tatil-sepeti
İhracatta yeni rekor için 30 küresel anlaşma

Türkiye, geçen yıl Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamına ulaşırken, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) onaylanan 30 uluslararası anlaşmayla yeni rekorlar için de altyapı hazırlandı. Üç kıtadan ülkelerle imzalanan anlaşmaların onaylanmasıyla ticaretten savunmaya, teknolojiden ulaştırmaya kadar birçok alanda ekonomik iş birliklerinin önü açıldı. TEKNOLOJİ BANKASI Anlaşmalarda ticaretin artırılması, yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması, ithalat ve ihracatı hızlandırmaya yönelik önlemlerin alınması, çifte vergilendirmeyi önleme, vergi kaçakçılığını engelleme, savunma sanayi ve bilimsel iş birliğini geliştirme, teknoloji bankası kurulması, yolcu ve eşyanın kara yoluyla uluslararası taşınması, deniz ve hava ulaştırma ile gümrük konularında karşılıklı yardımlaşma gibi konular yer aldı. Çıkarılan kanunların bazılarını ülkelerle askeri, güvenlik, göç, eğitim, kültür, stratejik ortaklık ve dostluk alanlarındaki anlaşmalar, bazılarını da Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) gibi teşkilatlarla mutabakatlar oluşturdu. ÇİN’E İKİ KAT ARTACAK Yasalardan ikisiyle Çin ile imzalanan anlaşmalar onaylandı. Yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasını kapsayan anlaşmalarla, Türkiye ve Çin arasında 26 milyar doları bulan ticaret hacminin, kısa sürede 50 milyar doları geçmesini sağlayacak sürecin de önü açılıyor. Ticari ilişkilerin yanında diğer alanlarda da görüşmeler yapan iki ülke, karşılıklı kültür merkezlerinin kurulması dahil, çeşitli konularda iş birliğini artırmayı hedefliyor. KATAR’LA YENİ ADIM Türkiye ve Katar arasında geçen yıl imzalanan 3 anlaşmayla iş birliği daha da pekişti. Katar ile gelir üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önleme ve vergi kaçakçılığına engel olma, deniz taşımacılığı ve eğitim alanında iş birliği anlaşması imzalayan Türkiye, 1.7 milyar doları bulan ticaret hacminin atılacak yeni adım ve kurulacak bağlantılarla artırılmasını amaçlıyor. YENİ KAPI ARALANIYOR Yeni anlaşmaların devreye girdiği ülkelerden biri de Bosna-Hersek. Ülkenin Bakanlar Konseyi ile geçen yıl bilim ve teknolojide iş birliği, yolcu ve eşyanın kara yoluyla uluslararası taşınmasına ilişkin anlaşmaları imzalayan Türkiye, 800 milyon dolara dayanan ticaret hacmini kısa sürede 1 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Türkiye, geçen yıl Karadağ ile imzalanan gümrük konularında karşılıklı yardım anlaşmasıyla da ticarette yeni kapılar aralanmasının önünü açtı. AFRİKA İLE AĞ GENİŞLİYOR Türkiye, uzak bölgelerdeki ülkelerle de iş birliği anlaşmaları imzalayarak, yeni pazarlarla ilişkilerini güçlendirme adımları attı. Bu anlaşmalarda savunma sanayi öne çıktı. Savunma sanayi ürünlerini yurtdışına satmaya başlayan Türkiye, bu konuda imzaladığı anlaşmalarla ticaret ağını genişletti. Bu kapsamda, Nijer, Cibuti ve Ruanda ile imzalanan iş birliği anlaşmaları Meclis’ten onay aldı. Bangladeş ile imzalanan ‘Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’ ile 1.1 milyar dolar düzeyindeki iki ülke ticaret hacminin 2020 sonuna kadar 2 milyar dolara ulaşması hedefinde de yol alınacak. Namibya ile ilişkilere yeni bir boyut getirecek ticaret ve ekonomik iş birliği anlaşması, yeni pazar arayışlarında önemli adımlardan biri olarak dikkat çekti. BİLİM VE TEKNOLOJİDE KÜRESEL ÇABALARA DESTEK Uluslararasıteşkilatlarla varılan mutabakatlar da Meclis gündemine geldi. Geçen yıl onaylanan anlaşmalar arasında BM ile yapılan iş birliği de yer aldı. Türkiye ve BM arasında, sayıları 47’yi bulan ‘En Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ) İçin Teknoloji Bankası Kurulması’na yönelik anlaşmayla söz konusu ülkelerin bilim, teknoloji ve inovasyon alanlarındaki kapasitelerini güçlendirme yönündeki küresel çabaların geliştirilmesi hedeflendi.

