tatil-sepeti
Merkez Bankası rezervleri 121 milyar dolara yaklaştı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistiklerine göre, 5 Ağustos ile biten haftada Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 1 milyar 218 milyon dolar artarak 101 milyar 145 milyon dolara çıktı. Brüt döviz rezervleri bir önceki hafta 99 milyar 927 milyon dolar düzeyindeydi. Bu dönemde altın rezervleri önceki haftaya kıyasla değişim göstermeyerek 19 milyar 791 milyon dolar seviyesinde kaldı. Böylece Merkez Bankasının toplam rezervleri geçen hafta, bir önceki haftaya kıyasla 1 milyar 218 milyon dolarlık artışla 120 milyar 936 milyon dolara yükseldi.

11 Ağustos 2016 Perşembe

Haziranda 271 milyon dolar geldi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Haziran 2016 dönemine ilişkin ödemeler dengesi verilerini açıkladı.Buna göre; doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler (net yükümlülük artışı), bir önceki yılın aynı ayına göre 267 milyon dolar azalarak 271 milyon dolar tutarında gerçekleşti. Portföy yatırımları 996 milyon dolar tutarında net giriş (net yükümlülük artışı) kaydetti. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi ve devlet iç borçlanma senetleri piyasalarında, sırasıyla 59 milyondolar ve 68 milyon dolar net satım yaptığı görüldü. RESMİ REZERVLERDE ARTIŞ Yurt dışında ihraç edilen tahvil ve bonolarla ilgili olarak, genel hükümet ve bankalar sırasıyla 1 milyar dolar ve 235 milyon dolar net borçlanma gerçekleştirdi. Diğer yatırımlar kaleminde 8 milyar 889 milyon dolar tutarında net giriş oldu. Diğer yatırımlar altında, yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 4 milyar 820 milyon dolar, yurt dışı bankaların yurt içi bankalardaki mevduatları da 1 milyar 958 milyon dolar tutarında net azalış kaydetti. Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak, bankalar ve diğer sektörler sırasıyla 1 milyar 789 milyon dolar ve 2 milyar 129 milyon dolar net kullanım gerçekleştirdi. Resmi rezervler 3 milyar 681 milyon dolar arttı.

11 Ağustos 2016 Perşembe

PTT'den ‘dolandırıcılık’ uyarısı

PTT AŞ tarafından, bir takım kişilerin telefon aracılığıyla dolandırıcılık gi̇ri̇şi̇mleri̇nde bulunduğu belirtilerek, "ismi̇ni̇z darbe gi̇ri̇şi̇mi̇nde yer alıyor, bi̇lgi̇leri̇ni̇z örgütün eli̇ne geçti̇", "ödül kazandınız" şekli̇nde gelen telefon aramalarına i̇ti̇bar edi̇lmemesi̇ istenildi. PTT AŞ'den yapılan açıklamada, son günlerde bi̇r takım ki̇şi̇leri̇n, şirketin müşteri̇leri̇ni arayarak ya da cep telefonlarına mesaj atarak, "ki̇mli̇k bi̇lgi̇leri̇ni̇n darbeci̇ örgütün eli̇ne geçti̇ği̇ni̇" söyledikleri belirtildi. Bu şahısların, arama ya da mesajla ulaştıkları kişilere, "banka hesaplarında bulunan paraların örgütün hesabına geçi̇ri̇leceği̇ni" ifade ederek, hesaplarında bulunan paraları çeki̇p, verdi̇kleri̇ muhteli̇f hesaplara yatırmalarını istedikleri, bu yönde ısrar, zorlama ve tehdi̇tlerle i̇şlem yaptırmak sureti̇yle dolandırıcılık gi̇ri̇şi̇mleri̇nde bulunulduğu bi̇lgi̇si̇nin alındığı bildirildi. Açıklamada, bu ve benzeri̇ dolandırıcılıkların engellenmesi̇ adına, "i̇smi̇ni̇z darbe gi̇ri̇şi̇mi̇nde yer alıyor, bi̇lgi̇leri̇ni̇z örgütün eli̇ne geçti̇", "si̇zi̇n numaranızdan başkaları rahatsız edi̇lmi̇ş", "i̇nternet hattınızı şu an evde kullanan var mı, li̇mi̇t aşımı yapılmış", "ödül kazandınız" şekli̇nde gelen telefon aramalarına kesi̇nli̇kle i̇ti̇bar edi̇lmemesi̇ istenildi. Bu gi̇bi̇ durumlarda derhal kolluk kuvvetleri̇ne bi̇lgi̇ veri̇lmesi̇ gerektiği kaydedildi.

