tatil-sepeti
Kazakistan’dan iplik ve kumaşta yatırım çağrısı

HABER: MÜGE BİBER Kazakistan Cumhuriyeti, Türkiye’nin Orta Asya Türk Cumhuriyetleri içinde en fazla yatırımının bulunduğu ülke. Kazakistan’da Türk yatırımlarının toplam tutarı 1.8 milyar doları aşıyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi, 2016’da 1.5 milyar dolara yakınken, 2017’de 1.7 milyar dolara yükseldi. Bu iş hacmini daha da büyütmek isteyen Kazakistan iş adamları heyeti, İstanbul Ticaret Odası’nı (İTO) ziyaret etti. İTO Genel Sekreteri Ömer Bal’ın ağırladığı konuk heyete, Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly başkanlık etti. Toplantıda, İTO Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Uluç Hacıhasanoğlu da yer aldı. Büyükelçi Abzal Saparbekuly, Kazakistan’ın Ontustik Serbest Sanayi Bölgesi’nin son yıllarda oldukça geliştiğini belirterek, başta iplik ve kumaş olmak üzere tekstil sektöründeki Türk yatırımcıların bu bölgeye yatırım yapmalarını tavsiye etti. Geçmiş yıllarda birçok Türk müteahhitlik şirketinin Kazakistan’da önemli projelere imza attığını hatırlatan Büyükelçi Saparbekuly, bu yatırımların daha da artmasını istediklerini sözlerine ekledi. Öte yandan Büyükelçi Saparbekuly, Türkiye’den en çok hindi eti almak istediklerini de dile getirdi. Kazakistan’dan gelen heyet, İTO’daki temasları sırasında tekstil sektöründe faaliyet gösteren Türk firmaları ile ikili görüşmeler de gerçekleştirdi.

