tatil-sepeti
Yenilenebilir enerjiye 11.5 milyar liralık destek verildi

Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) verilerinden yapılan derlemeye göre, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamındaki rüzgar, hidroelektrik, jeotermal, biyokütle ve güneş enerjisi santrallerinden geçen yıl 59 milyar kilovatsaat elektrik üretildi. Geçen yıl bu kapsamdaki santrallerden üretilen elektriğe toplamda 11 milyar 479 milyon 187 bin 175 lira teşvik ödendi. Bu miktarın 463 milyon 923 bin 362 lirası lisanssız güneş enerjisi santrallerinden üretilen elektrik için sağlandı. EN ÇOK MARTTA Öte yandan, YEKDEM kapsamındaki elektrik santrallerinden en fazla elektrik üretimi 5 milyar 213 milyon 866 bin 92 kilovatsaat ile mart ayında gerçekleşti. En düşük üretim ise 2 milyar 583 milyon 284 bin 81 kilovatsaat ile kasım ayında gerçekleşti. HEDEF DAHA YÜKSEK Geçen yıl YEKDEM kapsamında 556 santralin toplam kurulu gücü 14 bin 684 megavatı bulurken, bu yıl ise toplamda 17 bin 400 megavat kurulu güce sahip 647 tesisten elektrik alımı yapılacak. Bu santrallerden 2017’de 69 milyar 23 milyon kilovatsaat elektrik üretilmesi hedefleniyor. YERLİ ORANINA GÖRE TEŞVİK DEĞİŞİYOR Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamındaki santrallere, kilovatsaat başına rüzgar ve hidroelektrik için 7.3 dolar cent, jeotermal için 10.5 dolar cent, biyokütle ve güneş için de 13.3 dolar cent teşvik veriliyor. Bu teşvikler yerli ekipman kullanımına göre ufak çapta değişiklikler gösterebiliyor.

30 Ocak 2017 Pazartesi

‘Tecrübe açığı’ ortadan kalkacak

Türkiye İş Kurumu, (İŞKUR)İşbaşı Eğitim Programı ile gençlerin tecrübe eksikliğini ortadan kaldırmayı hedefliyor.Bugünokuldan mezun olan bir genç, iş görüşmesine gittiğinde, görüşme esnasında kendisine yöneltilen ‘tecrübeniz var mı?’ sorusuna bu program sayesinde artık ‘evet, var’ diyebilecek. İŞ ÖĞRENİYORLAR İŞKUR Genel Müdür Vekili Mehmet Ali Özkan, “Program kapsamında işveren, kendi yanında bir yıla kadar süreyle daha önce çalışmamış olan kişileri istihdam etme imkanına sahip oluyor” dedi. Özkan, şöyle devam etti: “Bu süreçte gençler işi öğreniyor, iş gücü piyasası, çalışma hayatı hakkında yeterli bilgiye sahip oluyor. İşveren de gençleri daha iyi tanıyor.” GÜNLÜK 54 LİRA Özkan, program kapsamında çalışan katılımcılara günlük 54 lira olmak üzere bir ücret ödendiğini, ayda 26 gün çalışan birisinin bir asgari ücret düzeyinde ücret aldığını belirtti. SİGORTA YATIRILIYOR Mehmet Ali Özkan, İşbaşı Eğitim Programı’nın bir çalışma olmadığını, emekliliğe yansıyan sigorta kollarının bu kapsamda yatırılmadığını söyledi. Özkan,“Genel sağlık sigortası, iş kazası, meslek hastalığı sigorta primleri İŞKUR tarafından yatırılıyor. İşletmenin buradaki kullanabileceği hak, mevcut çalışanlarının yüzde 10’u ile sınırlı, yani 100 çalışanı olan birisine biz 10 kişi vererek iş tecrübelerinin artmasına imkan sağlıyoruz. Onun için gençler çekinmesin çünkü program aynı zamanda okullardaki staj programının yerine de geçiyor” dedi.

