tatil-sepeti
En eski hammadde en yeni gündem

Dünyanın çeşitli bölgelerinde çok eski dönemlerden beri lifi ve tohumu için kullanılan kenevir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuya dikkat çekmesi ile yeniden gündeme geldi. Tarihi kayıtlara göre Çin’de yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yetiştirilmeye başlanan, M.Ö. 700’lü yıllarda da Anadolu’da ekimi ve hasadı yapılan mucize bitki, ekim planı güncellemesiyle itibarını yeniden kazandı. Endüstriyel kenevir olarak kabul edilen türün, Türkiye’de ilk etapta kağıt endüstrisinde kullanılması bekleniyor. Kenevir, Anadolu’da dokumanın ana malzemesi olarak kullanılıyordu. Tarihçi Erhan Afyoncu’nun verdiği bilgilere göre, kenevir Osmanlı döneminde kendir, kettan gibi isimlerle anılıyordu. Osmanlı donanmasının ihtiyaç duyduğu urgan, halat gibi malzemeler bu bitkiden üretiliyordu. O yıllarda kenevir Karadeniz bölgesinde; Samsun, Sinop, Amasya, Ordu, Trabzon gibi bölgelerde yetiştiriliyordu. RİZE BEZİ Özellikle geleneksel Rize bezinin ana maddesini kenevir bitkisinden üretilen iplik oluşturuyordu. 16. yüzyılda Taşköprü’de 90 ton, Tokat’ta 20 ton, Trabzon’da 700 ton kenevir üretiliyordu. Hatta Evliya Çelebi, Samsun civarındaki halkı ‘kendirciyândır’ diye tanımlıyor. İSMİNİ VERDİ Anadolu’da özellikle halat ve kumaşın ana malzemesi konumunda olan kenevir, Kastamonu’da bir hana ismini bile vermişti. Kendir Hanı, Osmanlı İmparatorluğu’nun sonuna kadar canlılığını koruyan kenevir ticaretinin merkezi konumunda olmuştu. Ayrıca Samsun Limanı’ndan söz konusu ürünün ihracatı da yapılıyordu. Ancak dünya kenevir ticareti 1930’lu yıllardan sonra giderek yavaşladı. Türkiye, kenevir ticaretini sınırlayan anlaşmaya 1931’de imza attı. Giderek azalan kenevir üretimi 1980’li yıllarda yıllık 14 bin tona, 2017’de ise 1 tona kadar geriledi. DÜNYADA GÜNDEM Uyuşturucu madde üretiminde de kullanılan medikal kenevirden dolayı, adı kara listeye alınan endüstriyel kenevire, yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada iade-i itibar yapılıyor. Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Ulusoy’un ABD tarım politikaları üzerine yaptığı araştırmaya göre ABD’de de kenevir serbest hale geldi. ABD’de geçen yılın son günlerinde kenevir üretimde sınırlama kaldırıldı ve 2018-2022 tarımsal politikaları arasına girdi. Dünyada bu alandaki liderlik ise Fransa’da. Fransa’nın 14 bin 500 hektarlık kenevir üretimini, 3 bin 500 tonla Estonya, 2 bin 450 tonla Rusya takip ediyor. HANGİ KENEVİR? Bilinen 100’e yakın çeşidi olan kenevirin üç türünün yaygın kullanımı bulunuyor. Bunlar, Cannabis İndica, Cannabis Sativa, Cannabis Ruderalis. Bu türler yeterince araştırılmadığı için genellikle kenevirin tüm çeşitlerinin zararlı olduğu düşünülüyor. Oysa Cannabis İndica olarak da bilinen endüstriyel kenevir çok çeşitli üretimler için stratejik bir hammadde konumunda. Olumsuz algı nedeniyle dünyada ekim alanları sınırlandırılan kenevirin ekim alanları 1990’da 63 bin hektarken, bu rakam 2017’de 26 bin hektara geriledi. KÖYE DÖNÜŞ ÜMİDİ Türkiye’de 1930’lu yıllardan beri ekim alanları gittikçe azalan kenevir