tatil-sepeti
İTO, KOBİ’lere ‘ihracat koçu’ tayin edecek

İTO Başkanı Şekib Avdagiç: - “KOBİ’lere yaşam koçu gibi ‘ihracat koçu’ tayin ediyoruz. KOBİ’lerimize ‘gel öğretelim, üret satalım’ diyeceğiz. İhracatı, cephede savaşmak gibi görüyorum. Bütün kuvvetimizle başarmak zorundayız.” İstanbul Ticaret Odası (İTO), hiç ihracat yapmamış ya da 100 bin doların altında ihracat gerçekleştirmiş, 5 ile 250 arasında çalışana sahip KOBİ’lerin ihracatçı olmaları için İhracata İlk Adım Programı’nın yeni etabını başlattı.Programa katılmak isteyen firmaların, İTO’nun web sitesi olan ito.org.tr adresindeki başvuru formunu 5 Mart 2019’a kadar doldurmaları gerekiyor. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, 2018’de yaşanan ekonomik kıskaçtan sonra, Türkiye için tek çıkış yolunun ihracat olduğunun çok daha net şekilde görüldüğünü söyledi.Avdagiç, “Yaşanan olaylar bize gösterdi ki, ihracatı işletmelerimizin rutin faaliyetlerinden biri haline getirmeliyiz. İhracat, hem ürünlerimizin niteliğini, hem de her türlü taarruza karşı direnç gücümüzü artıracaktır. İhracat ekonomide her derde devadır. İstihdam sağlar, katma değer oluşturur, fabrikaların çarklarını döndürür, hanelere refah getirir. Ne pahasına olursa olsun ihracatı artırmak zorundayız. Birinci ligin kalıcı üyesi olmanın tek yolu, ihracattır. Bu yüzden Odamız tarafından birkaç fazlı olarak yürütülmüş ve çok da başarılı sonuçlar alınmış İhracata İlk Adım Programı’nı yenilenen içeriğiyle yeniden faaliyete geçirmeye karar verdik” ifadesini kullandı. 4 AY DANIŞMANLIK YAPILACAK İTO Başkanı Şekib Avdagiç, bugüne kadar 246 firmanın yararlandığı İhracata İlk Adım Programı’nın yenilenen etabında yer alacak firmalara uzmanlar tarafından yerinde danışmanlık hizmeti verileceğini söyledi. Avdagiç, “İhracata İlk Adım Programı’nda KOBİ’lere özel bir ihracat destek paketi sunuyoruz. İTO’nun internet sitesinden yapılacak başvurular sonunda, programa katılacak firmaları tespit edeceğiz. Ardından her 5 firmaya bir danışman olacak şekilde eşleştirme yapacağız. Danışmanlarımız, firmalara her hafta 4 saat, kendi şirketlerinde hizmet verecek. Böylece 4 ay süresince her bir firmanın 64 saat danışmanlık hizmeti alması sağlanacak” bilgisini verdi. “İHRACATI, CEPHEDE SAVAŞMAK GİBİ GÖRÜNÜYORUM” İTO olarak 2019’u Global Nefes: İhracat Yılı olarak ilan ettiklerini hatırlatan Avdagiç, şunları söyledi: “KOBİ’lere yaşam koçu gibi ‘ihracat koçu’ tayin ediyoruz. KOBİ’lerimize ‘gel öğretelim, üret satalım’ diyeceğiz. Ben ihracatı, cephede savaşmak gibi görüyorum. Bu yüzden bütün kuvvetimizle başarmak zorundayız. İhracata İlk Adım Programı’nı yeni bir anlayış ve yaklaşımla tekrar hayata geçirirken, KOBİ’lerin yeni pazarlara açılmalarına katkıda bulunmak istiyoruz. Ekeceğimiz tohumlardan adeta ormanın en değerli ağaçlarını yetiştirmek istiyoruz. Biz ihracat tohumunu ekiyoruz, karşılığının da daha çok Türk malının dış pazarda satılmaya başlanmasıyla, yeni ihracat rekorlarıyla alınacağına inanıyoruz.” Avdagiç, İhracata İlk Adım Programı ile iki hedeflerinin olduğunu belirterek, “Birincisi, üyelerimizin küresel rekabetin bir parçası olmasını istiyoruz. Onların sadece bulundukları il, ülke için değil, tüm dünya için üretmesini arzu ediyoruz. Çünkü biz artık, rakiplerimizle karşılaşmaktan korkmayan bir üretim biçimine kavuştuk. İkinci hedefimiz ise hiç ihracat yapmayan ya da ihracat yapmış ama ikinci ihracatını gerçekleştirmemiş işletmelerimize ihracatın kapılarını aralamak. Onları gerekli donanıma kavuşturmak ve ihracatın düzenli, planlı, bilinçli aktörleri haline gelmelerini sağlamak” diye konuştu. Avdagiç, bu programdan sonra ilk ihracatını yapan firmaya İstanbul Ticaret Odası Başkanı olarak kendisinin de bir ödül vereceğini sözlerine ekledi.

