Sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı olarak kurulan Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) devlet katkısı fon tutarı 6 milyar 105.7 milyon liraya çıktı. Türkiye’de fiilen 2003’ten itibaren uygulanmaya başlanan BES, 2013 yılında yüzde 25’lik devlet katkısının başlamasıyla büyük bir ivme kazandı. 6 MİLYON KATILIMCI Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) verilerinden derlenen bilgilere göre, 29 Nisan 2016 itibarıyla BES’teki katılımcı sayısı yılbaşından bu yana 222 bin 647 kişi artarak6 milyon 261 bin 947’ye yükseldi. Aynı dönemde katılımcıların fon tutarı 47 milyar 429 milyon lira, devlet katkısı fon tutarı 6 milyar 105.7 milyon liraya, BES’ten emekli olan kişilerin sayısı 33 bin 447’ye ulaştı. 35-44 YAŞ AĞIRLIĞI BES’e katılımın yaşlara göre dağılımına bakıldığında, büyük çoğunluğu 35-44 yaşındakiler oluşturuyor. 29 Nisan 2016 tarihi itibarıyla BES içerisinde, 35-44 yaşındakilerin sayısı2 milyon 123 bini buluyor. Bireysel Emeklilik Sistemi’ne katılım, 25 yaş altındakilerde 388 bin, 25-34 yaşındakilerde 1 milyon 934 bin, 45-55 yaşındakilerde 1 milyon 356 bin, 56 yaş ve üzerindekilerde ise 462 bin civarında gerçekleşti. İSTANBUL LİDER BES’te en fazla katılımcının bulunduğu şehir, yaklaşık 1.8 milyon kişi ile İstanbul oldu. Bu kenti sırasıyla 589 bin kişi ile Ankara, 453 bin kişi ile İzmir, 269 bin kişi ile Antalya, 248 bin kişi ile de Bursa izledi.

12 Mayıs 2016 Perşembe

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Londra’daki genel merkezinde düzenlenen Yıllık Konferans kapsamında yayımlanan raporda, Türkiye’nin bu yıl yüzde 3.2, gelecek yıl ise yüzde 3.4 büyüyeceği öngörüldü. Raporda, önümüzdeki dönemde yerel ve bölgesel belirsizliklerin artması, küresel finans piyasalarındaki artan oynaklık nedeniyle sermaye akışında büyük çaplı azalış yaşanması, petrol fiyatlarının hızlı şekilde artması gibi aşağı yönlü bazı risklerin söz konusu olduğu kaydedildi. İSTİKRARINI KORUYOR “Tüm bunlara rağmen Türkiye’nin bankacılık sektörü ve mali dengeleri istikrarını koruyor. Sorunlu kredilerin oranı düşük ve kamu borcu geçen yılın sonu itibarıyla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 35’i seviyesinde” ifadelerine yer verilen raporda, geçen yıl Türkiye’nin beklenenden güçlü iç tüketim ve sığınmacıların da etkisiyle yüzde 4.0 büyüdüğü dile getirildi. DÜŞÜK PETROL FİYATLARI Raporda, ABD’nin parasal sıkılaştırma politikası, gelişen piyasalara ilişkin zayıflayan yatırımcı algısı ile seçim dönemindeki artan belirsizlikler nedeniyle Türk Lirası’nın geçen yıl baskılandığı ve ABD doları karşısında yüzde 25 zayıfladığı belirtildi. Raporda, “Düşük petrol fiyatları ve asgari ücretin yüzde 30 artırılması, 2016 yılında ekonomik büyümeyi destekleyecek. Öte yandan enflasyonist baskılar, ABD Merkez Bankasının (Fed) parasal sıkılaştırması, gelişen piyasalarda artan oynaklık nedeniyle fonlama maliyetinin 2016 ve 2017’de yüksek seviyesini koruması olası” öngörüsü paylaşıldı. İÇ TALEBİN KATKISI Türkiye’de iç talebin büyümeye pozitif katkısına işaret edilen raporda, buna rağmen bu etkinin son dönemdeki terör saldırıları sonrasında azalan turizm gelirleri, Rusya’nın yaptırımları, Avrupa’daki düşük büyüme ve Orta Doğu’da devam eden gerilimli ortam gibi sebeplerle baskılanabileceği savunuldu.

12 Mayıs 2016 Perşembe

HABER: İLKER BAŞÖZ Iraklı iş adamlarından oluşan bir heyet, İstanbul Ticaret Odası’na (İTO) ziyaret gerçekleştirdi. Irak-Türk Ortak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Firas Rasool Jafaar ve Irak Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Hassan Sawadi Abo Tabık’ın da aralarında yer aldığı heyeti, İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim karşıladı. İTO’nun ilgili komitelerinden üyelerin de katıldığı toplantıda, Irak’ta yapılacak yatırımlar hakkında bilgi alışverişinde bulunuldu. Ayrıca iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi ve Irak’ta gümrük işlerinin kolaylaştırılması gibi konular ele alındı. Bağdat’ta ikili iş görüşmeleri düzenlenmesine ilişkin fikirlerin de dile getirildiği toplantının sonunda konuk heyetle işbirliği anlaşması imzalandı.

