UEFA, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2016) eleme ve finallerinde mücadele eden futbolcuların kulüplerine toplam 150 milyon Euro dağıtıldığını duyurdu. UEFA’dan yapılan açıklamada, EURO 2016’nın eleme ve final aşamasında milli takımlara oyuncu gönderen UEFA üyesi 54 federasyona bağlı 641 kulübe, elde edilen gelirlerden 150 milyon Euro dağıtıldığı bildirildi. İNGİLİZLER LİSTE BAŞI Turnuva ve ulusal takımlara sağlanan katkıdan dolayı yapılan ödemenin 100 milyon Euro’luk kısmının finallerde sahaya çıkan futbolcuların kulüplerine pay edildiği, 50 milyon Euro’luk bölümün ise elemelerde boy gösteren oyuncuların takımlarına paylaştırıldığı belirtildi. UEFA üyesi 54 federasyon arasından en fazla para ödülünü 38 milyon 329 bin Euro ile İngiliz kulüpleri elde etti. Alman ekiplerinin 18 milyon 483 bin Euro’luk gelirle ikinci olduğu sıralamada, İtalyan takımları ise 15 milyon 822 bin Euro’yla üçüncü sırada yer aldı. 28 TÜRK KULÜBÜNÜN GELİRİ Spor Toto Süper Lig ve TFF 1. Lig’de mücadele eden 28 Türk kulübü, EURO 2016 eleme ve finallerinden toplam 6 milyon 781 bin Euro gelir elde etti. Fenerbahçe, bir milyon 516 bin Euro’yla UEFA’nın EURO 2016 için dağıttığı para ödülünden en fazla pay alan takım oldu. Beşiktaş, bir milyon 243 bin Euro’yla ikinci, Galatasaray ise bir milyon 13 bin Euro’yla kendine üçüncü sırada yer buldu.

17 Şubat 2017 Cuma

HABER: CEYHUN KUBURLU Futbol turizminde Dubai, İspanya ve Güney Kıbrıs ile yarışan Antalya, bu sezonu da boş geçmedi. Yeni tesisleri ve milyon dolarlık projeleri ile Avrupa’da spor turizminin başkenti olmaya aday Antalya’ya 500’e yakın takım kamp için geldi. Antalya’nın her zaman tesisleri ile öne çıktığını belirten yetkililer, “Önümüzdeki sezondan itibaren Avrupa’nın dev kulüplerinin gelip kamp yapmasını bekliyoruz. Bu sezon Antalya’nın futbol turizmi gelirleri 30 milyon Euro’yu bulacak. Ancak gelecekte bunun iki katı gelir hedefleniyor. Projelerin tamamlanması halinde gelir 100 milyon Euro’nun üzerine de çıkabilir” dedi. AVRUPA’NIN GÖZDESİ Son 15 yıldır Antalya’da spor turizmine önemli yatırımlar yapıldığını anlatan yetkililer, şu değerlendirmede bulundu: “Oteller yenilendi. 170’e yakın futbol sahası kuruldu. Yılda ortalama 2 bin 500 takım çekmeye başladık. Rus, Alman ve Hollandalı takımlar Antalya’da kampa girmek için sıraya giriyordu. Hem tesislerin yeni olması hem de hava koşulları futbol turizminde Antalya’yı bir anda Avrupa’nın en gözde şehri yaptı. Bu yıl 500’e yakın takım Antalya’da kamp yaptı. Yine Hollandalı ve Alman takımlar geliyor. Dev takımlar peşinde gazeteci ordusuyla geliyor ve tanıtıma büyük katkı sağlıyor. Avrupalı dev takımlar kampa girdiği zaman haftada 60-70 bin Euro harcıyor.” TURNUVA DÜZENLENSİN Antalya’da kamp turizminin normalde 4 ay sürdüğünü hatırlatan yetkililer, “Futbol takımları daha çok ocak ve nisan aylarında geliyordu. Bu yıl sadece ocak ve şubat ayları için rezervasyonlar yapıldı. Mart ve nisan aylarında tesisler farklı spor dallarına hizmet edecek. Bu yıl Türk takımları da devre arası kampı için Antalya’yı tercih etti. Antalya futbol turizminde İspanya ve Güney Kıbrıs ile müthiş bir rekabet içerisinde. Buna bir de Dubai eklendi. Burada yüksek bütçeli turnuvalar düzenlendiği için dev kulüpleri çekmeye başladılar. Türkiye olarak biz de böyle bir organizasyon yapabiliriz” diye konuştu. ALT YAPI TAKIMLARININ ÖNCELİKLİ TERCİHİ Şubat ve mart aylarında daha çok futbol kulüplerinin alt yapı takımlarının Antalya’da kampa girdiği bilgisini veren yetkililer, “Avrupalı kulüplerin U-18 ve U-21 takımları da kamp için Antalya’nın yolunu tuttu. Bu alanda yapılan yatırımların önemi her geçen yıl artıyor. Özellikle gençler ve farklı spor dallarından kamp için Türkiye’ye gelecek oyuncular bu alanda Antalya’yı öne çıkarabilirler. Sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar tanıtıma büyük katkı sağlıyor” dedi. RAKAMLARLA FUTBOL TURİZMİ 500 2017’de Antalya’da kampa giren takım sayısı 30 Milyon Euro Antalya’nın 2017 yılında futbol turizminden geliri 170 Antalya’da özel sektöre ait futbol sahası sayısı

