tatil-sepeti
Daha büyük Türkiye için bütüncül yeni anayasa

* İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, “Yakında açıklanacağı duyurulan hukuk ve ekonomi reformu ile yeni anayasa çalışmalarının Türkiye’ye yeni bir vizyon katacağına inanıyoruz” dedi. * Hukuk ve ekonomi reformunun iş dünyası için önemli bir umut kapısı olduğunu belirten Avdagiç, “Bugün şirket bilançolarının gerçeği yansıtmamasının önemli bir sebebi, yeniden düzenlenmesi gereken vergi uygulamalarıdır” diye konuştu. * Hükümetin pandemide işletmelere kira desteğini çok yerinde buluyoruz” diyen Avdagiç, bu desteğin İstanbul için artırılması, sadece esnaf ve gerçek kişi tacirlerle sınırlı kalmaması gerektiğini söyledi. HABER: MÜGE BİBER / ŞEREF KILIÇLI İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, “Yakında açıklanacağı duyurulan hukuk ve ekonomi reformu ile Cumhurbaşkanımızın çağrısını yaptığı yeni anayasa çalışmalarının Türkiye’ye yeni bir vizyon katacağına inanıyoruz” dedi. Avdagiç, İTO’nun şubat ayı olağan Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, yeni anayasa çalışmalarının daha güçlü, daha büyük Türkiye’ye giden yolu açacağını belirterek, “Türkiye ilk defa anayasa değişikliği yerine, baştan sona sivil anlayışla yoğrulmuş bir anayasaya kavuşacak” diye konuştu. İŞ DÜNYASI İÇİN UMUT Hukuk ve ekonomi reformunun iş dünyası için önemli bir umut kapısı olduğunu vurgulayan Avdagiç, “Vergi uygulamalarına ilişkin köklü değişiklik beklentilerimizin olduğunu belirtmek isterim. Bugün şirket bilançolarının gerçeği yansıtmamasının önemli bir sebebi, yeniden düzenlenmesi gereken vergi uygulamalarıdır. Burada Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi, İcra-İflas Kanunu gibi pek çok kanun bütüncül bir yaklaşımla yeniden ele alınmalı” dedi. Avdagiç, iş dünyasının hükümete taşıdığı destek ve tedbir taleplerinin birçoğunun kabul görüp uygulamaya konulmasından memnuniyet duyduklarını söyledi. Avdagiç, “Pandemi döneminde kiracılara, büyükşehir belediyelerinin bulunduğu yerlerde aylık 750 TL, diğer yerlerde ise aylık 500 TL kira desteği sağlandı. Hükümetimizin pandemide işletmelerimize kira desteğini çok yerinde buluyoruz. Bu desteğin İstanbul için artırılması ve sadece esnaf ve gerçek kişi tacirlerle sınırlı kalmaması beklentisi içindeyiz” mesajını verdi. AŞI, TÜNELİN UCUNDAKİ IŞIKTIR Covid-19’un bir anda gözden kaybolmayacağını ama giderek arka plana düşeceğini belirten Avdagiç, “Birçok ülke aşılama çalışmasını başarılı şekilde yürütürken, 2021’de bütün dünyanın aşılanması fiilen imkansız. Buna rağmen şunu söylemek mümkün: Aşı, dünya ve ülkemiz için tünelin ucundaki ışıktır. Şimdi bu ışığı takip edip aydınlığa çıkmak gerekiyor” ifadesini kullandı. KURLARDAKİ HAREKETLİLİK Son dönemde döviz kurundaki hızlı gerilemeye dikkati çeken Avdagiç, ‘istikrarlı ve alım gücü yüksek bir Türk Lirası’nın herkesin dileği olduğunu belirtti. Avdagiç, “Bununla birlikte döviz kurlarındaki hareketlilik, tüccarımızın da ihracatçılarımızın da fiyat tutturmada, dolayısıyla rekabette zorluklar yaşamasına neden oluyor” tespitinde bulundu. Avdagiç, şöyle devam etti: “Nasıl ki, döviz kurlarında aşırı tırmanış, piyasa ve şirket bilançolarımız üzerinde tahribata neden oluyorsa, aynı hızla yaşanan değer kayıpları da tahripkâr oluyor. Tıpkı tansiyonun bir inip bir çıkmasının insan bünyesini tehdit etmesi gibi kurlardaki hareketlilik de ticarette riskleri yükseltiyor, piyasayı zorluyor. Ayrıca, düşmeye devam etmesi halinde döviz fiyatları dolara meyli tekrar alevlendirme tehlikesi barındırıyor. Bu, Döviz Tevdiat Hesaplarında beklenen çözülmeyi, ekonomi yönetimimizin üzerinde ısrarla durduğu ‘ters dolarizasyon’ açılımını da riske sokabilir.” TL’Yİ REKABETÇİ BANTTA TUTMALIYIZ Diğer taraftan TL’nin hızla değer kazanması ve değer kazanmaya devam etmesinin ihracat cephesinde de sıkıntılara yol açacağını kaydeden Avdagiç, “Döviz kurlarındaki hareketliliklerin, üretime dönük yatırım tercihlerini etkilemesi bizim açımızdan kayıplar oluşturabilir. İthalatın ise tekrar ölçüsüzce artmasını tetikleyerek, yerli üretimi koruma çabalarının heba edilmesine neden olabilir. Dolayısıyla hem ara malında hem de tüketim mallarında ithalatı makul düzeylerde sınırlamak için TL’yi rekabetçi