tatil-sepeti
Çiftçi, vatandaş ve firmalar ‘e-tarım’da toplandı

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Bakanlığın toplantı salonundan, video konferans yöntemiyle düzenlenen ve tüm tarımsal-hayvansal kayıtlar ile işlemlerin tek bir platformda toplandığı e-Tarım Portalı'nın tanıtım programına katıldı. Dijital teknolojinin hayatın her yerinde olduğuna işaret eden Pakdemirli, Tarım ve Orman Bakanlığının da bu dijital hamle içinde güçlü bir altyapıyla yerini aldığını söyledi. Pakdemirli,Bakanlığının dijital çalışmalarını paylaşırkenuydu teknolojilerini de yaygın kullandıklarını bildirdi. Uydu görüntüleri sayesinde su kaynaklarının, ekilemeyen tarım alanlarının ve ormanların izlendiğini vurgulayan Pakdemirli, coğrafi bilgi sistemleri sayesinde deuydu ve hava görüntülerinin sayısal veriye çevrildiğini dile getirdi. Pakdemirli, e-Çiftçi Portalı ileüreticilerin işletmesindeki tüm bilgilere, cep telefonu ya da bilgisayarlarıyla kolayca ulaşabildiğini ve işlemlerini yapabildiğini anlattı. Tarım Arazileri Yönetim Portalı'nın tapu işlemleriyle ilgili en büyük yazılım entegrasyonlarından biriolduğuna dikkati çeken Pakdemirli, zamandan tasarruf sağlayan portalda 6 aylık sürede 80 binin üzerinde işlem yapıldığını kaydetti. Pakdemirli, bu yıl hayata geçirilen önemli portallardan birinin de Pancar Kayıt Sistemi olduğunu belirterekşeker pancarının tohumdan başlayıp fabrikaya teslimine kadarki tüm süreçlerin, çiftçi bazında bu sisteme girildiğini kaydetti. DİTAP'TAKİ ÜYE SAYISI 3 AYDA 28 BİNİ GEÇTİ Bu yılın"Tarımda Dijitalleşme Yılı" ilan edildiğini hatırlatan Pakdemirli, bu doğrultuda atılan önemli adımlardan birinin de "Dijital Tarım Pazarı (DİTAP)" olduğunu söyledi.Pakdemirli, "DİTAP sadece üretici ve tüketiciyi buluşturan bir dijital platform değil. Bunun arkasında sözleşmeli üretim başta olmak üzere, üretim maliyetlerinin düşmesi, fiyat istikrarının sağlanması, aracı unsurların kaldırılması, üreticinin pazar gücünün artması, finansman olanaklarının arttırılması gibi tarıma değer katacak birçok faktör var. DİTAP'taki üye sayısı, 3 ayda 28 bini, toplam ciro da 100 milyon lirayı geçti" diye konuştu. Orman yangınlarıyla mücadelede de dijital sistemlerin etkin kullanıldığına işaret eden Pakdemirli, Türkiye'de askeri amaçlar dışında ilk kez orman yangınlarıyla mücadele için insansız hava araçlarının (İHA) kullanıldığını söyledi. Orman yangınlarıyla mücadelede haberleşme sistemini güçlendirdiklerini vurgulayan Pakdemirli, şu değerlendirmede bulundu: "Yangın-Cell Haberleşme Sistemi'ni kurduk. Bu sistemde, 'Bas-Konuş' cihazları ile telsiz sistemleri arasında bağlantı kuruluyor. Akıllı telefonlar ile telsiz sistemlerinin entegrasyonu sağlandı. Böylece yangın anında mobil telefonlarla