11 Mayıs 2016 Çarşamba

Gelir İdaresi’nin Avrupa Birliği ve Türkiye’nin kaynaklarıyla desteklediği Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele projesi açılış toplantısında konuşan Maliye Bakanı Naci Ağbal, Hükümetin eylem planlarında yer verdiği bir dizi iş ortamı iyileştirme ve idari kolaylıklara yönelik yaklaşık 50 maddelik torba kanun hazırlandığını açıkladı. KOLAYLIK GELİYOR Vergi ve idari kolaylıklar içeren kanun taslağı hakkında da bilgi veren Ağbal, taslağın Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda ele alındığını dile getirerek, kısa süre içinde Bakanlar Kurulu’na sunulacağını belirtti. İŞTE TASLAKTA ÖNE ÇIKANLAR Damga vergisi Sözleşmelerde eğer bir para söz konusu ise bu tutardan nispi olarak ve her bir nüshadan alınan vergi, tek bir nüshadan alınacak. Üst limitten damga vergisi alınan bir sözleşmede bedel artışına ilişkin eklemelerden damga vergisi alınmayacak. Yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerin üretimiyle ilgili işlemlerde alınan damga vergisi alınmayacak. Kamu ihalelerinde, iptal edilen ihale işlemleri için yatırılan damga vergisi iade edilecek. Vergi Usul Kanunu VUK 150. madde ve 359. madde çerçevesinde ceza kesilen mükelleflerin, yatırım dahil diğer teşvikleri kesilmeyecek. Daha önce bu maddeler kapsamındaki düzenlemelerle ilgili herhangi bir usulsüzlük ve sahte fatura cezası alanların teşvikleri kesiliyor, süreç tamamlanıncaya kadar teşvikli yatırım yapamıyordu. Döviz kazandırıcı hizmete gelir vergisi teşviki Gelirlerinin yüzde 80’i yurt dışına verdiği hizmetlerden oluşan şirketler (hizmet sunan şirketler) çalışanlarının gelir vergisini ödemeyecek. Döviz kazandırıcı hizmetler bakımından yabancı şirketlere ve yurt dışına verilen ‘ürün testi’ ve ‘veri işleme’ hizmetleri de yüzde 50 kurumlar vergisi indirimine konu olacak. Yabancı şirketlere Türkiye’ye gel teşviki Yabancı şirketler, Türkiye içinde başka ülkeleri de kapsayacak şekilde bölgesel yönetim merkezi kurarlarsa bu merkezler kurumlar vergisi ödemeyecek. Uluslararası şirketlerin vergi uyum maliyetini düşürmek amacıyla, başta transfer fiyatlaması uygulaması olmak üzere OECD direktifleriyle uyumlu vergi düzenlemeleri yapılacak. Ar-Ge teşvikine idari düzenleme Ar-Ge teşviklerinin Gelir ve Kurumlar Vergisi düzenlemeleri içinde bulunan indirimleri sadeleştirilecek ve bu yolla teşviklerin her AR-GE projesine uygulanması sağlanacak. Faizsiz finans sistemine iyileştirme Faizsiz finans kuruluşlarının fon bulmalarına yönelik düzenlemeler, bankacılık düzenlemeleriyle eşitlenecek. Ayrıca gerçek ve tüzel kişilere yönelik faizsiz finans araçlarının teşviki amacıyla vergi uygulamaları diğer bankacılık araçlarıyla eşitlenecek.