bantta tutmaya özen göstermemiz gerekiyor. Ayrıca yüksek faiz düzeylerinin beraberinde getirdiği ani kur düşüşü, yabancı yatırımcıya kârlı bir çıkış fırsatı sağlıyor. Bundan kaçınmamız lazım” diye konuştu. PİYASA DENETİMLERİ TÜCCARI İŞ YAPMAKTAN ALIKOYMAMALI Avdagiç, piyasa denetimlerine de dikkati çekerek, “Bu denetimleri doğru ve tüketiciyi koruyan bir anlayışın yansıması olarak görüyoruz. Denetimlerin üreticileri suçlu göstermeden yapılması gerektiğine inanıyoruz. Diğer yandan, bugün TÜFE ile ÜFE arasındaki yüzde 13.65’lik farkı yüklenmiş olan iş dünyamızın da fedakarlığını unutmamalıyız. Söz konusu makas, son 18 yılın en büyük farkı.Yapılan denetimlerin tüccarı iş yapmaktan alıkoymayacak düzeyde olması ve serbest piyasa dinamiklerine zarar vermemesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. GENİŞLEYİCİ MALİYE POLİTİKASI EKONOMİMİZ İÇİN KRİTİK ÖNEMDE Ticari kredi faiz oranlarına da değinen Avdagiç, “Enflasyonu önlemek adına faiz düzeyinde makuliyetten uzaklaşılmaması gerektiğine inanıyoruz. İstihdamın sürmesi, yatırımların durmaması için işverenin finansman yükü hafifletilmeli. Ticari kredi faizleri ortalaması 6 aylık sürede yüzde 20.45 düzeyine ulaştı. Bu da 2021’de iş dünyasının en çok mücadele vereceği alanın finansman olacağı anlamına geliyor. Genişleyici maliye ve para politikalarının büyümeyi desteklemeye devam ettiği bir küresel konjonktür yaşanıyor. Bizde enflasyon ile mücadele gereği sıkı para politikası uygulanırken, genişleyici maliye politikasını da ekonomimizin hayatiyetini korumamız açısından kritik önemde görüyoruz” dedi. KAPALI GİBİ OLAN, İŞ YAPAMAYAN İŞLETMELERİMİZ BULUNUYOR Şekib Avdagiç, restoranlar, kafeler, lokantalar, spor salonları, kültür sanat etkinlik işletmeleri gibi üyelerin halen kapalı durumda olduğunu, öte yandan kapalı gibi olan, iş yapamayan işletmelerin de bulunduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faaliyetleri kısıtlanan ve 2019 cirosu 3 milyon lira ve altı olan gerçek usulde vergilendirilen ticari işletmelere destek ödemesi yapılacağını açıkladığını hatırlatan Avdagiç, şunları söyledi: “Ayrıca 2 bin liradan az, 40 bin liradan fazla olmamak kaydıyla destek ödemesi yapılacağı bildirildi. Bu, hem maddi hem de sektörlerimizi motive etmesi açısından önemli. Keza salgında faaliyetlerine ara verilen işyerlerinin gelir vergisi, stopaj, KDV beyannamelerinin verilme ve ödeme sürelerinin ertelen-mesini talep etmiştik. Bunlar da Cumhurbaşkanlığı Kararı ile ertelendi. Cumhurbaşkanımız Erdoğan başta olmak üzere Bakanlarımız Lütfi Elvan ve Ruhsar Pekcan’a teşekkür ediyoruz. Pandemiden en fazla etkilenen hizmetler sektörüne yönelik desteklerin kapsamlı bir şekilde sürdürülmesi talebimizi bir kez daha tekrarlıyoruz.” PRO-AKTİF ÖNERİLER Pro-aktif bir yaklaşımla üyelerden gelen talepleri hükümete ve ilgili makamlara ileterek birçok konunun çözüme kavuşmasına katkı sağladıklarını hatırlatan Başkan Avdagiç, “Salgının üyelerimize verdiği zararı, en aza indirmek adına hükümete ilettiğimiz ama henüz gerçekleşmeyen taleplerimiz de bulunuyor” dedi ve onlardan bazılarını şöyle sıraladı: 1 - Nakdi ücret desteğinin (ücretsiz izin desteği) 17 Nisan 2020’den sonra işe girenlere de verilmesi, 2 - Kısa çalışma ödeneğine 30 Haziran’dan önce işe girmiş olanların da başvurabilmesi, 3 - Kısa çalışma ödeneğinin hizmet sektörleri için en az Haziran 2021’e kadar sürmesi, 4 - Kapalı kalan veya faaliyetleri kısıtlanan işletmelerin kredilerinin yeniden yapılandırılması, 5 - Pandemi süresince kapalı olan işletmelerin kira stopajlarının sıfıra indirilmesi, 6 - İşletmelerin birikmiş kamu alacaklarının var olan kamu borçlarından mahsup edilmesi, 7 - Vergi yapılandırmasına ek olarak, matrah artırımı ile stok, kasa ve sicil affı çıkartılması, 8 - ’Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’la düzenlenen vergi yapılandırmasının 31 Aralık 2020’ye kadar olan borçları kapsaması. Temennimiz,öncekiler gibi bunların da bir an önce yürürlüğe konup üyelerimizin nefes alır hale gelmesidir. MECLİS’TEN YANSIMALAR Tünelin ucunda ışık görünüyor İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, video konferans yöntemiyle yapılan Meclis Toplantısı’ndaki konuşmasında, bütün dünya gibi Türkiye’nin de zorlu bir süreçten geçtiğini hatırlatarak, “Evet, süreç zorlu. Ancak tünelin ucunda ışık görünüyor. Nitekim aşılama yaygınlaştıkça hizmet sektörümüzdeki firmalar da bir bir faaliyetlerine geri dönecekler. Bu yolda çabamız da, inancımız da tam” dedi. 2021 yılının ilk ayını ekonomide olumlu gelişmelerle tamamlamanın geleceğe yönelik iyimserliklerini artırdığını vurgulayan Öztürk Oran, şöyle devam etti: “Sanayi üretimi yıllık yüzde 11 büyüdü. 