tatil-sepeti
Yatırımcıların yeni gözdesi yatırım fonları oldu

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği'nden (TKYD) yapılan açıklamaya göre, yılın ilk çeyreğinde salgına bağlıgelişmelerin yarattığı sarsıntılardan kaçınılamasa da sektörün hemen hemen tamamında, yılın geri kalan döneminde hızlı toparlanmalar ve iyileşmeler yaşandı. Yatırım fonlarının gösterdikleri performans, TEFAS işlem hacmindeki rekor artışla karşılığını buldu ve 2020'de yatırımcıların yeni gözdesi yatırım fonları oldu. 2020'de TEFAS'ta toplam işlem yapmış 84 kurumun 43'ü aracı kurum, 21'i banka, 16'sı portföy yönetim şirketi ve 4'ü katılım bankası olarak sıralandı. 2020'de TEFAS işlem hacmi bir önceki yıla göre 3 kat arttı. SERBEST FONLARIN BÜYÜKLÜKLERİ YÜZDE 65'LİK BİR BÜYÜME İLE 35,6 MİLYAR TL'YE ULAŞTI Raporda yatırım fonları; Menkul Kıymet Yatırım Fonları, Serbest Yatırım Fonları, Gayrimenkul Yatırım Fonları ve Girişim Sermayesi Yatırım Fonları ana kategorilerine ayrılarak analiz edildi. Menkul kıymet yatırım fonlarının portföy büyüklüğü 2020'de 95 milyar TL'ye ulaştı. Yaklaşık 4 yıllık bir geçmişi olan gayrimenkul ve girişim sermayesi yatırım fonları ise 2020’nin sonunda 11 milyar TL büyüklüğe sahip oldu. Serbest fonların 2019 sonundaki 21,6 milyar TL'lik büyüklükleri, 2020 sonunda yaklaşık yüzde 65'lik bir büyüme kaydetti ve 35,6 milyar TL'ye ulaştı. Tüm inceleme dönemlerinde menkul kıymet ve serbest yatırım fonlarının ağırlıklı ortalama net getirileriTÜFE'nin ve mevduat faizinin üzerinde oldu. Hisse senedi yatırım fonları son 1 yılda yatırımcısına BIST 100 Fiyat Endeksi’nden yaklaşık 37 puan daha fazla kazandırdı. Geçmiş getirilere baktığımızda da, hisse fonlarının başarılı aktif yönetimle karşılaştırma ölçütleri olan BIST 100 Endeksi’nden daha yüksek getiriler elde etti. Hisse senedi yatırım fonları son 3 yılda BIST 100 Fiyat Endeksi’nin yaklaşık 109 puan ve son 5 yılda yaklaşık 166 puan üzerinde getiri sağladı. Karşılaştırma ölçütünün getirisinin üzerinde getiri sağlayan fonların toplam fonlar içerisindeki payına (başarı oranı) bakıldığında, 2020’de yüzde 69'luk bir başarı oranı yakalanması dikkati çekti. Menkul kıymet yatırım fonlarında genel olarak son 5 yılda ortalama yüzde 140 oranında birikimli ağırlıklı net getiri söz konusu oldu. 3 yıllık dönem için ortalama yüzde 79, son 1 yılda ise bu getiri yüzde 22 seviyesinde gerçekleşti. Bu getirilerin hem enflasyon hem de mevduat faizinin üzerinde olduğu görüldü. Mevduat faizlerinin düştüğü son yıllarda, bir kısım yatırımcının alternatif yatırım aracı arayışlarında tercih edilen serbest fonlar, son 5 yılda yüzde 215, son 3 yılda yüzde 120 ve son 1 yılda yüzde 32 getiri sağladı. 2016 sonunda kurulmaya başlanan gayrimenkul ve girişim sermayesi fonları ise yatırımcısına son 1 yılda sırasıyla yüzde 106ve yüzde 24 getiri kazandırdı. Menkul kıymet fonları kategori bazında ayrıntılı incelendiğinde 5 yıllık ve 3 yıllık dönemlerde en yüksek getiri yabancı hisse senedi fonlarına ait olduğu görüldü. Son 1 yıllık dönemde ise en yüksek getiriyi katılım hisse fonları kazandırdı. Onları altın fonları izledi. Son 1 yıllık inceleme döneminde para piyasası fonları hariç tüm menkul kıymet yatırım fonu kategorilerinin ağırlıklandırılmış ortalama net getirileri TÜFE'nin ve mevduat faizinin üzerinde gerçekleşti.

