tatil-sepeti
139 yaşındaki İTO ile yeni nesil girişimcilik katma değerli üretim

HABER: MÜGE BİBER Ticareti, girişimciliği geliştirmek ve dünyaya açmak üzere 139 yıl önce küçük bir handa faaliyete başlayan İstanbul Ticaret Odası (İTO); değişen şartlara ve yeni ihtiyaçlara göre vizyonunu yenileyerek tarih tünelindeki yolculuğunu sürdürüyor. 1882 yılından bu yana üyelerini küresel rekabete hazırlayan, dış pazarlara açan İTO; özellikle son 10 yıldır girişimcilik ve üretimde nicelik yanında niteliğin de yükseltilmesine yönelik projelere imza atıyor. ÜRETİME KATMA DEĞER 4 Mayıs 2010 tarihinde kurulan Teknopark İstanbul A.Ş.’ye iştirak ederek katma değerli ürün geliştirme ekosisteminin öncü aktörleri arasında yerini alan İTO, savunma sanayindeki başarıların haklı gururunu ve mutluluğunu yaşıyor. Türk savunma sanayinin inovasyon merkezi konumunda olan Teknopark İstanbul, yerli ve yabancı girişimcilerin Türkiye’nin teknoloji geliştirme kapasitesine katkıda bulunuyor. İTO ile birlikte Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin de ortak olduğu Teknopark İstanbul bünyesinde 300’ü aşkın yerli ve yabancı şirket yer alıyor. 2.067 yeni proje üzerinde çalışmaların sürdüğü Teknopark İstanbul’da 6 bin 15 nitelikli personel istihdam ediliyor. Kuruluşundan bu yana 240 milyon dolarlık teknoloji ihracatına imza atılan Teknopark İstanbul’da, önümüzdeki 10 yılda, 10 milyar dolarlık ihracat hedefleniyor. Teknopark İstanbul bünyesindeki firmaların geliştirdiği yeniliklerle Türkiye üretim ve ihracatında katma değer oranı artıyor. STARTUP MERKEZİ KURDU Teknopark İstanbul ile ürün katma değerini yükselten aktörler arasında yer alan İTO, 2017’de kurduğu Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) ile de Türkiye’de yeni nesil girişimciliğe öncülük ediyor. Yenilikçi iş fikirlerinin ticarileşerek ülkemize katma değer sağlaması amacıyla kurulan BTM’de, fikirlerin iş modeli haline gelmesi için çalışılıyor. Hem girişimcilere hem de yeni nesil startup yatırımcılığına yönelik gerçekleştirdiği çalışmalarla öne çıkan BTM, bugüne kadar 4 binden fazla girişimciye rehberlik yaptı. 172 MİLYON TL YATIRIM Pandemiyle birlikte inovasyonun ve startup’ların önemi daha net anlaşılırken, girişimciliğe katkı sağlayan tüm mekanizmalar da her zamankinden daha fazla anlam kazandı. BTM girişimleri, 2020 yılında 65 milyon TL satış geliri elde etti. Yatırımcı eşleştirme süreçleri kapsamında 142 yatırım eşleştirmesi sağlandı. BTM girişimlerinin aldığı toplam yatırım değerleme miktarı 172 milyon TL’yi geçti. YATIRIMCI KULÜBÜ BTM, 2020 yılında iş dünyasındaki isimlerin birer startup yatırımcısı ve mentoru olması amacıyla ‘Yatırımcı Kulübü Programı’nı başlattı. Bu program kapsamında startup ekosistemindeki önemli isimler startuplar, risk sermayesi şirketleri ve melek yatırımcılık gibi konularda yatırımcı adaylarına eğitimler veriliyor. Bugüne kadar 32 yatırımcı adayını mezun eden programda, 2021 yılında en az 75 yatırımcı adayının mezun edilmesi hedefleniyor.