28 Ocak 2019 Pazartesi

TÜRKPATENT’ten yılda 106 bin tescil

Türkiye, 120 bini aşan sayıyla Avrupa’nın en fazla marka başvurusu yapılan ülkesi unvanını geçen yıl da devam ettirdi. Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT), geçen yıl 81 bin 911’i yerli, 24 bin 85’i yabancı olmak üzere 105 bin 996 markayı tescilledi. TÜRKPATENT Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, Türkiye’nin sınai mülkiyet alanında yoğun bir yılı geride bırakırken, kuruma 2018’de 7 bin 349 yerli patent başvurusu yapıldığını ve 2 bin 844 yerli patentin tescil edildiğini söyledi. Asan, Avrupa Patent Ofisi’nde tescili gerçekleştirilen 10 bin 845 yabancı patentin de Türkiye’ye giriş yaptığına işaret ederek, “Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı’nın (WIPO) geçen yıl aralıkta açıkladığı rapora göre Türkiye ulusal düzeyde patent başvurularında 13. sırada” dedi.

28 Ocak 2019 Pazartesi

KDV iadeleri ile ilgili tüm detaylar bu seminerde

KDV iadeleri, İstanbul Ticaret Odası’nda masaya yatırılacak. ‘KDV İadelerinde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri’ isimli seminer, İstanbul Ticaret Odası’nda organize edilecek. Sektörün önde gelen isimlerinin konuşmacı olarak yer alacağı seminer, 5 Şubat 2019’da düzenlenecek.

28 Ocak 2019 Pazartesi

Futbol kulüplerinin ‘eğlenceli’ dönüşümü

Dünyanın en ünlü statları arasında yeralan Barcelona’nın Nou Camp stadyumu nikah için kiralanabiliyor. HABER: CEYHUN KUBURLU Dünyada futbol endüstrisi her geçen yıl büyürken, Avrupalı kulüplerin farklı iş modelleri ile artık bir eğlence şirketi konumuna gelmeye başladığı görülüyor. Bunda da Avrupa’nın en çok kazanan kulüpleri başı çekiyor. Bu modelde artık kulüpler sadece bir futbol takımı olarak görülmüyor. Köklü tarihleri, statlarda düzenlenen etkinlikler, dünya çapında organize edilen turnuvalar ve daha niceleri. Futbol artık tam anlamıyla bir eğlence endüstrisine doğru ilerliyor. BARCELONA ÖRNEĞİ Peki, kulüpler bunu nasıl yapıyor? Bugün Barcelona gibi dünya çapında bir futbol takımının stadyumu sadece maçlarda kapılarını açmıyor. Bu stadı gezmek, soyunma odasına girmek, sahada yedek kulübesinde fotoğraf çektirmek, tarihini bir sinema perdesinden izlemek için her yıl milyonlarca turist stada geliyor. Kulübün bu gezilerden kazancı oldukça iyi. Statta birçok etkinlik düzenleniyor. Düğünler, tanıtımlar ve doğum günleri... Kulüp tüm bunlardan para kazanıyor. Barcelona zaman zaman Amerika kıtasında düzenlenen turnuvalarda boy gösteriyor. Bu turnuvalar ise tam anlamıyla bir futbol şöleni haline geliyor. SOSYAL SORUMLULUK Kulüp bu turnuvalara katılmak için de hatırı sayılır bir para talep ediyor. Yetmedi birçok marka ile sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyorlar. Kulübün kendi özel TV kanalı var tam bir medya imparatorluğu. İşte tüm bunlar bir futbol kulübünün nasıl bir eğlence şirketine dönüştüğünün de kanıtı. NELER YAPTILAR? Uzmanlar, bunu şöyle değerlendiriyor: “İş bakışı açısından futbol, önemli bir değişim aşamasından geçiyor. En iyi futbol kulüpleri bir eğlence şirketi modeline doğru ilerliyor. Futbol organizasyonları, tüm dünyadan izleyici çekebilecek gerçek dünya markalarına dönüşüyor.” YURTDIŞINDAN İZLEYİCİ Burada önemli olan konunun ise başarı olduğunu vurgulayan, şu yorumu yapıyor: “Her alanda olduğu gibi izleyici çekmek hiç de kolay değil. Bunun için lokal çalışmalar yetmiyor. Yani kulüplerin kendi ülkeleri dışında da izleyicileri olması gerekiyor. Bugün birçok Avrupa takımı, Amerika ve Asya açılımlarına yaklaşık 20 yıl önce başladılar. Bu ülkelerde izleyici çekmek için çok çalıştılar. Bu konuda da tüm takımlarını değerlendiren tek lig İngiltere’de bulunuyor. İkinci lig maçlarının dahi yurtdışında izleyicisi var. Bazı kulüpler daha çok taraftar çekmek adına Asyalı oyuncuları kadrosuna katıyor. Bu ülkelerde star olabilecek isimleri oynatıyor. Tüm bunlar eğlence sektörünün hamleleri.” TÜRK KULÜPLERİ NE YAPMALI? Son dönemde bazı Türk kulüplerinin bu konuda önemli çalışmalara imza attığını anlatan yetkililer, şöyle konuştu: “Aslında Türk kulüpleri Asya pazarını 2003’te keşfetti. 2002 Dünya Kupası’na damga vuran Türk Milli takımının yıldızı İlhan Mansız, Japonya’ya rekor ücretle transfer oldu. Japonlar, Mansız’a hayrandı... Ancak devamını getiremediler. Son dönemlerde ise yine birçok çalışma yapıldı. Beşiktaş, Çin’de düzenlenen bir turnuvada boy gösterdi. Galatasaray da bu tür bir turnuvaya katıldı. Yabancı dilde hizmet veren sosyal medya hesapları kuruluyor. Bunlar olumlu şeyler. Ancak Avrupa arenasında başarılı olmadan bu ülkelere çıkarma yapmak çok zor.”