29 Kasım 2017 Çarşamba

Türkiye’nin ilk otomobil ve motor sporları festivali 2018’de

İstanbul gelecek yıl dünyanın en büyük otomobil festivali olarak bilinen Festival of Motoring’e ev sahipliği yapacak. Intercity İstanbul Park veMesse Frankfurt tarafındanGoodwoodiş birliğiyle organize edilen Festival of Motoring Istanbul, Türkiye’nin ilk otomobil, motorlu araçlar ve motor sporları etkinliği olacak. Eylül 2018’de Intercity İstanbul Park’ta yapılacak festival, güncel ve klasik binek motorlu araç,motosiklet, yarış teknesi vetraktörsergilerindenyarışlara, havacılık gösterilerinden dünya rekoru denemelerine kadar geniş bir kapsamda düzenlenecek. Tüm araçların yakından incelenebileceği festivalde, ziyaretçiler test sürüşleri, yarışpilotlarının yanında pist turu,sürüş okulları, go-kart, simülatör ve daha birçok sürpriz etkinlikleaksiyonun içinde olacak. Festivalde ayrıca, Türk ve dünya mutfağından lezzetler ziyaretçilerin beğenisine sunulurken, farklı noktalarda konserler de gerçekleştirilecek. DÜNYADA DA İLK OLACAK Intercity İstanbul Park Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak, Festival of Motoring’in tanıtımında yaptığı konuşmada, uluslararası bir organizasyon olarak tasarladıkları etkinliğin, bir fuardan, bir yarıştan, bir festivalden çok daha fazlasını içereceğini belirterek, Eylül 2018’de 10 gün boyunca Intercity İstanbul Park’ta otomobil, motosiklet, motorlu araç üreticileri ve satıcıları ile birçok yan hizmet firmasının temsil edileceğini söyledi. TEST SÜRÜŞÜ YAPILABİLECEK Sadece Türkiye değil dünyada da ilk olacak bir organizasyona imza attıklarını dile getiren Ak, etkinliğin içeriğine ilişkin şunları kaydetti: “Ziyaretçiler, sergilenecek arabaları incelemenin yanı sıra pistte ve çevre yollarda test sürüşü yapabilecek. Hızlı performans arabalarıyla yarış pilotlarının yanında deneme sürüşlerine katılma imkanı bulunacak.Hem sıfır hem de ikinci el arabalar incelenip satın alınabilecek. Dolayısıyla araba gösterileriyle birlikte çok büyük bir ticaretin de yapılacağı aktivite olacak. Formula-1, off-road, ralli ve ralli cross alanlarında tüm dünyadan gelecek pilotlar ve en üst model araçlar yarışacak. Yani biz yıllardır Formula-1’in peşindeyken, şimdi öyle bir organizasyon yapıyoruz ki aynı anda 10 gün boyunca yüzlerce yarış olacak. Çocuklardan yaşlılara kadar herkese hitap eden aktiviteler gerçekleştirilecek. Çok renkli ve büyük bir organizasyon hazırlıyoruz. Her metrekarede bir etkinlik olacak. Eylül 2018’i iple çekiyoruz.” İNTERAKTİF BİR ETKİNLİK OLACAK Messe Frankfurt İstanbul Genel Müdürü Tayfun Yardım daTürkiye’de farklı ve ilkleri içeren bir organizasyon yaptıklarını belirterek, “Festival of Motoring aslında hislere hitap eden bir aile festivali. Görmek, duymak, dokunmak, hissetmek isteyen herkesi bu deneyimi yaşamak için festivalimize bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Festival of Motoring’in interaktif bir etkinlik olacağını bildiren Yardım, Messe Frankfurt’un 178 ülkeyi kapsayan geniş uluslararası ağındabu organizasyonun tanıtımını yapacaklarını söyledi. 1 MİLYONDAN FAZLA ZİYARETÇİ BEKLİYORUZ Vural Ak, Festival of Motoring’e 1 milyondan fazla ziyaretçinin gelmesini beklediklerini ifade etti. Almanya’dan güçlü fuarcılık şirketi Messe Frankfurt ve İngilitere’den “Festival of Speed”in organizatörü Goodwoodile birlikte bugünden itibaren Festival of Motoring’in bütün dünyada tanıtımına başlayacaklarını anlatan Ak, “Uluslararası otomobil ve motor sporları firmaları etkinliğe gelecek. Otomobil sporlarında efsane dediğimiz birçok pilotu ağırlayacağız. Türkiye’de görmediğimiz kadar kalabalık bir yabancı spor, iş ve sanat dünyasından misafir olacak” dedi.

