Kütahya’da yaşayan çini sanatçısı Fahri Çetinkaya, Türk Tarih Kurumu’nun (TTK) bir proje çalışması kapsamında tespit ettiği, döneminde çeşitli nedenlerle hayata geçirilemeyen 40 Osmanlı projesini çiniye işliyor. Çinilere nakşedilecek projeler arasında, çoğunluğu Sultan Abdülhamid döneminde yapılan ve İstanbul’un iki yakasını bir araya getiren köprü, tüp geçit, teleferiğin yanı sıra Miniatürk, Gezi Parkı gibi şehir imar projeleri de yer alıyor. Uluslararası çok sayıda sergiye katılan Çetinkaya, önceki yıllarda Osmanlı döneminin ünlü denizcilerinden Piri Reis’in dünya haritası ile minyatür sanatçısı Matrakçı Nasuh’un eserlerini ve Osmanlı motifleriyle Orhun Yazıtları’nı çinilere işlediğini hatırlattı. 13’ÜNÜ TAMAMLADI Bu projeleri gelecek nesillere aktarmak için çiniye işlemeye karar verdiğini anlatan Çetinkaya, şöyle devam etti: “Bu koleksiyona başlarken ecdadımızın projelerini sır altına alıp, gelecek nesillere aktarmak benim için en büyük ilham kaynağı oldu. 40 Osmanlı projesinin 13’ünün çiniye işlemesini tamamladım. Bu koleksiyonun ilk parçası boğaz köprüsünün 130 sene önceki projesi olan ‘Cisr-i Hamid’i (Hamid Köprüsü)’. İkinci parça yine aynı dönemde projelendirilen ‘Tünel-i Bahri (Deniz Tüneli yani şimdiki Marmaray)’. Üçüncü eserim ise Çanakkale Köprüsü’nün Sultan Abdülhamid zamanında projelendirilen köprüdür.” ABDÜLHAMİD HAN’IN HAYALİ Yılda en fazla 10-12 eser yapabildiğini söyleyen Fahri Çetinkaya, “Osmanlı’nın projelendirdiği 40 eserin tamamını büyük ebatlardaki çini eserlere işlemek ve gelecek nesillere aktarmak en büyük hayalim. Özellikle Abdülhamid Han’ın hayali olan projelerini çini eserlere aktarmak benim için maneviyatı çok yüksek duygu” diye konuştu. HALİÇ VE GALATA’DA ÇİZİMLER TAMAM Fahri Çetinkaya, Haliç Köprüsü, Abdülhamid Han’ın Petrol Haritası, Galata-Süleymaniye Asma Köprüsü, Karaköy-Galata Metro, Haliç-Karadeniz Kanalı, Akdeniz Lut Gölü, New York’taki özgürlük heykelinden önce projelendirilen Asya’dan Doğan Işık Heykeli, Yunan Harbi Zafer Anıtı ve Panaroma Tarih Müzesi projelerinin çizimlerinin tamamlandığını söyledi.

21 Nisan 2017 Cuma

Giyimkent Tekstilya Daimi Fuar Merkezi’nin açılışına katılan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin yüksek teknolojilerde de yatırım yapmasının önünü açtıklarını ve teşvik ettiklerini dile getirdi. Kurtulmuş, “Tekstil sektörü, hâlâ Türkiye’nin istihdamının motor gücü ve çok güçlü bir istihdam sağlıyor. İstihdam seferberliğine Giyimkent de destek veriyor. Burada emeği geçenlere, destek verenlere teşekkür ediyorum” dedi. MARKA VE MODA Tekstil sektöründeki en önemli meselelerden birinin marka üretebilmek olduğunu aktaran Kurtulmuş, “Böylesine önemli bir fuar merkezinin açılması ve Giyimkent’in moda merkezi haline getirilmesi, hiç kuşkusuz markalaşmayı da beraberinde getirmek durumundadır. Bu konuda da atılacak her türlü adımda Türkiye ekonomisini yöneten hükümet olarak arkanızda olduğumuzu ifade etmek isterim” diye konuştu.