için 2016’da yeni bir düzenleme yapıldı. Kenevir için 1990’da yayınlanan bir yönetmelikle; İzmir, Uşak, Kütahya, Burdur, Antalya, Sinop, Kastamonu, Samsun, Yozgat, Rize gibi 19 ilde ekim serbestisi bulunuyordu. Yeni düzenleme ile bilimsel araştırma amacıyla yapılacak çalışmalar için bir takım serbestlikler getirildi. Bu bağlamda 2017’de Karadeniz Bölgesi Kenevir Araştırması Güdümlü Projesi (TAGEM/BÜGEM) yürütülmeye başlandı. Stratejik hammadde olarak görülen endüstriyel kenevirin planlı üretiminin Türkiye için köye dönüş projesi de olabileceği belirtiliyor. KAĞITTA KENEVİR MUCİZESİ Türkiye’nin özellikle kağıt sektöründe ithalatçı konumundan kurtulması için gündeme gelen kenevirin, bu alanda mucize olduğu düşünülüyor. Zira bir dönüm kenevirden 4 dönüm ağaca eş kâğıt üretilebiliyor. Kenevirden üretilen kâğıt, 8 defa geri dönüştürülebilirken, ormandan üretilen kağıt, 3 kez geri dönüşüme gidebiliyor. Kâğıt üretimi için bir ağacın 20-25 yılda yetişmesi beklenirken kenevir 4 ayda kâğıt olabilecek seviyeye geliyor. ENDÜSTRİYEL VE MEDİKAL KENEVİR YANLIŞ ANLAŞILDI Kenevirin kullanım alanları ile son dönemde yanlış bazı algılar da oluştu. Endüstriyel kenevir ile medikal kenevir karıştırıldı. Bu nedenle kenevirin ilaç ve kozmetik sanayinde de kullanılacağı iddia edildi. Ancak ekim sınırlamaları gevşetilen kenevir, aslında endüstriyel kenevir. Bu tip kenevirin kullanım alanları şöyle: Plastik sanayi Uçak ve kaporta kanatları Kâğıt İplik ve kumaş Mobilya l Bina kaplaması Gemi gövdesi Otomotiv l Kiremit Enerji KAYITLI ÇİFTÇİLER Mucize bitki olarak kabul edilen kenevirin ekim alanları 1990’da yayınlanan yönetmelikle belirlendi. Bu yıldan sonra ekim alanlarına yeni bölgeler eklenmezken, 2016’da ekim yapacak çiftçiler ile ilgili şartlar yenilendi. Buna göre 2016’dan bu yana kenevir ekimi yapmak isteyen çiftçilerde Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) dâhil olma şartı aranıyor. KİM NE YAZDI? Sabah-Erhan Afyoncu: Uyuşturucu özelliğinden dolayı birçok ülkede yasaklanmıştır. Ama kenevir kumaş, ip, denizcilik malzemeleri, kozmetik ilaç, otomobil kaportası, sabun, selüloz gibi birçok şeyin üretiminde kullanılır. (13 Ocak 2019) Habertürk-Fatih Altaylı: Medya aracılığıyla, marihuana sözcüğüyle birlikte keneviri, insanların beynine, zehirli bir uyuşturucu olarak kazıdılar. Kenevir bazlı ilaçlar piyasadan çekildi, bunun yerini bugün kullanılan kimyasal ilaçlar aldı. Kâğıt üretimi için, ormanlar katledildi. Ve derken dünyamızı plastik çöplerle, zararlı atıklarla donattık… (16 Ocak 2019) Yeni Akit-Abdurrahman Dilipak: Bıçağın da kötü kullanımı tehlikelidir. Ama bıçağı yasaklamıyoruz. Hint kenevirini niye yasaklıyoruz o zaman. (20 Ocak 2019) Sözcü-Soner Yalçın: Kenevir, ABD’de 1930’larda yasaklandı. Başını çeken isimler dikkate değer. Biyoyakıt olan kenevir yağı petrol dünyasının en büyüğü Rockefeller ailesinin en büyük düşmanıydı. William R. Hearst, ABD’de gazete, dergilerin çoğunun sahibiydi. Ormanları vardı ve kâğıt üretiyordu. Eğer kenevirden kâğıt yapılırsa, milyonlarını kaybedebilirdi… Kenevir bu vesileyle ölüm bitkisi ilan edildi.(19 Ocak 2017)