24 imalat sanayi sektörünün 19’unda yıllık üretim artışı gerçekleşti. Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) 54.4’e yükselerek Haziran 2020’den itibaren başlayan toparlanma döneminin en yüksek 2. değerini aldı. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı ocakta aylık 0.2 puan artarak yüzde 75.6’ya yükseldi. Böylelikle üst üste 9. ayda da yükseliş kaydetti. Reel Kesim Güven Endeksi 2021 yılının ilk ayında bir önceki aya göre 1.4 puan artarak 109 olarak gerçekleşti. Tüketici Güven Endeksi Ocak 2021’de bir önceki aya göre 3.2 puan yükselerek 83.3 oldu. İhracatta da ocak ayı rakamı geçen yılın yüzde 2.5 üzerinde geldi. Bu göstergeler 2021 yılına umutla bakmamızı sağlıyor. Nitekim dünyada da Türkiye’ye karşı bakış açısı müspet yönde ilerliyor. Önce Dünya Bankası, Türkiye’nin 2021 büyüme tahminini yüzde 3.8’den yüzde 4.5’e yükseltti. Ardından da IMF yüzde 5 olan 2021 büyüme projeksiyonunu yüzde 6’ya revize etti.” Hal dışı satışlar durdurulmalı Abdulmuti Baran-Meyve ve Sebze Meslek Komitesi: Yaş meyve sebze sektörü, yarattığı istihdam ile ülkenin en büyük 5 sektöründen biri. Hallerde fiyatlar arz talebe göre belirleniyor. Haller borsa gibi. Fiyatlar günlük, hatta saatlik olarak değişiyor. Fiyat artışının haller ile bir ilgisi yok. Künye uygulaması denetlenmeli. Tüketici, malın alış fiyatını görebilmeli. Sektör olarak hal dışı toptan satışların durdurulmasını istiyoruz. Hal kayıt sistemi bir cezalandırma aracı olmamalı. Bu sistemin daha iyi çalışması lazım. İşyerlerimiz 11 aydır kapalı Mahmut Özcan-Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Meslek Komitesi: Pandemi ile birlikte 11 aydır işyerlerimiz kapalı. Bilim Kurulu, “Kalabalık alanlardan kaçın” diyor ama kongreler, AVM’ler, plajlar ve kayak merkezleri gibi yerler açık. Sadece lokanta ve restoranlar kapalı. Bugün bir açılma kararı çıksa çoğu esnaf dükkanını açamaz. Neden? Çünkü kirasını, doğalgazını, telefonunu, elektriğini, suyunu ödeyemez. Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz. İnşallah tekrar açıldığımızda küllerimizden doğarız. Esnafa destek olmalıyız Yavuz Altun-Perakende Ticaret Meslek Komitesi: Hiçbir otelde yer yok. HES kodu ile giriş var. Marketler dahil tüm esnaf HES kodu ile yüzde 50 doluluk ile müşteriyi içeriye alabilsin. Böylece birçok sektör rahatlar. Ticaret Bakanlığı’nın bakkalları ve üreticileri korumak amacıyla hazırladığı yasa teklifine göre, 1500 metrekareden küçük zincir marketlerde sigara ve cep telefonu, elektronik ve beyaz eşya satışı yasaklanacak. Zincir marketler pazar günleri saat 11.00’den önce açılamayacak. Bakkallar ve zincir marketler arasına 200 metre mesafe kuralı getirilecek. Bu maddeleri destekliyorum. Hatta pazar günleri hiç açmayabiliriz. Esnafın bu desteğe ihtiyacı var. Ama bir diğer maddede de sebze ve meyve ile 30 gün içinde bozulabilen ürünlerin bedelinin üreticiye 30 gün içinde ödenecek maddesi var. Bu madde yerel zincirleri ayakta tutamaz. Bu maddede düzenleme yapılmasını istiyoruz. Mesleklerdeki bulaş riski araştırılsın Fatih Güner-Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Meslek Komitesi: Sektörümüz Mart 2020’den itibaren beri kapalı durumda. Bu virüs kapalı ortamlarda bulaşıyor. O zaman bir araştırma yapılsın ve hangi meslek çalışanları bu hastalığa daha çok yakalanıyor, incelensin. Fırınların yaşaması için ekmeğe zam istiyoruz Sultan Selim Şimşek-Ekmek, Un ve Unlu Mamüller Meslek Komitesi: Sektör son günlerde zor bir süreçten geçiyor. Malumunuz ekmek fiyatları tarifeye bağlı. Ekmek fiyatı 200 gr için 2 TL olarak belirlenmişti. Fırınların üretim maliyeti, doğalgaz, elektrik, ve pandemiyle beraber hijyen maliyetleri oldukça fazla. Ekmekçilik sektörünün devam edebilmesi için zam oranlarının belirlenmesi gerekiyor. 