İş dünyası istiyor, İDA hazırlıyor

HABER: SOYHAN ALPASLAN Yalnızca İstanbul’un değil, Türkiye’nin ve dünyanın yeni think tank’i olma iddiası ile yola çıkan İstanbul Düşünce Akademisi (İDA), ekonomik, sosyal ve siyasi araştırmalarını www.istda.org adresinden yayınlamaya başladı. İDA’nın tarafsız, doğru ve bilimin ışığında hazırladığı çalışmalara artık portal üzerinden ulaşmak mümkün. İDA; sosyal ve siyasal araştırmalardan düzenli yayınlara, sektörel sorun ve trendlerin küresel ulusal ve yerel boyutta izlenmesine, yenilikçi politikaların geliştirilmesine, rekabetçiliğin artırılmasına, pazar dönüşümü ve çeşitlendirmeye yönelik olarak iş dünyasının ihtiyaç duyduğu çalışmaları gerçekleştiriyor. İDA, İstanbul Ticaret Odası’nın, İstanbul Ticaret Üniversitesi ile birlikte İstanbul Kalkınma Ajansı’nın da desteği ile faaliyete geçirdiği oluşumlardan biri. İDA, ticari bilginin uygulanabilir ticari faaliyetlere dönüştürülmesi için çalışan İTO Bilgiyi Ticarileştirme ve Araştırma Vakfı’nın (BTM) bünyesinde kuruldu. İDA, kuruluşundan bu yana geçen kısa sürede ilk olarak Kızılay Maden Suları İşletmesi Stratejik Karar Analizi raporu hazırladı. Yine İstanbul iş dünyasından gelen araştırma taleplerini değerlendirmeye alarak şu çalışmaları kitaplaştırdı: Türkiye’de Film Endüstrisi / Gözlükçülüğün Tarihsel Gelişimi ve Türkiye’de Gözlük Sektörü / İstanbul’da Ekmekçilik Sektörü; Sorunlar ve Çözüm Önerileri / Türkiye’de Yatırım Ortamının İyileştirilmesi; Otomotiv Yan Sanayi Sektörü Örneği / Tekstil Yan Sanayi ve Aksesuarları Sektörü / Kırtasiye Sektör Raporu / Kağıt Sektör Rap­oru. MATBAA AŞAMASINDALAR İDA’nın matbaada kitaplaştırılmak için gün sayan çalışmaları ise şunlar: Emlak Vergisinin Değerlendirilmesinde Yeni Düzenleme Önerisi / Perşembenin Gelişi: Bugünün Dünyasında 2008 Küresel Krizi Etkileri / Suriyeliler AB ve Türkiye Özelinde Mülteciler / Türkiye’nin Hammadde İthalatı; Kısa Değerlendirme / Dünya Ticaret Örgütünde Türkiye’nin de Taraf Olduğu Anlaşmazlıkların Çözümü Mekanizması / Hiçbir Şey Tesadüf Değildir: Japonya Örneğinde Dünya Ticaret Tarihi. Bu metinlere portaldan online olarak ulaşmak mümkün. GÜNCEL RAPORLAR Endüstriyel reklamcılık ile ilgili sektör araştırmasına yeni başlayan İDA’nın güncel raporlarla hazırladığı incelemelerin konu başlıkları şöyle: Mesleki Eğitimde Yeni Düzenleme İhtiyacı; Bir Model Önerisi / Döviz Kurlarında Son Gelişmeler / ABD Dünyaya Karşı: Ticaret Savaşları / Banka Teminat Mektupları / Mutlak Üstünlük ve Bazı Dış Ticaret Teorileri / İTO Tahkim Merkezi