28 Ocak 2019 Pazartesi

Mesleki eğitimde işbirliğiyle aranan elemanlar yetişecek

İstanbul’da mesleki ve teknik eğitim veren okullarda eğitim programlarının reel sektörün ihtiyaçlarına uygun şekilde yapılandırılması için önemli bir adım atıldı. Eğitim programlarının sektörlerle birlikte tasarlanması ve mezunların niteliğinin artırılmasını öngören “Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü” imzalandı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç,İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca’nın imzaladığı protokol ile iş hayatına hazır mezunlar yetiştirilecek. 2023 VİZYONU Törende konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, göreve başladığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle ‘3 konuda atılım’ beklediğine ilişkin talimatı olduğunu belirtti. Bakan Selçuk, “Bunların başında mesleki ve teknik eğitimin kalkındırılması geliyordu. Bugünü tarihe not düşelim. Bu anlamda bir mesafe aldığımız için çok mutluyum” dedi. Selçuk, MEB ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının işbirliği içinde hareket etmesinin önemine işaret ederek, şöyle devam etti: “Böyle bir zemin olmaksızın, bunun üzerine inşa yapmak çok da söz konusu değil. Ülkemizin 2023 hedefleri doğrultusunda, MEB’in 2023 Eğitim Vizyonu doğrultusunda ortaya koyduğu mesleki eğitimdeki hedefler, aslında bugünkü çerçevede büyük bir amaca hizmet ediyor.” ALGI DEĞİŞECEK Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Bu iş birliği protokolünün, aslında bir çekirdek protokol olmasını ve bütün Türkiye’ye, hatta uluslararası düzeyde bir modele kaynaklık etmesini bekliyoruz. Projenin takibi konusunda hepimiz üstümüze düşeni yaparsak, mesleki ve teknik eğitimde ‘ara eleman’ ifadesinin kalktığını göreceğiz. Biz artık ‘aranan eleman’ demek istiyoruz, ‘ara eleman’ demek istemiyoruz. Bunu eğer bütün arkadaşlar kullanırsa ve değerlendirirse, çocuklarımızın mesleki ve teknik okullarımızı algılamasında bir dönüşüm ortaya çıkacaktır. Zaman içerisinde yüksek puan alan öğrencilerin bu okulları tercih etmesinin ortaya koyacağı şaşkınlıkla bu konuyla ilgili zihniyetin de dönüştüğünü göreceğiz.” KODLAR DEĞİŞİYOR Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise önem verdikleri konuların başında, ‘sanayide ihtiyaç duyulan nitelikli insan kaynağının belirlenmesi ve yetiştirilmesi’ olduğunu söyledi. Bakan Varank“Küresel ekonomide dijitalleşmenin öncülüğünde ciddi bir dönüşümün içindeyiz. Üretimin kodları değişiyor. Bu değişime ayak uydurmadaki hızımız, işgücümüzün adapte olma kabiliyetiyle doğrudan ilişkili. Burada da mesleki eğitim başta olmak üzere eğitim politikalarının yönlendirici rolü ortaya çıkıyor” diye konuştu. PAYDAŞLARLA BİRLİKTE Bakan Varank, eğitim alanındaki çerçevenin, uygulamada da karşılığının bulunmasının kilit bir öneme sahip olduğunu ve başarının çok paydaşlı bir yapının ortak sorunlara ortak çözümler bulmasıyla mümkün hale geldiğini belirterek, imzalanan protokolün, farklı tarafları tek bir amaç doğrultusunda toplaması açısından anlamlı olduğunu söyledi. Bakan Varank, “İşin eğitim tarafı burada, sanayi tarafı burada, üniversite tarafı burada. Bu birliktelik, genç kardeşlerimizin iş hayatına çok daha hazır bir biçimde atılmasına imkan verecek ve onları daha üretken olmaya teşvik edecek” dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank şöyle devam etti: “Özel sektör paydaşlarımız ve odalarımızın bu konuda ne kadar hassas ve istekli olduğunu bizzat gördük. İşte imzaladığımız bu protokolle de İstanbul özelinden başlayarak sektörün ihtiyacına yönelik meslek liselerindeki eğitim içeriklerinin güncellenmesi, atölye ve laboratuvarların kurulmasına yönelik somut bir adım atıyoruz.” İSTİKLAL MESELESİ İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, “Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü” imza töreninde yaptığı konuşmada, “Meslek lisesinin ‘istiklal meselesi’ olduğuna inanıyoruz. Bunun için Hamilik Projesi ile İstanbul’da İTO olarak sorumlu olduğumuz okul sayısını 54’e çıkardık. Bugün imza attığımız projeyle, gençlerimiz meslekleriyle ülke ekonomisine katkıda bulunacaklar” dedi. İTO Başkanı, konuşmasında, mesleki ve teknik eğitim okullarından mezun olanların, kendi meslekleri doğrultusunda çalışmasının özendirilmesinin önemini vurguladı. Avdagiç, okullara makine, teçhizat desteği sağlanmasının yanı sıra öğrencilerin hamiler aracılığıyla reel sektörle buluştuğunu anlattı. Başkan Avdagiç, İTO’nun İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü desteğiyle başlattığı proje kapsamında 45 bin kişiye eğitim imkanı sunulduğunu kaydetti. ÜRETİMİN OMURGASI İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, işbirliği protokolü imza törenindeki konuşmasında, mesleki eğitimin son yıllarda farklı sebeplerden dolayı, daha önce ulaştığı başarı noktalarından çok çok geriye düştüğünü dile getirdi. Bahçıvan, toplumun, ailelerin ve öğrencilerin mesleki eğitimden hızla uzaklaştığını, azalan ilgiye bağlı olarak ortaya çıkan sonuçların, eğitim ve istihdamdaki en önemli açmazlardan birini oluşturduğunu anlattı. İSO Başkanı, sanayi üretiminin omurgasını oluşturan ve mesleki teknik eğitimi içeren ortaöğretim seviyesinin genel istihdam içindeki payının, Almanya için yüzde 58, Güney Kore için yüzde 39 olduğunu belirterek, “Bu oran, ülkemizde yüzde 20’dir. Bu tablo, mesleki eğitimde yapılacak iyileştirmeye ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu göstermesi açısından önemlidir” dedi. 89 OKULDA FORMAT DEĞİŞECEK Mesleki ve teknik eğitimde, sektörün iş gücü ihtiyacına cevap verebilecek niteliğe sahip, gelişen teknolojiye hızla ve etkin şekilde uyum sağlayabilen, paydaşların planlama ve karar alma süreçlerine aktif şekilde katıldığı bir yapının hayata geçirilmesi planlanıyor. İmzalanan Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü, şu çalışmaların yapılmasını içeriyor: Protokol kapsamındaki faaliyetler İstanbul’da mesleki ve teknik eğitim veren 89 okulda hayata geçirilecek. Okulların atölye ve laboratuvarlarının yeni teknolojilere dayalı olarak donatılması Alan öğrencilerine işletmelerde gerçek üretim ortamlarında beceri eğitimi ve staj imkanları sağlanması Alan öğretmenlerine hizmet içi ve işbaşı eğitimlerinin verilmesi Çerçeve öğretim programlarının güncellenmesi Başarılı öğrencilerin ve projelerin desteklenmesi Mesleki İngilizce ders içeriklerinin sanal gerçeklik uygulamalarına dair akademik olarak hazırlanması Başarılı öğrencilerin mesleki ve teknik eğitimi tercih etmelerini sağlamak Başarının sürdürebilirliğini desteklemek için başarılı öğrencileri ödüllendirmek Sektör ile okul işbirliğini artırmak amacıyla öğrencileri ve projelerini desteklemek