17 Şubat 2017 Cuma

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan, 2017’ye ciddi bir atılımla başlayan Türkiye’nin referandumla yeni bir sürece gireceğini söyledi. Anadolu Ajansı’nın Finans Masası’na konuk olan Vardan, “Dünya ekonomisinin daraldığı, ülke olarak bir sürü sıkıntının üstüne bir de darbe girişimine maruz kaldığımız bir ortamda Türkiye’yi büyütüyoruz” dedi. Ümitle başladıkları yeni yılda referandumla beraber Türkiye’nin yeni bir sürece gireceğini aktaran Vardan, şunları kaydetti: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika açılımı başlattı. Afrika’da 12 olan büyükelçilik sayısı 39’a yükseldi. Elçiliklerimizin olduğu her yerde DEİK olarak iş konseyi oluşturduk. Siyaseten oluşan altyapının iş dünyasıyla tamamlanmasına çalışıyoruz.” ZAMANLA OLUYOR Afrika’da daha çok potansiyel olduğunu belirten Vardan, şöyle devam etti: “Ancak zaman içinde gelişecek bir potansiyel. Bugün burada bir şirket açsanız, bir malı satmaya çalışsanız, kimse tanımıyor. Yavaş yavaş ürününüzü ve kendinizi tanıtmak, bir piyasa oluşturmak durumunda kalırsınız. Bizim de Afrika’da durumumuz böyleydi. Bizi tanıdıkça daha çok iş yapma imkanı ortaya çıkıyor.” AVRUPA VE ABD Türkiye’nin ihraç ürünlerinin yarısının AB’ye gitmesinin, onların ihtiyaçlarına hitap ettiğini gösterdiğini söyleyen Vardan, Türkiye’nin son 15 yıldır farklı pazarlara farklı ürün gruplarıyla girme çabasında olduğunu aktardı. Vardan, Afrika pazarının önemli bir alan olduğunu anlatarak, “Afrika’ya 1-1.5 milyar dolar olan ihracatımız 11 milyar doları geçti. Bu fırsat devam ediyor. Trump eğer milleti dövmeye kalkarsa, öbürleri başka birileriyle çalışacak” dedi. İRAN İŞ FORUMU DEİK’in 25 Şubat’ta İran İş Forumu, 22 Nisan’da da Afrika Birliği ile Tarım Zirvesi’ne hazırlandığına değinen Ömer Cihad Vardan, şu bilgileri verdi: “Bu ay ilk durak Malta. Ondan sonra İran var. İran’da yıllardır ambargo altında kalmış olmanın verdiği sıkıştırılmış bir potansiyel var. Bunu kullanmamız gerekir. Bunu Türkiye olarak biz kullanmayacağız da İngiltere mi kullansın veya Hollanda mı kullansın? Onlar da kullansın ama en yakın biziz. Hatta onlar gelip Türkiye ile birlikte girmek istediklerini söylüyorlar.”