17 Ekim 2018 Çarşamba

Kendi markalarını üreten kadınlar

Kendi markalarını üreten kadın girişimciler, TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu’nun (İKGK) ekim ayı toplantısına konuk oldu. Toplantıya, başarılı girişimcilik hikayeleri ile rol model iş kadınları Behiye Özdemir ve Hülya Kıyak konuk oldu. Özdemir ve Kıyak, kendi markalarını oluşturma yönünde karşılaştıkları güçlükleri nasıl aştıklarını dile getirdiler. İKGK, ekim ayı icra toplantısını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Levent Taş yönetiminde gerçekleştirdi. Toplantıda kadın girişimciliğinin desteklenmesi yönünde yapılabilecekler masaya yatırıldı. Taş, kadın girişimcilik konusunda büyük bir küresel ağ olan IWEC’e dikkat çekerek, Çin’de gerçekleştirilen “IWEC Ödül Töreni” hakkında bilgi paylaştı. BİZ DE KATILMALIYIZ İKGK Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Hatice Kal, Sancaktepe’de gerçekleştirilen İlçe Belediyeleri Kent Konseyi Kadın Meclis Başkanları ile katıldığı toplantıda ele alınan konuları dile getirdi. TOBB İKGK İcra Komite Üyesi Fatma Özden de Budapeşte’de gerçekleştirilen “Dünya Beceri Yarışması”na gözlemci olarak katıldıklarını dile getirerek, en fazla 24 yaşındaki gençlerin becerilerini sergilediği bu yarışmaya Türkiye’den de katılım sağlanması gerektiğine dikkat çekti.

16 Ekim 2018 Salı

Hattın ipekle buluşması Hünkar Kasrı’nda

HABER: RECEP MUTLU Yeni Camii Hünkar Kasrı, geleneksel Türk el sanatlarına ev sahipliği yapmayı sürdürüyor. Tarihi yapı, bu defa da kapılarını “Hattın İpekle Aşkı” adlı sergi için açtı. Türk ve İslam medeniyetlerinde önemli bir yere sahip olan hat ve tezhip sanatının ipek kumaşa yansıtıldığı sergide, Samsun Zer Sanat Grubu’nun eserleri yer aldı. Serginin açılışı, İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer, Oda Meclis Üyeleri, sanatçılar ve sanatseverlerin katıldığı törenle gerçekleştirildi. Hat sergisinin kapıları, 26 Ekim tarihine kadar açık olacak.