20 Şubat 2019 Çarşamba

İş dünyasının vazgeçilmezi istikrar

İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, şubat ayı Meclis toplantısında yaptığı konuşmada dövizdeki değişimler hakkında spekülasyon yapanlara sert tepki gösterdi. İş dünyası için asıl önemli olanın döviz kurlarında yükselme veya gerileme değil, istikrar olduğunu vurgulayan Avdagiç, “31 Mart’tan sonra ekonomide kıyamet senaryosu çizenler kaybedecekler. Bana göre ‘parametreleri flu bu kesim’ büyük bir hayal kırıklığına uğrayacak” dedi. Avdagiç, Oda’nın kuruluşuna büyük katkısı olan Sultan II. Abdülhamid’in 10 Şubat 1918’de vefat ettiğini hatırlattı. II. Abdülhamid’in Türk ticaretinin ve ekonominin gelişmesi için büyük çaba sarf ettiğini vurgulayan Avdagiç, şunları söyledi: “Onun sayesinde Türkiye’de Odalar kurulmaya başlandı. Ticaret yeniden hareketlendi, yerli kalkınma hamlesi başladı. Bugün de aynı coşkuyla bu kalkınma hamlesini İTO olarak sürdürmeye çalışıyoruz. 24 saatini millet için çalışmaya ayıran II. Abdülhamid dostu Ahmet Mithat Efendi’ye diyor ki; ‘Dünyada benim, devlet ve milletime hizmet yolunda çalışmaktan başka hiçbir zevkim yoktur.’ İnanıyorum ki, biz de en büyük zevki, ‘devlet ve millet yolunda çalışma’ olarak algıladığımızda Türkiye’nin önünde kimse duramayacak. Türkiye’nin sanayileşme ve kalkınma yolculuğunda kalıcı hizmetlere imza atan Büyük Sultan’ı, ölümünün 101. yıldönümünde rahmetle anıyorum.” 89 OKULA HAMİLİK Avdagiç, Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mahmut Ayas ve İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer’in de misafir olduğu toplantıda, Hamilik Projesi’nin kapsamını belirtti. Avdagiç, şöyle devam etti: “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığımız işbirliği protokolüyle iki önemli gelişme sağladık. İTO’nun sorumlu olduğu okul sayısını 54’e çıkardık. Projeye, İstanbul Sanayi Odası da dahil oldu ve sorumluluğuna 35 okulu aldı. Böylece İstanbul’da Hamilik Projesi’ne dahil olan okul sayısı, 89’a yükseldi. Biz o gün bir çağrıda da bulunduk. İstanbul’da mesleki eğitim veren 328 okul bulunuyordu. Dolayısıyla projeye henüz dahil olmayan 245 okulu da Hamilik Projesi’ne dahil etmeyi önerdik. Böylece İstanbul’da hamisi olmayan okul kalmayacak. Teklifimiz çok sıcak karşılandı. Bunu başardığımız takdirde, reel sektörle kol kola, reel sektörün ihtiyaçlarını karşılayan bir mesleki eğitimi gerçekleştirmiş olacağız. Bunun son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Neden mi? Çünkü meslek lisesinin ‘istiklal meselesi’ olduğuna inanıyoruz.” FON MALİYETLERİ Küresel ekonomideki risklerin devam ettiğini belirten Avdagiç, ABD-Çin arasındaki ticari gerilime, Almanya’daki PMI verilerinin ilk defa 50’nin altına inmesine ve İngiltere’nin Brexit belirsizliği nedeniyle ekonomide yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Uluslararası kuruluşların tüm bu değişkenleri göz önüne alarak 2019’da küresel büyümenin bir