21 Nisan 2017 Cuma

Esenler’de, üç ve dört katlı 2 bin 200 mağaza, 900 ofisi olan iş merkezi ve otelleriyle hizmet veren Giyimkent, komşusu Tekstilkent ile Türkiye’nin ve dünyanın en büyük tekstil vadisi olarak sektörle birlikte büyümeye devam ediyor. Mahmutpaşa, Mercan, Sultanhamam ve Yeşildirek’te faaliyet gösteren tekstilcilerin, 2002 yılında taşınmaya başladığı Giyimkent, bugün sektörün yeni merkezi haline geldi. Son dönemde teşvikler ve istihdam seferberliğinin olumlu etkileriyle yeni projeleri hayata geçiren Giyimkent’te Tekstilya Daimi Fuar Merkezi açıldı. Açılış töreninde konuşan Giyimkent Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Cevizli, Giyimkent’in potansiyelini dünya pazarlarına sunmak için Tekstilya Daimi Fuarı’nı açtıklarını ifade etti. Cevizli, “Aynı zamanda toptan ve perakende satışları hızlandırarak ekonomiye katkı sağlamak istiyoruz” dedi. YENİLİKÇİ ÜRÜNLER Başkan Cevizli, “Giyimkent’in tekstil sektörünün geçmişten günümüze, hem üretim hem de ihracat açısından büyük potansiyeli ile önemli bir yeri bulunuyor. Bu potansiyeli; hedef pazarlar, yenilikçi ürünlerle iç pazar ve dış pazar için yapılacak özel projelerle ileriye götürmek mümkün. Giyimkent olarak devletimizin son dönemde sağladığı destek ve teşviklere ek olarak, çeşitli etkinlikler kapsamında fuarlar, defileler, özel indirim günleri ve reklam kampanyaları ile sektörde özel bir ivme kazanacağımıza inanıyoruz. Giyimkent Tekstilya Daimi Fuarı ile bu konuda ilk adımı attık” şeklinde konuştu. İSTİHDAM ARTACAK Türkiye’de tekstil ve hazır giyim eşyaları imalatında 865 bin kişinin çalıştığını belirten Başkan Cevizli, şunları dile getirdi: “Perakende sektöründe çalışanlar ve diğer yan sektörler ile birlikte bu rakamın 2 milyona ulaştığı tahmin ediliyor. Giyimkent, yaklaşık bir milyon metrekare üzerine kurulu yapısıyla on binlerce insanımıza istihdam sağladı ve istihdama katkısı da hızla büyümeye devam ediyor. Sektörümüz, istihdam seviyesinin artması noktasında 2017’den umutlu.” MÜŞTERİNİN YANINA BİZ GİDECEĞİZ Sektörün, 2016’da 17 milyar dolar ihracat yaptığını belirten Giyimkent Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Cevizli, şunları söyledi: “2017’de ihracat hedefi; 2014’te ulaşılan 18.7 milyar dolarlık tepe noktaya ulaşmak. Giyimkent ise bu önemli hedef yolunda aktif olarak yerini alacaktır. Esnaf ve iş adamlarımız Giyimkent’te bir araya gelerek yek vücut halindedir. Bu güç birliği Türkiye ekonomisine, istihdama ve ekonomiye çok büyük katkı sağlıyor. Bu dinamizmle oluşacak ihracat artışının üretim ve istihdama da olumlu yansımasını bekliyoruz. Giyimkent Yönetimi Kurulu yerli heyetlerin yanı sıra dış temaslara da ağırlık veriyor. Böylece müşterileri Türkiye’ye beklemek yerine sektörü daha iyi tanıtmak adına onların yanına gitmeyi hedefliyoruz.”

