HABER: CEYHUN KUBURLU Sağlıklı yaşamın her geçen gün önem kazandığı Türkiye’de, son yıllarda yapılan bisiklet yolları dev bir pazar oluşturdu. 20’den fazla markanın bulunduğu bisiklet sektöründe ciro 1 milyar liraya yaklaşıyor. Yıllık satış adedi ise 2 milyona çıktı. Türkiye sadece iç pazarda değil, yurtdışına yaptığı ihracatla da adından sıkça söz ettiriyor. Türkiye’de üretim hacminin her yıl çift haneli arttığı bisiklet pazarının önümüzdeki dönemde rekor büyüme rakamlarına ulaşması söz konusu… YOLLAR PAZARI BÜYÜTÜYOR İstanbul’da sahil kesimlerinde, Anadolu’da ise ana arterlerde oluşturulan bisiklet yolları, Türkiye’nin bu alanda da büyümesini sağladı. Bir zamanlar sadece karne hediyesi olarak satılan bisiklet, artık sağlıklı yaşamın vazgeçilmez ürünleri arasına girmeyi başardı. Yaz aylarının yaklaşması ile birlikte bisiklet satışlarının da arttığını dile getiren sektör temsilcileri, şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’de 10 yıl öncesine kadar yıllık bir milyona yakın bisiklet satılıyordu. Bu rakam 10 yıl sonra iki katına çıktı. Pazarın büyüklüğü ise 1 milyar liraya yaklaşıyor. Eskiden sadece çocuklara bisiklet alınırdı. Bugün bisiklet alanların yaş ortalaması 27 oldu. Bu da pazarın büyümesini sağlıyor. Ancak pazarın asıl büyümesinin nedeni, yatırımlar. Bisiklet yollarının yapımı pazarın büyümesinde büyük önem taşıyor.” SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ Avrupa’da çok yaygın olan bisikletle ulaşım için yeni projelerin devrede olduğunu anlatan sektör temsilcileri, “Bisiklet yolları için sadece belediyelerden destek beklemek yanlış olur. Birçok şirket bu alanda sosyal sorumluluk projelerine imza atıyor. Hem yeni yolların yapımını hem de bisiklet kullanımını teşvik etmek için farklı çalışmalar gerçekleştiriyor” dedi. Bisikletin sadece hobi olarak değil, sağlık için de çok önemli olduğunun altını çizen sektör mensupları, “Türkiye’de bisiklet yolu sayısı hızla artıyor. Büyükşehirlerde insanlar trafikten kaçmak için bisiklet kullanıyor. Bisiklet fiyatları da Avrupa ülkelerine göre daha uygun. Yeni konut projelerinde de bisiklet yolları yapılıyor. Sağlıklı yaşam için bisiklet kullanımı teşvik ediliyor” diye konuştu. FİYATLAR HIZLA ARTIYOR Türkiye’de bisiklet yollarına yapılan yatırımların pazarın büyümesini tetiklediğini anlatan sektör mensupları, “Bisiklet pazarında adet bazında yüzde 10 büyüme var. Bu rakam ciroda artıyor. Çünkü kullanıcılar daha kaliteli ürünlere yöneliyor. Fiyatlar ise 350 lira ile 20 bin lira arasında değişiyor” dedi. AB ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de bisiklet kullanımının teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çeken sektör temsilcileri, şunları söyledi: “Bisiklet satışları hâlâ 7-13 yaş aralığında çok yüksek. 14-18 yaş aralığı da en yoğun bisiklet satışı ve kullanımının olduğu grup konumunda. Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de bisiklet kullanımının teşvik edilmesi ve geliştirilmesi gerekir. Bu konuda önemli çalışmalar yapılıyor.”