11 Ocak 2021 Pazartesi

Otomotiv sektörü iç ve dış performansıyla ekonomiye can suyu oldu

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle küresel piyasalardaki dalgalanmaların artırdığı finansal riskler, tedarik zincirlerine ve ihracata yansıyan olumsuz etkiler ve salgınla mücadele tedbirlerinin iç talebe etkileri ülke ekonomilerini zor durumda bıraktı. Özellikle salgının ilk dönemlerinde birçok sektör olumsuz etkilenirken, otomotiv, en fazla etkilenen sektörlerin başında geldi. Otomotiv üreticileri, üretimlerini durdurmak zorunda kaldı. Salgın 2020 yılının mart-nisan-mayıs döneminde Avrupa otomotiv sanayisinde büyük sorunlar yaşanmasına neden olurken, Türkiye otomotiv pazarı da salgından Avrupa'ya nispeten daha az olumsuz etkilendi. Daha sonraki dönemde salgına karşı alınan tedbirlerle birlikte, ihracattaki ve üretimdeki düşüşe karşın Türk otomotiv sanayi hem iç pazarda hem de ihracatta ayaklarının üzerinde durmayı başardı. İÇ PAZAR DİNAMİK KALMAYA DEVAM ETTİ Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Otomotiv Sanayii Derneği'nden (OSD) derlenen veriler de otomotiv sanayinin salgından etkilenmiş olmakla beraber, geçen yıl güçlü bir performans gösterdiğini ortaya koydu. ODD verilerine göre, 2019'u 610 bin 109'la kapatan Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarında, geçen yıl 772 bin 788 araç satıldı. Böylece satışlar söz konusu dönemde yüzde 61,3 yükseldi. Sadece otomobile bakıldığında satışlar, 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 57,6 artarak 610 bin 109 oldu. Hafif ticari araç pazarı da yüzde 77,2 büyümeyle 162 bin 679 adede ulaştı. Bu da salgın döneminde Türkiye'nin Avrupa'ya kıyasla pozitif ayrıştığını ve iç pazarın canlı ve dinamik kalmaya devam ettiğini ortaya koydu. İHRACATTA İPİ GÖĞÜSLEMEYE DEVAM ETTİ TİM verilerine göre ise geçen yıl otomotiv endüstrisi 25 milyar 548 milyon 566 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Söz konusu ihracat rakamı 2019'da 30 milyar 587 milyon 64 bin dolar düzeyinde bulunuyordu. Bu da sektörün 2019'da yüzde 3,1 azalan ihracatının, geçen yıl da yüzde 16,5 gerilediğine işaret etti. Sektörün 32 milyar dolara dayanan 2018 dış satım hacmi, tüm zamanların en yüksek ihracatı olarak kayıtlara geçmişti. Rekorun ardından 2019'da ticaret gerilimleri ve kurdaki hareketlilik sektörü etkilerken, geçen yıl da salgın nedeniyle ülkelerarası ticaretin neredeyse durma noktasına gelmesi otomotiv ihracatındaki düşüşü ikinci yıla taşıdı. Tüm bunlara karşın otomotiv sektörü, olağanüstü gelişmelerin yaşandığı 2020'de de Türkiye'nin toplam dış satımından yüzde 15,1 pay alarak ipi göğüslemeye devam etti. İHRACATIN YÜZDE 77,3'Ü AVRUPA ÜLKELERİNE Otomotiv endüstrisinin Avrupa ülkelerine ihracatı, 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 17,6 azalarak 19 milyar 759 milyon 802 bin dolar düzeyine geriledi. Söz konusu gerilemeye karşın sektörün geçen yıl 25,5 milyar dolarlık ihracatının yüzde 77,3'ü Avrupa ülkelerine yapıldı. Bu da neredeyse ihraç edilen her 5 otomotiv endüstrisi ürününden 4'ünün Avrupa ülkelerine gerçekleştirildiğini ortaya koydu. Bu dönemde otomotiv endüstrisinin, Avrupa'nın ardından en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülke grupları, 1 milyar 434 milyon 242 bin dolarla Afrika ülkeleri, 1 milyar 400 milyon 632 bin dolarla Orta Doğu ülkeleri oldu. Otomotiv endüstrisinin geçen yıl en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkelere bakıldığında, yine Avrupa ülkelerinin başı çektiği görüldü. Sektörün geçen yıl en büyük pazarı, 3 milyar 571 milyon 447 bin dolarlık ihracatın gerçekleştirildiği Almanya oldu. Almanya'yı, 2 milyar 963 milyon 33 bin dolarla Fransa, 2 milyar 223 milyon 988 bin dolarla Birleşik Krallık, 2 milyar 136 milyon 147 bin dolarla İtalya ve 1 milyar 401 milyon 967 bin dolarla da İspanya takip etti. Geçen yıl Slovenya'ya 1 milyar 170 milyon 67 bin dolarlık ve Belçika'ya 1 milyar 101 milyon 90 bin dolarlık ihracat yapıldı. Böylece, 2020'de 7 ülkeye 1 milyar doların üzerinde otomotiv endüstrisi ürünü ihraç edildi. Söz konusu ülke sayısı 2019'da 10 iken, Hollanda, Polonya ve ABD'nin 1 milyar dolarlık ihracatın altında kalarak listeden çıkması dikkati çekti. EN FAZLA İHRACAT ARTIŞI MISIR'DA Otomotiv endüstrisi ihracatında geçen yıl en fazla düşüş yaşanan ülkeler listesinde başı ise Almanya çekti. Sektörün Almanya'ya ihracatı geçen yıl 2019'a göre 801 milyon 399 bin dolar azaldı. Almanya'nın ardından İtalya 774 milyon 283 bin dolarlık, Hollanda 596 milyon 766 bin dolarlık ve Fransa 467 milyon 623 bin dolarlık ihracat düşüşüyle en fazla kayıp yaşanan diğer ülkeler olarak sıralandı. Sektörün ihracatı 2020'de ise en fazla Mısır'a artış kaydetti. Mısır'a gerçekleştirilen otomotiv ihracatı geçen yıl 2019'a kıyasla 105 milyon 553 bin dolar yükseldi. Birleşik Arap Emirlikleri ise 24 milyon 382 bin dolarlık ihracat artışıyla bu sıralamada ikinciliğe yerleşti. Otomotiv endüstrisinin geçen yıl 201 ülke ve bölgeye ürünlerini ihraç ettiği görülürken, dış satım miktarının bunlardan 130'una azalması, 71'ine ise artması dikkati çekti. Öte yandan, OSD verilerine göre de 2020 yılı Ocak-Kasım döneminde toplam üretim yüzde 13 ve otomobil üretimi de bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 azaldı. Bu dönemde, toplam üretim 1 milyon 148 bin 240, otomobil üretimi ise 762 bin 743 düzeyinde gerçekleşti. Verilere bakıldığında, dünyayı etkileyen küresel salgının neden olduğu söz konusu kayıplara rağmen Türkiye'de otomotiv üretiminin diğer ülkelere kıyasla daha güçlü kaldığı görülüyor.