10 Ağustos 2016 Çarşamba

Üç yıllık eylem planı tamam

Ankara-Moskova arasındaki uçak krizinin ardından 268 gün sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ilk kez bir araya geldi. Ziyaret kapsamında iki lider baş başa görüşme gerçekleştirirken, heyetler arası görüşme ve iş adamlarıyla da toplantı organize edildi. St. Petersburg’daki görüşmede her iki lider de ilişkilerin eski seviyesine getirilmesi konusundaki kararlılıklarını dile getirdi. HIZLA TOPARLANMA St. Petersburg’daki görüşmede, iki ülke arasında başta Türk Akımı projesi, Akkuyu Nükleer Santrali, turizm, Türk inşaat firmalarına uygulanan yaptırımların kaldırılması, Suriye konusu ele alındı. Ayrıca başta ekonomik ilişkiler olmak üzere, siyasi ve askeri alanda da işbirliğinde kararlılık gösterildi. Bu gelişmelerin, duraklayan ikili ilişkilerin hızla toparlanmasını sağlayacağı vurgulanıyor. ENGELLER KALKACAK Ziyaret kapsamında Erdoğan, Konstantinovski Sarayı’ndaPutin ile birlikte Türk-Rus iş adamlarına da hitap etti. Rusya Devlet Başkanı Putin ile hembaş başa hem de heyetlerarası görüşmelerde iki ülke ilişkileriniayrıntılı şekilde değerlendirdiklerini belirten Erdoğan, “Biz, 2008’de 38 milyar dolara kadar çıkan ikili ticaret hacmimizi dahi yeterli bulmazken geçtiğimiz yıl 24 milyardolar düzeyine geriledik. Daha önce ülkelerimiz arasındaki ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması gibi iddialı bir hedef belirlemiştik. Ticari ilişkilerin önündeki engellerin kaldırılması ve yeni işbirliği alanlarının devreye alınması halinde bu rakama süratle ulaşabiliriz.Bunun için siz değerli iş adamlarımıza önemli görevler düşüyor. Devlet yöneticileri olarak sizlerin önündeki engelleri kaldırmak için gerekli adımları atacağımızdan hiçbirinizin şüphesi olmasın” dedi. AKKUYU CİDDİ YATIRIM Mersin Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin yeniden hız kazanmasının büyük önem taşıdığını dile getiren Erdoğan, “Tabii bu 22 milyar dolarlık ciddi bir yatırım ve 4 bin 500 megavatlık bir enerji gücüne sahip olmamızı sağlayacak. Aynı şekilde Türk Akımı Projesi şu anda atacağımız en önemli adımlardan biri. Çift hat olarak bu da hayata geçecek” diye konuştu. ORTAK YATIRIM FONU İki ülke arasında savunma sanayinde de atacakları adımların söz konusu olduğunu belirten Erdoğan, ortak yatırım fonu kurmak için çalışma yapacaklarını, bunu karara bağladıklarını bildirdi. Erdoğan, Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyon, İş Konseyi gibi yapıların aktif şekilde çalışmalarına devam edeceğini vurguladı. YATIRIMCI İLGİ DUYUYOR Rusya’nın, Türk yatırımcısının ilgisini çektiğini dile getiren Erdoğan, “Aynı şekilde ülkemizde de Rus müteşebbislerinin ilgisini çekecek çok sayıda alan ve yer ver. Siz kıymetli iş adamlarımızdan ekonomik ilişkilerimizin hedeflenen düzeye çıkarılmasına katkıda bulunacak projeler konusunda süratli ve somut adımlar atmanızı bekliyoruz. Şu anda aramızda olan Türk iş adamlarından Rusya’da birçok yatırımları olan firmalarımız var. İnanıyorum ki muhataplarıyla bundan sonraki sürece çok daha farklı şekilde yükleneceklerdir” diye konuştu. İLİŞKİLER ESKİ SEVİYESİNE GELECEK Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye ile ekonomik ve ticari ilişkilerde uçak krizi öncesi dönemini yakalamak ve üzerine çıkmak istediklerini söyledi. Putin, “Kriz öncesine ulaşmak için kademeli bir çalışma yapmalıyız. Bizde kırmak kolay, inşa etmek zordur derler. İlişkileri eski seviyesine getirmek zor olacak ama bunu başaracağımızı düşünüyorum” dedi. ORTAK PROJELER Putin, toplantıya katılan iş dünyası temsilcilerinin her iki ülke piyasalarını iyi bildiğini ve ortak projeleri hayata geçirerek karşılıklı