tatil-sepeti
Bitki çayı pazarı 6 yılda yüzde 60 büyüdü

Poşetli bitki ve meyve çayları pazarı, 6 yılda yüzde 60 büyüdü ve tüketimi de 900 milyon poşetin üzerine çıktı. 50’den fazla ürün çeşidinin yer aldığı pazarda, en çok yeşil çay, ıhlamur ve adaçayının ilgi gördüğü açıklandı. Sektörün ciro büyüklüğü ise 200 milyon TL’ye yaklaşıyor. Birleşmiş Milletler Dünya Tarım Örgütü’nün verilerine göre ise Türkiye, kişi başına düşen 3.5 kiloluk çay tüketimiyle dünyada birinci ülke. Sağlıklı yaşam trendinin etkisiyle bitki ve meyve çaylarının yükselişe geçtiğini belirten sektör temsilcileri, tüketiciler hastalıklardan korunma, zinde olma, rahatlama, formda kalma ve lezzet gibi motivasyonlarla bu ürünlere yöneldiğini belirtiyor. Almanya’da bitki ve meyve çaylarının yaklaşık yüzde 75 paya sahip. Bitki ve meyve çayları Rusya’da pazarın yüzde 15’ini, Polonya’da ise yüzde 30’unu oluşturuyor. Türkiye ise çay pazarında poşetli bitki ve meyve çayları kategorisinin payı yüzde 1 olsa da bu alanın yüksek potansiyeli var.