29 Kasım 2017 Çarşamba

Atığı enerjiye çevirecek Türk tedarikçi arıyor

HABER: SOYHAN ALPASLAN İstanbul Ticaret Odası (İTO) Türk Yan Sanayi Borsası (TYSB), yabancı ve yerli ana sanayicilerle Türk yan sanayicileri 27 yıldır bir araya getiriyor. Dünya devi yerli ve yabancı ana sanayiciler, TYSB üyesi firmalarla satın alma ve işbirliği masalarında buluşmaya devam ediyor. Tedarikçi Günleri adı altında her ana sanayiciye özel bir veya iki tam gün olmak üzere düzenlenen etkinliklerin geçen haftaki konuğu Hitachi Zosen Inova AG oldu. TEKNOLOJİ DEVİ Hitachi Zosen Inova AG, Avrupa’nın en büyük atıktan enerji tesisi için ihtiyaçlarını temin etmek üzere TYSB üyeleri ile görüştü. Eyüp Kemerburgaz Evsel Atık Yakma ve Enerji Üretim Tesisi için Türkiye ile 15 Eylül’de anlaşma imzalayan Hitachi Zosen Inova AG, İTO TYSB üyeleriyle yüz yüze görüşmeler yaptı. Atıklardan enerji üreten Japon-İsviçre ortaklığındaki teknoloji devi, atık enerji santralleri ve ekipmanları üretiyor. Hitachi’in bu proje için Türkiye’deki konsorsiyum ortağı Makyol oldu. JAPON CEO’DAN SEMİNER İkili görüşmeler öncesi, firmalar için düzenlenen seminerde konuşan Hitachi Zosen Inova’nın CEO’su Katsuhisa Tsuji, firmasının tarihi ve çalışmaları ile ilgili bilgi aktardı. Tsuji, “Atıklardan enerji geri kazanımı için komple anahtar teslimi tesisler ve sistem çözümleri sunan mühendislik, tedarik ve inşaat yüklenicisi olan firmamız alanında bir dünya devi. 250’si Batı Avrupa’da olmak üzere 500’den fazla anahtar teslim çöpten enerji üretme tesisi ile lider konumundayız. İstanbul projemiz için Türk tedarikçilerle çalışmaktan memnuniyet duyacağız” diye konuştu. NE KADAR ETİKSİNİZ? Hitachi Zosen Inova’nın Satın Alma Başkanı Douglas Else-Jack, seminerde TYSB üyelerinden öncelikle https//sumo.hz-inova.com adresinden kayıt yapmalarını istedi. Douglas Else-Jack, şunları söyledi: “Tedarikçilerimizde aradığımız birçok kriter var. Finansal durumunuz, referanslarınız, ISO standartlarınız, iş prensiplerimizi kabul edip etmediğiniz gibi kriterler bizim için çok önemli. Şirketinizin üretim kadar etik değerler konusunda da tercih edilebilir olup olmadığına dikkat ediyoruz.” ÇOK YÜKSEK MİKTARDA ALIM YAPACAĞIZ Hitachi Zosen Inova’nın Satın Alma Başkanı Douglas Else-Jack, “Çok yüksek miktarlarda alımlar yapacağız. Yalnızca İstanbul projesinde değil, dünyadaki tüm işlerimizde sizinle çalışacağız. Çalışmaya başladığımız an, uzun süreli beraberliğimiz devam edecek” dedi. 2018’DE YÜZLERCE ÜRÜN GRUBUNDA SATIN ALMA YAPACAK Dünya devi yerli-yabancı ana sanayiciler, İTO Türk Yan Sanayi Borsası (TYSB) üyesi firmalarla satın alma ve işbirliği masalarında buluşmaya devam ediyor. Tedarikçi Günleri adı altında her ana sanayiciye özel düzenlenen etkinliklerin en yakın tarihli iki konuğundan biri Kingfisher oldu. Geçen hafta düzenlenen Kingfisher Tedarikçi Günleri etkinliğinde 115 yüz yüze görüşme gerçekleştirildi. Görüşmelerden önce yerli firmalar için düzenlenen firma tanıtım semine-rinde konuşan Kingfisher Genel Müdürü Serhat Kökenek, “Aktif olarak Türkiye’den tedarik yapıyoruz. Avrupa’nın 10 ülkesinde bin 236 mağazada yaklaşık 6 milyon müşteriye hizmet veriyoruz” dedi. İHTİYACA ÖZEL ÜRETİM Kökenek, Kingfisher’in aynı ürünleri basitleştirilmiş bir modelle Avrupa’daki tüm müşterilerine aynı şekilde sunmayı hedeflediği bilgisini verdi. Kökenek, “Amacımız, müşterinin ihtiyaçlarına ve taleplerine dayanarak ürünü tasarlamak ve müşteriye ulaşana kadar değer zincirini takip etmek” diye konuştu. TEDARİKÇİDEN NE İSTİYOR? Kingfisher firması, tedarikçilerinde global ölçekte davranabilme kabiliyeti arıyor. İkinci sırada tüm ülkelere yeterli üretim kapasitesi ve bunu yönetecek bir organizasyon yapısı var. Firmanın etkin olduğu tüm pazarlara uygun standartta üretim yapan tedarikçiler tercih nedeni. Kingfisher, tedarikçilerine tasarımdan üretime, maliyet iyileştirmeye kadar destek oluyor. ORTADOĞU VE KUZEY AFRİKA OFİSİ İSTANBUL’DA Kingfisher’in Ortadoğu ve Kuzey Afrika ofisi İstanbul’da. 2013’te açılan ofis, sorumlu olduğu 19 ülkeden, çok sayıda üretici ile çalışıyor. Daha kısa teslim süresi, daha düşük navlun bedeli, yüksek kalite üretim ve sürdürülebilirlik, minimum sipariş adedinde esneklik gibi olumlu etkenleri dikkate alarak, bölge ofisi için İstanbul’u seçen Kingfisher, 2018’de bin 200’den fazla mağazası için yüzlerce ürün grubunda satın alma yapacak.