hızlıca iletişime geçiyoruz. Sistemin testleri başladı ve 3 ay içinde inşallah tam olarak hizmete alacağız.Diğer bir çalışmamız ise Navigasyon Takip Sistemi.Bu dijital sistem sayesinde,Orman Genel Müdürlüğümüzün yangın söndürme ve hizmet araçları uydu üzerinden online takip edilecek. Yangın olduğunda, o bölgeye söndürme araçlarının en hızlı ve en etkin şekilde yönlendirilmesi sağlanacak. Sistemin denemeleri başladı ve 2 ay içinde hizmete almayı planlıyoruz." E-TARIM PORTALI ÜZERİNDEN 138 HİZMET SUNULUYOR Pakdemirli,Tarım ve Orman Bakanlığının 2023 hedefleri doğrultusunda tarımda dijitalleşme adımlarından biri olan e-Tarım Portalı sayesinde, başta çiftçiler olmak üzere, tüm vatandaşların, Bakanlıkla olan iş ve işlemlerini daha kısa sürede, il ve ilçe müdürlüklerine gitmeden, tamamen evraksız şekilde on-line yapabileceklerini bildirdi. Bugün itibarıyla e-Tarım Portalı'nın hayata geçtiğini belirten Pakdemirli, "e-Tarım Portalı, Bakanlığımızın çiftçi, vatandaş ve firmalara yönelik tüm işlemlerini tek çatı altında toplayan on-line bir sistemdir. Yani her bir iş için il/ilçe müdürlüğüne gitmeden, her bir işlem için ayrı ayrı sistemlere girmeden, e-Tarım Portalı üzerinden yüzlerce hizmete tek çatıda ulaşabileceksiniz. Sisteme 'etarim.gov.tr' web adresinden giriliyor. Android veya IOS uygulamalarıylasistemi cep telefonunuza veya tabletinize indirebilirsiniz. Çiftçilerimiz için 88 hizmet, vatandaş ve firmalar için 50 hizmet olmak üzere toplam 138 hizmeti buradan sunuyoruz" ifadelerini kullandı. Pakdemirli, e-Tarım Portalı'nın getirdiği büyük kolaylıklar yanında, zaman ve mali olarak da önemli tasarruf ve katkı sağlayacağına dikkati çekerek şunları kaydetti: "Bir çiftçi, yıl içinde Çiftçi Kayıt Sistemi, destek başvuruları, hayvanlarıyla ilgili iş ve işlemleri için il/ilçe müdürlüğüne ortalama 3 ile 8 defa gidiyor. Her seferde yol dahil, ortalama 1 saatini harcıyor. Portal sayesinde bir kez bile il/ilçe müdürlüğüne gitmeden, işlemini dijital olarak yapmasını sağlayabilirsek Türkiye'deki 2,7 milyon çiftçi için 2,7 milyon saat tasarruf etmiş oluruz ya da 55'lik bir traktörle 1 saatte ortalama 5 dekar arazinin işlemesi yapılırsa 2,7 milyon saatte 13,5 milyon dekar arazi işlenebilir. Bu da Türkiye'deki mısır ekili 6,4 milyon dekar arazinin 2 katından fazlasının işlenmesi demektir.Mali faydasına bakacak olursak yine bu sistem sayesinde üreticimiz işlemlerini dijital olarak yaparsa yılda ortalama 110 lira tasarruf etmiş olacaktır. 2,7 milyon çiftçimiz için de yaklaşık 300 milyon lira tasarruf sağlanacaktır. Bu miktarla 157 bin ton buğday tohumu alınabilir. Bu tohum ile 7,1 milyon dekar arazide, 2,5 milyon ton buğday hasat edilebilir. Böylece ekonomiye yılda 4,1 milyar lira katkı sağlanacaktır."