miktar düşeceğini tahmin ettiklerini hatırlatan Avdagiç, küresel ekonomiye ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya ekonomisinin 2019’da yüzde 3 civarında büyümesi bekleniyor. Bu yavaşlama, gelişmiş ülkelerdeki merkez bankalarının parasal sıkılaşmaya ilişkin atacağı adımları da etkiledi. Küresel resesyon endişelerinin yükseldiği bu ekonomik konjonktürde elbette parasal sıkılaşma da beklendiği şekilde ilerlemeyecek. Zaten Fed daha güvercin politikalar izlemeye başladı. Avrupa Merkez Bankası’nın da en az Eylül 2019’a kadar parasal sıkılaşma anlamında yeni bir adım atmayacağı tahmin ediliyor. Bu gelişmeler, dünyadaki fon akımının yeniden gelişmekte olan piyasalara yöneleceği ve finansman maliyetlerinin görece düşeceği bir konjonktürü ifade ediyor. Yani bu durumu ülkemizdeki fon maliyetlerini de doğrudan etkileyecek, olumlu bir gelişme olarak yorumluyoruz.” 2019 EKONOMİSİ İş dünyasının yurtiçindeki en önemli beklentisinin önümüzdeki yerel seçimler olduğuna dikkat çeken Avdagiç, “İş dünyası olarak kazanımlarımızı koruyacak, istikrarımızı besleyecek bir sonucun ülkemiz için hayırlı olacağına inanıyoruz” dedi. Bunun yanı sıra ekonomideki dengelenme ile birçok olumlu gelişme yaşadığına dikkat çeken Avdagiç, bunların başlıcalarının turizmdeki canlanma, ülke risk priminin eski seviyelerine dönmesi, ihracatın ithalatı karşılama oranının artması ve Borsa İstanbul’daki yabancı ilgisi olduğunu belirtti. Bu olumlu gelişmelerin yanı sıra yatırım malları ithalatındaki düşüşü, sanayi üretim endeksini, reel sektörün net döviz açığını dikkatle izlediklerini hatırlatan Avdagiç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu gelişmeler neticesinde bizim 2019 Türkiye ekonomisi için görüşümüz şu: Türkiye ekonomisi, küresel rüzgarın ters esmesine karşın daha dengeli ve temkinli bir büyüme performansı ortaya koyacak. İhracatın artması ve turizm gelirlerinin yükselmesi ile birlikte cari açık gerileyecek, böylelikle dış finansman ihtiyacımız azalacak. Kur ve faiz düzeyindeki stabilizasyon ekonomiye önemli bir destek sağlayacak. Özellikle 2019’un ikinci yarısından sonra ekonomik aktivitede görünümün iyileşmesi ile birlikte YEP’te ortaya konan yüzde 2.3’lük büyüme hedefine ulaşacağımızı düşünüyorum.” Son günlerde, finans piyasalarında, ‘dolar 5 liranın altına gelir mi, gelmez mi?’ tartışmalarının yapıldığını hatırlatan Avdagiç, şöyle devam etti: “Bize göre doların, Euro’nun seviyesinden çok daha önemli olan şey, kurda ani dalgalanma yaşanmaması. İş dünyası için vazgeçilmez olan, istikrar. Geçen yıl yaşadığımız yaz taarruzundan beri Türk Lirası’nın değer kaybetmesini bekleyen bir kesim var.” HAVALİMANI İÇİN FUAR HATIRLATMASI! İTO Başkanı Avdagiç, Oda Meclis toplantısının bir bölümüne katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Binali Yıldırım’a teşekkür etti. Avdagiç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile İstanbul Ticaret Odası, en yakın