4 bin fırıncı ve yaklaşık 100 bin kişinin gözü kulağı meclisten çıkacak karara bağlıydı. Ama bir sonuç alınamadı. İstanbul en pahalı şehir ama ekmek neden düşük tutulmak isteniyor anlamıyoruz. Fırınları yaşatalım. Meslek ve ticaret liseleri önemli Hacı Demir-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: 11 aydır kapalı olan sektörlere daha çok destek verilmeli ya da HES koduyla artık açılmaları gerekiyor. Metrobüsler, uçaklar tıklım tıklım. Başka ortamda insanlar kapalı salon toplantıları yapıyorlar. Firmaların bir kısmı kapanmamış gibi gözükse de askıda olan veya faaliyetini durdurmuş bir şekilde hayatlarına devam ediyor. Bu firmalar tespit edilmeli. Böylece bizim sektöre de bir rahatlama sağlanmış olur. Eğitim ve hamilik projesi ile ilgili gençlerin iş hayatına erken atılması fikrini destekliyorum. Meslek liseleri, ticaret liseleri zaten bunun için. Bu liseleri düz liseye çevirmeyelim. Ayrımcılık yasasından cezalar kesiliyor Mustafa Hakan Özelmacıklı-Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi: Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu’nca ayrımcılık yasasından emlak işletmelerine cezalar kesiliyor. Bekar olduğu için ev kiralayamayanlar sebebiyle işletmelere para cezası uygulanıyor. 5 Haziran 2018 tarihindeki taşınmaz yönetmeliğinde iş sahibinin isteklerine uygun hareket etme yükümlülüğümüz bulunuyor. 14 Ekim 2020’de yapılan düzenlemede iş sahibinin beyan ettiği bilgilerin gerçeği yansıtmasından iş sahibi sorumlu, yani maliklerin talepleri ile ilgili hususlarda emlak işletmelerinin kendi başlarına uyguladıkları bir insiyatif değil. Cezalar konusunda emlak işletmelerinin ne şekilde hareket edeceğinin netleştirilmesi gerekir. Kapalı işyerlerinden kira alınmamalı Ali Tatlıdil-Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Meslek Komitesi: Yaşamış olduğumuz mekanların ne zaman açılacağı belirsizliği sektörü kaosa götürebilir. Birçok işletme kapanıyor, harcanan sermayeler bir daha yerine konamayacak. Bunu bir milli servet olarak görüyoruz. Sektör kademeli olarak açılabilir. Vakıf ve kamuda kiracı olan işletmeler destek alamadı. İBB’nin aldığı karar ile kapalı olan işletmelerden kira alınmayacağı açıklandı. Bu karar emsal oluşturmalı. Sektör temsilcileri olarak sosyal tampon vazifesi görüyoruz. Anadolu’dan gelen gençlerimizi iş sahibi yapıyoruz. e-haciz uygulamasına düzenleme gelmeli Bayram Bilgin-İşletme Destek Hizmetleri Meslek Komitesi: e-haciz uygulamasından mağduriyetler gündeme geliyor. Bu mevzu, Türkiye Bankalar Birliği ile Maliye Bakanlığı arasında imzalanan bir protokol. Mükellefin 2 bin TL borcu varsa sadece o kadar meblağa haciz işlemi yapılıp bankadaki diğer paraya dokunulmaması gerekir. Fakat bankalar bunu iyi yönde kullanmıyor. Bütün parayı bloke ediyorlar. Bankalar arasında da farklı uygulamalar var. Maliye Bakanlığı ile bankaların yeni bir protokol yapması gerekiyor. Kamu sözleşmeli tarımda öncü olmalı Rasim Bilgehan-Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi: Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, yani kısa adıyla FAO’nun endeksine göre Mayıs 2020’den itibaren küresel düzeyde yüzde 18 fiyat artışı var. Türkiye özeline TÜİK verilerine göre enflasyon yüzde 14.6, gıdada ise yüzde 20.6 iken taze sebze ve meyvede yüzde 33.9’u buldu. Merkez Bankası fiyat istikrarı vurgusu yaptı. Gıda fiyatlarında artışa döviz kuru artışı gerekçe gösteriliyor. Ancak temel sorun finansa erişim. Bu yüzden finansman maliyeti düşürülmeli. Burada iş Merkez Bankası’na değil, Tarım Bakanlığı’na ve Ticaret Bakanlığı’na düşüyor. Tarımda ithalat kısa vadede fiyatları düşürür fakat orta ve uzun vadede fiyatları artırır. Çünkü üreticiyi üretimden uzaklaştırır, üretime zarar verir. Çözüm ise üretimde. Sözleşmeli tarımın yapılması, çiftçimize hibe ve desteklerin artırılması lazım. Kamu sözleşmeli tarım konusunda öncü olmalı. Sektörlere ayrımcılığı kabul etmiyorum Recep Tufan-Kimyevi Madde Meslek Komitesi: Salgın sürecinde bazı sektörlere yapılan ayrımcılığı kabul etmiyorum. Kongrelerin yapılmasından bahsedildi. Ben de uçakları örnek vereceğim. Uçaklarda ve havalimanlarındaki bagaj sırasında da sosyal mesafe yok. Virüs sadece kafe ve restoranlardan mı geçiyor! Geçenlerde bir derbi maç oynandı, 