13 Nisan 2017 Perşembe

Hem tedarik ediyorlar, hem ihracatçı yapıyorlar

HABER: SOYHAN ALPASLAN Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Ekonomide Seferberlik’ çağrısıyla, 2017’yi milli seferberlik yılı ilan eden İstanbul Ticaret Odası (İTO), Türkiye Tedarikçi Haftaları etkinliği ile dört stratejik sektörde yerli ürün kullanımının artması için çalışmalarını sürdürüyor. İTO’nun havacılık ve savunma sanayi için düzenlediği tedarikçi haftalarından sonra Ulaştırma Sanayi Tedarikçi Haftası kapsamında, ilk olarak Metro İstanbul A.Ş. ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), yan sanayi firmaları ile bir araya geldi. Geçen hafta ise Alstrom Türkiye, İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. ve Otokar, yan sanayicilerle buluştu. Ulaştırma sanayinin devleri yaptıkları sunumlarda yan sanayicilere, “Hem sizden ürün tedarik edelim hem sizi ihracatçı yapalım” mesajı verdi. SAVUNMADA KARA ARAÇLARINDA LİDER Otomotiv ve savunma sanayi alanında Türkiye’nin öncü şirketlerinden Otokar, geçtiğimiz günlerde İTO Türk Yan Sanayi Borsası (TYSB) üyesi firmalarla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdi. Otokar Tedarikçi Geliştirme Birim Yöneticisi Yener Okçuoğlu, katılımcı firmalara Otokar’ı anlattı. Yerli firmalarla önümüzdeki dönemde yapılabilecek potansiyel işbirlikleri konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. YÜZDE 100 YERLİ Otokar’ın yüzde 100 yerli sermayeli bir kuruluş olduğunu ve fikri mülkiyet hakları kendisine ait ürünlerle faaliyet gösterdiğini belirten Okçuoğlu, “Otokar olarak müşteri ve kullanıcı odaklı yaklaşımımızla, kullanıcı beklenti ve ihtiyaçlarına uygun ürünler geliştirmek ve sunmak önceliklerimiz arasında yer alıyor” dedi. Okçuoğlu, şunları söyledi: “Bu nedenle, Ar-Ge’ye özel önem veriyoruz. Bu alanda düzenli yatırım yapıyor, faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Ciromuzun her yıl yüzde 4’ünden fazlasını Ar-Ge’ye ayırıyoruz. Türkiye patent liginde üst sıralarda yer alan şirketlerden biri oluşumuz da ayrıca gurur verici. Bunun yanında, Avrupa’nın sayılı test merkezleri arasında yer alan test merkezimizde, araçlarımızı test ediyoruz. Şirketimiz, 5 kıtada 60’tan fazla ülkeye ihracat yapıyor, yüzde 100 yerli bir firma olarak yurt dışında ülkemizi başarıyla temsil ediyor.” Otokar, bugün 40’tan fazla ülkede milyonlarca yolcu taşıyor. Ticari araçlarda, hafif kamyon ve treyler üretimi de yapan Otokar, müşteri ihtiyaç ve beklentilerine uygun geniş ürün gamıyla dikkat çekiyor. Otokar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de kara araçları tedarikçisi konumunda. ÖZEL OLARAK DESTEKLİYOR Tedarikçi seçimlerine değinen Yener Okçuoğlu, “Rekabetçi yapıda, kaliteli üretim yapan ve sürekli kendini geliştiren tedarikçilerle çalışmaya özen gösteriyoruz. Tedarikçi firmalarımızın gelişimine destek sağlıyoruz. Özellikle üretim ve ürün geliştirme süreçlerimizde tedarikçilerimizle birlikte çalışmaya önem veriyoruz” dedi. ALTAY TANKINDA ANA YÜKLENİCİ Otokar’ın 30 bine yakın aracı 5 kıtada 30’dan fazla ülkenin silahlı kuvvetleri ve güvenlik güçleri tarafından kullanılıyor. Otokar, Türkiye’nin milli ana muharebe tankı Altay Projesi’nde ana yüklenici olarak görev alıyor. YERLİ ÜRETİMLE 100 MİLYON DOLAR TASARRUF YAPTI İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO), daha fazla yerli üretim için İTO Türk Yan Sanayi Borsası’na (TYSB) üye yan sanayicilerle bir araya geldi. İkili görüşmeler öncesi yan sanayici firmalar için düzenlenen bilgilendirme seminerinde sunum yapan İDO Satın Alma ve Sözleşmeler Müdürü Mehmet Toykan, “2005’ten bu yana yerli imalatçılarımızı desteklemek, teşvik etmek için çalışıyoruz. 12 gemimizin yapımındaki yerlilik oranını artırarak 100 milyon dolarlık döviz tasarrufu sağladık. Arabalı vapur, hızlı feribot ve deniz otobüsü ile taşımacılık hizmetleri veriyoruz” dedi. KLAS SERTİFİKALI Toykan, deniz araçlarında kullanılan malzemenin, ‘ulusal ve uluslararası kurallara uygunluğu belgesi’ anlamını taşıyan ‘Klas Sertifikalı’ olduğunu söyledi. Toykan, “Yerli üreticilerimizden de bu belgelere sahip olmalarını istiyoruz. Hedefimiz, şirketimizin en büyük gider kalemlerinden olan teknik parçaları yerli temin etmek. Yüksek teknolojili cihazların da çok yakın zamanda ülkemizde üretileceğine ve büyük katma değer sağlayacağımıza inanıyoruz” diye konuştu. SERTİFİKA YARDIMI Ürünlerde ve işçilik hizmetlerinde de Klas Sertifikası aradıklarına dikkat çeken Toykan, “Kullandığımız ürün ve hizmetlerin yerli piyasadan temini için sertifika konusunda yerli üreticiye bilgimizi aktarıyoruz. İhtiyaçları varsa yardım ediyoruz” dedi. TEDARİK SAHALARI İDO, tamir ve havuzlama tersaneleri ile çalışıyor. Dizel makineleri bakım ve onarım şirketleri, tamir şirketleri en yoğun iş yaptıkları yerli tedarikçiler arasında. İDO; pnömatik, hidrolik donanımları, köprü üstü navigasyon ve elektrik sistemleri, elektronik sistem üretimlerini iç piyasadan karşılıyor. ATÖLYELERİ GEZİN Mehmet Toykan, TYSB üyesi firmaları atölyelerine davet etti. Toykan, “Bakım onarım tesislerimizi, şamandıradaki depomuzu gezin, görün” dedi. Yedek parçaya ve motora ihtiyaç olduğunu söyleyen Toykan, bu parçaların hepsini yurt dışından ithal etmekle beraber motorların yedek parçalarını yerli üretimden aldıklarını anlattı. Toykan, yan sanayicilere, “Yatırım yapmak isteyen tedarikçilerimize yardıma hazırız” dedi.