16 Ekim 2018 Salı

4 bin 316 tarihi eser yurda döndü

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Dünya turizm pastasında 39.9 milyon turist sayısı ile 6. sırayı alan Türkiye’de, turizmin en hareketli olduğu alanlardan biri de tarih ve kültür turizmi. Topraklarında milyonlarca tarihi eser barındıran Türkiye’de, bu eserlerin bazıları çeşitli dönemlerde yasa dışı yollarla ülke dışına çıkarılmış. Özellikle son 14 yılda yurt dışına kaçırılan eserlerin iadesi konusunda ‘diplomasi hafiyeliği’ yapan Türkiye, bu çabalarının sonucunu almaya devam ediyor. Son verilere göre Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışmalarla 4 bin 316 tarihi eser, doğduğu topraklara geri döndü. Türkiye’den kaçırılan eserlerin kimi dünya genelinde farklı müzelerde sergilenirken, kimi de ülkelerin müze depolarında tutuluyor. Bazı ülkelerin müze depolarının ve özel koleksiyonlarının erişilebilir olmaması nedeniyle yurt dışında Türkiye’ye ait kaç tarihi eser olduğu bilinmiyor. Gelen ihbarlar ve çeşitli araştırmalar neticesinde Türkiye’ye ait olduğu tespit edilen eserler için iade çalışmalarına başlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı, en fazla Sırbistan’dan kaçak tarihi eser geri dönüşümü sağladı. Sırbistan’dan günümüze kadar bin 865 kaçak tarihi eser geri alındı. Öte yandan, Almanya’dan bin 242 tarihi eser ana vatanına geri döndürüldü. Bugüne kadar ABD’den 15, İsviçre’den 408, Fransa’dan ise 19 tarihi eserin iadesi sağlandı. İLK YIL 1980 Türkiye’nin diplomatik çalışmaları ilk olarak 1980 yılında sonuç verdi. 1976 yılında Aphrodisias örenyeri müze deposundan çalınan sekiz eserin altısı ABD’de bulundu. Dört yıllık diplomasi mücadelesinin ardından 1980 yılında Türkiye’ye getirilen eserler halen Aphrodisias Müzesi’nde sergileniyor. Kaçak eserlerden vatanına en son dönen eser ise 15 Ocak 2018 tarihinde Fransa’dan iadesi sağlanan bronz dağ keçisi heykeli oldu. Dağ keçisi heykeli Erzurum Müzesi’nde sergileniyor. Diplomatik iade çalışmaları eski yıllara dayansa da Bakanlığın çalışmaları 2004 yılında daha kurumsal bir hal aldı. 14 yıllık süreç içerisinde en fazla iade sağlanan yıl 2011 oldu. Söz konusu yılda bin 885 tarihi eser Türkiye’ye döndürüldü. Geçtiğimiz yıl 44, 2018’de ise iki eser öz vatanına geri kazandırıldı. Söz konusu tarihi eserler birbirinden farklı dönemlere ait. Kaçırılan eserlerin arasında II. Abdülhamid’e ait özel eşyalar da bulunuyor. Padişaha ait 18 özel eşya, 2005 yılında yapılan çalışmalar sonucu Fransa’dan getirildi. MEZAR TAŞLARI BİLE ÇALINDI Türkiye’den kaçırılan eserler arasında birbirinden farklı değerli parçalar yer alıyor. Öyle ki, çeşitli dönemlerde kaçakçılar mezar taşlarını bile yurt dışına kaçırmış. 18. yüzyıla ait dört mezar taşı, diplomatik girişimler sonucunda İngiltere’de bir müzayededen son anda kurtarılarak Türkiye’ye getirildi. BİTPAZARINDA BULUNDU Çalınan eserlerin bazıları pazarlarda satılırken ele geçiriliyor. Buna en ilginç örnek de; Almanya’da ele geçirilen tarihi eserler gösterilebilir. Anadolu kökenli Grek, Roma ve Bizans dönemine ait 716 sikke ile madeni süs eşyaları, mücevherler, haçlar ve mızrak uçlarından oluşan toplam bin 182 eser Bremen bitpazarından ülkeye getirildi. 82 YILLIK AYRILIK Çalınan eserlerin iadesi için kimi zaman uzun yıllara dayanan diplomatik bir süreç başlıyor. Boğazköy’de Osmanlı-Alman ortaklığında 1905 yılında başlayan kazılarda ortaya çıkarılan ve incelenmek üzere Berlin’e götürülen Boğazköy tabletlerinin iadesi için 82 yıl beklendi. Yıllar içinde kısım kısım iadesi sağlanan tabletlerin tamamı 1987 yılında Türkiye’ye geri kazandırıldı. YORGUNDU DİNLENDİ İadesi sağlanan eserlerden Yorgun Herakles heykeli de dikkat çekenler arasında bulunuyor. Perge Örenyeri’nden 1980 yılında üst yarısı kaçırılan heykel, 31 yıllık diplomasi sonucunda vatanına kavuştu. 2011 yılında geri getirilen heykel, Antalya Müzesi’nde sergileniyor. BULUNAMAYANLAR VERİ TABANINDA Kültür ve Turizm Bakanlığı, çalınan veya kaybolan eserlerle ilgili çalışmalarına oluşturduğu veri tabanı ile dikkat çekiyor. Bakanlık çeşitli dönemlerde kaybolan eserlere de veri tabanında yer vererek bu eserleri bulanların Bakanlığa ulaşmasını sağlıyor. Ayrıca dış ülkelerde kaybolan tarihi eserler de sergilenerek olası bir kaçakçılığın önüne geçilmeye çalışılıyor.