3 bin 500 seyircinin stadyumda olduğu söylendi. Yapılan işlerde tezatlık var. Bu tezatlıkların düzeltilmesi gerekir. Kira sorununa çözüm bulunmalı Mehmet Yıldırım-Baklava, Pasta ve Şekerli Mamüller Meslek Komitesi: Kısıtlamaların ne zaman kalkacağı belli değil. Şubatta yeniden açılma bekliyorduk fakat olmadı. Mart ayı için yeniden pik yapacağını iddia eden Bilim Kurulu üyeleri var. Bir belirsizlik sürüyor. Toplu ulaşımda, uçaklarda insanlar yan yana gidiyor fakat restoranlar ve kafelerin açılması yasak. Ayrıca kongrelere, derbi maça giden seyirciler de serbest. Böyle olması insanlarda öfke birikimine de yol açmaya başladı. Biliyorsunuz ülkemizi karıştırmak isteyenlerin birtakım projeleri var. Hizmet sektöründeki insanları da tahrik etmek isteyeceklerdir. Hizmet sektörüne acil çözüm bulunmalı. Kiralar büyük bir sorun. 8-9 aydır kapalı olan işletmelerden kira almak doğru değil. Ek gümrük vergileri kaldırılmalı Ali Bakaner-Demir Dışı Metaller Meslek Komitesi: Geciken KDV iadeleri sorun olmaya devam ediyor. Pandemi dolayısıyla geciken KDV alacaklarımızı vergi dairelerindeki uzun prosedürlerden dolayı alamıyoruz. Çözüm için gümrük ve vergi idaresi arasında hızlı bir mahsup işlemi yapılmalı. Alüminyüm hammaddelerine getirilen ek gümrük vergileri konusunda da sorun yaşıyoruz. Bizler ithalatta ek vergileri ödüyoruz fakat AB ülkelerindeki rakiplerimiz ödemiyor. Onlar serbest ticaret anlaşmalarıyla gümrüksüz alıyor. Alüminyum hammaddelerine yüzde 3 ila 6 arasında getirilen vergiler kaldırılmalı. Uluslararası rekabette bizi zor durumda düşürüyor. BDDK’nın bağımsız denetim raporuna ilave talepleri var. Bu da maliyetleri artırıyor. BDDK bağımsız denetim raporuna ilave bir talepte bulunmamalı. Özel meslek liselerine destek sürmeli Orhan Albayrak-Eğitim Meslek Komitesi: Devletimiz 2016 yılında özel meslek liselerinin açılmasına imkan tanıdı. Organize sanayi bölgelerinde özel meslek liseleri açıldı ve başarılı oldu. Mezunların istihdam oranları yüzde 90’ı buldu. Milli Eğitim Bakanlığı’na bütçe gönderen Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratlarının özel meslek liselerine yaklaşımlarının olumsuz olduğunu duyduk. Bu ülkenin kalkınması meslek okullarıyla olacak. İhtiyaç duyulan ara elemanlar buralardan yetişecek. Özel meslek liselerine de destek sürdürülmeli. Oralarda okuyan çocuklarımız bu ülkenin geleceği. Bazı sivil toplum kuruluşlarıyla bu konuda girişimlerde bulunduk. İTO yönetiminden bu konuyu gündeme getirmelerini rica ediyorum. İTO yönetimine teşekkür ediyoruz Kadir Gümüş-Peyzaj ve Çiçekçilik Meslek Komitesi: Hizmetler sektöründeki arkadaşlarımızın kısıtlamalar konusundaki eleştirilerine katılıyorum. 11 aylık süreçte sorunları daha da arttı. Mutlaka bir çözüm bulunmalı. Sokağa çıkma yasağı günlerinde çiçekçilerin servis şeklinde hizmet vermeleri konusunda verdiği destekten dolayı sektörümüz adına İTO yönetimine teşekkür ediyoruz. İçişleri Bakanlığı’na bu konuda girişimlerde bulundu. Kısa çalışmada emeklilik sorunu yaşanacak Noman Sağ-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: Türk Ticaret Kanunu’nda birçok maddede değişiklik oldu. Mesela 40. madde şirket kurucularının ticaret sicil müdürlüğüne gelip bizzat imza beyannamesi vermeleriyle ilgili sorun çözüldü fakat tebliğ henüz çıkmadı. Tebliğ de ivedilikle çıkarılmalır. Pandemi sürecinden sonra kısa çalışma ödeneği kullanan çalışanların emeklilik süresi konusunda bir sıkıntı yaşanacak. Bu konuda bir yapılandırmaya gidilmeli. Vergi Usul Kanunu’nda birkaç maddede sorunlar yaşıyoruz. Bu sorunlar, Anayasa Mahkemesi’ne kadar gitti. Kredi kartıyla ödeme sorunu var İlhan Yılmaz-Trafik Müşavirliği Meslek Komitesi: Oto kiralama sektörü 2020 yılının sonunda bir müjde aldı. Trafik cezaları bundan sonra kiralayan şirkete değil, aracı kiralayana verilecek. Ancak bazı eksiklikler var. Trafik kazalarında karşı tarafa verilen maddi zararlardan halen oto kiralama işletmesi sorumlu. Trafik cezası müşteriye gidecek fakat trafikte karşı tarafa zarar verirse tazminat cezası kiralayan şirkete gelecek. Bu konuda da düzenleme yapılmalı. Araç muayene istasyonları konusunda da sorunlarımız var. Kredi kartıyla yapılan ödemelerde ilave ücret alınıyor. Sorunun çözülmesini istiyoruz.