07 Mayıs 2018 Pazartesi

HABER: YAHYA GÜL Orta ve büyük ölçekli sanayinin makine ve yedek parça ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan İstanbul Madeni Eşya Sanatkarları (İMES) Sanayi Sitesi, olağan genel kurulunu yaptı. Yaklaşık bin 200 işyerinin bulunduğu İMES Sanayi Sitesi üyeleri, yeni dönemin yol haritasını belirledi. Genel kurula katılan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, “1971 yılında atılan tohum, bugün yarım asra yaklaşan bir çınar oldu. Ne mutlu ki bu çınar; Türkiye’nin sanayileşme sürecinde bir mihenk taşı, bir üretim okulu oldu” dedi. DÜNYAYA AÇILIYOR Üretim gayretinde olan firmaların İMES Sanayi Sitesi’nde büyüyüp dünyaya açıldığını vurgulayan Avdagiç, “İMES, işi doğru yapmayı öğrettiği gibi ahlaklı iş yapmayı da öğreten bir okul. Bu vesileyle başta Başkan Kemal Akar olmak üzere İMES’e emek veren herkese ve buradaki üreticilerimize gayretlerinden dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu. KRİTİK İHTİYAÇ İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, inovasyon ve teknolojiyle birlikte değişimin ciddi etkilerinin olduğu bir dönemde, İstanbul’daki sanayinin varlığının tartışılmasının üzücü olduğunu söyledi. İTO Meclis Üyesi iş insanlarının da yer aldığı toplantıda konuşan Avdagiç, şöyle devam etti: “Sanayi, sağladığı istihdamla, oluşturduğu hareket ve canlılıkla, şehre ait bir faaliyettir. Ülke genelinde istihdamın yüzde 24’ünü sanayi oluştururken, İstanbul’da çalışan 4.5 milyon kişinin yüzde 40’ı sanayide yer alıyor. Fakat İstanbul’da sanayiciye pek de sıcak gözle bakılmıyor. Mutlaka şehrin bazı kesimlerinde rehabilitasyon çalışmalarının yapılması gerekiyor. Bazı sanayicilerimizin de üretim metotlarını gözden geçirmesi, daha çevreci üretim yapması gerekiyor. Fakat büyük resme baktığımız zaman bizim İstanbul içinde mutlaka sanayiyi muhafaza etmemiz lazım.” KAPASİTE YATIRIMLARI Haziran sonunda yapılacak seçimlere kadar iş dünyasının da üzerine düşen görevler olduğunu hatırlatan Şekib Avdagiç, şunları söyledi: “Seçime kadar yatırım planlarımızı, kapasite artırma hedeflerimizi, finansman kaynağı arayışlarımızı tamamlamalıyız. Artık ekonomide yeni başarı hikâyesi için adımlarımızı sıklaştırma vakti. Şüphesiz ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ‘Lider Ülke Türkiye’ vizyonunu gerçekleştirmek sanayicimizin gayretlerinden bağımsız değildir. İstanbul Ticaret Odası olarak biz de çalışmalarımızda bu vizyonu esas alıyoruz.” BU ŞEHRİN DE YATIRIM TEŞVİKLERİNE İHTİYACI VAR İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un, ihtiyaç duyduğu teşvikleri alamadığını söyledi. Avdagiç, “Ankara, Bursa, İzmir gibi büyük şehirlere verilen yatırım teşvikleri İstanbul’a verilmiyor. İstanbul’da sadece savunma sanayi için belli teşviklerden istifade edebiliyorsunuz” dedi. İstanbul’da sıfırdan yatırıma girişecek sanayici için teşviklerin ciddi bir ihtiyaç olduğunu kaydeden Avdagiç, şöyle devam etti: “En azından İstanbul’da rehabilitasyon çalışması yapan, yeni bir makine alan, modernizasyon çalışması yapan sanayicinin teşvik alabilmesi lazım. Örneğin İstanbul’da Dudullu’da 30-40 milyonluk bir yatırımı olan sanayicimiz 5 milyon dolarlık yeni bir hat kuracaksa bunu aynı yerde yapabilmesi lazım. Bunun önü şu anda kapalı. Diğer yandan Hadımköy gibi birçok bölgede yeni sanayi bölgeleri oluşuyor. Bunlara teşvik olmazsa bunlar bu sürece topal bir şekilde başlarlar.”

07 Mayıs 2018 Pazartesi

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB) Başkanı Cevahir Uzkurt, geçtiğimiz yıl sağladıkları destekler ve devam eden çalışmaları hakkında bilgi verdi. Uzkurt, 2017’de proje bazlı destekler açısından yaklaşık 54 bin 862 işletmeye 953 milyon lira destek verdiklerini söyledi. Uzkurt, “Kredi faiz desteğine baktığımızda 2017’de yaklaşık 290 bin 379 işletmeye kredi kullandırdık. KOBİ’lerimize 7 milyar 790 milyon lira kredi hacmi oluşturduk. Bu krediyi bankalardan kullandılar ve biz yaklaşık 1 milyar 760 milyon liralık faiz kısmını karşıladık” dedi. 18 BİN 125 İŞLETME Uzkurt, 2017’de en fazla desteğin imalat sanayine verildiğine işaret etti. Uzkurt, şu bilgileri paylaştı: “İmalat sanayinde geçen sene yaklaşık 18 bin 125 işletmemize 408 milyon lira proje bazlı destek sağladık. Bilgi ve iletişim sektöründe yaklaşık 2 bin firmamıza 35 milyon lira destek verdik. Özellikle yazılımcılarımıza, yazılım projelerine bu yıl özel bir destek programı üzerinde çalışıyoruz.” TEMEL DİNAMİK KOSGEB Başkanı Cevahir Uzkurt, bilgi ve iletişim sektörüne verilecek destek miktarlarını artırmak istediklerini kaydetti. Uzkurt, “Özellikle bilişim, yazılım sektörünün diğer tüm sektörlerin temel dinamiği haline geldiğini biliyoruz. KOBİ’lerimizi bilişim ve yazılım alanında güçlendirdiğimiz takdirde KOBİ’ler katma değerli üretim, teknolojik üretim ve yurtdışına açılma konusunda ciddi avantaja sahip olacaklar” diye konuştu. Yazılım tarafına verilecek özel destek hakkında çalışmaların sürdüğünü aktaran Uzkurt, 2018’de çağrıya çıkacaklarını söyledi.

