HABER: MÜGE BİBER İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, referandumdan sonra Bloomberg HT’de canlı yayınlanan ‘İş Dünyası’ programına konuk oldu. Hande Berktan’ın sorularını yanıtlayan Çağlar, “Referandum sonrası vatandaşlarımızla hep birlikte ele ele vereceğiz, omuz omuza verip ülkemizi çok daha iyi yerlere getireceğiz” diye konuştu. Çağlar, “Biz bundan sonraki süreçte güçlü bir sinerjiyi ortaya koymak mecburiyetindeyiz. Bundan sonraki süreçte gerek yapısal reformların gerekse ülke ekonomisinin çok daha iyi yerlere gelmesi için omuz omuza çalışacağız” dedi. YÜZDE 5 BÜYÜME Referandum sürecinden sonra, yeni Cumhurbaşkanlığı sistemi içerisinde de iş dünyasının yatırımlara hız vereceğinin altını çizen Çağlar, istihdam kampanyası ile ilgili olarak şunları söyledi: “Hükümetimizin başlattığı kampanyaya iyi cevap verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Fakat çok genç bir nüfusumuz var; arkadan gelen kuvvetli bir nüfus var. Her yıl yüzde 5 büyümek mecburiyetindeyiz. Bu büyümeyi yakalarsak işsizlik sıkıntıları ortadan kalkacak, kendiliğinden düzelecek.” İÇ PİYASA ÇOK CANLI İç piyasanın çok hareketli olduğunu dile getiren İbrahim Çağlar, “Bizim çok genç, dinamik ve harcama potansiyeli olan bir nüfusumuz var. Bu sebeple iç piyasamız çok iyi. Bizim bugün büyümemizdeki en büyük etkenlerden birincisi iç piyasamızın canlılığıdır, ikincisi ise devletin yaptığı çok büyük ölçekli yatırımlardır” dedi. HEDEF PAZAR ABD Avrupa Birliği’nin ülkemiz için önemini dile getiren Başkan Çağlar, “AB’deki ithalat payımız çok düşük olmasına rağmen ihracat payımız yüzde 49 ile çok iyi. Türkiye’de birçok AB’li firma var. Türkiye’de en çok Fransızlar, sonra İtalyanlar, Almanlar ve İngilizler yatırım yapmış. İTO olarak ABD ile olan ilişkilerimizi de çok yakından takip ediyoruz. 2017’de en büyük hedef pazarlarımızdan biri ABD” dedi. TÜRKİYE ARTIK SÜPER LİGDE İstanbul Ticaret Odası’nın her yıl yurt dışında 30’a yakın fuara katıldığını ve bu fuarlara 50 ila 250 firma götürdüğünü belirten Başkan İbrahim Çağlar, şunları söyledi: “Gittiğimiz ülkelere illa Türkiye’ye gelin demiyoruz; çünkü artık biz de iş dünyası olarak süper ligdeyiz. Sizin ülkenizde de yatırım yaparız, hatta üçüncü dünya ülkelerine birlikte yatırım yapalım diyoruz. Arzu ederseniz gelin, fuarlarımıza da katılın diyoruz. Onun için bu özgüven sizde olduğu müddetçe özellikle yurt dışındaki yatırımcılar veya iş dünyası temsilcileri de size bu gözle bakıyorlar. Çünkü herkes güçlünün yanında olmak istiyor.”

25 Nisan 2017 Salı

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Anayasa değişikliğinin referandumda kabul edilmesi ile Türkiye’de büyük değişimin kapısının aralandığını söyledi. Türkiye’nin her yıl en az yüzde 5 büyümek zorunda olduğunu hatırlatan İbrahim Çağlar, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “1.3 milyon oy farkla ‘evet’in çıktığı 16 Nisan’ın üç sonucu var: İstikrar, güven ve umut. Koalisyon iktidarlarının sebep olduğu ekonomik ve siyasi krizlerin tarihe karışması ‘istikrar’ demektir. Ekonomi yönetiminin doğrudan Cumhurbaşkanı’nın atadığı Bakan’a bağlanmasının adı ‘güven’dir. Bürokratik zincirin kısalması ekonomide çok başlılığı sona erdirecek ki, bu ‘umut’ demektir. 80 milyon el ele, kol kola daha hızlı koşacağız.” Türkiye’nin politik ve jeopolitik risklerle mücadele ettiğini kaydeden İTO Başkanı Çağlar, “Türkiye artık ekonomik ve siyasi uluslararası manipülasyonlara karşı çok daha güçlüdür” diye konuştu.