15 Şubat 2021 Pazartesi

Yan sanayi için yeni sektörler

* Teknolojideki gelişmeler ve talepteki değişim, geleneksel üretim tekniklerinin değişmesine sebep oluyor. Üreticiler kapasitelerini yeni ürünlere hazırlarken, yan sanayi için yepyeni sektörler doğuyor. * Sanayideki gelişmelerin Türkiye’deki örnekleri, elektrikli otomobil, nükleer güç santrali, havacılık ve uzay programlarında görülüyor. Bu sektörlere yönelik Ar-Ge ve tedarik çalışmalarıyla yeni yan sanayiler doğuyor. HABER: ADEM ORHUN Geçen yılın gündeminde salgından sonra en çok konuşulan konu e-ticaret oldu. Çünkü elektronik ticarette, otomasyonda ve yazılım çözümlerinde 10 yılda yaşanması beklenen gelişmeler 10 ay içinde gerçekleşti. Bu değişim ticarette kalıcı hale gelirken, sanayide ise büyük bir değişim yaşanıyor. Bu değişimin baş aktörü, teknoloji. Dijitalleşme ve yazılım çözümleri sanayiyi değiştirirken, Türkiye’de yan sanayi için yeni sektörler doğuyor. Son yıllarda somut adımları atılan elektrikli otomobilde takvim hızla ilerlerken, nükleer güç santralleri, havacılık ve uzay çalışmaları da Türkiye’nin yeni yan sanayileri olarak KOBİ’lerin gündemine girdi. MOBİLİTE EKOSİSTEMİ Elektrikli otomobil projesiyle birlikte yeni stratejik alanlar daha çok öne çıkıyor. TOGG, bu süreçte kullanıcı deneyimlerinden yola çıkarak startup ekosistemi oluşturuyor. Bu kapsamda yapay zeka, siber güvenlik, mobilite, blok zincir, oyunlaştırma, malzeme ve enerji çözümleri gibi stratejik alanlar sıralandı. Projeyle ilgili görülen, yüzde 90’ı yerli 200’e yakın startup belirlendi. Bunlardan 22’si ile detaylı görüşmeler ardından anlaşmalar yapıldı. Elektrikli otomobilde ise tedarikçi seçimi tamamlandı. Bunların yüzde 75’i, çoğu TAYSAD üyesi olan yerli kuruluşlar, yüzde 25’i ise dünyadan tedarikçiler. Dışarıdan tedarik edilen bütün parçalar için ise orta veya uzun vadede yerlileştirme planı bulunuyor. Dolayısıyla elektrik motorlu otomobille birlikte sektörün yan sanayisinin de rekabet edebilmek için değişim geçirmesi kaçınılmaz. Bu koşullarda sektörde yeni parçaları üretebilenler ayakta kalacak. STARTUP FIRSATLARI Öte yandan, şehirleşmenin artması ve nüfusun yaşlanması güvenlik ve konfor beklentisini güçlendiriyor. Bu alandaki ihtiyaçlara çözüm üretecek startuplar, geleneksel üretim yapan köklü firmaların birçoğunun önüne geçecek. Diğer yandan enerji ve çevreyi koruma kriterleri de hazırlığı olmayan firmaları zorlayan önemli etkenler olacak. ESNEK FİRMALAR Küçük işletmelerin bu sürece uyum sağlamak için hızlı ve esnek olması, ellerindeki bilginin bütün bileşenlerini etkin bir şekilde kullanarak doğru karar alması elzem. Dolayısıyla firmaların, iş süreçlerine yeni meslekleri ve teknolojileri katarak, yeni yan sanayi için gerekli dönüşümü gerçekleştirmeleri bekleniyor. TEDARİKÇİLERE UZAY SEKTÖRÜ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ‘Milli Uzay Programı’ndaki hedeflere göre uzay sanayi ekosistemi geliştirilecek, uzay teknolojileri geliştirme bölgesi kurulacak. Ayrıca bu alanda kullanılacak ürün ve parçalar, tedarikçilere yeni iş sahaları açacak. Diğer taraftan birçok uzay çalışması da devam ediyor. Türkiye’nin az sayıda ülkenin sahip olduğu Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi 2015 yılından beri faal. Bu merkez radyasyon testlerini yapıyor. Ayrıca Türkiye modern altyapılar sayesinde roket, uydu, yer sistemlerinde fikirden ürüne kadar ihtiyaç duyulan tüm imkanları sağlayabiliyor. Bu kapsamda TÜBİTAK Uzay, TÜBİTAK SAGE, DELTA-VE, ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, TÜRKSAT ve İTÜ başta olmak üzere, birçok kuruluşun altyapılarında önemli projeler yürütülüyor. Milli uzay çalışmaları, tedarikçilere de inovatif ürünlerle yeni bir sınıfa yükselme imkanı sağlayacak. ELEKTRİKLİ OTOMOBİL EKOSİSTEMİ Türkiye’nin elektrikli otomobili için geçen yıl Gölcük’te temeli atılan fabrika 2022’nin son çeyreğinde seri üretime başlayacak. TOGG merkezinde bugün global yetkinliği olan 252’si mühendis 314 kişi çalışıyor. Yıl sonunda bu