23 Şubat 2021 Salı

TÜİK iş gücü istatistiklerinde revizyon gerçekleştirilecek

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), referans ayı 2021 Ocak olan haber bülteniyleAB ülkeleri ile eş zamanlı olarak, Hanehalkı İşgücü Araştırması'nda Bütünleşik Avrupa Sosyal İstatistik Tüzüğü'ndeki standartlara uygun biçimde 19. Çalışma İstatistikçileri Konferansı (ICLS)kararları ile belirlenen tanımları kullanmaya başlayacağını, bu çerçevede "iş gücü istatistiklerinde"revizyona gidileceğini belirtti. Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) yapılan açıklamaya göre, TÜİK,iş gücünün arz yönüne ilişkin temel veri kaynağı olan ve düzenli olarak uygulananHanehalkı İşgücü Araştırması ilenüfusun iş gücü durumuna, istihdamda olanlara ve işsizlere ilişkin ayrıntılı ve güncel bilgi derliyor. Çalışma ilkeleri gereği ürettiği istatistiklerde uluslararası standartları takip eden TÜİK, araştırmada1988 yılından bu yana Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 1982 yılında düzenlenen 13. ICLS'debelirlenen istihdam ve işsizlik tanımlarını kullanıyor. Hanehalkı İşgücü Araştırması, 2004 yılından itibaren Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) standartlarına uygun biçimde uygulanıyor. İş gücü piyasasının yapısında zaman içinde meydana gelen değişimlerin daha iyi ölçülebilmesi için güncel göstergelere ve tanımlara duyulan ihtiyaç nedeniyle ILO tarafından tanımların güncellenmesine yönelik çalışmalar yürütüldü. Bu kapsamda 2013 yılında gerçekleştirilen 19. ICLS ile istihdam ve işsizliğin ölçümüne ilişkin yeni tanımve standartlarbelirlendi. Bu değişikliklerin tüm ülkeler tarafından araştırmalarına yansıtılması beklenirken, TÜİK, yeni standartların iş gücü araştırmasına yansıtılması amacıyla Eurostat tarafından oluşturulan Avrupa Birliği (AB) üyesi ve aday ülkelerin istatistik ofislerinin katıldığı görev gücü toplantılarına aktif katılım sağladı. Bu çalışmalar sonucundaAB ülkeleriiş gücü araştırmalarında uygulama birliğini sağlamak için Bütünleşik Avrupa Sosyal İstatistik Tüzüğü oluşturuldu. Bu yılın ocak ayından itibaren yürürlüğe giren tüzük ile tüm AB ülkelerinin 19. ICLS tanım ve standartları ile uyumlu istatistik üretimine 2021 yılında başlaması gerekiyor. TANIMLAR AB ÜLKELERİ İLE EŞ ZAMANLI KULLANILACAK TÜİK, referans ayı 2021 Ocak ayı olan haber bülteniyle AB ülkeleri ile eş zamanlı olarak, Hanehalkı İşgücü Araştırması'ndaBütünleşik Avrupa Sosyal İstatistik Tüzüğü'nde yer alan standartlara uygun biçimde 19. ICLS kararları ile belirlenen tanımları kullanmaya başlayacak. Bu çerçevede "iş gücü istatistiklerinde" gerçekleştirilecek revizyonların temel nedenleri şöyle: "Son yıllardaiş gücü istatistikleri için mevcut standartların güncellenmesi ve yaygınlaştırılması gerektiğini gösteren, çalışma türleri ve iş gücü piyasasındaki değişimler, gelişen politika ihtiyaçları, işsizlik oranının tek başına atıl iş gücünü ölçmede yeterli olmaması gibi bir dizi gelişmeler neticesinde güncellenen tanımlara uyum sağlanacak. Mevcut durumda, üçer aylık hareketli ortalamalar ile aylık olarak yayımlanan iş gücü istatistikleri yerine bağımsız aylık tahminlere ilişkin sonuçlar yayımlanmaya başlanacaktır. Bu sayede daha zamanlı ve tek aya ilişkin göstergeler üretilecek. Aylık haber bültenleri ile özet temel iş gücü göstergeleri kamuoyu ile paylaşılacak olup çeyreklik ve yıllık bültenlerde ise mevcutta paylaşılan detay korunacak.Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarının, yeni tanımlara göre karşılaştırılabilir serileri hesaplanarak kamuoyu ile paylaşılacak." Daha önce Ulusal Veri Yayımlama Takvimi'ndereferans dönemi 2021 Ocak ayı olan aylık tahminlere ilişkin ilk haber bülteninin 10 Mart 2021 tarihinde yayımlanacağı kamuoyuna duyurulmuştu. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını koşullarının devam etmesi ve yeni tanımlara göre karşılaştırılabilir serilerin hesaplanması için ortaya çıkan ilave süre ihtiyacı nedeniyle, 12 Nisan 2021 tarihinde 2021 Ocak ayına ilişkin sonuçlar istatistiksel tablolar aracılığıyla ve 2021 Şubat ayına ilişkin sonuçlar haber bülteni aracılığıyla kamuoyu ile paylaşılacak. Bültenle revizyona ilişkin metodoloji dokümanına da yer verilecek. 10 Mart 2021 tarihinde "kasım-aralık-ocak"aylarını kapsayan Aralık 2020 dönemi ve 22 Mart 2021 tarihinde ise 2020 yılına ilişkin yıllık sonuçlar yayımlanacak. GENİŞ KATILIMLI TOPLANTILAR DÜZENLENECEK TÜİK Kalite Güvence Çerçevesi'nde yer alan "erişilebilirlik ve açıklık" ilkesine uygun olarak istatistiki süreçlerde ve yöntemlerde meydana gelen değişiklikler hakkında kamuoyu duyurusunun yayımlanmasının yanı sıra ayrıntılı bilgilendirme toplantıları da planladı. Bu kapsamda ilk aşamadakonuya ilişkin "İşgücü Piyasası Danışma Kurulu" oluşturuldu ve kurul üyeleri ile detaylı bilgilendirme toplantıları gerçekleştirildi. İkinci aşamada akademisyenler, analistler, basın mensupları, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları gibi odak gruplarla geniş katılımlı webinar toplantıları düzenlenecek.