ticareti geliştirmek istediklerini belirterek, “2014’te ticaret hacmi 31 milyar doları aşmıştı. Son yıllarda malum sebeplerden ötürü ikili ticaret hacminde ciddi düşüş oldu. 2016’nın ilk 5 ayında karşılıklı ticaret hacmi yarı yarıya düşerek 6 milyar dolara geriledi. Türkiye’nin piyasada boşalan yerini Rus ve diğer ülke firmaları doldurdu” diye konuştu. BİN 500 PROJE İnşaat sektörünün, Türkiye-Rusya ekonomik ilişkilerinin lokomotifi olduğuna dikkat çeken Putin, bu alandaki işbirliğini yeniden canlandırmaya hazır olduklarını söyledi. Putin, “Son 20 yılda Türk şirketleri Rusya pazarında bin 500 civarında projeye imza attı. Bunun maliyeti 55 milyar dolar. Uçak krizi öncesindeki ilişkileri sadece yakalamak değil aşmak istiyoruz. Bu sizin katkılarınızla mümkün olacaktır” dedi. İŞBİRLİĞİ PROGRAMI Putin, hükümet düzeyinde 2016-2019 yıllarını kapsayacak ticari, ekonomik, kültürel ve sanayi işbirliği programı hazırlama kararı aldıklarını, bu programın hızlıca onaylanıp kabul edilmesini umut ettiklerini söyledi. VİZE KISITLAMASI Türkiye’ye karşı kısıtlamaları kademeli olarak kaldıracaklarını, vize kısıtlaması konusunu da çözmek gerektiğini belirten Putin, “Bunun ekonomik yansımaları var. Türk ortaklarımız bazı konulara dikkatimizi çekti. Bunu ele alacağız” dedi. AKLIMIZI KULLANIP TİCARETİ ARTIRALIM Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Rusya’ya yaptığı ziyarette eşlik eden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci,Türkiye ile Rusya’nın birbirine rakip değil ortak olabileceğini ve birbirlerini tamamlayabileceğini söyledi. Zeybekci,”Türkiye’de ne yoksa bunların Rusya’da olduğunu görüyoruz. Rusya’da ne yoksa bunların Türkiye’de olduğunu görüyoruz. Öyleyse aklımızı kullanıp bunları bir araya getirmemiz lazım” dedi. Karma Ekonomik Komisyon ve iş konseyleri ile herüç ayda bir, bir araya gelerek iki ülke arasındaki ilişkilerin gözden geçirileceği bir platformun bulunduğunu kaydetti. Zeybekci,şunları söyledi: “Önümüzdeki süreçte Serbest Ticaret Anlaşması görüşmelerini hızlıca bitirmemiz lazım. Türkiye ile Rusya’yı, Rusya’da ve Türkiye’de iş yapan,yatırımlar yapan ülkeler değil, üçüncü ülkelerde de işbirliği yapabilir hale getirmek lazım. Onun için Türk-Rus Ortak Fonu bu amaca da hizmet edecek. Ekim ayının başında da İstanbul’da Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı yapacağız.” AMBARGO YAKINDA KALKABİLİR Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanı Aleksey Ulyukaev, “Türk gıda ürünlerine yönelik ambargo yılsonuna kadar kaldırılabilir” dedi. Ulyukaev, Rusya Federasyonu’nun da bu ürünlerin belirli standartları karşılayacağından emin olması gerektiğine işaret etti. Rusya, 1 Ocak 2016 itibarıyla Türkiye’den domates, portakal, elma, kayısı, lahana, tuz, brokoli, mandalina, salatalık, armut, kayısı, şeftali, erik, üzüm, çilek, kuru soğan, karanfil, tavuk ve hindi eti ithalatını yasaklama kararı almıştı. ‘Türk Akımı’ inşaatı 2019’da başlayabilir Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, “Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinde ilk hattın inşası 2019’un ikinci yarısında başlayabilir” dedi. Türk Akımı projesinde ilk hattın 2019’un ikinci yarısında inşa edilebileceğini belirten Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, “Türkiye Enerji Bakanlığı ile projenin geliştirilmesi noktasında yakın temas içerisinde olacağız” dedi. Türkiye’ye yönelik doğalgaz indiriminin ise henüz gündemde olmadığına işaret eden Novak, “Şu anda projede iki hat inşa edilmesi düşünülüyor. Ancak sonrası için teorik olarak herşey mümkün” ifadelerini kullandı. Çağlar: "Rusya ile açılan yeni sayfa, iki ülke ekonomisine irtifa kazandıracak"