çalışan iki kurum. Birçok çatı altında birlikte İstanbul’a hizmet ediyoruz. İstanbul’da ticareti, ekonomiyi geliştirecek projeler yapıyoruz. Bunlardan biri de ticari hayatımız için vazgeçilmez olan, gelişiminde önemli role sahip olan fuarlar. Büyükşehir Belediyemizle birlikte Türkiye’nin en büyük fuar merkezini açtık, yönetiyoruz, çok faydalı işler yaptık, yapıyoruz. Bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanımızın, İstanbul Havalimanı’nın açılışı sırasında bir talimatı oldu; havalimanının bir bölümünün fuar merkezi haline getirilmesini istedi. İnanıyorum ki, sizin riyasetinizde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Ticaret Odası olarak İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nde yaptığımız hizmetleri, burada da çok verimli bir şekilde gerçekleştireceğiz. Bu konuyu hem havalimanımızın fonksiyonel hale gelmesi hem de fuarcılığımızın ivme kazanması bakımından çok önemli gördüğümüz ifade etmek isterim.” KREDİ HACMİ DÜŞÜRÜLMEMELİ Başkan Avdagiç, bankaların kredi hacmini 100 milyar lira daha düşüreceği söylentileri hakkında, “Kredi hacmi azalırsa, hiçbir anlam ifade etmez. Bu krediler olmazsa ne arzu ettiğimiz iş olur, ne de istihdam. Bankalar, kredi sağlayıcı olarak ekonominin vazgeçilmez fon sağlayıcıları. Türkiye ekonomisi gelişecekse, bankalar ve reel sektör bir arada oldukça gelişecek” diye konuştu. MİLLİ TASARRUF ÇAĞRISI İTO Başkanı Avdagiç, “İç tasarrufları artırmak, dış kaynak ihtiyacımızı azaltacak en etkili yöntem. İç tasarrufları artırmamız ve birikimlerimizi bankalara, katılım finansmanı kuruluşlarına ve sermaye piyasalarına yönlendirerek ekonomimize dönmesini sağlamamız gerekiyor. 2019’da ülke olarak bir ‘Milli Tasarruf Seferberliği’ başlatmamız gerekiyor” dedi. ALPASLAN’A TEŞEKKÜR Başkan Avdagiç; araştırmaları, röportajları ve söyleşileriyle İTO’nun haftalık ekonomi gazetesi İstanbul Ticaret’te 1988’den bu yana görev yapan Soyhan Alpaslan’ın emeklilik haberini Meclis’te duyurdu. Avdagiç, “Soyhan Alpaslan, Meclis toplantılarımızı da takip edip gazetemizde haberleştiren bir isim. Kendisine teşekkür ediyor ve bundan sonraki hayatında da başarılar diliyorum” dedi. AKIL TERİYLE ÜRETEN İSTANBUL İTO’nun Meclis toplantısında konuşan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, ‘Üreten İstanbul Modeli’ projesini uygulayacaklarını söyledi. Yıldırım, İstanbul’un ‘alın teri yerine akıl teri ile üretim’ yaparak gelişeceğini belirtti. TBMM Başkanı ve AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, İstanbul Ticaret Odası’nın şubat ayı olağan Meclis toplantısına konuk oldu. Yıldırım, İTO’yu İstanbul’un ve Türkiye’nin nabzının attığı yer, İstanbul’u da evi olarak gördüğünü belirtti. İSTANBUL’A BORCUM VAR İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına neden aday olduğu ile ilgili Binali Yıldırım, şöyle konuştu: “11 yaşımda bu şehre geldim. Ortaokul, lise ve üniversite okudum. Evlendim, çocuk ve torun sahibi oldum. 