23 Şubat 2021 Salı

AB, vergi kara listesini güncelledi

Avrupa Birliği (AB) Konseyi, vergi alanında iş birliği yapmayan ülkeleri içeren listenin güncellendiğini açıkladı. Buna göre, daha önce AB vergi kara listesinde yer alan Barbados "kısmen uyumlu"davrandığı gerekçesiyle son listeden çıkartıldı. Dominika ise vergi alanındaki sorunlarını çözmediğigerekçesiyle kara listeye eklendi. Böylece, AB'nin vergi konusunda iş birliği yapmayan ülkeler listesinde Amerikan Samoası, Anguilla, Dominika, Fiji, Guam, Palau, Panama, Samoa, Seyşeller, Trinidad ve Tobago, ABD Virjin Adaları ve Vanuatu yer aldı. Vergi düzenlemelerini AB kurallarına uyumlu hale getirmeyi taahhüt eden ülkeleri içeren "gri liste" de güncellendi.Fas, Namibya ve Saint Luciataahhütlerini yerine getirdikleri için gri listeden çıkarıldı. Jamaika ise söz konusu listeye eklendi. Gri listede yer alan Avustralya ve Ürdün'e vergi reformlarının değerlendirilmesi süreci devam ettiği için uzatma verildi. Maldivler'e de Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) ilgili anlaşmasını onay sürecini tamamlaması için 4 ay ek süretanındı. Türkiye'den de 30 Haziran tarihine kadar AB üyesi ülkelerle vergi alanında otomatik bilgi paylaşımını etkin hale getirmesi talep edildi. Böylece, söz konusu gri listede, Avustralya, Barbados, Botsvana, Esvatini, Jamaika, Ürdün, Maldivler, Tayland ve Türkiye'ye yer aldı. LİSTEHAKKINDA Çok sayıda şirket ve bireyin off-shore hesaplar kullanarak vergiden kaçındıklarının ortaya çıkması üzerine 2017 yılında AB, "vergi cennetleri listesi" belirleme sürecini başlatmıştı. Vergi kaçakçılığıyla mücadele etmeyi amaçlayan listenin hazırlık aşamasında çeşitli ülkelerin vergi sistemleri incelemeye alınmıştı. Bir ülkedeki vergi uygulamaları bir başka ülkeden vergi kaçırılmasına imkan sağladığı takdirde AB'nin kara listesine alınıyor. Söz konusu durumu düzeltmeye yönelik reformlar taahhüt eden ülkeler, kara listeden çıkarılıyor. Liste, her yıl şubat ve ekim aylarında güncelleniyor. Kara listedeki ülkelerin AB ile finansal işlemleri daha sıkı biçimde denetleniyor. AB üyesi ülkeler, vergi kara listesinde "vergi standartlarına uygun davrandıkları" varsayılarak yer almıyor. Özellikle Lüksemburg, Malta, Hollanda, İrlanda ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi gibi cazip vergi imkanları sunan AB ülkelerinin listede yer almaması ise dikkati çekiyor.