25 Ocak 2019 Cuma

2018’de 12 milyar dolarlık birleşme ve satın alma oldu

Geçtiğimiz yıl Türkiye’deki birleşme ve satın alma pazarı, önceki iki yıla göre daha iyi bir performans gösterdi ve 12 milyar dolar tutarında 256 işlem gerçekleşti. Deloitte Türkiye’nin 2018 Yılı Birleşme ve Satın Almalar Raporu’na göre, stratejik yatırımcıların ve büyük ölçekli az sayıdaki işlemin öne çıktığı 2018’de en büyük 10 işlem, toplam yıllık işlem hacminin yüzde 63’ünü oluşturdu. Yabancı yatırımcılar 74 işlemle 7.6 milyar dolara tekabül eden işleme imza attı. Türk yatırımcıların işlem hacmi ise 182 işlemle yaklaşık 4.4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Yabancı ve Türk yatırımcıların toplam yıllık işlem hacmine katkısı sırasıyla yüzde 63 ve yüzde 37 oldu. Buna karşılık işlem sayısına olan katkıları ise sırasıyla yüzde 29 ve yüzde 71 olarak gerçekleşti. Rapora göre 2015’teki 62 işlemden geçen yıl 36’ya gerileyen Avrupalı yatırımcılar, son yıllarda işlem sayılarında görülen düşüşe rağmen bir kez daha yabancı yatırımcılar arasında en yüksek işlem sayısını gerçekleştirerek, toplam yabancı yatırımcı işlem sayısının yüzde 49’unu oluşturdu. Kuzey Amerikalı yatırımcılar yılı 16 işlemle tamamladı. Asya Pasifik ve Körfez menşeli yatırımcılar, 13 ve 9 işlemle daha sınırlı katkı sağladı. İşlem değeri bakımından BAE, Dani-marka ve Tayvan menşeli yatırımcılar öne çıktı. İşlem sayısında ABD, Almanya, İtalya, İngiltere, Fransa ve İsveç menşeli yatırımcılar ilk sıralarda yer aldı.

24 Ocak 2019 Perşembe

Şahika Ercümen Antarktika’da dalış yapacak

Dünya dalış rekortmeni milli sporcu Şahika Ercümen, Antarktika’da dalış yapacak. Ercümen, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, İstanbul Teknik Üniversitesi Kutup Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi koordinatörlüğünde gerçekleştirilen Antarktika’ya Bilim Üssü Kurulması Projesi için ‘beyaz kıta’ya gidecek. Milli sporcu, 3. Ulusal Antarktik Bilim Seferleri kapsamında ocak ayı sonunda gideceği Antarktika’da dalış gerçekleştirecek. Araştırma gemisi ile 30 günde kutbu geçecek Ercümen, zorlu şartlar nedeniyle bu süreçte telefon, internet gibi iletişim araçlarının olmayacağını belirtti. Balinalar, penguenler ve foklarla zorlu bir parkurda dalış yapacağına dikkati çeken Ercümen, “Kilometrelerce uzanan buzdağlarına yapacağımız dalışları görüntüleyip belgeselini çekmeye çalışacağız” dedi.

24 Ocak 2019 Perşembe

Kazakistan, müzecilik tecrübemizi öğrenmek istiyor

Kazakistan Milli Müzesi Bilim ve Araştırma Merkezi Bölüm Başkanı Anar Ekimbayeva, Türkiye’nin, müze yönetim sistemini, müze eserlerinin korunmasını ve kullanılan yeni teknolojilerle ilgili tecrübelerini öğrenmek istediklerini söyledi. Ekimbayeva, geçen yıl Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’nın (TİKA) koordinasyonundaiki ülkenin ilgili kurumları arasında başlatılan Müzecilik Tecrübe Paylaşım Programı’nın müzecilik alanındaki işbirliğine yeni ivme kazandırdığını belirtti. HEYET GELECEK Program çerçevesinde geçen yıl ülkenin 14 ilinden devlet müzeleri uzmanlarından oluşan 10 kişilik heyetin Türkiye’yi ziyaret ettiğini dile getiren Ekimbayeva, bu ziyarette Türkiye’nin müzecilik alanındaki tecrübelerini yakından gözlemlediklerini söyledi. Ekimbayeva, 12 kişilik bir heyetin yakın zamanda Türkiye’ye geleceğini ve müzecilik konusunda tecrübe edineceklerini aktardı. SEMİNER PLANI Müzelerin yeni teknolojilerle donatılması ve dijitalleştirilmesi konuları üzerinde çalıştıklarını anlatan Ekimbayeva, “Bu çerçevedeTürkiye’nin, müze yönetim sistemini, müze eserlerinin korunmasını ve orada kullanılan yeni teknolojilerle ilgili tecrübelerini öğrenmek istiyoruz” dedi. Ekimbayeva, gelecek aylardaTürkiye’den gidecek müze uzmanlarının katılımıyla Kazakistan’da seminer düzenlemeyi planladıklarını ifade etti.

24 Ocak 2019 Perşembe