23 Temmuz 2020 Perşembe

15 Temmuz 5 dilde anlatılacak

Türkiye eğer halk direnişi olmasaydı 16 Temmuz 2016’da hain darbe yönetiminin egemen olduğu bir sabaha uyanacaktı. Ancak bugün yaraları hâlâ gönüllerde taze olan 251 şehit, 2 bin 194 gaziyle beraber binlerce direnişçi, FETÖ terör örgütü tarafından 15 Temmuz’da kalkışılan darbeye geçit vermedi. Geçen yıl açılan Hafıza 15 Temmuz Müzesi, kahraman direnişçilerin hikâyelerini, hafızalardaki yerini perçinliyor. Bir yılda 500 bin ziyaretçiye 15 Temmuz direnişi anlatılırken, müzenin bu yılki hedefi, bu mücadeleyi 5 farklı dilde zihinlerde taze tutmak. BEREDEN AYAKKABIYA Hafıza 15 Temmuz Müzesi, hain darbe girişiminin dördüncü yılında hizmete açıldı. Müzede, 15 Temmuz’da yaşananlar materyallerle anlatılırken, şehit ve gazilerin o kara gecede kullandıkları eşyalar sergileniyor. Eşyalar arasında, darbeci Semih Terzi’yi vurarak kalkışmanın seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir’in beresi ve kaması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın televizyonda millete çağrı yaptığı Hande Fırat’a ait cep telefonu, Gazi Bilal Özyıldırım’a ait kurşun isabet etmiş motosiklet kaskı, Gazi Abdullah Çay’a ait kurşun isabet etmiş anahtar, Şehit Necmi Bahadır’a ait kurşun isabet etmiş cüzdan ve fotoğraf, Gazi İdris Akdoğan’a ait kurşun isabet etmiş telefon, darbecilerin kullandığı tankın ezdiği otomobil, zarar gören motosiklet ve şehitlerin ayakkabıları yer alıyor. Müzede ayrıca darbe teşebbüsünde kullanılan mühimmatlar da sergileniyor. DARBELER TARİHİ Darbeler çağı köşesinde ise 1950-2016’da dünya genelinde 531 darbe gerçekleştirildiği, bunların 210’unun amacına ulaştığı, Türkiye’de 1960-2016’da 9 darbe ve darbe girişimi gerçekleştirildiği aktarılıyor. Sömürgeciliğe karşı dik duranlar köşesinde, aralarında Mustafa Kemal Atatürk, II. Abdülhamid Han, Aliya İzzetbegoviç, Mahatma Gandhi ve Simon Bolivar gibi liderlerin bilgileri yer alıyor. Toplam bin 500 metrekare alanda iki kat inşa edilen müzenin zemin girişindeki duvarda ‘Unutma’ yazısı ile 15 Temmuz şehitlerinin isimleri ve onları temsilen tavandan sarkan beyaz güvercinler bulunuyor. Müzenin girişindeki dev ekranda da 15 Temmuz videoları ve belgeselleri gösteriliyor. İkinci katta ise vatandaşları, “Göreceklerin senin hikâyendir” yazısı karşılıyor. İSPANYOLCA’DAN ARAPÇA’YA Hafıza 15 Temmuz Müzesi, 15 Temmuz Derneği ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile imzalanan protokol kapsamında İstanbul’daki tüm 10. ve 11. sınıf öğrencilerinin müfredattaki ‘yakın tarih’ dersi vesilesiyle de ziyaret ediliyor. Müze ikinci yılda 5 dilde aplikasyonuyla, web altyapısıyla ve rehberlere hizmet verecek. Seneye 15 Temmuz’a kadar İngilizce, Almanca, İspanyolca, Rusça ve Arapça yayın yapan bir web altyapısı hazırlanmış olacak. Site altyapısı sayesinde ziyaretçiler evlerinden de Hafıza 15 Temmuz Müzesi’ni gezebilecek. ÜÇ BOYUTLU VİDEOLAR Hafıza 15 Temmuz Müzesi’nde şehitlerin fotoğraflarına ve biyografilerine, darbeler ve sömürgecilik tarihine dair bilgilere dokunmatik ekranlardan ulaşılabiliyor. Şehadet Şuuru Salonu’nda 15 Temmuz’a dair üç boyutlu videolar izlenebiliyor. Müzede, millet iradesine yapılan darbelerin, ülkede ekonomik krize, siyasi istikrarsızlığa, sosyal bunalıma, dışa bağımlılığa ve milli politikalardan uzaklaşmaya neden olacağı anlatılıyor. YURT DIŞI ZİYARETÇİLERE ODAKLANILACAK Müzeye yurt dışından gelenler, kulaklık takarak kendi dillerinde bilgi alabilecek. Gelecek yıl müzede İngilizce ve Arapça bilen rehberlerin de olması hedefleniyor. Müzede ilk yıl yerli ziyaretçiler ön planda iken, ikinci yıl ziyaretçilerin yurt dışı ağırlıklı olması planlanıyor ve buna yönelik uygulamalar hayata geçiriliyor. 15 Temmuz mücadelesi her yıl yapılan Uluslararası 15 Temmuz ve Darbeler Sempozyumu ile de yeniden anılıyor. GALATA KÖPRÜSÜ’NDE FOTOĞRAF SERGİSİ 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen darbe girişiminin öyküsü, Galata Köprüsü’nde açılan fotoğraf sergisiyle İstanbullulara yeniden anlatılıyor. Beyoğlu Belediyesi tarafından açılan sergide, darbe gecesi yaşananlar ve halkın kahramanca direnişinin yansıtıldığı fotoğraflar yer alıyor. Sergi ay sonuna kadar görülebilecek