28 Kasım 2017 Salı

Tahkimde Rusya ile uluslararası işbirliği

HABER: ADEM ORHUN İstanbul Ticaret Odası Tahkim Merkezi (İTOTAM), Rusya Tahkim Derneği’nin (RAA) de katılımıyla ‘İstanbul Tahkim Günleri - Tahkimde Güncel Konular ve Tahkimin Geleceği Konferansı’ düzenledi. İki ülkeden uluslararası tahkim çevrelerince tanınmış akademisyen, hakem ve avukatların katıldığı konferansta işbirliği anlaşması da imzalandı. Tahkimde güncel gelişmelerin paylaşıldığı konferansın açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim yaptı. Erkesim, “Odamız tahkim yoluyla ticari uyuşmazlıkların çözümlenmesini teşvik ediyor ve tahkim kurumunun geliştirilmesi bakımından etkin bir rol oynuyor. İTOTAM, tahkim hizmetini, uluslararası uygulamalara ve yabancı ülkelerdeki emsallerine uygun bir şekilde veriyor. Bu toplantıya katılan değerli konuşmacılar ve Rusya Tahkim Derneği ile işbirliği de İTOTAM’ın çalışmalarının önemini ortaya koyuyor” dedi. MEVZUAT DEĞİŞİYOR Konferansın birinci oturumunda Rusya Tahkim Derneği (RAA) Başkanı Vladimir Khvalei, Rusya’daki yeni mevzuat hakkında bilgi verdi. Rusya’da çok büyük şirketlerin kendi cep tahkim mahkemeleri kurduğunu belirten Khvalei, “Bunlar Rusya’da ne yazık ki çok yaygın. Fakat bunların tarafsız olduğunu söylemek mümkün değil” diye konuştu. KALİTEYİ ARTIRACAK Rusya’da her iki tarafın da Rus olduğu uyuşmazlıklarda dahi diğer ülkelerin tahkimlerine gidildiğini belirten RAA Başkanı Vladimir Khvalei, şunları söyledi: “Rusya’da yargı sisteminin ve kurumların kalitesinin artması gerekiyor. RAA ile İTOTAM arasındaki anlaşma da bu sebeple çok önemli. Bunun devamında Rus ve Türk şirketleri işbirliği yapabilecek, Türkiye’deki ve Rusya’daki anlaşmazlıklarını güven ve hukuk çerçevesinde çözebilecek. Zira Türkiye’nin bu konuda çok fazla tecrübesi var. Biz de Paris ve Londra gibi gelişebiliriz.” ALGI ETKİLİYOR Konferansta ‘Türkiye’de hakem kararı ve tenfizi’ başlıklı bir konuşma yapan Prof. Dr. Ercüment Erdem ise tahkim yeri tercihinde etkili olan algıya dikkati çekti. Prof. Erdem, şunları söyledi: “Zürih, Viyana, Londra veya Paris’e baktığımızda hukuki çerçevenin genel algısının daha güvenli olduğunu görüyoruz. Burada toptan iyileştirme gerekiyor. Ayrıca gençlerin ve kadınların bu alanda önlerinin açılması gerekiyor. Fakat bu da yetmiyor. 