını özel olarak yurt dışından getirttim” diye konuştu. DÖNEME YOLCULUK Sergide en eskisi 1800’lü yılların ikinci yarısına, en yenisi de 1990’lara kadar olmak üzere 490 gözlük meraklılarla buluştu. Ziyaretçiler geçmişten günümüze gözlük modasını, montaj tekniklerini, yapım aşamalarını ve göz muayenesinde kullanılan cihazları da görme şansını yakaladı. ÜNLÜ GÖZLÜKLERİ Alanında bu kapsamda bir ilk olan serginin en dikkat çeken özelliği ise dönemin siyasilerinin ve ünlü isimlerinin kullandığı model gözlüklerin sergide yer alması oldu. Adnan Menderes, Celal Bayar Zeki Müren, Belgin Doruk, Türkan Şoray gibi ünlü isimlerin kullandığı modelde gözlükler meraklılarına bir görsel şölen sundu. FİLMLERE VERİYOR Sergiye koleksiyonuyla katkıda bulunan Mehmet Tekden, pek çok gözlüğün tek olduğunu ve bu nedenle bazılarını dönem filmleri için kiraya verdiğini söyledi. Antika değerinde olan gözlüklerin çok ilgi gördüğünü de belirten Tekden, “O yıllarda üretilen gözlükler imkânlar kısıtlı olmasına rağmen günümüzde gözlüklerden daha kaliteli” diye konuştu. EL YAPIMLARI DA VAR Sergide tamamen el yapımı olan gözlükler de sergilendi. 1950 ve 1960’larda Türkiye’de üretilen el yapımı Rengin Gözlük, Bursa Gözlük Sanayi, Standart Gözlük, Seda Gözlük gibi markaların gözlükleri de serginin en ilgi çeken bölümleri arasındaydı. Bu gözlüklerin hala kullanılabilir ve çok kaliteli olduğunu söyleyen Tekden, “Bazılarını satıyorum ancak elimde tek kalmış olanları vermemeye çalışıyorum” diye konuştu. RADYOLU GÖZLÜK Sergide en dikkat çeken gözlüklerden biri de 1970’lerde kullanılan radyolu gözlük modeliydi. O yıllara göre önemli bir teknoloji içeren gözlüğün sap kısımlarına yerleştirilen kabloyla birlikte gözlüğü takan kişi aynı zamanda müzik de dinlemiş oluyordu. KÜLTÜR ENVANTERİ Serginin açılışını İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Soylu, Gözlükçülük ve Saatçilik Meslek Komitesi Başkanı Orhan Küreli, Meclis Üyesi Numan Hocaoğlu birlikte gerçekleştirdi. Serginin açılışında konuşan İlhan Soylu, “Gözlük ve gözlükçülüğün serüvenini konu alan bu sergi oldukça özgün. Bu tür sergiler, mesleklerin kültürel envanterini ve mirasını bir araya getirmesi açısından da önemli” diye konuştu. Gözlükçülük ve Saatçilik Meslek Komitesi Başkanı Orhan Küreli de 1200’lü yılların sonunda gözlük camının, 1400’lü yıllarda gözlük çerçevesinin kullanılmaya başlandığını hatırlatarak, “1700 yıllarında gözlüğün sapları bulunuyor, yani insanlar yaklaşık 350 yıl boyunca gözlükleri sapsız kullanmışlar. Güneş gözlükleri ise Çin’de kullanılmaya başlanılmış, Çinliler karşısındaki kişinin göz ifadesini anlamaması için gözlük camlarını iste karartarak kullanmış.” bilgilerini verdi. GÖZLÜĞÜN ASIRLIK YOLCULUĞU / foto galeri