23 Temmuz 2020 Perşembe

Güvenli kurban kesimi için yeni önlemler

Kurban Bayramı nedeniyle bu yıl 4 milyar 550 milyon lira değerindeki 3.5 milyon küçükbaş hayvan kurbanlık olarak ayrıldı. İstanbul Valiliği de koronavirüs nedeniyle kurban kesimi esnasında alınacak tedbirleri açıkladı. DENETİM VE CEZA Valiliğin yayınladığı genelge ile getirilen kurallar çerçevesinde denetimler yapılarak tedbirlere uymayanlarla ilgili Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282’nci maddesi gereğince idari para cezası, konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin ise Türk Ceza Kanunu’nun 195’inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemler başlatılacak. RANDEVU SİSTEMİ İl ve İlçe Kurban Hizmetleri Komisyonu tarafından belirlenen kurban kesim yerlerinin günlük kesim kapasitesi bilgisinin 20 Temmuz tarihine kadar kamuoyuna duyurulacağı belirtilen açıklamada, uygulanacak esaslar şöyle: Liste asılacak: Kurban kesim yeri olarak belirlenen yerlerin sorumluları kurban kesilecek her bir gün için oluşturacakları randevulu kesim bilgisini içeren listeyi kurban kesim yerinin girişinde ve görülebilecek şekilde asacak. SMS bildirimi: Kurban kesim yerlerinin işletmecileri tarafından her bir kişinin kurban kesim saatine ilişkin randevu bilgisi kurban kesim yerinden hizmet alacaklara SMS yoluyla bildirilecek. İlk gün yoğunluğu: Kesim işlemlerinin bayramın ilk gününde yoğunlaşmaması için gerekli tedbirler alınacak. Kesim yerlerinde kesim yaptırmak isteyen kişilerin talepleri mümkün olduğunca bayramın üç gününe eşit sayıda randevu verilerek planlanacak. Takvime uygun kesim: Kurban kesim yerlerinin işletmecileri 30 Temmuz 2020 Arefe günü Kurban Bayramı’nın birinci günü için oluşturulan randevu bilgisini, 31 Temmuz 2020 tarihinde bayramın ikinci günü için oluşturulan randevu bilgisini, 1 Ağustos 2020 tarihinde bayramın üçüncü günü için oluşturulan randevu bilgisini İl/İlçe Kurban Hizmetleri Komisyonu’na bildirecek. Sadece hisse sahipleri: Kesim yerlerine gelecek kişi sayısının mümkün olduğunca az olmasını sağlamak amacıyla hisse sahipleri dışında kimsenin kurban kesim yerlerine gitmemesi teşvik edilecek. Görevliler yapacak: Her kurban için hisse başına parçalama işi, kurbanı kesen veya parçalama işlemi için görevlendirilen kasap/kurban kesim elemanları tarafından yapılacak. Sosyal mesafe 1.5 metre: Kurban sahiplerinin kurban kesim yerlerinde bir arada bulunarak parçalama işlemi yapmasına müsaade edilmeyecek. Kurban sahipleri tarafından kurban parçalanacaksa en fazla üç kişinin maske ve 1.5 metrelik mesafe kurallarına uyarak parçalama işlemini yapmasına müsaade edilecek. Sadece