80 milyonluk Türkiye’de yabancı işlerde kaç hakem var? Ne yazık ki bir elin parmaklarını geçmiyor. Sizin kişisel olarak donanımlı olmanız yetmiyor. Zira siz uluslararası arenaya kültürünüzü ve tarihinizi de birlikte götürüyorsunuz.” YARGITAY’IN ŞARTLARI Prof. Erdem, konuşmasında şunları dile getirdi: “Türkiye’de yabancı hakem kararlarının tenfizinde yazılılık şartının yargıda nasıl anlaşıldığı en çok sorunun ortaya çıktığı nokta. Yargıtay’ın yazılı tahkim anlaşmasında ne aradığına bakmak gerekiyor. Diğer taraftan ‘görev belgesi’ de tartışılan bir konu. Bu acaba yeni bir tahkim anlaşması mıdır? Yargıtay, bu fikirde değil, 2006’daki karara baktığımızda olumsuz görüş bildirdiğini görüyoruz. Yargıtay, görev belgesinin sözleşmeyi geliştirme gücüne de sahip olmadığını kaydediyor. Görev belgesine göre alınan tahkim kararı hukuk genel kuruluna gidiyor, 2006 kararına atıf yapılıyor. Milletlerarası Tahkim Divanı’nda (ICC), taraflar görev belgesi imzalıyor, ancak Yargıtay bu belgeye bakmıyor. ” Yargıtay’ın yazılı şekil şartını genişlettiği, esnettiği bazı uygulamalar olduğunu belirten Prof. Erdem, “Yargıtay, bunu dürüstlük şartına bağlıyor” dedi. Ayrıca, ticarete ilişkin uygulamada atıf yoluyla yapılan çok fazla tahkim anlaşması olduğunu belirten Prof. Erdem, “Hububat ticaretinde bunu sık sık görüyoruz. Yargıtay bunları geçerli kabul ediyor” diye konuştu. YILDA 1.6 MİLYON DAVA İTOTAM Genel Sekreteri Avukat Senem Bahçekapılı Vincenzi’nin de yer aldığı konferansta Rusya Tahkim Derneği Genel Sekreteri Roman Zykov ise ‘Rusya’da hakem kararlarının tanınması ve tenfizi’ başlıklı bir konuşma yaptı. Rusya’da birinci derece kararların üç ayda, ikinci derece kararların çoğunun altı ayda çıktığını belirten Zykov, mahkemelerdeki durumu şöyle açıkladı: “Çok şekilci bir yapı var. Hakeminizi ve dilinizi seçemiyorsunuz. Kanıt kabulünde sorunlar var. Bu kararların Rusya dışında tanınırlığı da çok fazla değil. Fakat küçük ve orta büyüklükteki anlaşmalarda tercih edilebilir. Bununla birlikte kompleks bir davayı, mahkemelerde çözemiyorsunuz. Diğer yandan ikili anlaşma olacak ki, Rusya’daki kararın Türkiye’de geçerliliği olsun. Medeni ve ticaret mahkemelerine yılda 1.6 milyon başvuru geliyor. Bir hakime günde 20 dava düşüyor. Dava başına düşen beş dakikada derdinizi ne kadar anlatabilirsiniz. Diğer yandan medeni davaların yüzde 80’i tahkim yoluyla çözülebilir. Belgeler kendi orijinal dilinde ve Türkçe olabilir. Karar kesin ve dünyada uygulanabilir nitelikte.” GÜNCEL KONULAR Konferansın ikinci oturumunda tahkimde güncel konular masaya yatırıldı. Avukat Doğan Gültutan, yapı işleri ile ilgili anlaşmazlıkların çözülmesine ilişkin uygulamaları anlattı. Dmitry Dyakin ise ticari şirketler ile ilgili anlaşmazlıkların Rusya’da çözümüne dair bilgi verdi. Mikhail Samoylov da yaptırımların uyuşmazlık çözümüne etkilerini anlattı. Eggo Jan Rietema da üçüncü taraf finansmanı hakkında bilgi verdi. YENİ ÇÖZÜMLER Konferansın üçüncü bölümünde uyuşmazlık çözümünün geleceğine dair görüşler paylaşıldı. Avukat Simel Sarıalioğlu, ‘online anlaşmazlık çözümü’ konulu konuşma yaptı. Timur Aitkulov ise tahkimde avukatların uyması gereken etik kurallara dikkati çekti. Tahkimde saydamlık konusunda görüşleri ve uygulamaları paylaşan Avukat Aslı Budak, saydamlığın ne kadar gerekli olduğuna dair tartışmaları aktardı. Yrd. Doç. Dr. Özgün Çelebi ise ‘İyi hazırlanmış sözleşmelerle anlaşmazlıkların engellenmesi’ başlıklı bir konuşma yaparak, şirket yetkililerinin ve avukatların dikkat etmesi gerekenleri anlattı. İLK İMZA ATILDI Tahkimde Güncel Konular ve Tahkimin Geleceği konferansının ardından işbirliği anlaşması imzalandı. İstanbul Ticaret Odası Tahkim Merkezi (İTOTAM) Divan Başkanı Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez ve Rusya Tahkim Derneği (RAA) Divan Başkanı Vladimir Khvalei imzaladıkları anlaşmanın, iki ülkenin uyuşmazlık çözümünde ve tahkim süreçlerinin gelişmesinde karşılıklı fayda sağlayacağını vurguladılar. RUSYA’DA LİBERAL ADIMLAR ATILIYOR Rusya Tahkim Derneği (RAA) Genel Sekreteri Roman Zykov, Rusya’da tarafların Avrupa’daki tahkim merkezlerini seçtiğini söyledi. Zykov, şu bilgiyi verdi: “Daha çok da İsviçre veya İsveç tercih ediliyor. Öte yandan Rusya’da tahkim alanında gerçekleştirilen reformlarla, uyuşmazlıkların tahkime götürülme oranı ve uygulanan tahkim kararları oldukça arttı. Eskisine göre daha liberal kararlar alınabiliyor. Kararların yüzde 35’i uluslararası geçerliliğe sahip. Rusya’da sadece kesin hükümler uygulanabiliyor. Kısmi hükümler uygulanamıyor. 2013’te yeni kamu politikası ile birlikte yorumlar da değişti. Bu alanda redler azalıyor. Tahkimde faks ve e-mail gönderileri geçerli sayılabiliyor.” HAKEM YETİŞTİRİLMELİ İTO Genel Sekreter Yardımcısı Av. Nurcan Turan’ın da katıldığı konferansın ‘Türkiye ve Rusya’da Tahkim’ ana başlığı altındaki ilk oturumu İTOTAM Divan Başkanı Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Bu bölümde ilk konuşmacı olan Dr. İsmail Esin, Türkiye’de tahkim uygulamalarını anlattı. Dr. Esin, sözleşmelerde tahkim maddesinin daha fazla eklenmeye başlandığına dikkati çekti. Hakem yetiştirme konusunda Türkiye’nin biraz geride kaldığını ifade eden Esin, “Gençlere tahkim eğitimi vermeliyiz. Daha fazla hakem yetiştirmemiz gerekiyor. Ayrıca bu alanda daha fazla kadın olmalı. Zira daha dikkatli olan kadınlar bu işte oldukça başarılı oluyor” dedi. Hakemlerin hukukçu olmasının zorunlu olmadığını belirten Dr. Esin, gerekli şartlara sahip olduktan sonra çok genç yaşta da hakem olmanın mümkün olduğunu kaydetti.