13 Nisan 2017 Perşembe

İş hacminin yarısını yan sanayiye aktarıyor

HABER: CANAN BİLGİN Savunma, havacılık ve uzay alanında son 10 yıldır geliştirdiği ürünlerle göğsümüzü kabartan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ), küresel marka yolunda hızla ilerliyor. Uluslararası projelerde yürüttüğü ortaklıklarla “küresel rekabette ben de varım” diyen TUSAŞ, vizyon projelerine de hız kesmeden devam ediyor. TUSAŞ, savunma sanayinde ihracat şampiyonluğunu gururla taşırken, yerli yan sanayiciler ve KOBİ ölçeğindeki tedarikçiler için de yeni iş kapıları aralıyor. Şirketin 11 ilde, toplam 97 tedarikçisi mevcut. Yardımcı sanayiden tedarik edilen parça miktarı ise yıllık 2.1 milyon adet. Savunma sanayinin kalbi sayılan dev şirketin yönetim koltuğunda şimdi, İstanbul Ticaret Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Borat oturuyor. Borat, TUSAŞ’ın yeni dönem vizyonunu İstanbul Ticaret’e anlattı… İHRACAT ŞAMPİYONU TUSAŞ’ın dünyadaki konumunu anlatır mısınız? TUSAŞ, savunma sanayinde özgün ürünler geliştirmeyi ana amaçlarından biri olarak belirlemekle birlikte dünyanın önde gelen savunma ve havacılık firmaları ile yaptığı işbirlikleri ve yürütülen ortak projelerle ülke ekonomisine büyük katkılar sağlıyor. “ANKA” Orta İrtifa Uzun Havada Kalış (MALE) sınıfı İnsansız Hava Aracı Sistemi, “HÜRKUŞ” Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı, “T129 ATAK” Taarruz ve Taktik Keşif Helikopteri, GÖKTÜRK-2 ve Türksat-6 A Uydu projeleri gibi savunma, havacılık ve uzay alanında önemli çalışmaları yürüten TUSAŞ, uluslararası projelerde yürüttüğü ortaklıklar ile küresel marka olma yolunda ilerliyor. TUSAŞ, savunma sanayi ihracat şampiyonluğunu elinde bulunduruyor. İŞBİRLİKLERİ ARTACAK Başkanlığınız süresince TUSAŞ’ın vizyonu ne olacak? Hangi alanlara yönelmeyi planlıyorsunuz? Öncelikle, Türk savunma sanayinin kalbi diyebileceğimiz, özgün hava platformlarının genç mühendis ve teknisyenler ile tamamen milli kaynaklarla üretildiği TUSAŞ’ta, bu görevde bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek isterim. TUSAŞ son 10 yıldır geliştirdiği ürünler ile göğsümüzü kabartmış bir kurumdur. Bundan sonrasında ise halen Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hizmet eden T129 ATAK Helikopteri’nin teslimatlarının hızla devam ettirilmesi, sertifikasyon sürecini başarıyla tamamlayan HÜRKUŞ Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı ve ANKA İnsansız Hava Aracı’nın test ve seri üretim faaliyetlerini sürdürerek, Silahlı Kuvvetlerimiz’de göreve başlamaları için çalışacağız. Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test (USET) Merkezimiz’deki GÖKTÜRK-1 Uydusu, test işlemlerinin tamamlanması ile Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle gerçekleşen fırlatma töreniyle yörüngesine, göreve gönderildi. GÖKTÜRK-3 uydusunun çalışmaları hızla devam ediyor. Öte yandan uluslararası şirketlerin yapısal parçalarının tasarım ve üretim faaliyetleri yeni işbirlikleri ile artırılarak sürdürülecek; Türk havacılık sektörüne ve ülkemizin ekonomik hedeflerine daha fazla değer sağlamak amacı ile ilerlenecek. VİZYON PROJELERE DEVAM İleriye yönelik olarak, Türk Özgün Helikopter Programı ve Milli Muharip Uçak (MMU) gibi Türkiye’nin vizyon projelerinde çalışmaya devam edeceğiz. Uydu projeleri kapsamında Türksat 6A gibi haberleşme uydularına yönelik çalışmalarımıza da başlamış durumdayız. Gelecekte de ülkemizin havacılık alanında göğsünü kabartacak ürünleri geliştirmek hedefi ile ilerliyoruz. Sektörün dev şirketlerinin ana alt yüklenicisi olarak, daha büyük sorumluluklarla daha kapsamlı