belirlenen alanlar: Kurban kesim yeri olarak belirlenen yerler dışında çevre ve görüntü kirliliğine neden olacak şekilde yol kenarları, park ve bahçeler, dere yatakları gibi yerlerde kurban kesilmesine kesinlikle müsaade edilmeyecek. TALEP ARTACAK ARZ SIKINTISI YOK Geçen yıl Kurban Bayramı’nda 800 bin büyükbaş, 2.7 milyon küçükbaş hayvan kesildi. Bu yıl yaklaşık 3 milyon küçükbaşkesileceği tahmin ediliyor. Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, koronavirüs salgını nedeniyle birçok kişinin tatil planını ertelediğine dikkati çekti. Çelik, Suudi Arabistan’ın yurt dışından hacı kabul etmeyeceğine işaret ederek, hem tatil planlarını erteleyenler hem de hac farizasını yerine getiremeyecek hacı adayları nedeniyle kurban kesimlerinin yüzde 10 civarında artmasını öngördüklerini belirtti. 3.5 milyon küçükbaş hayvanın kurbanlığa ayrıldığını söyleyen Çelik, sahadan alınan bilgilere göre, yetiştiricilerin 5 milyona kadar koyun, keçiyi kurbanlık olarak pazara sunacak durumda olduğunu kaydetti. PARA CEZASI 16 Temmuz itibarıyla İstanbul’a getirilmesine izin verilen kurbanlık hayvanlar, Anadolu yakasında Kuzey Anadolu Otoyolu Yavuz Sultan Selim Köprüsü girişindeki Riva denetim noktasında İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince denetleniyor. Denetimlerde farklı illerden İstanbul’a kurbanlık taşıyan araçlar durdurularak hayvanların kulak küpeleri ve pasaportları kontrol ediliyor. Avrupa yakasına götürülecek kurbanlıklar için Trakya’ya geçiş sertifikası, Anadolu yakasında satılacak olanlar için ise veteriner sağlık raporunun bulunması gerekiyor. Kurban Bayramı’nın son gününe kadar sürecek denetimlerde, evrakında eksiklik bulunan hayvan sahiplerine ve kurbanlıkları taşıyan aracın şoförüne idari para cezası uygulanacak. Gerekli şartları taşımayan kurbanlıklarsa Tuzla’daki canlı hayvan pazarına yönlendirilerek yapılacak kontrollerin ardından kesilecek. TÜRK KIZILAY’I SEFERBER Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, bu yıl 150 bin hisse kurban paylarının olduğunu ve şimdiden çeyreğinin bittiğini belirtti. Kınık, bu yılki kurban bedellerinin yurt içi 1050 lira, yurt dışının ise 850 lira olarak belirlendiğini hatırlattı. Koronavirüs nedeniyle bu yıl geçen yıllara göre daha az uluslararası kurban organizasyonu yapacaklarını belirten Kınık, “Geçen yıl 50’nin üzerinde ülkede gerçekleşen faaliyetlerimiz bu yıl 20’nin altında olacak. Sadece Yemen, Somali, Suriye ve Arakan gibi kıtlığın ve savaşın vurduğu coğrafyalarda kurban organizasyonlarımızı gerçekleştireceğiz. Bunların dışındaki ağırlığımız yurt içerisindeki ihtiyaç sahiplerine olacak” diye konuştu.