28 Kasım 2017 Salı

Havalar soğudu, salonlar doldu

HABER: CEYHUN KUBURLU Türkiye’de 1.5 milyar liraya ulaştığı tahmin edilen fitness sektörü, yeni kurulan markalarla birlikte daha çok kişinin spor yapmasını sağlıyor. Sadece kadınlara ya da çocuklara özel hizmet veren spor merkezlerinden özel kıyafetlerle egzersiz yapılan fitness markalarına kadar birçok işletmenin yer aldığı sektörde, çeşitlilik giderek artıyor. Büyükşehirlerin dışında Anadolu illerine de yayılan kurumsal zincir markalar, özellikle kış aylarında üyelerine özel kampanyalar ve çalışmalarla öne çıkıyor. 67 MİLYAR DOLAR Dünyada 67 milyar dolarlık bir pazara sahip olan fitness sektörü, son yıllarda Türkiye’de de büyük bir hızla gelişiyor. Sektör, toplumun spora olan ilgisi arttıkça çok önemli franchise fırsatları sunmaya başladı. Yapılan araştırmaya göre, Avrupa ülkelerinde yüzde 10 nüfusun spor yapma yaygınlığı, Türkiye’de henüz yüzde 2’de kalıyor. Pazarın 1.5 milyar TL büyüklüğünde olduğu ve yıllık yüzde 7 büyüdüğü tahmin ediliyor. Dolayısıyla aslında oldukça bakir sayılabilecek bir sahadan söz edilebilir. Sektör, yeni oyuncuların katılımıyla büyüme ivmesi yakaladı. Ünlü spor zincirlerinin pazardaki hakimiyetinin yanı sıra Anadolu’nun birçok yerinde ve İstanbul’da bayilik veren spor salonları ile de sektörde büyük bir hareketlilik var. NEDEN BÜYÜYOR? Türkiye’de düzenli spor yapan kişilerin sayısı gün geçtikçe artıyor ve bu da daha fazla üye sayısı ve daha fazla salon ihtiyacı anlamına geliyor. Kültürel değişimle birlikte spor artık boş zamanlarda yapılabilecek bir aktivite olmaktan çıkıyor. Haftada 3-4 gün spor yapılması gerektiği toplumda kabul görmeye başlıyor. Sektördeki rekabet arttıkça üyelik ücretleri de aşağı çekiliyor. Bu da daha çok kişiye spor yapma olanağı tanıyor. Pilates, yoga, kişiye göre spor aktiviteleri gibi alanların gelişmesiyle birlikte sektör daha fazla kişiye hitap ediyor. UZMANLAR UYARIYOR Sektörün en önemli sorunu ise merdiven altı çalışan şubeler. Uzmanlar bu konuyla ilgili olarak tüketicileri uyarıyor: “Bu salonlarda çalışanların çoğu sertifikasız eğitmenler. İnsan sağlığını tehdit eden ürünlerin de bulunduğunu gözlemliyoruz. Bu salonlarla anlaşma yapmadan önce mutlaka belgelerini inceleyin ve uzun süreli anlaşma yapmayın. Salonlar akşamları yüzde 100 dolu oluyor. Bu da tüketicilerin rahat spor yapmamasına neden oluyor. Çünkü bu salonlar çok daha düşük ücretlere abone yapıyor.” ABD PAZARI 23 MİLYAR DOLAR Tüketicilerin daha konforlu spor salonları talep ettiğini, bu nedenle de yatırımların arttığını anlatan yetkililer, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bugün ortalama bir spor salonunun yatırım tutarı 1.5 milyon Euro’yu buluyor. Spor salonlarının içerisinde kullanılan ürünler gelişirken, alanlar da büyüyor. Birçok üye, spor salonunda yüzme havuzu arıyor. Ayrıca spa ve sauna gibi etkenler de öne çıkıyor. Bugün Türkiye’de 6-7 tane uluslararası marka bulunuyor. Pazar, Türkiye’de 1.5 milyar TL ama bu rakam ABD pazarında 23 milyar dolar. Türkiye’nin gideceği daha çok yol var.”

28 Kasım 2017 Salı