04 Mayıs 2018 Cuma

İTO Başkanı Avdagiç: - “1.5 milyar liralık Nefes Kredisi desteği öngörmüştük. Kredinin KOBİ sahiplerine süratle kullandırılması için öncülük etmek istedik ve son 4 milyon TL’yi de bugün ödeyerek, 100 milyon TL’lik nakit destek sözümüzü erken yerine getirmiş olduk.” İstanbul Ticaret Odası (İTO), Nefes Kredisi kapsamında kamuoyuna taahhüt ettiği 100 milyon TL’lik kaynağın tamamını öngörülenden önce anlaşmalı 6 bankaya aktardı. İTO’nun aktardığı bu kaynak sayesinde ilk bir ayda İstanbul’daki KOBİ’ler 6 ay ana para ödemesiz, 18 ay vadeli ve aylık 0.99 faizle 1.1 milyar liralık kredi kullandı. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, iş dünyasının yeni yatırımları için krediye temel oluşturmak üzere söz verdikleri nakit parayı finans sistemine erken aktardıklarını söyledi. Avdagiç, “Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız tarafından TOBB öncülüğünde başlatılan Nefes Kredisi’ne bilhassa işletme sermayesi ve yatırım noktasında büyük bir ihtiyaç vardı. İTO olarak biz de bu talebe süratle cevap vererek en büyük desteği sağladık. 1.5 milyar liralık Nefes Kredisi desteği öngörmüştük. Kredinin KOBİ sahiplerine süratle kullandırılması için öncülük etmek istedik ve son 4 milyon TL’yi de bugün ödeyerek, 100 milyon TL’lik nakit destek sözümüzü erken yerine getirmiş olduk” diye konuştu.

04 Mayıs 2018 Cuma

HABER: ADEM ORHUN İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, 81 ilden iş adamlarının katılımıyla yapılan Asrın İşadamları Derneği’nin (ASRİAD) ilk meclis toplantısına katıldı. ASRİAD Genel Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Adnan Danışman ile ‘nitelik’ hedefiyle bir araya gelen iş adamlarına muvaffakiyet temennisinde bulunan Avdagiç, “Burada Anadolu’nun iş yapma azmine şahitlik ediyoruz” dedi. TARİHİ DEĞİŞİM Aralarında İTO Meclis Üyelerinin de bulunduğu birçok sektörden iş adamının yer aldığı toplantıda konuşan Avdagiç, Türkiye’nin küresel ekonomi ile jeostratejik çatışmaların iç içe geçtiği, tarihi bir eşikte olduğunu hatırlattı. Avdagiç, şunları söyledi: “Piyasalardaki algı manipülasyonlarına şahit oluyoruz. Asıl mesele şu: Türkiye, siyasi istikrarını sürdürüyor. Güçlü liderlikle yürüyor. Kamunun dengeli ve rasyonel bütçelemesi devam ediyor. Türk iş dünyası; yatırımdan, üretimden, haklı davasından vazgeçmiyor.” TAKLİT ETMEYELİM Dünyada hızlı değişimlerin yaşandığı bir döneme girildiğini kaydeden Avdagiç, şöyle devam etti: “Birçok şey aritmetik olarak değişmiyor; trigonometrik olarak değişiyor. Dün olan bir şey bugün çok farklı, yarın çok daha farklı olacak. Sanayi 4.0 denilen bir kavram var. Bu, Almanya’nın ortaya koyduğu bir kavram. Bu kavramı şiddetle reddediyorum. Bu kavramı kullandığınızda, sanki bir teknolojik değişimin öncüsü gibi görünmekle beraber, Almanya’daki sistemin size musluk takmasına razı gelmiş oluyor ve sözcülüğünü yapıyorsunuz. Milli teknoloji hamlesi yapmamız gerekiyor diyelim. Biz taklitçi olmak zorunda değiliz. Onun için bunları görelim. Biz burada kendi teknolojimizi oluşturalım, taklitçi olmayalım, kurgulayan öncü bir ülke olalım.”

03 Mayıs 2018 Perşembe