ürünleri geliştirip üretmeyi öngörerek, çalışmalarımıza devam ediyoruz. İTO İLE TEDARİK ZİNCİRİ GÜÇLENİYOR İstanbul Ticaret Odası’nın yan sanayicilerle ana sanayicilerin satın almacılarını buluşturan Tedarikçi Günleri konusunda ne düşünüyorsunuz? TUSAŞ olarak, entegre sistemlerde özgün ürünlerin üretimini destekleyecek dünya çapında rekabet edebilir bir tedarik zinciri oluşturmayı hedefliyoruz. Tedarik zincirinin, ana müşterilerden başlayarak en alt tedarikçiye kadar bir bütün olarak değerlendirilmesi ve yönetilmesi gerektiğine inanıyoruz İstanbul Ticaret Odası’nın düzenlediği Tedarikçi Günleri, hem tedarikçilerimizi hem de müşterilerimizi bir araya getirerek ortak hedeflerimizin ve gelişim planlarımızın tüm paydaşlar tarafından net bir şekilde anlaşılmasını sağlıyor. Bu sayede tedarik zinciri güçleniyor. İstanbul Ticaret Odası’na tüm katkıları için teşekkür ederiz. YAN SANAYİDE HEDEF YÜZDE 70 Yerli firmalarda, savunma ve ulaşım sanayinde sertifikasyon sürecinin çok ağır olduğu yönünde bir algı var. Bu algıyı değiştirmek için neler yapılabilir; yerli firmalar sanayi devleriyle birlikte çalışmaya nasıl teşvik edilebilir? Tedarikçi geliştirme yönünde müşterilerimiz ile birlikte attığımız adımlar sayesinde daha hızlı sonuçlar alıyoruz. Bu zorlu süreçte tedarikçilerimizi yalnız bırakmıyoruz. Mühendislerimizle ortak çalışma platformları oluşturarak tedarikçilerimizin karşılaştıkları tüm problemler için çözüm bulmaya çalışıyoruz. TUSAŞ Akademi aracılığı ile de tüm eğitim ihtiyaçlarına bedelsiz destek oluyoruz. Yerli yardımcı sanayimizdeki kabiliyetleri göz önünde bulundurduğumuzda TUSAŞ aktarılabilir iş hacminin yüzde 50’sini aktarmış bulunuyoruz. 2020 yılına kadar bu oran yüzde 70’ler mertebesini aşacaktır. Bu örnek çalışmalar ortak kararlılığa işaret ediyor. Özetle; otoriteden ve kullanıcılardan başlayarak ana müşteriler, TUSAŞ ve tedarikçilerin katılımı ve ortak kararlılığıyla oluşan anlayış ile tüm katılımcıların özverisi sayesinde sanayimizin gelişimi sağlanıyor. 97 TEDARİKÇİ İLE ÇALIŞIYOR Yan sanayide faaliyet gösteren, işlerini büyütmek isteyen KOBİ’lere neler öneriyorsunuz? Ve ne gibi destekler veriyorsunuz? Gelecek dönemde, kendi alanlarında derin bir uzmanlığa sahip olan orta ölçekli tedarikçilerin ve/veya bunların oluşturdukları çeşitli grupların sektöre yön vereceğini düşünüyorum. Türkiye’de 11 ilde 13’ü stratejik olmak üzere toplam 97 tedarikçisi bulunan TUSAŞ, yardımcı sanayi ile takım tasarımı ve imalatı, talaşlı imalat, kablo demeti imalatı, yüzey işlemleri, ısıl işlem, sac metal şekillendirme, kompozit parça imalatı ve alt montaj alanlarında işbirliğiyle çalışıyor. Yardımcı sanayiden yılda 2.1 milyon adet parça tedarik ediyor ve 2.1 milyon adam saatlik iş yapılmasını sağlıyor. Mevcutta KOBİ ölçeğinde olan tedarikçilerimizin büyüyeceklerine inanıyorum. Türkiye’de havacılık sektöründe TUSAŞ’tan sonra kendi tedarik zincirlerini yönetebilen alt grupların oluşması kaçınılmazdır. Bu süreçte gelişim planlarımızı açık ve net bir şekilde müşterilerimiz ile paylaştık, paylaşmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, bir yandan tedarikçilerimizin bu sürece adaptasyonunu hızlandırmak, diğer yandan da yasal mevzuatta sektöre özel ihtiyaç duyulan konuların neticeye ulaşması için çalışmalar yürütmeye devam ediyoruz. ÇAĞLAR, TUSAŞ’IN YENİ BAŞKANINI ZİYARET ETTİ İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, havacılık ve uzay sanayi sistemleri geliştiren TUSAŞ Başkanı Prof. Dr. Oğuz Borat’ı ziyaret etti. Çağlar, TUSAŞ’ın yeni Başkanı Borat’a çalışmalarında başarılar temennisinde bulundu.