11 yaşındaki Binali’den bugünkü Binali Yıldırım’a gelişimle ilgili her türlü yaşadığım gelişmeleri bu şehre borçluyum. Şimdi İstanbul’a borcumu ödeme vaktimin geldiğini düşünüyorum. İstanbul 2002’de beni milletvekili seçti ve Ankara’ya gönderdi. 11 seneden fazla bakanlık yaptım. Ulaştırma bakanlarının ortalama kalış süresi 8.5 ay.11.5 yılı boşuna geçirmedim. Türkiye’nin her tarafına her noktasına hizmet götürdüm.” Türkiye’nin ve İstanbul’un altyapı konusunda eksikliğini tamamladığını, sıranın üstyapıya geldiğini belirten Yıldırım, “Şimdi insana, ekonomiye, geleceğe, gençlere yatırım yapma zamanı geldi. Üyelerinizin yüzde 99’unu KOBİ’ler oluşturuyor. KOBİ’ler bu ülkenin gizli kahramanları. İstihdamın yüzde 90’ını, ihracatın yüzde 55’ten fazlasını KOBİ’ler sağlıyor. Ülkemizin zenginliğini artıracak olan sanayi ve ticaret” dedi. SÜRDÜRÜLEBİLİR TRAFİK İstanbul’un, Türkiye yüzölçümünün binde 7’sini, nüfusunun yüzde 20’sini barındırması sebebiyle sorunlar yaşadığına da değinen Yıldırım, “Şu an fiilen 1 milyon 750 bin araçlık otoparka ihtiyaç var. Çoğu yolları otopark olarak kullanmak suretiyle 700 bin park alanı oldu. 1 milyon araçlık otopark alanına daha ihtiyacımız var. Kaldı ki 100 kişi başına düşen araç sayısı 3.6. Bu oran Yunanistan’da bile 5’in üzerinde” diye konuştu. Toplu taşımayı geliştirerek trafiği sürdürülebilir bir seviyeye getireceğini vurgulayan Yıldırım, “Şu an 170 kilometre raylı sistem var. Devam eden ise 284 kilometre. Hedef, raylı sistemi beş yılda 517 kilometreye çıkarmak. Toplu taşıma oranını ise yüzde 18’den 48.5’e çıkaracağız. Bu gerçekleşince trafikte bir rahatlama olacak. Dünyada bu trafik sorununu tamamen çözen yok. Ancak ben sürekli akan, dur-kalkların olmadığı bir trafik vaad ediyorum. Sürdürülebilir bir trafik İstanbul’da mümkün” dedi. ÜRETEN İSTANBUL MODELİ İstanbul için güzel projelerinin olduğunu belirten Binali Yıldırım, “Üreten İstanbul Projemiz var. Sadece hizmet sektörüne dayanırsak sorun yaşarız. Hatırlayın, Rusya ile sorun yaşanınca turizmde bunu görmüştük. Akıl terinin alın terinden daha fazla olduğu bir üretim modeli uygulayacağız. Sizleri gençlerle bir araya getireceğiz. Yani sermaye ile akıl terini bir araya getireceğiz. Bayrampaşa’da teknoloji merkezi, bioteknoloji merkezi, Pendik’te teknoloji merkezi, İstanbul’da tarımsal teknoloji merkezi kuracağız” diye konuştu. Yıldırım; Yenikapı’ya müze, kruvaziyer turizmi, Sabiha Gökçen ve Atatürk Havalimanı’yla ilgili fuar projeleri gibi birçok projelerinin olduğunun da altını çizdi. Bugüne kadar birçok önemli badireyi atlattıklarını belirten Yıldırım, “İnşallah bu senenin ikinci yarısından sonra ekonomideki bu süreçten çıkmış olacağız. Türkiye bu işlerin üstesinden gelecek güce sahip. Türkiye’nin en büyük gücü gençleri, özel sektörü. Dünyanın her tarafına ihracat ile ulaşan sizlersiniz. Sizlerle birlikte, İstanbul’u ve ülkemizi büyütmek, istihdam oluşturmak için el ele çalışacağız. Yapacağımız, istihdam alanlarını artıracak tedbirleri almak ve altyapıyı buna göre hazırlamak” dedi. Yıldırım, hitabının ardından İTO Meclis üyelerinin sorularını yanıtladı.