16 Şubat 2017 Perşembe

Dünyanın en büyük ev dekorasyonu, hediyelik eşya ve el sanatları fuarlarından NY NOW 2017, 5-8 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirildi. Fuar, 2 bin 800’den fazla firmanın on binlerce ürününe Manhattan’daki Javits Kongre Merkezi’nde ev sahipliği yaptı. 50 BİN ZİYARETÇİ Fuarı 50 binden fazla kişi ziyaret ederken, İstanbul Ticaret Odası (İTO) bu yıl bir ilki gerçekleştirerek, milli katılım desteğiyle altı Türk şirketine fuarda stant açtı. Türk firmaları fuarda,İTO çatısı altındaki Türkiye Pavilyonu’nda ziyaretçilerle buluştu. Standlar, Türk tekstilinin nadide ürünlerini sergilemekle birlikte ülke tanıtımına da katkıda bulundu. Fuara ayrıca dört firma bireysel olarak katılırken, böylece toplam10 Türk firması fuarda boy gösterdi. TİCARETTE HEDEF ÜLKE Fuarda İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim ve Yönetim Kurulu Üyesi Adil Coşkun ile birlikte İTO Meclis Üyeleri de yer aldı. Türk firmalarını standlarında ziyaret ederek bilgi alan Erkesim, İTO’ya üye şirketlerin ihracat yetkinliklerini artırmak için yılda 25 uluslararası fuara katılım gerçekleştirdiklerini ve bundan faydalı sonuçlar elde ettiklerini aktardı. Erkesim, “ABD, hükümetimizin ticarette hedef ülkeler arasına koyduğu bir ülke. Büyük bir pazar. Bu pazarda biz de firmalarımızla birlikte onların gayretlerine önderlik yapacak şekilde yer almaya çalışacağız” dedi. KATILIM ARTACAK Erkesim, ABD’de benzer etkinliklere gelecekte daha çok sayıda İTO üyesinin katılacağını, ürün çeşitlendirme yöntemiyle Türk ürünlerinin daha güçlü biçimde tanıtılacağını belirtti. KÖKLÜ FİRMALAR Yılda iki kez yapılan fuar, yeni markaların yanı sıra uluslararası köklü firmalara da ev sahipliği yapıyor. 20 yıldır fuara katılarak ürünlerini tanıtan firmalar bu yıl da Manhattan’da boy gösterdi. BÜYÜMENİN YOLU BU PAZARDAN GEÇİYOR Fuara katılan Türk firma temsilcileri, ABD’nin ihracat için büyük potansiyel barındırdığını vurguladı. Firma temsilcileri, “ABD, firmaları büyüten bir pazar. Çin, Japonya, Kore gibi ülkeler ABD pazarına girerek büyüdü. O yüzden Türkiye için ekonomik çıkışın yolu ABD pazarı” dedi. Türk tekstil ürününün kalitesiyle bilindiğini, bu sebeple Hindistan veya Çin malı bir ürünün iki ya da üç katı fiyata satıldığında müşterinin bunu yadırgamadığını anlatan katılımcılar, Türk ürünlerine karşı ABD’de pozitif bir algının olduğunu dile getirdi. ‘GÜCÜNÜ VE POTANSİYELİNİ KEŞFET’ Fuarda, Türk standlarının, 78 bin metrekarelik devasa fuar alanına yayılmış muadillerinden daha yüksek duvarlara sahip olması, Türkiye’nin marka değerini artırmaya yönelik ‘Gücünü ve Potansiyelini Keşfet’ kampanyasını yansıtan tasarımı dikkat çekti. ‘TÜRK MALI' ÜRÜNLER Küçük bir Türk mahallesi görünümündeki stant alanında yer alan Türk firmaları, ABD’de ‘Türk Malı’ denince ilk akla gelen havlu, bornoz, peştemal, kilim ve dekoratif avize gibi ürünlerini ABD’li tüketicinin beğenisine sundu.

15 Şubat 2017 Çarşamba

Torunlarının bakımını üstlenen anneanne ve babaannelere aylık 425 lira yardım yapılmasını sağlayan Büyükanne Projesi’nin protokolü, Çalışma Bakanlığı’nda imzalandı. İmza töreninde; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İTO Başkanı İbrahim Çağlar, İTO Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Vakıf Katılım Yönetim Kurulu Başkanı da olan Öztürk Oran ile İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Hatice Dinçbal Kal yer aldı. MALİYET 6 MİLYON TL Proje ilk etapta İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Kayseri, Sakarya, Antalya, Konya, Tekirdağ ve Gaziantep’te pilot olarak uygulanacak. Projenin bin aile için maliyeti 6 milyon lira olurken, bunun yarısını İŞKUR, yarısını da protokolün tarafı olan paydaşlar üstlenecek. MARTTA UYGULAMADA Bakan Mehmet Müezzinoğlu, mart ayı itibarıyla projenin fiilen uygulamaya geçeceğini söyledi. Aile seçiminin, belirli kriterleri gözeterek yapılacağını belirten Müezzinoğlu, “Bunlardan ilki annenin geriye dönük asgari bir yıllık sigortalı olması. Ardından, annenin iki asgari ücretten daha az geliri olması ve ailenin de toplam geliri üç asgari ücreti geçmemesi. Gelir düzeyi düşük olan aileler üzerinden gideceğiz” dedi. GELENEKSEL AİLE Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya da proje ile kadın istihdamının destekleneceğini ve geleneksel aile bağlarının kuvvetleneceğini söyledi. Hayat şartları nedeniyle geniş aile modelinin yerini, çekirdek ailelere bıraktığına dikkat çeken Bakan Kaya, “Projeyle, torununa bakan büyükannelerle geleneksel aile modelini güçlendirmeyi hedefliyoruz” dedi. 65 YAŞ KRİTERİ Proje kapsamında, büyükannenin 65 yaşından büyük olmaması dikkate alınacak. Ayrıca büyükannenin sağlık durumunun bir çocuğa bakabilecek seviyede olup olmamasına daha da çok önem verilecek. Sağlıklı durumu uygun olan 65 yaş üzerindeki büyükanneler de projeye dahil edilebilecek.

14 Şubat 2017 Salı