12 Nisan 2017 Çarşamba

Büyürken, tedarikçilerin katkısına ihtiyacımız var

HABER: MÜGE BİBER İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) stratejik sektörlerde başlattığı yerli ürün seferberliği dahilinde düzenlediği Türkiye Tedarikçi Haftaları devam ediyor. Bu kapsamda 200’den fazla ülkede elektrifikasyon, otomasyon ve dijitalizasyon alanlarında faaliyet yürüten Siemens, yan sanayici firmalarla İTO’da bir araya geldi. Siemens’in, İTO Türk Yan Sanayi Borsası’na (TYSB) üye yan sanayicilerle buluştuğu toplantıda, Siemens Orta Gerilim Fabrikası Stratejik Satın Alma Müdürü İrfan Demiray, yan sanayicilere Siemens hakkında bilgi verdi. Demiray, Siemens’in başta enerji yönetimi, sağlık ve ulaşım olmak üzere pek çok alanda faaliyet gösterdiğini vurguladı. Demiray, ürün maliyetlerinin yüzde 70’inin tedarikçilerden temin edilen ürünlerden oluştuğunu ifade ederek, 2017-2018 büyüme hedefleri için tedarikçilerin katkısına ihtiyaç duyduklarını kaydetti. Demiray’ın açıklamalarının ardından yan sanayici firmalar ile Siemens yetkilileri arasında ikili görüşmeler de gerçekleştirildi. Toplantıda, İTO Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Uluç Hacıhasanoğlu da yer aldı.