10 Ağustos 2016 Çarşamba

Teknoloji geliştirme bölgelerine vergi muafiyeti

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği Resmi Gazete'de yayımlanarak 1 Mart 2016'dan geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Teknoloji Geliştirme Bölgesi'ndeki yönetici şirketlerin kazançları 31 Aralık 2023'e kadar kurumlar vergisinden, kağıtlar yönünden damga vergisinden, yapılan işlemler bakımından harçlardan ve bölge alanı içerisinde sahip olduğu taşınmazlar dolayısıyla da emlak vergisinden muaf tutulacak. Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım, tasarım veya Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları da aynı tarihe kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesna sayılacak. Öğretim elemanları izin alarak araştırmalarının sonuçlarını ticarileştirmek için bölgelerde şirket kurabilecek, kurulu bir şirkete ortak olabilecek veya bu şirketlerin yönetiminde görev alabilecek Teknoloji geliştirme bölgelerinin kuruluşu, işleyişi, yönetim ve denetimi ve bunlarla ilgili kişi ve kuruluşların görev, yetki ve sorumluluklarıyla Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen yönetmeliğe göre, oluşturulacakkurucu heyetveya yönetici şirket bölge başvurusu yapabilecek.Bölge alanı yer seçiminin yapıldığı ilin sınırları içinde en az bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da kamu Ar-Ge merkez veya enstitüsünün bulunması şartı aranacak.Bölge kurulması düşünülen yörede yeterli Ar-Ge, tasarım ve sanayi potansiyelinin bulunması ve finansal yeterlilik şartı aranacak. Değerlendirme Kurulu tarafından uygun bulunmasının ardından Bakanlar Kurulu kararı ile kesinleşen bölge kuruluşu, bölgeye ek alan katılması, bölge sınırı değişikliği ya da bölge alanının iptali Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek.Yönetici şirket, bölge alanında faaliyete geçildikten sonra üç yıl içerisinde kendi bünyesinde bir birim oluşturarak veya başka bir tüzel kişilikle aralarında düzenlenecek bir protokol çerçevesinde teknoloji transfer ofisini kuracak. 5 YIL BEDELSİZ ARAZİ Kamu kurum ve kuruluşları ile üniversite personelinden bölgede yer alan faaliyetlerde araştırmacı ve idari personel olarak hizmetine ihtiyaç duyulanlar, çalıştıkları kuruluşların izni ile sürekli veya yarı zamanlı olarak çalıştırılabilecek. Yarı zamanlı görev alan öğretim üyesi, öğretim görevlisi, araştırma görevlisi ve uzmanların bu hizmetleri karşılığı elde edecekleri gelirler, üniversite döner sermaye kapsamı dışında tutulacak. Sürekli istihdam edilecek personele kurumlarınca aylıksız izin verilecek ve kadrolarıyla ilişkileri devam edecek. Öğretim elemanları ilgili düzenlemede öngörülen yurt içinde ve yurt dışında geçici görevlendirme esaslarına göre yapacakları çalışmaları üniversite yönetim kurulunun izniyle bölgedeki kuruluşlarda yapabilecek.Aylıklı izinli olarak bölgede görevlendirilen öğretim üyelerinin bölgede elde edecekleri gelirler üniversite döner sermaye kapsamı dışında tutulacak. Öğretim elemanları üniversite yönetim kurulunun izni ile yaptıkları araştırmaların sonuçlarını ticarileştirmek amacıyla bu bölgelerde şirket