28 Ocak 2019 Pazartesi

Destek paketleri sonrasında ilk geri bildirim: Hedef ilk 10 ekonomi

Türk iş dünyası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) organize ettiği Türkiye Ekonomi Şurası’nda bir araya geldi. Toplantıda, konsey düzeyinde sektörel bakış açısıyla genel ekonomik sorunlara ve çözüm önerilerine yönelik talepler iletildi. Yedi bölgeyi temsilen yapılan konuşmalarda ise bölgesel sorunlar ve çözüm önerileri vurgulandı. Toplantıda KOBİ’lerin en önemli sorununun ise finansmana erişim olduğunun altı çizildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Ekonomi Şurası’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’yi, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına iş dünyasıyla birlikte yükselteceklerini söyledi. FIRSATÇILIK OLMASIN “Hep birlikte Türkiye’yiz, hep birlikte Türk ekonomisiyiz” ifadesini kullanan Erdoğan, “Ticarette de siyasette de diğer alanlarda da başarının sırrı önce inanmak, sonra harekete geçmek, ardından da yılmadan mücadeleye devam etmektir. İnancı ve mücadele azmi olmayanlarla yürünebilecek hiçbir yol yoktur” dedi. Erdoğan, şunları söyledi: “Kur ve enflasyondaki dalgalanmada asla orantılı olmayan, akıl ve mantıkla izah edilemeyecek fiyat artışlarıyla ilgili örnekler her gün karşımıza geliyor. Mal ve hizmet fiyatlarındaki bu akıl ve ahlak dışı artışların sebebi üzerinde hep birlikte düşünmeliyiz. Devlet teşviklerle, indirimlerle, muafiyetlerle, yapılandırmalarla bu süreçte reel sektörümüzün ve milletimizin üzerindeki yükleri azaltmak için elinden geleni fazlasıyla yapmıştır. Buna karşılık birilerinin piyasa şartları kılıfıyla fırsatçılığa yönelmesi gerçekten çok üzüntü vericidir.” TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, cesur ve ezber bozan yeni yatırım hamlesinin Türkiye’yi küresel rekabette öne çıkaracağını söyledi. Oda ve borsa başkanlarının, ülkede ve yerelde hangi ekonomik sıkıntıları yaşadıklarını tespit ettiklerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Biz bunları, il bazında ve ayrıca bakanlıklara göre tasnif ediyoruz. Şuradan sonra tamamını ilgili kamu kurumlarına ileteceğiz” dedi. Ankara’da yapılan TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’na Türkiye’nin 81 il ve 160 ilçesinden, bölgelerinin kanaat önderleri olan, Oda ve Borsa başkanları katıldı. Türkiye’nin 7 bölgesi adına da 7 temsilci konuşma yaptı. Marmara Bölgesi adına ise İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç konuştu. Marmara Bölgesi’nin talep ve dileklerini dile getiren İTO Başkanı Avdagiç, önerilerini de paylaştı. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’na katıldı. Şurada, reel sektöre yönelik destekler ve istihdamın artırılması üzerinde duruldu.

28 Ocak 2019 Pazartesi