İTO Meclis Başkanı Öztürk Oran ve Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, günün anısına Yıldırım’a hat tablosu hediye etti. TEŞVİKLERİN OLUMLU ETKİLERİ YANSIMAYA BAŞLADI İTO Meclis Başkanı Öztürk Oran, Oda’nın şubat ayı Meclis toplantısının açılış konuşmasında, ekonomideki sıkıntıların aşılması konusunda önemli adımların atıldığına dikkat çekti. Oran, şöyle konuştu: “Ekonomide faizlerin çok yüksek olduğu ve döviz kurlarının baskı oluşturduğu bir dönemi yaşadık. Tabi bu noktada hükümet tedbirlerini devreye aldı. Enflasyonla Mücadele Programı başlatıldı, KOBİ’lere ucuz kaynak sağlandı, 0.98 ile konut kredileri verildi. Yani sanayici ve tüccar için her türlü tedbir alındı. Ayrıca teşviklerin olumlu etkisi sanayiciye ve tüccara yansımaya başladı.” Oran, Türkiye’nin tarımda değerlendirmesi gereken önemli imkânlara sahip olduğunu da söyledi. 21 Ocak’ta, TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’nı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirdiklerini de hatırlatan Oran, “Tüm Oda ve Borsa Başkanları, Sayın Cumhurbaşkanımıza istihdamla ilgili söz verdi. Tüm meclis üyelerimizi TOBB’da ağırlamak istiyoruz. Tarihini tespit ederiz. TOBB’a geldiğinizde sizler için neler yapıldığını göreceksiniz. TOBB sizden gelen talepleri ve görüşleri ilgili bakanlıklara aktarıyor. Kanunlar, düzenlemeler ona göre yapılıyor” dedi. MECLİS KÜRSÜSÜNDEN YANSIMALAR Hal dışı toptan satışlar durdurulmalı Abdulmuti Baran - Meyve ve Sebze Meslek Komitesi: Bugünlerde sebze ve meyve fiyatları gündemden düşmüyor. Olağanüstü zor bir sezon geçiriyoruz. Bu gerçekler göz ardı edilerek konu hal esnafına mal ediliyor. Hal esnafı, tüm zorlu şartlara rağmen hizmet veren cefakar iş insanları. Üretici ve halci, yıllardır omuz omuza kader birliği yapıyor. Hallerde yüzde 800’lük fiyat artışı söz konusu değil. Borsa anlayışı ve bir üretici pazarı olarak kurulan toptancı hallerinin güç kaybetmesi, yalnızca hal esnafının sorunu değil, üretici ve tüketiciyi de zor durumda bırakacak. Hal dışı toptan satışlar bir an önce durdurulmalı. Hal dışındaki kayıtdışı satışlar devam ediyor. Künye uygulaması denetlenmeli. Tüketici, malın alış fiyatını görebilmeli. Böylece aracının da zamcının da kim olduğu ortaya çıkarılmalı. Hal Kayıt Sistemi’ndeki teknik eksiklikler bir an önce giderilmeli. Modern Anadolu Yakası Hali, bir an önce hizmete açılmalı. İhracat bedeli teminat kabul edilsin Ali Bakaner - Demir Dışı Metaller Meslek Komitesi: İhracat yaparken Eximbank’a vermek zorunda kaldığımız teminat mektuplarıyla ilgili sorun yaşıyoruz. İhracat yaparken teminat mektubu alıyoruz. Teminat mektubu oranlarını bankalar yüzde 3’e çıkardı. Çözüm için ihracat bedellerinin Eximbank tarafından teminat olarak kabul