kurabilecek, kurulu bir şirkete ortak olabilecek veya bu şirketlerin yönetiminde görev alabilecek. Bölge alanı içinde yer alan üniversite arazileri, bu üniversitelerin uygun görüp izin vermeleri durumunda, mülkiyeti ilgili üniversitede kalmak kaydıyla bölgenin yönetici şirketine tahsis edilecek. Bu durum diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait araziler için de geçerli olacak. Bölge alanı içerisinde yer alan Hazinenin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlar üzerinde irtifak hakkı tesisinin veya kullanma izni verilmesinin talep edilmesi halinde Maliye Bakanlığı tarafından yönetici şirket lehine ilk 5 yılı bedelsiz, devam eden yıllar için yatırım konusu taşınmazın emlak vergi değerinin binde ikisi karşılığında irtifak hakkı tesis edilecek veya kullanma izni verilecek. İrtifak hakkı tesis edilen ve kullanma izni verilen bu taşınmazlar üzerinde yapılacak faaliyetlerden hasılat payı alınmayacak.Bölge imar planları ve imar planı değişiklikleri,bölgenin yönetici şirketince hazırlanacak veya hazırlattırılacak. İşletmeler, bölgede başlatıp sonuçlandırdıkları Ar-Ge veya tasarım projeleri sonucu elde ettikleri teknolojik ürünün üretilmesi için gerekli olan yatırımı, yönetici şirketin uygun bulması ve Bakanlığın izin vermesi şartıyla herhangi bir bölge içerisinde yapabilecek. Söz konusu yatırıma konuteknolojik ürünün üretim izin belgeleri, ilgili kurum ve kuruluş tarafından Bakanlık görüşü alınarak öncelikle verilecek. Bölgeler için gerekli arazi ve bina temini ile planlama ve projelendirme, altyapı ve üstyapının inşası, ayrıca Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile tasarım faaliyetlerini desteklemeye yönelik yönetici şirketçe yürütülen veya yürütülecek kuluçka programları, teknoloji transfer ofisi hizmetleri ve teknoloji işbirliği programlarıyla ilgili harcamalar yönetici şirket tarafından karşılanacak.Bölge yönetici şirketine aktarılan destek, hibe şeklinde karşılıksız sayılacak.Projelerin ilerleme hızlarına göre, yıl içerisinde ayrılan ödeneğin yetersiz olması durumunda Kalkınma Bakanlığından ek ödenek talebinde bulunulabilecek. ATIK SU BEDELİ ALINMAYACAK Atık su arıtma tesisi işleten bölgelerden belediyelerce atık su bedeli alınmayacak. Bölge içerisinde faaliyette bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, yazılım, tasarım veya Ar-Ge faaliyetleri dolayısıyla 4691 sayılı Kanun'daki vergisel teşviklerden bütün halinde yararlanabilecek. 31 Aralık 2023'e kadar uygulanmak üzere bölgede faaliyette bulunanlara Bakanlık tarafından uygun görülen alanlarda gerçekleştirecekleri projelerinin finansmanında kullanılmak üzere gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından sağlanan sermaye destekleri, beyan edilen gelirin veya kurum kazancının yüzde 10'unu ve öz sermayenin yüzde 20'siniaşmamak üzere ticari kazancın ve kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılacak. İndirim konusu yapılacak tutar yıllık 500 bin lirayı aşamayacak. Bu oran ve parasal sınırı yarısına kadar indirmeye veya dört katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkili olacak.

10 Ağustos 2016 Çarşamba