tatil-sepeti

HABER: YAHYA GÜL

Orta ve büyük ölçekli sanayinin makine ve yedek parça ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan İstanbul Madeni Eşya Sanatkarları (İMES) Sanayi Sitesi, olağan genel kurulunu yaptı. Yaklaşık bin 200 işyerinin bulunduğu İMES Sanayi Sitesi üyeleri, yeni dönemin yol haritasını belirledi. Genel kurula katılan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, “1971 yılında atılan tohum, bugün yarım asra yaklaşan bir çınar oldu. Ne mutlu ki bu çınar; Türkiye’nin sanayileşme sürecinde bir mihenk taşı, bir üretim okulu oldu” dedi.

DÜNYAYA AÇILIYOR

Üretim gayretinde olan firmaların İMES Sanayi Sitesi’nde büyüyüp dünyaya açıldığını vurgulayan Avdagiç, “İMES, işi doğru yapmayı öğrettiği gibi ahlaklı iş yapmayı da öğreten bir okul. Bu vesileyle başta Başkan Kemal Akar olmak üzere İMES’e emek veren herkese ve buradaki üreticilerimize gayretlerinden dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.

KRİTİK İHTİYAÇ

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, inovasyon ve teknolojiyle birlikte değişimin ciddi etkilerinin olduğu bir dönemde, İstanbul’daki sanayinin varlığının tartışılmasının üzücü olduğunu söyledi.

İTO Meclis Üyesi iş insanlarının da yer aldığı toplantıda konuşan Avdagiç, şöyle devam etti: “Sanayi, sağladığı istihdamla, oluşturduğu hareket ve canlılıkla, şehre ait bir faaliyettir. Ülke genelinde istihdamın yüzde 24’ünü sanayi oluştururken, İstanbul’da çalışan 4.5 milyon kişinin yüzde 40’ı sanayide yer alıyor. Fakat İstanbul’da sanayiciye pek de sıcak gözle bakılmıyor. Mutlaka şehrin bazı kesimlerinde rehabilitasyon çalışmalarının yapılması gerekiyor. Bazı sanayicilerimizin de üretim metotlarını gözden geçirmesi, daha çevreci üretim yapması gerekiyor. Fakat büyük resme baktığımız zaman bizim İstanbul içinde mutlaka sanayiyi muhafaza etmemiz lazım.”

KAPASİTE YATIRIMLARI

Haziran sonunda yapılacak seçimlere kadar iş dünyasının da üzerine düşen görevler olduğunu hatırlatan Şekib Avdagiç, şunları söyledi: “Seçime kadar yatırım planlarımızı, kapasite artırma hedeflerimizi, finansman kaynağı arayışlarımızı tamamlamalıyız. Artık ekonomide yeni başarı hikâyesi için adımlarımızı sıklaştırma vakti.
Şüphesiz ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ‘Lider Ülke Türkiye’ vizyonunu gerçekleştirmek sanayicimizin gayretlerinden bağımsız değildir.
İstanbul Ticaret Odası olarak biz de çalışmalarımızda bu vizyonu esas alıyoruz.”

BU ŞEHRİN DE YATIRIM TEŞVİKLERİNE İHTİYACI VAR

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un, ihtiyaç duyduğu teşvikleri alamadığını söyledi. Avdagiç, “Ankara, Bursa, İzmir gibi büyük şehirlere verilen yatırım teşvikleri İstanbul’a verilmiyor. İstanbul’da sadece savunma sanayi için belli teşviklerden istifade edebiliyorsunuz” dedi. İstanbul’da sıfırdan yatırıma girişecek sanayici için teşviklerin ciddi bir ihtiyaç olduğunu kaydeden Avdagiç, şöyle devam etti: “En azından İstanbul’da rehabilitasyon çalışması yapan, yeni bir makine alan, modernizasyon çalışması yapan sanayicinin teşvik alabilmesi lazım. Örneğin İstanbul’da Dudullu’da 30-40 milyonluk bir yatırımı olan sanayicimiz 5 milyon dolarlık yeni bir hat kuracaksa bunu aynı yerde yapabilmesi lazım. Bunun önü şu anda kapalı. Diğer yandan Hadımköy gibi birçok bölgede yeni sanayi bölgeleri oluşuyor. Bunlara teşvik olmazsa bunlar bu sürece topal bir şekilde başlarlar.”

07 Mayıs 2018 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'nin elma üretiminde dünya sıralamasında 2. sırada, ihracatta ise 7. sırada yer aldığını açıkladı. Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.

Bakan Yumaklı, gıda güvenliği konusunda yapılan denetimlerin aralıksız sürdüğünü belirterek, "Vatandaşımızın güvenilir gıdaya ulaşması, en doğal hakkıdır. Bu hakka ulaşmakla ilgili hiçbir engeli tanımıyoruz ve devlet olarak, bakanlık olarak bunların üzerine gitmeye devam edeceğiz." dedi.

Tarımda teknolojinin önemine değinen Yumaklı, Türkiye'nin sadece elma üretiminde değil, bu alanda kullanılan teknolojilerin geliştirilmesi ve ihraç edilmesinde de önemli bir aşama kaydettiğini ifade etti. Ayrıca, tarımsal üretimin pazarlama ayağının önemine vurgu yaparak, üretimin planlanması, sözleşmeli üretim modelleri ve işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması gibi konularda çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Yumaklı, tarımsal üretimde 1 Eylül itibarıyla geçilen planlı üretim modelinin, üretici ve tüketiciye büyük faydalar sağlayacağını belirtti. Bu modelle, ülke kaynaklarının daha verimli kullanılacağını ve hububat, baklagil, yağlı bitkiler ve yem bitkileri üretiminde 2028'e kadar olan hedeflerin belirlendiğini kaydetti.