edilmesini talep ediyoruz. Ayrıca sanayici ve iş adamları olarak üretimlerimizde metalik magnezyum kullanıyoruz. Ülkemizde üretimine de başlanıldı. Üreten firma vergi koydu. İthal metalik magnezyuma da vergi konuldu ama şu an ülkemizdeki firma, üretimi durdurduğu için vergi konusu devam ediyor ve bu verginin ülkemizde şu an mekanik magnezyum üretilmediği için kaldırılmasını talep ediyoruz. Antrepolarda götürü teminat mektubu yerine, artı bir teminat mektubu getirildi. Dolayısıyla ithalatçı sanayiciye ikinci bir yük geldi. Daha önceki götürü teminat usulünün devam etmesini talep ediyoruz. LME (London Metal Exchange) deposu açılması noktasında da bir takım girişimlerde bulunduk. Şu anda Sanayi Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı konuyla ilgili projelerini devam ettiriyor. LME deposu açılırsa sektörlerin ekonomiye katkısı artacak.

19 Şubat 2019 Salı

Geçici vergide beyan süresi uzatıldı

Geçen yılın 4. Geçici Vergi Dönemi'ne (ekim-kasım-aralık) ait gelir ve kurum geçici vergi beyannamelerinin verilme süreleri 18 Şubat Pazartesi günü sonuna kadar uzatıldı. Gelir İdaresi Başkanlığının (GİB) internet sitesinde yer alan duyuruya göre, Hazine ve Maliye Bakanlığına gelen yoğun talep nedeniyle beyannamelerin verilmesine ilişkin süre uzatımına gidildi. Bu kapsamda beyanname verme süresi 18 Şubat gün sonu olarak yeniden belirlendi. Beyanname verme süresinin uzatılmasının ödeme süresini etkilemeyeceğinden, mükelleflerin beyan ettikleri vergileri kanuni süresinde söz konusu tarihe kadar ödemeleri gerekiyor. VERGİ İADESİ TAKİBİ Öte yandan GİB, Gelir-Kurumlar Vergisi İade Takip Sistemi'nin 16 Ekim 2018 tarihi itibarıyla iade işlemlerini gerçekleştirecek birimler tarafından kullanılmaya başlandığını da duyurdu. Buna göre, Gelir-Kurumlar Vergisi mükelleflerinin, anılan tarihten sonra vermiş oldukları 1A ve 1B iade talep dilekçelerinin aşamalarını İnternet Vergi Dairesi üzerinden elektronik ortamda takip edebilmeleri için "İadem Nerede?" ekranlarında güncelleme yapıldı.

14 Şubat 2019 Perşembe

‘BES’lenme detayları bu panelde

Türkiye 1 Ocak 2017’de zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) geçti. Çalışanların emeklilik dönemlerinde ihtiyaç duyacakları birikime destek olmak amacıyla geliştirilen sistemde, bazı soru işaretleri devam ediyor. Devletin yüzde 25 katkı sağladığı ve 14 milyonun üzerinde çalışanın dahil olduğu BES’te, merak edilenler İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleşecek bir panelle ele alınacak. Panel kapsamında; sistem kimleri, ne zaman ve nasıl kapsıyor, nasıl işliyor, sistemde devlet katkısı nasıl alınıyor, ödemelere ara vermek mümkün mü, sistem zorunlu mu, birikim oranları neler, nasıl emekli olunur, uygulamada aksayan yönler nelerdir? gibi sorulara cevaplar aranacak. ‘EMEKLİLİĞİNİZ İÇİN BULUŞUYORUZ / Türkiye BES’leniyor’ buluşmaları 20 Şubat 2019’da İstanbul Ticaret Odası merkez binasında gerçekleşecek.