28 Mart 2016 Pazartesi

Hem dil hem spor

HABER: CEYHUN KUBURLU Türkiye’den yurt dışı yaz okullarına her yıl en az 20 bin öğrenci katılıyor. Türk öğrenciler ve aileler ağırlıklı olarak İngiltere’deki yaz okullarına kayıt yaptırmayı tercih ediyor. Her yıl 10 binden fazla öğrenci İngiliz okullarına kayıt yaptırırken, 2-3 bin civarında öğrenci ise ABD’yi tercih ediyor. 2 BİN TÜRK ÖĞRENCİ Malta, gençler tarafından en çok tercih edilen eğitim destinasyonları arasında. Bu ülkeye sadece yaz okulu için Türkiye’den 2 binin üzerinde öğrenci gidiyor. İtalya, Fransa, İspanya ve Almanya da diğer dikkat çeken eğitim destinasyonlarından. Bu ülkelere yaz okulu için giden öğrenci sayısı da toplamda 6-7 bin civarında… HEDEF FUTBOL OKULLARI Son dönemde oldukça yoğun ilgi çeken futbol okulları şu an dünya üzerinde sınırlı sayıda mevcut. Genellikle İngiltere’de yoğunlaşan futbol okulları 5-6 civarında. Okul sayısı az olunca bu okullar da kontenjanlarını sınırlandırmak durumunda kalıyor. Açılan her sınıfın 10-15 kişilik olduğu düşünüldüğünde yoğunluk rahat bir şekilde anlaşılabilir. Türkiye’den bu okullara bireysel başvurunun yanı sıra gruplar halinde de gidilebiliyor. Her yıl yaklaşık 100-170 arası öğrenci İngiliz futbol okullarına kayıt yaptırıyor. CHELSEA VE CATERHAM SCHOOL 1811 yılında kurulan İngiltere’nin en prestijli okullarından Caterham School ile İngiltere’nin önde gelen futbol kulüplerinden Chelsea işbirliğinde düzenlenen yaz okullarında 8-16 yaş grubundan çocuklar kabul ediliyor. Londra’nın Surrey Bölgesi’nde düzenlenen yaz okulunda 2 ile 6 hafta arası değişen sürelerde eğitim veriliyor. İngilizce dil eğitimiyle futbolu birleştiren yaz okulunda Chelsea Futbol Kulübü’nün önde gelen antrenörleri öğrencilerle birebir ilgileniyor. Fiyatlar 2 bin 500 ile 6 bin 900 sterlin arasında değişiyor. ARSENAL VE QUENSWOOD SCHOOL İngiltere’nin en prestijli yatılı okulları arasında ilk 10 arasında yer alan Queenswood School ile Arsenal Futbol Kulübü işbirliğinde gerçekleşen yaz okullarında 10-19 yaş grubundan öğrenci kabul ediliyor. Arsenal Futbol Kulübü’nün önde gelen antrenörlerinin 10 kişilik gruplara verdiği dersler minimum 2 haftadan başlıyor. 1.150 sterlin okula ödenirken, çocuklarının Arsenal antrenörlerinden ayrıca ders almasını isteyen aileler haftalık 170 sterlini gözden çıkartıyor. NİKE SPOR OKULLARI VE ELS ELS Dil Okulu ve Nike Spor Okulları işbirliğinde gerçekleşen yaz okulları ABD’de düzenleniyor. Yetenekleri dahilinde arzu ettikleri spora yönlendirilen çocuklar Kaliforniya ya da New Jersey’de düzenlenen yaz okullarına katılabiliyor. 9-15 yaş grubundan öğrencilerin katıldığı programlar minimum 2 haftadan başlıyor. Kalifornia’da yaz okuluna katılmak isteyenler 3 bin 295 ile 3 bin 995 dolar arasında bir meblağ ödüyor. Spor dalları arasında en yüksek ücret tenis için ödeniyor. New Jersey’de tenis eğitimini dil eğitimiyle birleştirmek isteyen öğrenci, 2 bin 950 ile 5 bin 950 dolar arasında ödeme yapıyor.

28 Mart 2016 Pazartesi

100 yıllık serüven Hünkar Kasrı'nda

Eminönü Yeni Camii Hünkar Kasrı, Gözlükçülük Tarihine Yolculuk Sergisi ile 28 Mart-1 Nisan tarihleri arasında tarihe ışık tutacak yeni bir etkinliğe hazırlanıyor. İTO Gözlükçülük ve Saatçilik Meslek Komitesi’nin destekleriyle hazırlanan sergide 'gözlük ve gözlükçülüğün 100 yıllık serüveni' anlatılacak. Sergide geçmişten bugüne gözlük modası, teknolojisi, montaj teknikleri, yapım aşamaları ve göz muayenesinde kullanılan cihazların tarih içinde gelişimi örneklerle sunulacak. 100 yıllık bir serüven yaşamak isteyenler için "Gözlükçülük Tarihine Yolculuk" adlı serginin açılışı 28 Mart Pazartesi günü saat 11.30 da gerçekleştirilecek.

24 Mart 2016 Perşembe