Kent tarımı uygulamalarına da değinen Yumaklı, büyük şehirlerin tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla şehir çeperlerinde tarımsal üretimin desteklendiğini ve organize tarım bölgelerinin oluşturulduğunu belirtti. Bu kapsamda, 42 ilde 61 organize tarım bölgesinin belirlendiğini ve bunlardan 6'sında üretimin başladığını ifade etti.

Bakan Yumaklı, Karaman Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan hububat tohumu eleme tesisinin açılışını gerçekleştirerek, Türkiye'nin tohumculukta dünyada öncü bir ülke haline geldiğini ve bu alandaki başarının ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Türkiye'nin kendi topraklarında ürettiği tohumların dünya çapında 117 ülkeye ihraç edildiğini belirten Yumaklı, bu başarıyı daha da ileri taşımak için çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği'nde değişiklik yaptı.







SPK'nın "III-52.4 sayılı Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"i Resmi Gazete'de yayımlandı.


Buna göre, girişim sermayesi yatırımlarının finansmanında önemli bir yatırım aracı olan, Türkiye'nin sermaye piyasalarında da giderek önem kazanan ve hızla büyümeye devam eden girişim sermayesi yatırım fonlarına yapılan yatırımların artırılabilmesi amacıyla ve uygulamada karşılaşılan ihtiyaçlar ile girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni yatırım araçlarının yaygınlaştırılmasına yönelik olarak anılan tebliğin muhtelif maddelerinde değişiklik yapıldı.


Yapılan değişiklikler kapsamında, doğrudan yatırım yerine girişim sermayesi yatırım fonları (GSYF) üzerinden riskin dağıtılarak yatırımın çeşitlendirilebilmesi, daha önce yatırım almış ve yatırım turu kapanmış girişim şirketlerine yatırım yapılabilmesine imkan sağlamak amacıyla fon toplam değerinin en az yüzde 80’i diğer GSYF katılma paylarından oluşacak şekilde GSYF’lerin fon sepeti fonu yapısında ihraç edilebilmesine imkan tanınacak.


Yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla son yıllık veya yatırım yapılan tarihe en yakın tarihli finansal tablolarına göre varlıklarının en az yüzde 51’inin Türkiye’de kurulu bağlı ortaklık veya iştiraklerden oluşan yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yatırım yapılmasına olanak sağlanacak.


Girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni finansman araçlarının yaygınlaştırılması amacıyla, ilgili mevzuatta yer alan şartlara uyum sağlanmak kaydıyla, ileri vadede ortak olma hakkı veren sözleşmeler girişim sermayesi yatırımı olarak değerlendirilecek.


Bu kapsamda, yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yapılan yatırımın sınırının fon toplam değeri yüzde 10’undan, yüzde 15’e çıkarılacak ve Fon’un tedavüldeki katılma paylarının yurt dışındaki gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunması halinde bu oran kademeli olarak %100’e kadar artırılabilecek.


Son yıllık finansal tablolarına göre aktif toplamının en az yüzde 40’ı gayrimenkul veya gayrimenkule dayalı varlıklardan oluşan şirketler ile esas faaliyet konusu müteahhitlik olan şirketler girişim şirketi olarak değerlendirilmeyecek.


Diğer GSYF’lere fon toplam değerinin en fazla yüzde 25’i, girişim şirketi niteliğindeki halka açık şirketlerin borsada işlem görmeyen paylarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si ve GSYF katılma payına sahip yatırımcıların yönetim kontrolüne sahip oldukları şirketlere ve ilişkili taraflarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si oranında yatırım yapabilecek.


Tebliğ kapsamında, fon katılma paylarının satış başlangıç tarihinden fon toplam değerinin en az yüzde 80’inin girişim sermayesi yatırımlarına yönlendirilmesine kadar geçen sürede ve sonrasında sermaye piyasası araçlarına yapılacak yatırımlarda, yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla Kurulun III-52.1 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yer alan ihraççı sınırlamalarına uyum sağlanması gerekecek.


Kaynak taahhüdü tutarı, fon katılma paylarının nitelikli yatırımcıya satışına başlandığı tarihi müteakip en geç bir yıl içinde tahsil edilecek.

Tebliğ kapsamında, sektör talepleri dikkate alınarak başvuru süreçlerinin kısaltılabilmesi amacıyla GSYF’ler menkul kıymet yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım fonları gibi şemsiye fona bağlı olarak ihraç edilebilecek.


Fon bilgilendirme dokümanlarının içeriklerinin sadeleştirilirken, bu doğrultuda belirli konulara fon ile katılma payı sahipleri arasında imzalanacak fon ihraç sözleşmesinde yer verilecek.


Tebliğ’e eklenen Geçici Madde 2 ile Tebliğ değişikliklerinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla katılma payı ihraç edilmiş fonlar tarafından yatırımcılar ile fon ihraç sözleşmesi imzalanması gerekliliğinin yerine getirilebilmesi ve fonun ihraç belgesinde yer alması gereken asgari unsurlara uyum sağlanabilmesi için 30 Haziran 2025 tarihine kadar, yeni portföy sınırlamalarına uyum sağlanabilmesi için ise 31 Aralık 2025 tarihine kadar süre verildi.


Söz konusu Tebliğ bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.

21 Eylül 2024 Cumartesi