13 Şubat 2019 Çarşamba

2019 ihracatı hızlı başladı

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 2019’dadış ticaret verilerini, hem özel ticaret hem de genel ticaret sistemine göre açıkladı. Pekcan,“Özel ticaret sistemine göre, ocak ayı ihracatı yüzde 5.93 artışla 13 milyar 171 milyon dolar olarak gerçekleşti. Genel ticaret sistemine göre ise ocak ayı ihracatı yüzde 6.33 artışla 13 milyar 904 milyon dolar oldu” dedi. Bu yılın en önemli göstergesinin ihracatın ithalatı karşılama oranı olduğuna dikkat çeken Pekcan, şunları kaydetti: “2019 yılının ocak ayında ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranı, özel ticaret sistemine göre yüzde 57.77’den yüzde 83.85’e yükseldi. 2018 yılının ocak ayında genel ticaret sistemine göre yüzde 59 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2019 yılının ocak ayında yüzde 85.72 oldu. Bunun Türkiye için önemli bir rakam olduğunun hepimiz farkındayız. 2018 Ocak ayında dış ticaret açığımız 9.1 milyar dolar iken, bugün 2.5 milyar dolara düştü. Yani bugün için ocak ayında dış ticaret açığı açısından 6.6 milyar doların üzerinde bir fayda sağlandı.” ÜLKE STRATEJİLERİ Pekcan, yazılım, yapay zeka ve diğer teknolojik alanlarda Türkiye’nin potansiyelini küresel piyasalara sunmak üzere yeni politikalar oluşturduklarını bildirdi. Şu an yeterince etkili olunamayan pazarlara yeni stratejilerle güçlü şekilde gireceklerini belirten Pekcan, “Ülke stratejilerimizi devreye sokuyoruz. Özellikle dış ticaret açığımızın yüzde 78’ini oluşturan ülkelerle ilgili özel yol haritalarımız var.İç ticarette, gümrüklerde dijitalleşmeyi ve e-ticareti ön plana çıkaracak çalışmalar yapıyoruz.Mevzuatımızı çağın gereklerine göre sadeleştiriyoruz” diye konuştu. YENİ SİSTEM Özel ticaret sistemine ülke sınırları içinde üretilen tüm ürünler dahil edilmiyor; serbest bölgelerdeki antrepo verileri hariç rakamlar yer alıyor. Genel ticaret sisteminde ise buradan yapılan ihracat hesaba dahil ediliyor. ABD, İngiltere, Kanada, Rusya, Çin ve Hindistangenel ticaret sistemini kullanırken;Fransa ve İtalya özel ticaret sistemini tercih ediyor. OCAK İHRACATINDAN İLGİNÇ VERİLER 219 ülkeye ihracat yapıldı. Otomotiv, 2 milyar 330 milyon 116 bin dolarla en fazla ihracat yapan sektör oldu. En fazla ihracat artışı yüzde 116.2 ile gemi ve yat sektöründe gerçekleşti. Türkiye’nin toplam ihracatının geçen ay yüzde 80.7’sini gerçekleştiren sanayi grubunda 2018’in aynı dönemine göre yüzde 7.6’lık artışla 10 milyar 635 milyon 321 bin dolarlık ihracat yapıldı. En fazla ihracat Almanya’ya gerçekleşti. 41 ilin ihracatı arttı. En çok ihracat yapan ilk 5 il, sırasıyla İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve Ankara oldu.

13 Şubat 2019 Çarşamba