08 Ocak 2021 Cuma

Altın üretiminde bu yıl yine rekor bekleniyor

Türkiye Madenciler Derneği İkinci Başkanı ve Tüprag Madencilik Genel Müdürü MehmetYılmaz, sektör için büyük bir handikap olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen iş güvenliği ve çevre sorumluluğunu ön planda tutularak üretim hedefine ulaşıldığını ifade etti. Altında geçen yıl için 40-45 ton arası üretim hedefi koyduklarını kaydeden Yılmaz, "Salgına rağmen devlet kurumlarıyla iletişimi sağlıklı ilerleterek, üretimde bir aksamaya sebebiyet vermedik ve 2020'yi 42 tonluk rekor üretimle kapattık. 42 ton altın üretmek, ekonomiye yaklaşık 2,4 milyar dolar bir katkı sağlamak demektir" ifadelerini kullandı. Yılmaz, Türkiye'de altın madeni sektörünün 2000'li yıllarda gelişmeye başladığını ve 20 yılda 382 ton altın üretildiğini hatırlatarak, sektörde bugün 13 bin 200 kişinin direkt ve yaklaşık 50 bin kişinin dolaylı olarak istihdam edildiğini aktardı. Sektörün, devlete şu ana kadar 76 ton altın değerinde vergi ödediğini ifade eden Yılmaz, "Türkiye'de şu an işletmede 18 altın madeni bulunuyor. Var olan altın işletmeleri ve bu yıl üretime başlayacak olan sahaların kapasitelerini güncelliyoruz. Kesin ve net rakam henüz oluşmadı ancak 2020 üretim rakamının üzerinde olacağımızı şimdiden müjdeleyebiliriz" diye konuştu. ALTINDA ÜRETİM ARTIŞI, İTHALATTA DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALACAK Yılmaz, Türkiye'nin her yıl madencilikte 30-35 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğini ve bu açığın 25 milyar dolarının altından kaynakladığını kaydederek, "Normalde Türkiye'nin altın ithalatı 150-200 ton arasında. Bu sene 260 ton civarında ithalat gerçekleşti ancak 2021'de ithalat rakamlarının bu kadar fazla olacağını öngörmüyorum" dedi. Altın üretiminin artmasıyla ithalatta dışa bağımlılığın daha da azalacağına dikkati çeken Yılmaz, altın ithalatı için harcanan bütçenin başka alanlar için kaynak teşkil edebileceğini belirtti. Yılmaz, altın üretimindeki artışla oluşturacak tasarrufun enerji ithalatı kaynaklı dış açığa olumlu katkı sağlayacağını vurgulayarak, "Üretilen miktar kadar ülke kaynaklarının yurt dışına akması engellenecek. Böylece öz kaynaklar ekonomiye kazandırılacak" dedi. ALTIN MADENCİLİĞİMİZ DÜNYA STANDARTLARININ ÜZERİNDE Yılmaz, sürdürülebilir kalkınmanın gereği olarak çevreci madencilik anlayışıyla sanayiye ham madde sağlandığını belirterek, "Altın madenciliği yapılan bütün işletmelerde kesinlikle dünya standartlarının üzerinde üretim yaptığımızı iddialı olarak söyleyebilirim. İş güvenliği standartları açısından baktığınız zaman yerli veya yabancı, Türkiye'de üretim yapan altın madencilerinin tamamındaki iş güvenliği standardı, dünya standartlarının üzerindedir. Türkiye'deki madencilik sektörü çok güzel ve örnek işletmelere sahip" değerlendirmesinde bulundu. İşletme sahasında faaliyet bittikten sonra da yükümlülüklerin yerine getirildiğine dikkati çeken Yılmaz, madencilik çalışmasının ardından sahanın rehabilite edilerek, doğaya geri kazandırıldığını söyledi. Yılmaz, siyanür kullanımı, delme-patlatma, cevherin işlenmesi, su ve toprak kirliliğini önleme ve hava kalitesini koruma gibi konularda sağlam işleyen bir çevre mevzuatı olduğunu vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti: "Bütün işletmeler en az ayda bir kez rutin olarak denetleniyor. Hava, su ve toprak kalitesini görebilmek için örneklemeler ve analizler yapılması yoluyla inceleniyor. Şu ana kadar sıkıntılı olan bir işletmemiz olmadı. Ancak insanlar bu tesisleri ve altın madenciliğini bilmedikleri için anlatılan korku senaryolarından çok etkileniyor. Oysa biz hem sivil toplum örgütlerine hem de yörede yaşayan insanlara 'madenlerimizi gelin, görün, sizleri gezdirelim ve sorularınızı sorun' diyoruz. Hem çevreyi koruyacağız hem de kaynakları ekonomimize kazandıracağız. Hedefimiz temiz insanlarla, temiz doğada temiz bir işletme yapmak."