30 Ocak 2017 Pazartesi

Sinemanın 50’lik efsane otomobilleri

HABER: CANAN BİLGİN Hollywood setlerinde, özellikle de James Bond serilerinde rol alan ve 50 yılı geride bırakan spor otomobiller, zamana adeta meydan okuyor. Gerek tasarımları gerekse performanslarıyla üretildikleri döneme damgasını vuran ve meraklılarının başını döndüren otomobiller, bugün de milyonlarca dolara alıcı bulabiliyor. Amerikan yayın kuruluşu CNN, zaman testini başarıyla geçen ve ‘güzel yaşlanan’ efsane otomobilleri yayınladı. Ferrari’den Ford’a, Jaguar, Porsche ve Aston Martin’den Toyota, Chevrolet, Lamborghini, Maserati, BMW ve Lotus’a kadar 1967’nin ‘yıldız kadrosu’nu oluşturan efsane spor otomobilleri… 351 ADET ÜRETİLDİ Toyota 2000 GT 1967’de beyaz perdede rol alan tek spor otomobili Alfa değildi. Dönemin ilgi çeken bir diğer otomobili Toyota 2000 GT, hiç beklenmedik bir bölgede, Japonya’da üretildi ve performansıyla kısa sürede bir hit haline geldi. James Bond serisinin ‘You Only Live Twice’ (İnsan İki Kere Yaşar) filminde ünlü aktör Sean Connery, kendini Toyota 2000 GT’nin direksiyonunda buldu. 2000 GT, iki kapılı bir otomobil olarak tasarlandı ama Connery uzun boyu nedeniyle otomobile sığamayınca film için üstü açık modeli üretildi. Toyota 2000 GT’den sadece 351 adet üretildi. EN BAŞARILI YARIŞ ARAÇLARI ARASINDA Porsche 911 S Alman otomobil üreticisi Porsche, 1967’de ‘acemiler için bir araba olmadığı’ uyarısıyla 911 S’i piyasaya sürdü. İlk modelinden itibaren 911’ler en başarılı yarış aracı olarak nitelendirildi. TASARIMINI DEĞİŞTİRDİ Ford Mustang Shelby GT350 Ford tarafından üretilen Mustang, 1964 yılında başrolünde Sean Connery’in oynadığı James Bond serisinin ‘Goldfinger’ (Altın Parmak) filminde sahneye çıktı. Aynı yıl New York Fuarı’nda meraklılarıyla buluştu. 1967’de ise AC Cobra model otomobiller-deki başarısıyla tanınan ABD’li yarış sürücüsü ve otomobil mühendisi Carroll Shelby, Mustang’in tasarımını değiştirdi. Jaguar E-Type Jaguar’ın E-Type’ı 1961’de ilk kez Cenevre Motor Show’da sergilendiğinde dünyanın en güzel otomobili olarak adlandırıldı. Ferrari 275 GTB-4 Dünyanın en değerli otomobillerinden biri de Ferrari 275 GTB/4. Lamborghini Miura Avrupa’nın ilk süper otomobillerinden biri de İtalyan Lamborghini Miura. Saatte 290 km hızıyla efsane otomobiller arasında yer aldı. İKİ İNGİLİZ MARKASI DAMGA VURDU 1967 yılına damga vuran diğer spor otomobilleri de İngiliz Aston Martin DB6 ve Lotus Elan +2 oldu. Aston Martin görkemli, Lotus Elan +2 ise arkada iki çocuk için koltuğu bulunan, iki kapılı ve kullanışlı bir otomobildi.