23 Temmuz 2020 Perşembe

Esnaf ve sanatkarların kredi borcu 3 ay ertelendi

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından zarar gören esnaf ve sanatkarın Halkbank'tan aldıkları ve ödenmeyen düşük faizli kredi borçları 3 ay ertelendi. Konuya ilişkinCumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararla, Kovid-19salgını nedeniyle işleri zarar gören ve Türkiye genelinde faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarların,Halkbank tarafından Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliğine (TESKOMB) bağlı bölge birliklerine ortak olan esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri kefaletiyle veya doğrudan düşük faizli kredi kullandırılmasına ilişkin kararlar kapsamında olankredi borçlarının ertelenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlendi. Buna göre, 30 Haziran 2020 ve öncesinde kullanılan düşük faizli kredilerden doğan borçlardan 1 Temmuz 2020-30 Eylül 2020 döneminde vadesi dolacak olup, kararın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla itfa edilmeyenborçlar, başvuru şartı aranmaksızın faiz tahakkuk ettirilerek ve taksit sayısı değiştirilmeden 3 ay ertelendi. Erteleme dönemi boyunca taksit-anapara borcu ve tahakkuk edecek faizin ilgili kararlar uyarınca borçluya yansıyan kısmıyla tutara ilişkin banka ve sigorta muameleleri vergisi kalan taksitlere eşit olarak eklenecek. Karar kapsamında kredisi ertelenen esnaf ve sanatkarlardan erteleme dönemi boyunca çalışan sayısını azaltmayacağına dair taahhütname alınacak. Çalışan sayısında eksilme tespit edilen esnaf ve sanatkarlar erteleme kapsamından çıkarılacak. Bankanın karar kapsamında ertelenen kredilerden doğacak gelir kayıpları, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ödenecek. Karar, 1 Temmuz 2020 itibarıyla geçerli olacak.