21 Nisan 2017 Cuma

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve İletişim Fakültesi mezunu 3 genç, Hollanda’dan ithal edilen fide aşılama makinesine yerli tasarımla alternatif üretti. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ‘Teknogirişim Sermayesi Desteği’ kapsamında fide aşılama makinesiyle 4 bin proje arasından destek alan gençler, Hollanda’dan 470 bin liraya ithal edilen makineyi 30 bin liraya üreterek, satışına başladı. HABER: GÖZDE YENİOVA TÜBİTAK, 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı (BİGG) ile girişimcilerin, teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini, katma değer ve nitelikli istihdam yaratma potansiyeli yüksek teşebbüslere dönüştürebilmeleri için destek sunuyor. Bu programla fikir aşamasından pazara kadar olan faaliyetlerin desteklenmesi, böylece nitelikli girişimciliğin özendirilmesi ve uluslararası rekabet gücü olan, yenilikçi, teknoloji düzeyi yüksek ürün ile hizmetleri geliştirebilen başlangıç şirketlerinin oluşturulması amaçlanıyor. Program kapsamında girişimcilere girişimcilik eğitimi veriliyor, ayrıca sanayi deneyimi olan rehberler ile teknik, ticari ve idari konularda destek sağlanıyor. 28 NİSAN’A KADAR Söz konusu programın 2017 yılı çağrı dönemi 28 Nisan’a kadar sürecek. İkinci başvurular 2 Mayıs-16 Mayıs tarihinde olacak. Haziran-temmuz aylarında ise ikinci aşama panel değerlendirmeleri gerçekleşecek. Ağustos-eylül aylarında şirket kurulumu ve sözleşme imzalanmasıyla devam eden süreçte, 1 Ekim’de destek verilmeye başlayacak. Programın ikinci aşamasında desteklenmesi uygun bulunan iş planları için 150 bin TL’ye kadar geri ödemesiz teknogirişim sermayesi desteği sağlanacak. Proje sözleşmesinin imzalanmasının ardından destek kapsamına alınan bütçenin yüzde 40’ı ilk ödeme olarak, yüzde 40’ı ara ödeme olarak, yüzde 20’si ise proje sonu işlemlerinin ardından destek özel hesabına aktarılacak. BAŞVURU SÜRECİ 3 AŞAMALI Program yenilikçi iş fikirlerinin ticari ürüne, sürece ve hizmete dönüştürülmesine yönelik üç aşamadan oluşuyor. Birinci aşamada; girişimciler iş fikirlerini uygulayıcı kuruluşlara sunar ve başarılı bir iş planına dönüşme olasılığı yüksek olan iş fikirleri için girişimcilere hızlandırıcı hizmet verilir. İkinci aşamada; iş planları için girişimciden şirket kurması istenir ve kuruluşa teminat alınmaksızın hibe olarak sermaye desteği sağlanır. Son aşamada ise kuruluşun Ar-Ge çalışmalarıyla performans ve işlevsellik bakımından iyileştirilmesi, ticarileşme potansiyelinin artırılması amaçlanır.

21 Nisan 2017 Cuma

İstanbul, ‘İstanbul Lalesiyle Buluşuyor’ sloganıyla başlatılan İstanbul Lale Festivali kapsamında,bir devre adını veren, Doğu kültür ve mitolojilerinde özgün bir yere sahip olan laleyle yeniden buluştu. Bu yıl 12’ncisi düzenlenen İstanbul Lale Festivali kapsamında,İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından ana vatanında yetiştirilmeye başlanan laleler parklarda, meydanlarda, bahçelerde ve pencere önlerindeki saksılarda açmaya başladı. Festival süresince Emirgan, Göztepe 60. Yıl Parkı ve Sultanahmet Meydanı’nda organize edilen kültür sanat ve müzik etkinlikleri, İstanbullulara keyifli anlar yaşatacak. Renkli organizasyonların yanı sıra sportif etkinlikler de İstanbulluları bekliyor olacak. Lale Festivali’nde, her yıl olduğu gibi yine İstanbul’un en güzel laleleri seçilecek. Festival, 30 Nisan 2017’ye kadar devam edecek. HANGİ PARKA NE KADAR DİKİLDİ? Sarıyer Emirgan Korusu 192 Kadıköy Göztepe 60. Yıl Parkı 161 Fatih Gülhane Parkı 86 Beşiktaş Yıldız Korusu 32 Zeytinburnu Soğanlı Bitkiler Parkı 167 Beykoz Korusu 8 Büyük Çamlıca Korusu 16 Küçük Çamlıca Korusu 25 Fethi Paşa Korusu 12 Toplam 10 milyon LALE HALISI 22 NİSAN’DA ‘Dünyanın En Büyük Lale’den Halısı’, İstanbul’da 22 Nisan’da sergilenecek. Sultanahmet Meydanı’nda bu yıl 3’üncü kez sergilenecek Lale Halısı, bin 731 metrekare olacak. Halı için 564 bin lale kullanılacak.

20 Nisan 2017 Perşembe