11 Mayıs 2016 Çarşamba

HABER: CANAN BİLGİN Yöresel tatlar, çarşı ve pazarlarda sunulan gıdalar, esnaf lokantalarında hazırlanan menüler turist çekiyor. Yerel halkın sokak yiyeceklerinin lezzetini ve aromasını deneyimlemek, uzak diyarlara yapılan bir seyahatin en keyif veren ikramları olarak değerlendiriliyor. Caddelerde yemek yeme kültürü sadece turistlerin değil, uluslararası çapta ün yapmış gurmelerin de ilgi odağı. Avrupa’nın büyük tirajlı gazeteleri, bu nedenle gurmelerin beğenebileceği sokak lezzetlerine geniş yer ayırıyorlar. Dünya çapındaki lezzet duraklarını inceleyen İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Telegraph, dışarıda yemek yeme kültürünün sıcak ülkelerde daha yaygın olduğuna dikkat çekti. Gazetede, “Bu yüzden pek çok turun Vietnam ve Hindistan’ın kaldırım kafelerine ve küçük dükkanlarına, İstanbul ve Marakeş’in çarşı, pazarlarına, Ekvador, Meksika ve Küba’nın yol üzerindeki lokantalarına yönelmesi hiç sürpriz değil” yorumu yapıldı. İSTANBULLULAR’IN TUTKUSU The Telegraph’ın ‘sokak yemeği temalı en seçkin 10 tatil’ haberinde İstanbul da listede yer aldı. Haberde, “İstanbullular’ın yemek pişirme ve dışarıda yemek yeme tutkusu var” denilerek, şehrin sunduğu yöresel lezzetler anlatıldı. İstanbul’un pazar ve caddelerinin bu tatların sunulduğu tezgahlara ve küçük dükkanlara ev sahipliği yaptığı belirtilerek, buralarda yapılan sıcak soğuk yemeklere, mezelere, lezzetli kebaplara, yavaş pişen güveçlere, yağ ve limon sıkılarak hazırlanan ızgara balıklara dikkat çekildi. The Telegraph, İstanbul lokantalarında kullanılan baharatlara da değindi. Osmanlı ve Akdeniz lezzetlerinin sunulduğu mutfaklarda pul biber, sumak ve kuru kekik gibi baharatların tercih edildiği dile getirildi. MEKSİKA’DA TADI VAR Gazetenin lezzet durağı olarak işaret ettiği adreslerden bir diğeri de Meksika oldu. The Telegraph’a göre, kırmızı biber, domates, mısır ve çikolata gibi Meksika’ya özgü yiyecekler tüm dünya mutfaklarına doğru yol alabilir ama onlar anavatanlarının mütevazı sokak yiyeceklerinde halen kilit unsur olmaya devam ediyor. Mısır unlu ve kıymalı bazlamalar, mısır unu, kıyma ve biberle yapılan yemekler, haşlanmış mısırlar ve soslar Meksika’nın cazip tatlarından... TAMİL NADU REVAÇTA Hindistan’ın Tamil Nadu eyaletine bağlı kasabalar da lezzet tutkunlarına önerilen mekanlar arasında. Baharatlanmış patates, soğan ve sebze karışımının krep içinde servis edildiği ‘masala dosa’dan, yeşil mercimek ve pirinç ile hazırlanan kahvaltılık kek ‘idli’ye kadar Tamil Nadu kökenli bu Güney Hint yemekleri, bütün Hindistan’da en beğenilen sokak yemekleri haline geldi. Yine taze sebzelerden baharatlı mezeler, buharda patates ve karnabahar, süt, kakule ve zencefille demlenmiş çayın yanısıra köri ve tatlıların yöresel sunumları, Hindistan’a yapılan bir yolculukta alınacak en büyük keyiflerden biri. Latin Amerika’nın mutfak destinasyonu Ekvador ise Peru’ya rakip olarak ortaya çıkıyor. Başkent Quito’da yöresel tatlar ilgi görüyor. MÜKEMMEL DESTİNASYON Güney Asya ülkesi Burma da sokak gıda turizmi için mükemmel bir destinasyon. Balık, et suyu ve pirinç ile yapılan ‘mohinga’, hindistan cevizi sütü ve tavuk ile yapılan ‘onnokauswe’ ve şehriye çorbası yerel tatlar arasında. Baharat pazarlarındaki greyfurt salatası, patlıcan, kabak ve Hint safranlı köriler de dikkatleri çekiyor. Vietnam ise bölgesel çeşitleriyle sokak lezzetinin merkezi konumunda. Kuzeyden güneye mükemmel bir mutfak yolculuğu sunan Vietnam’da, Hanoi’nin büyüleyici eski mahallesinin kaldırımları, şehriye çorbası içen insanlarla dolu. KÜBA’DA RESTORANLAR HIZLA YAYILIYOR Küba’ya bir gıda turu düzenleme fikri ilk etapta biraz tuhaf görünebilir ama ülkede son dönemde bazı sınırlamaların kalkmasıyla birlikte özel girişimler de ticarette ve ekonomide söz sahibi olmaya başladı. Sokak tezgahları ve yerli halk tarafından işletilen paladar restoranlar hızla yayıldı. Yerli malzemelerle yapılan lezzetli ve besleyici klasik Küba yemeklerinin tadına bu duraklarda bakmak mümkün. GİRİT PAZARLARI Yunanistan’ın en büyük adası Girit’in dağ köylerinde ve limanlarındaki haftalık pazarlarda iştah verici ve taze ürünler tezgahlarda sergileniyor. Balık, limon, zeytin, bal, esnaf peynirleri, zeytinyağı ve barbekülerden yükselen mavi duman bulutları pazarları kaplıyor. Susamlı ekmek, hamur işleri, beyaz peynir ve ıspanaklı börekler de yöreye özgü tatlar arasında yerini alıyor. GIDA CENNETİ FAS Fas’ın Marakeş şehrindeki Djemaa el-Fna Meydanı’nda yer alan gece pazarları, iştahla çorpa içilip kebap yenilen bir gıda cenneti. Meydan aynı zamanda büyük bir açıkhava restoranı görünümü veriyor. Fas’ın üçüncü büyük şehri olan Fes de, lezzet tutkunlarının öncelikle tercihlerinden… Fes’in antik şehri Medina’nın etrafını saran labirent şeklindeki dar sokaklarında, yerel tatların izlerini sunan yiyecek tezgahları sıralanıyor.

11 Mayıs 2016 Çarşamba