27 Ocak 2017 Cuma

Vizörden bakan Osmanlı kadını

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Bugün Türkiye’de ekonomiye katılma oranı yüzde 30 civarında olan kadınlar, Osmanlı döneminde de aslında ekonominin görünmez kahramanlarıydı. Erkeklerin egemen olduğu çalışma hayatında farklı renklerle var olmaya çalışan Osmanlı kadınları, günümüz kadınlarının da iktisadi hayattaki varlığının öncülüğünü üstlendi. EŞİ GİDİNCE Osmanlı kadın girişimcilerinin en büyük öncülerinden biri, ilk Türk Müslüman kadın fotoğrafçı Naciye Hanım’dı. Osmanlı’nın cesur kadınlarından olan Naciye Hanım, girişimciliğe eşi savaş yıllarında askere alınınca dört çocuğuna bakmak için başlamıştı. Henüz imparatorluk topraklarına yeni giren fotoğrafçılık mesleğinde kadın olmanın zorluklarını göğüsleyen Naciye Hanım, Osmanlı kadınları için de en güzel kıyafetlerle rahatça fotoğraf çektirebilecekleri bir figür halini almıştı. İKİ ŞUBE Naciye Hanım’ın eşi İsmail Hakkı Bey, Balkan Savaşı’nda yaralanıp İstanbul’a dönmeden önce iyileşene kadar kaldığı Avusturya’da fotoğrafçılığı öğrenmişti. Fakat çok kısa süre sonra çıkan I. Dünya Savaşı’nda cepheye giden İsmail Hakkı Bey’in yerine iş başa düşmüş ve Naciye Hanım fotoğrafçılık yapmaya başlamıştı. Kısa süre içinde kadın fotoğrafçı olarak Osmanlı İstanbul’unda ünü yayılan Naciye Hanım, 1919 yılında başladığı fotoğrafçılık serüveninde, 1921 yılında Beyazıt’ta cadde üzerinde ikinci şubeye ulaşmıştı. ÜNÜ CEPHEDE “Hanımlar Fotoğrafçısı Naciye” markasıyla adını duyuran Naciye Hanım’ın ünü cepheye kadar ulaşmıştı. Öyle ki, Kurtuluş Savaşı’nda cepheden eşlerine mektup yollayan askerler, İstanbul’da bir kadın fotoğrafçı olduğunu ve onunla başı, kolları açık fotoğraf çektirip kendilerine göndermelerini salık veriyordu. Böylece Naciye Hanım’ın fotoğrafhanesi cepheye fotoğraf göndermek isteyen hanımlarla dolup taşıyordu. MİTİNG FOTOĞRAFLARI ÇEKTİ Naciye Hanım, yalnızca Osmanlı kadınlarının fotoğraflarını çekmiyordu. O yıllarda İstanbul’da bulunan işgal kuvvetlerindeki askerlerin eşleri de Naciye Hanım’ın müşterileri arasındaydı. Naciye Hanım stüdyoda fotoğraf çekmekle kalmamıştı. O yıllarda İstanbul’da sık sık gerçekleşen işgal karşıtı gösteriler de Naciye Hanım’ın objektifine takılan görüntüler arasındaydı. KADINLARA DERS Naciye Hanım, özel dersler vererek kendinden sonraki fotoğrafçı kadınların da önünü açmıştı. Yaklaşık 10 öğrencisi bulunan Naciye Hanım’ın bir de özel öğrencileri vardı ki, bunlar Sultan Reşat’ın torunlarıydı. Haftada iki gün Yıldız Sarayı’na giderek burada fotoğrafçılık dersleri veren Naciye Hanım, böylece saray yaşamına dair fotoğrafları da arşivine almayı başarmıştı. Ancak Naciye Hanım’ın arşivinden yalnızca altı fotoğraf günümüze kadar ulaşma şansına erişmiş.

27 Ocak 2017 Cuma

Kayıtdışı istihdam yüzde 33’e düştü

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Erdem, 2002’de yüzde 52 olan kayıtdışı istihdamın yüzde 33’e düştüğünü söyledi. Erdem, bugüne kadar 34 ilde bakanlığın Ulusal İstihdam Stratejisi doğrultusunda 2023 hedeflerinin vatandaşlara anlatıldığını belirtti. Erdem, “Bununla 2023’e kadar istihdamı yüzde 55’e, kadınların iş gücüne katılımını yüzde 41’e, işsizliği yüzde 5’e düşürmeyi hedefliyoruz. Geride bıraktığımız 15 yıllık süreçte sigortalı sayımız 2002’de 12 milyon 8 bin iken, 2016 Ekim ayı itibariyle 20 milyon 490 bine çıktı. 2002’de yüzde 52 olan kayıt dışı istihdam bugün itibariyle yüzde 33’e düştü” dedi.

27 Ocak 2017 Cuma