16 Ekim 2018 Salı

Yarış başladı

HABER: CEYHUN KUBURLU Bir dönem sadece Olimpiyat Oyunları’nda takip edilen koşu sporu şehirlere indi… Artık dünyanın hemen hemen bütün metropollerinde her yıl önemli bir maratonla karşılaşmak mümkün. Dünya çapında milyonlarca sporseverin katıldığı bu maratonlar son zamanlarda Türkiye’de de büyük ses getiriyor. TABANA YAYILIYOR İstanbul’dan Bodrum’a, Çanakkale’den Kapadokya’ya kadar pek çok bölgede düzenlenecek yarışlar, bir yandan Türkiye’de koşu sporunun tabana yayılmasına katkıda bulunurken, bir yandan da ülkemizdeki sosyal sorumluluk bilincinin artmasına vesile oluyor. Yaz tatilinin geride kalması ve havaların serinlemesiyle birlikte Türkiye’deki maraton sezonu da açılmış oldu. Önümüzdeki 5 hafta boyunca Türkiye’nin farklı coğrafyalarında düzenlenecek önemli organizasyonlarda yurt içi ve yurt dışından toplam 200 bine yakın katılımcının yer alması bekleniyor. BODRUM’A YOĞUN İLGİ Bu yıl ilk kez düzenlenen Bodrum Yarı Maratonu kapsamında 5 Ekim’de başlayan etkinlikler, 7 Ekim’de Halikarnassos 5K, Karia 10K, Myndos 21K koşularının ardından Finisher Party ile son buldu. 21 kilometrelik yarı maraton, 7 Ekim’de saat 08.00’da başladı. Tamamlama süresi 210 dakika olarak belirlenen yarış, Bodrum Meydanı’ndan başlayıp, marina istikametinden devam ederek tarihi Myndos Kapısı’na ulaştı. Gümbet Sahili, Bitez, Konacık ve Antik Tiyatro’yu takip eden yarış, Bodrum merkezde son buldu. Yarışa bin 500’e yakın sporsever katıldı. GELİBOLU’DA ÖDÜL 100 BİN LİRA “Barış için koşuyoruz” sloganıyla Çanakkale’de bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilecek olan Turkcell Gelibolu Maratonu’nda, 5 ve 10 kilometrelik yarışların yanı sıra 21 kilometrelik yarı maraton ve 42 kilometrelik maraton parkurları bulunuyor. En zorlu etabı olan 42 kilometrelik maraton, Morto Koyu’ndan saat 09.30’da başlayacak. Katılımcılar, Alçıtepe köyünden geri dönerek parkurda iki tur atacak ve yine Morto Koyu’ndaki bitiş noktasına gelecek. 14 Ekim 2018 günü düzenlenecek maratonda toplam ödül 100 bin lira olarak belirlendi. Maraton, yarı maraton ve 10 kilometre koşularının yanı sıra, 9 yaş kategorisinde ilk 3’e giren kız ve erkek sporcular, ayrı ayrı para ödülüne sahip olacak. KAPADOKYA’DA ZORLU PARKUR! Kapadokya’da 20-21 Ekim’de ve üç kategoride gerçekleştirilecek Salomon Kapadokya Ultra Maratonu’na, Türkiye’nin yanı sıra çeşitli ülkelerden sporcular katılacak. Sporcular, 119 kilometrelik parkuru 24 saatte, 63 kilometrelik parkuru 12 saat 30 dakikada ve 38 kilometrelik parkuru 6 saat 30 dakika içerisinde tamamlamaya çalışacak. Ürgüp ilçe merkezinden başlayacak yarışlarda sporcular, kategorilerine göre bölgede farklı güzergahlarda koşarak Ürgüp ilçe merkezindeki bitiş noktasına ulaşmaya çalışacak. İKİ KITA ARASINDAKİ TEK MARATON Türkiye’nin en geniş katılımlı koşu organizasyonu olan Vodafone 40. İstanbul Maratonu, 11 Kasım’da İstanbul’da gerçekleşecek. Dünyada iki kıta arasında koşulan tek maraton olan Vodafone 40. İstanbul Maratonu 42K, 15K, 10K ve Halk Koşusu olmak üzere 4 farklı kategoride düzenlenecek. Geçen yıl gerçekleştirilen maratona 25 bini çipli olmak üzere yaklaşık 125 bin kişi katılmıştı. Organizasyon kapsamında toplu kurumsal kayıtlar için başvuru süresi de 30 Ekim’e uzatılmış durumda.

16 Ekim 2018 Salı