sayı 800, fabrikada ise bin 300 olacak. Geçtiğimiz ay da Ankara’da 25 kişilik bir ekiple TOGG Araştırma Merkezi kuruldu. Çünkü, elektrikli otomobil hem yeni parçalarla hem de yeni mesleklerle üretilecek. Benzeri bir dönüşümün, yan sanayide daha fazla yazılımcı ile kendini göstermesi bekleniyor. Bu arada çalışmaların tek çıktısının otomobil olmayacağı tahmin ediliyor. Nitekim TOGG CEO’su Gürcan Karakaş, Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) webinarında yaptığı konuşmada “İlk ürünümüz bir otomobil. Belki bunlardan biri otomobil” diyerek, yeni ürünlere işaret etti. Karakaş, otomotiv tedarik sanayicileri için şu mesajları paylaştı: “Ar-Ge’ye ve pazar araştırmasına ciddi kaynak ayrılması gerekiyor. Sanayidekilerin yazılımla, elektronik dünyasıyla, elektronik ve startuplarla ilgili derneklerle yeni işbirliği modelleri aramaları lazım.” YENİ FIRSATLAR TEKNOFEST’TE Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST bu yıl eylül ayında yine İstanbul’da yapılacak. Fakat festival için yarışma başvuruları şimdiden alınıyor. Başvuru süresi 28 Şubat’ta dolacak ‘Teknoloji Yarışmaları’ girişimciler ve yatırımcılar için de önemli potansiyel barındırıyor. Yarışmacı olsun olmasın sergilenen birçok proje, sanayicilerin takibini hak ediyor. (www.teknofest.org) NÜKLEERDE EKMEK VAR Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, projede çoğu Türk 400’den fazla tedarikçi olduğunu ve 5 milyar dolarlık yerlileştirme olacağını söyledi. Proje kapsamın-da eğitim alanlar geleceğin sanayisini kuracak. Bu arada nükleer iş tecrübesi olmayan firmalar için de iş fırsatı var. Projede, dördüncü seviye ürünler için tedarikçi olmak mümkün. Proje, yüksek teknolojili ürünlerin yanı sıra inşaat malzemeleri ve bağlantı elemanları konusunda büyük potansiyel barındırıyor. Dolayısıyla bu projenin ihalelerini takip etmek, alım kriterlerine uygun hale gelmek, firmalara benzeri projelerin tedarikçisi olma konusunda da avantajlar sağlayacak. Projeyle ilgili olarak Rus Rosatom Devlet Kuruluşu’nun yıllık satınalma programı herkese açık olarak yayımlanıyor. Bu ilanlara www.akkuyu.com web sayfasından ulaşmak mümkün.

15 Şubat 2021 Pazartesi

Rutin işlere ekonomik çözüm robotik

HABER: BARIŞ CABACI Gelişmekte olan Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) teknolojisi, verilerin toplanmasından işlenmesine, dosya aktarımından rapor oluşturmaya kadar birçok alanda rol alıyor. Robotik Süreç Otomasyonu, KOBİ’lerin verimliliğini artırmak, maliyetlerini düşürmek ve çalışanlardan daha verimli bir şekilde yararlanmak için kullanılıyor. İstanbul Ticaret Odası, bu süreci üyelerine anlatmak amacıyla ‘İşletmelerde Robotik Süreç Uygulamaları’ konulu bir webinar gerçekleştirdi. HIZLI ÇÖZÜM Webinarın açılış konuşmasını yapan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Levent Taş, teknolojinin hızlı çözümler ürettiğini söyledi. İşletmelerin geleneksel ticaret yöntemlerini bırakıp dijital dünyaya adapte olması gerektiğini hatırlatan Taş, şöyle konuştu: “Robotik Süreç Otomasyon teknolojisi henüz yeni ve gelişiyor. Bu sayede robotlar, yapay zeka ve makina verilerini öğrenerek kesinlik bekleyen ve tekrarlanabilen görevleri yerine getirebiliyor. Robotlar, hesaplama yapabiliyor, e-postaları kontrol edebiliyor, hatta doğrulama yöntemi ile fatura bile kesebiliyorlar.” Taş, robotların iş hayatına dahil olmasıyla birlikte hata ve risklerin neredeyse sıfıra indiğini belirterek, “Operasyonel yüklerin robotlar tarafından yürütülmesi, insan kaynağını daha verimli kullanabilme imkanı sunuyor. Robotik Süreç Otomasyonu üretimden kamuya, bankacılıktan telekomünikasyona kadar çeşitli sektörlerde de kullanılıyor” dedi. RUTİN ROBOTA EMANET Toplantıda konuşan Kronika Kurucu Ortağı Kıvanç Sürel de, KOBİ’ler için rekabeti artıran bir teknoloji olarak görülen Robotik Süreç Otomasyonu’nun, üretim süreçleri için de elzem olduğunu söyledi. Sürel, “RPA teknolojisinin amacı, çalışanların keyif aldığı işleri yapabilmesi için rutin işlerin robotlar