12 Nisan 2017 Çarşamba

Güvenli iş hayatı için kurumsal eğitim

ÇASGEM’in ‘İş ve Meslek Danışmanları Eğitimi’ne Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da katıldı. HABER: CANAN BİLGİN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM), kamu ve özel sektörde faaliyet gösteren işyerlerindeki çalışanlara, işverenlere veya yönetici personele yönelik düzenlediği eğitimlerle kurumları geleceğe hazırlıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı olan ÇASGEM, 62 yıllık deneyimiyle çalışma hayatının her alanına dokunarak, işveren ve çalışanları bilgilendiriyor, iş yaşamının kalitesinin artırılması için çalışıyor. TÜM İŞ KOLLARINDA ÇASGEM, tüm iş kollarında güvenli bir çalışma hayatı oluşturmayı amaçlıyor. İş kazası ve meslek hastalıklarını en aza indirmek, çalışanları ve işverenleri sorumlulukları konusunda bilgilendirerek çalışma yaşamının ‘insan onuruna yakışır’ bir hale gelmesine katkı sağlamak da kurumun hedefleri arasında yer alıyor. AB DESTEKLİ PROJE Türkiye’de ve dünyada çalışma hayatının değişen koşullarını dikkate alan ÇASGEM, kurum kapasitesini geliştirmek ve AB Sosyal Politika ve İstihdam Müktesebatı’na uygun hale getirmek için ‘ÇASGEM’in Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Teknik Destek Projesi’ni uygulamaya koydu. AB fonlarıyla desteklenen bu projenin hedef bileşenlerinden ilkini; çalışma ve sosyal güvenlik eğitim uzmanları ile yardımcılarının eğitim tasarlama, geliştirme ve gerçekleştirme kabiliyetlerinin artırılması, yeni yüksek nitelikli eğitim modülleri geliştirilmesi ve e-eğitim sistemi tasarlanması oluşturuyor. ÇASGEM’in hizmetlerinin tüm Türkiye genelinde paydaşlara, kurumlara ve her sektörden şirkete tanıtılması ve hizmet alanının genişletilmesi ise projenin diğer önemli ayağı. Bu nedenle ticaret ve sanayi odaları, organize sanayi bölge müdürlükleri, benzeri kurum, paydaş ve ilgili odalar ziyaret edilerek ÇASGEM’in faaliyetleri anlatılıyor. ÜST KURUM Kurum için yeni organizasyonel ve yasal yapı tasarlanması da bu projenin hedef bileşenleri arasında. ÇASGEM’in yeniden yapılandırılması sürecinde düzenlenen çalıştay, toplantı ve çalışma gruplarında hedef belirlenip stratejiler geliştiriliyor. Bu stratejiler çerçevesinde de ÇASGEM’in faaliyetlerini daha verimli hale getirecek yasal altyapının yeniden oluşturulması ve organizasyonunun yeniden tasarlanarak tüm sektörlere ve kurumlara en iyi hizmet verecek şekle getirilmesi hedefleniyor. ÇASGEM’in bu çerçevede başta iş sağlığı ve güvenliği konularında olmak üzere, iş yaşamına dair birçok konuda çalışma yapan kamu ve özel sektör temsilcilerini akredite eden bir üst kurum olması hedefine yönelik faaliyetler gerçekleştiriliyor. 62 ALANDA EĞİTİM ÇASGEM tarafından kamu ve özel sektörde faaliyet gösteren işyerlerindeki çalışanlara, işverenlere veya yönetici personele yönelik ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimleri’, ‘Çalışma Yaşamına Yönelik Eğitimler’, ‘Kişisel Gelişim Eğitimleri’, ‘Proje Yönetimi Eğitimi’ ve iş yaşamının ihtiyaç duyduğu her türlü eğitim veriliyor. Ayrıca ‘Ön Tehlike Analizi (PHA) Uygulamalı Eğitimi’, ‘Toksikolojik Risk Değerlendirme veya Kimyasal Maruziyet Değerlendirme Uygulamalı Eğitimi’, ‘Patlamadan Korunma Dokümanı Hazırlama (ATEKS 137 Yönetmeliği) Eğitimi’, ‘Ergonomi Eğitimi’ ve ‘Koçluk Eğitimi’ şeklinde sıralanan 62 ayrı eğitim başlığı dışında sektörden gelen talepleri dikkate alarak yeni eğitim içeriği ve modülleri hazırlayıp faydalanıcılara sunuyor. Kurumlardan ve şirketlerden gelen talepler üzerine farklı şehirlerde eğitim veren ÇASGEM, ayrıca Ankara Pursaklar’daki merkezinin kapılarını da eğitime açıyor. Kurum, 200 kişilik konferans salonu, eğitim ve toplantı salonları, kütüphanesi ve 166 yatak kapasiteli misafirhanesi ile hizmetlerini sürdürüyor. AVANTAJLARI NELER ? ÇASGEM’in desteği kuruluşlara şu avantajları sağlıyor: Verimliliği artırıyor. Kuruluşlar ekonomik açıdan daha güçlü hale geliyor. Ülke ekonomisine katkı artıyor. Vasıflı işgücü korunuyor. Çalışanların işyerine güveni ve aidiyet duygusu artıyor. BAŞVURU ADRESLERİ www.casgem.gov.tr (0312) 594 14 00 (0312) 527 51 27

11 Nisan 2017 Salı