23 Temmuz 2020 Perşembe

Yönetmelikle hem şirketler hem tüketiciler kazanacak

Sigortacılık alanında yapılan düzenleme hem tüketiciye hem de sigorta şirketlerine yönelik önemli kazanımlar sağlarken, ilgili sigortacılık ürün ve hizmetleri daha etkin bir denetim altına alındı. Son yıllarda dijitalleşme alanında yaşanan gelişmeler sigortacılık sektörüne de yansıyor. Dijital satışlara yönelik artan talep üzerine tüketici lehine düzenlemelerin de güncellendiği görülüyor. "Sigortacılık Kapsamında Değerlendirilecek Faaliyetlere, Tüketici Lehine Yapılan Sigorta Sözleşmeleri İle Mesafeli Akdedilen Sigorta Sözleşmelerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" 9 Mayıs'ta Resmi Gazete'de yayımlanmıştı. Ticari işletmelerin müşterilerine satışını gerçekleştirdiği ürün veya hizmetlerle ilgili sigortalara yönelik düzenleme de bu kapsamda yer alıyor.Bu tip sigortaya konu olacak ürünler standart olup çalınma, kırılma gibi durumların zararını telafi etmek amacıyla sınırlı. Uçak bileti veya cep telefonu gibi satın alma işlemlerinden sonra bir sigorta acentesine giderek sigorta hizmeti satın alması mümkün olmayan tüketiciler, yurt dışı örneklerde olduğu gibi satın alma sırasında sigortalanırken söz konusu işlemlerin sınırları belirlendi. Güncel gereksinmelere göre yapılan düzenleme ile sigorta şirketlerinin geliştirdiği ürünlerinde daha yaygın satışı sağlandı. Söz konusu yönetmelik, tüm bu konuları düzenleme çerçevesine alarak hem tüketiciye hem de sigorta şirketlerine yönelik önemli kazanımlar sağladı. Düzenleme ile ilgili sigortacılık ürün ve hizmetleri daha etkin bir denetim altına da alınmış oldu. DİJİTAL SATIŞIN SINIRLARI BELİRLENDİ, ACENTELERİN HAKLARI KORUNDU Sektör temsilcileri, yönetmelik değişikliğinin çevrim içi satışların sınırlarını belirleyerek, hem tüketicileri korumak hem de asli işi sigortacılık olmayan işletmelerin hangi koşul ve şartlarda tüketicilere sigorta ürünü ulaştırabileceklerinin çerçevesini çizdiğini belirtti. Acentelerin önemli bir pazarı olan ürünlere bu işletmelerin girmesini engellemeye yönelik bir düzenleme olduğunu ifade eden sektör temsilcileri, sigortacılıkta "mesafeli akdedilen sözleşmeler" şeklinde tabir edilen, çevrim içi/dijital satışlar konusunda, 2014 yılında yayımlanan düzenlemelerin güncellenerek sektördeki uygulamaların mevzuattaki karşılığının belirlendiğini atardı. Sektör temsilcileri, ayrıca, asli işi sigortacılık olmayan firmaların dijital satış kanalları üzerinden sattıkları ürün veya hizmetlerle direk bağlantısı bulunmasa da ferdi kaza, ev sigortası gibi farklı sigortaları da sattığına yönelik örnekler karşısında, bu alandaki sınırların tüketiciyi ve sigorta acentelerini koruyacak şekilde hüküm altına alındığını vurguladı. TAPUDA, SU VE ELEKTRİK İDARELERİNDE SİGORTA SATIŞ HAKKI ACENTELERİN Sigorta acentelerinin aktif olduğu trafik, kasko, sorumluluk gibi ürünlere asıl işi sigorta aracılığı olmayan işletmelere ait kanalların girmesinin önünü kesildi. Tapu daireleri, su ve elektrik idareleri ile araç muayene istasyonlarında satılacak sigorta ürünlerinin komisyonlarının levhaya kayıtlı acenteler arasında paylaştırılması belirlendi. Yapılan düzenleme ile sigorta sektörü ürünlerinin nihai tüketiciye ulaşmasında önemli görevler üstlenen acentelerin yapacakları işler ile ilgili gri alanlarda netleştirilmiş oldu. CEP TELEFONU VE UÇAK BİLETİ SİGORTALARINA ŞARTLI İZİN Asıl işi sigorta aracılığı olmayan işletmelerin, sundukları mal ve hizmetlerle birlikte yönetmelikteki şartların tamamını sağlamak suretiyle sigorta hizmeti sunabilecekleri, bu hizmetten komisyon almaları açıkça yasaklanarak hüküm altına alındı. Sigorta ürününün satılan mal veya sağlanan hizmetle bağlantılı olması ise ana şart olarak belirlendi. Teminat kapsamı ise satılan malın kırılması, kaybı, çalınması, arızalanması ve herhangi bir şekilde zarar görmesi; seyahat alanında yapılıyorsa, bagajın kaybı, çalınması, herhangi bir şekilde zarar görmesi, gecikmesi, seyahat hizmeti ile bağlantılı diğer iptal, erteleme ve benzeririsklerle sınırlandırıldı. Sigorta teminatının karmaşık bir ürün olmaması, basit ve kolay anlaşılabilir bir ürün olması, ürün bazında muafiyet, limit ve sürenin standart olması gerekiyor. MOBİL UYGULAMA İŞLEMLERİNDE SİGORTA ŞİRKETİNİN UNVANI BELİRTİLECEK Mobil ve web uygulamaları ile sigorta satışı konusunda da tüketici, sigorta ve emeklilik şirketleri ile sigorta aracılarını korumak adına gerekli düzenlemeler yapıldı. Buna göre, mobil ve web sayfası uygulamalarında ruhsatlı sigorta ve emeklilik şirketi, ruhsatlı sigorta brokeri, levhaya kayıtlı sigorta acentesi olmayan yetkisiz kişi veya kuruluşların sayfalarında, sigortanın yapılacağı yetkili platforma bağlantı ile yönlendirme yapıldı. Mutlaka teminatı sağlayan sigorta veya emeklilik şirketinin unvanının sürecin en başında açık biçimde yer alması zorunluluğu getirildi. Böylece yetkisiz firmaların teminatı kendilerinin verdiği yönünde bir yönlendirme ile tüketiciyi yanıltmalarının da önüne geçildi.

23 Temmuz 2020 Perşembe