tarafından yapılmasıdır” dedi. Kronika Kurucu Ortağı Barış Ala da yapay zeka ile gelişen robotik süreç otomasyonunun en önemli özelliğinin zamandan kazanmak ve verimlilik olduğuna dikkat çekerek, “Bunları gerçekleştirmek için firmaların RPA’yı birçok alanda devreye alması gerekiyor” dedi. FİRMALAR PAHALI SANIYOR Şirketlerin RPA’yı çok pahalı bir teknoloji olarak gördüğü için uzak durduğunu söyleyen Kıvanç Sürel, şu bilgiyi paylaştı: “Gelişen teknolojiyle tüm süreçlerde RPA’nın kullanılması ucuz hale geldi. Bu yüzden en büyük firmalardan, bölgesel firmalara kadar birçok işletme RPA teknolojisini kullanıyor.” RPA NEREDE KULLANILMALI? * Rutin işlerde * Hatanın yüksek olduğu alanlarda * Kuralları belli olan alanlarda * Dijital verilerin olduğu alanlarda * Yüksek hacimli ve öncelikli işlerde ROBOTİK SÜRECİN EN ÇOK UYGULANDIĞI ALANLAR * Finans * İnsan kaynakları * Operasyon * Müşteri destek * Satış pazarlama * Bilişim * Hukukun bazı alanları

15 Şubat 2021 Pazartesi

Sanayi üretim endeksi, 2020 yılını Kovid-19'un gölgesinde tarihi rekorla kapattı

Arındırılmamış sanayi üretim endeksi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını mücadelesiyle geride kalan 2020 yılını rekorla tamamladı. Endeks, geçen yılın aralık ayında 144,5'e yükselerek, verilerin açıklandığı 1986 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de üretimden tüketime tüm ekonomik faaliyetlerde köklü değişikliklere yol açan Kovid-19 salgını, özellikle yurt içinde ilk vakaların görülmeye başlandığı Mart 2020'den itibaren ekonomik verileri olumsuz etkilemeye başlamıştı. Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine bakıldığında, yurt içinde ilk vakanın görüldüğü Mart 2020'de 114 seviyesinde bulunan arındırılmamış sanayi üretim endeksi, bir ay sonra dip yaparak nisanda 78,2'ye kadar geriledi. Salgına yönelik tedbir ve önlemlerin etkisiyle bu seviyeden yükselişe geçen endeks, geçen yıl mayısta 84,1'i gördükten sonra, haziranda da Kovid-19 öncesi seviyesine ulaştı ve 114,1'e yükseldi. Özellikle geçen yılın son 4 ayında hızla yükselen ve 130'lu seviyelerin üzerine yerleşen endeks, aralıkta 144,5'e ulaştı. Böylece endeks, 2020 yılının son ayında, TÜİK'in 1986'dan itibaren yer verdiği verilerdeki en yüksek seviyesini gördü ve rekor kırdı. Genel yıl ortalamasında da endeks rekor seviyeye ulaştı. 2018 yılını 12 aylık ortalamada 114 seviyesinde tamamlayan endeks, 2019'u 113,3 seviyesinde geride bırakmıştı. Endeks, Kovid-19 salgınının etkili olduğu 2020 yılında ise 115,8 ortalamayı gördü.

12 Şubat 2021 Cuma

Toplam ciro endeksi aralık 2020'de yıllık bazda yüzde 28,6 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2020'yeilişkinciroendekslerini açıkladı. Buna göre, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış toplamciroendeksi Aralık 2020'de aylık bazda yüzde 0,4 azaldı. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamciroendeksi, geçen yıl aralıkta, 2019'un aynı ayına kıyasla yüzde 28,6 yükseldi. SANAYİ VE İNŞAATENDEKSLERİ Sanayide takvim etkisinden arındırılmışciroendeksi, Aralık 2020'de yıllık bazda yüzde 42,9artış kaydetti. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi ciro endeksi de ayda, bir önceki aya göre yüzde 3,1 arttı. İnşaat sektöründe takvim etkisinden arındırılmışciroendeksi, geçen yılın aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,2artış gösterdi. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi ise Aralık 2020'de bir önceki aya göre yüzde 3,6azaldı. TİCARET VE HİZMETENDEKSLERİ Takvim etkisinden arındırılmış ticaretciroendeksi, Aralık 2020'debir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,1 artarken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ticaret ciro endeksi bir önceki aya göre yüzde 2,4 geriledi. Hizmet sektöründe takvim etkisinden arındırılmışciroendeksi, Aralık 2020'de 2019'un aynı ayına oranla yüzde 12,3, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış hizmetciroendeksi de bir önceki aya göre yüzde 0,4 artışkaydetti.

12 Şubat 2021 Cuma