08 Ocak 2021 Cuma

Elektronik tebligatın sağladığı tasarruf 628 milyon lirayı geçti

Elektronik tebligat2015'ten 2018 sonuna kadar isteğe bağlı olarak uygulandı. 1 Ocak 2019'dan itibaren ise tebligat çıkarmaya yetkili mercilerin, aralarında kamu kurumları, noterler, avukatlar ve bilirkişilerin de bulunduğu gerçek ve tüzel kişilere tebligatları elektronik ortamda göndermesi zorunlu hale getirildi. Zorunluluk dışında kalan gerçek ve tüzel kişilerin ise elektronik tebligatı, "talepleri halinde" kullanmaları öngörüldü. Tebligatların elektronik ortamdan anlık iletilmesinin sağlanmasıyla da yargılamaların kısa sürede tamamlanması amaçlandı. Alınan bilgiye göre, uygulama kapsamında bugüne kadar 49 milyon 599 bin 889 tebligat elektronik ortamdan iletildi. Fiziki tebligat yerine maliyeti daha az olan elektronik tebligatla tasarrufa da geçildi. Elektronik tebligat uygulamasıyla bugüne kadar 628 milyon 474 bin lira tasarruf sağlandı. Öte yandan, tebligatların elektronik ortamdan gönderilmesiyle 1736 ton kağıt tasarrufu elde edildi, 29 bin 512 ağaç korundu. ELEKTRONİK TEBLİGAT SÜRECİ Elektronik tebligat adresi almak için başvurular PTT'ye yapılırken oluşturulan elektronik tebligat adresleri Ulusal Elektronik Tebligat Sistemine (UETS) kaydediliyor. Elektronik tebligat adresi, adres sahibine teslim edilmek üzere ilgili kurum, kuruluş veya birliğe PTT tarafından gönderiliyor. Teslim işleminin gerçekleştiği bilgisinin iletilmesinden sonra bu adres, tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercilerin kullanımına sunuluyor. Bu makam ve merciler, elektronik tebligat mesajını hazırlayarak UETS'ye teslim ediyor. UETS, elektronik tebligat mesajını zaman damgasıyla ilişkilendirerek muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştırıyor. Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen 5. günün sonunda yapılmış sayılıyor.

08 Ocak 2021 Cuma

Nakdi Ücret Desteği ödemeleri başladı

Aile,Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ücretsiz izne ayrılan çalışanların aralık ayına ilişkinNakdiÜcretDesteğiödemelerini 8 Ocak 2021 tarihi itibarıyla yapmaya başladı. Aralık ayınailişkin Nakdi Ücret Desteği ödemeleri, banka hesapları üzerinden gerçekleştirilecek. Sistemde IBAN bilgisi eksik veya hatalı olanların ödemeleri isePTT aracılığıyla yapılacak. NakdiÜcretDesteği, Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 17 Ocak'tan itibaren2 ay daha uzatılmıştı.

08 Ocak 2021 Cuma