25 Nisan 2017 Salı

HABER: SOYHAN ALPASLAN Fransız kökenli Alstom firması, 60 yılı aşkın süredir Türk demiryolu sektörünün güvenilir bir ortağı olarak Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Demiryolu taşıtları üretiminde dünyada ilk üçte yer alan Alstom, Metro İstanbul A.Ş.’nin ve TCDD’nin tedarikçilerinden. Alstom, İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) başlattığı yerlileştirme seferberliği çalışmalarından biri olan Türkiye Tedarikçi Haftaları kapsamında düzenlenen Ulaştırma Sanayi Tedarikçi Haftası’nın konukları arasındaydı. İTO Türk Yan Sanayi Borsası (TYSB) üyeleri ile görüşmelerden önce, katılımcı firmalara sunum yapan Alstom Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Satın Alma Direktörü Rafael Bernardelli, “Alstom, gittiği her ülkede yerlileştirmeye büyük önem veriyor. Türkiye’de Türk firmalarına yaptırdığımız üretimleri Alstom’un dünyadaki fabrikalarına, projelerine ihraç ettiriyoruz. Türk mühendislerle birlikte Ortadoğu ve Afrika’da önemli projelere imza atıyoruz” şeklinde konuştu. TÜRK PROFESYONELLER 2014 yılından beri İstanbul’u Ortadoğu ve Afrika bölgesinin merkezi olarak seçen Alstom, tüm bölgedeki Alstom altyapı sistemleri ve sinyalizasyon projelerine hizmet veren ve çoğunlukla Türk profesyonellerden oluşan satınalma, kalite, mühendislik ve proje yönetim ekipleri kurdu. 7 MİLYAR EURO’LUK SATIŞ Alstom’un 2016 yılında, toplam 60 ülkede, 6 milyar 900 milyon Euro’luk satış yaptığı bilgisini veren Bernardelli, 31 bin kişilik şirketin anahtar teslim proje konusunda dünya lideri olduğuna dikkat çekti. Günümüzde, raylı sistemler sektöründe birçok ülkenin yerlilik şartını ön koşul olarak koyduğunu vurgulayan Bernardelli, Alstom’un 15 yıldır Çin, Hindistan, Güney Afrika, Brezilya ve Kazakistan gibi çeşitli ülkelerde yerlileştirme projelerini başarılı bir şekilde yürüttüğünü belirtti. Bu sebeple, Türkiye’de yer alacak projelerde, yerlilik şartını yerine getirmek konusunda iddialı olduklarını ifade etti. 22 TÜRK TEDARİKÇİ ALSTOM İÇİN İHRACAT YAPIYOR Alstom’un, Türkiye’de yerlileştirme üzerine yaptığı çalışmaları son 3 yılda yoğunlaştırdığını ve Türkiye dışındaki Alstom projelerinde ve fabrikalarında da Türk tedarikçi sistemini kullandıklarını belirten Bernardelli, 2016 yılında aktif olarak 22 Türk tedarikçinin Alstom için ihracat yaptığını vurguladı. Bernardelli, Alstom’un tedarikçi geliştirme metodunu kullanarak, yüksek potansiyelli gördüğü tedarikçileri geliştirerek uzun vadeli iş yapmak üzerine kurulu bir strateji takip ettiğini belirterek, Alstom’un Türkiye’ye gösterdiği önemi paylaştı.

21 Nisan 2017 Cuma

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü ileTürkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) düzenlediği “İstanbul Karikatür Festivali”, 13-14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek. Festival kapsamında, ünlü karikatür ve mizah yazarlarının katılacağı söyleşi programları ve atölye çalışmaları gençlerle buluşacak. Festivalde, “Derdiyle Dermanıyla Hastasıyız İstanbul’a” sloganıyla düzenlenecek karikatür yarışması için de son başvuru tarihi 5 Mayıs olarak belirlendi.

21 Nisan 2017 Cuma

Türkiye’nin ilk hava fotoğrafçısı Orhan Durgut, Halep ve Bağdat gibi iç savaş nedeniyle yok olmaya yüz tutan şehirleri fotoğraflıyor. Türkiye’de ayak basmadık yer bırakmayan Durgut, 2010 yılında başlattığı “40 İslam Şehri” projesiyle değişime maruz kalan yerleri ülke ülke dolaşarak 100 bin fotoğraf çekti. Projesinde sona geldiğini açıklayan Durgut, “Daha fazla şehir, daha fazla fotoğraf için diplomatik destek şart” dedi. YENİ NESİLLER İÇİN Çocukluğundan beri merak saldığı havacılığı fotoğrafçılıkla birleştiren Orhan Durgut, yarım asırdır deklanşöre basmaya devam ediyor. 2005 yılında gittiği Mekke’de Ecyad Kalesi ve Ömer Dağı’nın yıkılmaya yüz tutmasından etkilenen Durgut, bu kez İslam şehirleri için kolları sıvadı. Çektiği fotoğraflarla o an’a hem tanıklık eden hem de belgeleyen Durgut, “Fotoğrafçı kendini kategorize etmeli. Bir konuda ilerlerseniz kendinizden sonraki nesillere daha güzel belgeler bırakırsınız. Fotoğraf benim için belgedir” dedi. ŞEHİRLERİ NASIL SEÇİYOR? “40 İslam Şehri” projesinde şu anda 32 ülkenin şehrini fotoğrafladıklarını söyleyen Orhan Durgut, seçimlerini özellikle peygamberlerin diyarı olmuş ya da sahabelerin tebliğ için gittiği veya evliyaların yetiştiği yerlerden yana yaptığını belirtti. Türkiye’de de 81 vilayeti gezip gördüğünü aktaran Durgut, “Projede İstanbul, Bursa, Şanlıurfa ve Konya yer alıyor” diye konuştu.

21 Nisan 2017 Cuma