23 Şubat 2021 Salı

Kovid-19 salgını eşitsizlikleri artırabilir

Uluslararası Para Fonu (IMF)BaşkanıKristalinaGeorgieva, Avrupa Parlamentosu tarafından düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada, ülkelerin yüzde 90'ının 2020'yi daha küçük bir ekonomiyle tamamladığına dikkati çekti. Merkez bankalarıve finans otoritelerinin olağanüstü güçlü ve koordineli eylemleri sayesinde durumun daha kötü olmasının önüne geçildiğine işaret eden Georgieva,Avrupa Merkez Bankası (ECB) ile Avrupa Birliği (AB) hükümetlerinin şirketler ve hane halkları için 3 trilyon avronun üzerinde mali destek sağladığını aktardı. Georgieva, bu eylemlerin, aşılar, tedaviler, testler, maske kullanımı ve sosyal mesafe önlemlerinde sağlanan ilerlemeyle birlikteekonomiyi istikrara kavuşturmaya, dünyanın ve AB'nin toparlanma yolunda ilerlemesine yardımcı olduğunu ifade etti. AB İÇİN DE BİR RİSK Küresel ekonominin 2021'de yüzde 5,5 büyümesinin beklendiğini anımsatanGeorgieva, Avrupa bölgesiekonomisinin ise bu yıl yüzde 4,2 büyümesinin öngörüldüğünü kaydetti. Georgieva, "Toparlanmaya giden yol oldukça belirsiz ve en önemlisi düzensiz. Virüs ile aşılar arasında devam eden yarış nedeniyle belirsiz. Ülkelerin başlangıç konumları, ekonomik yapıları ve yanıt verme kapasitelerindeki farklılık nedeniyle düzensiz. Bu hem ülkeler arasında hem de ülkeler içinde eşitsizliklerin artmasına neden oluyor." değerlendirmesinde bulundu. En büyük endişesinin 2020'deki "büyük karantinanın" 2021'de "büyük farklılığa" dönüşmesi olduğunu belirten Georgieva, farklılığın en derin gelişmekte olan ülkelerde olduğunu dile getirdi. Georgieva, bu durumun AB için de bir risk oluşturduğunu belirterek, geçen yıl AB genelinde ortalama yüzde 6,4'lük daralmaya kıyasla İspanya, Yunanistan ve İtalya gibi geleneksel turist destinasyonu olan ülkelerin çok daha keskin daralmalar yaşadığını ve ekonomilerinin yüzde 9'dan fazla küçüldüğü anlattı. SALGINI YENENE KADAR DESTEK DEVAM ETMELİ Orta ve Doğu Avrupa'nın gelişmekte olan ülkeleri içinkişi başına düşen gelirin, 2022 sonunda kriz öncesi tahminlerin yüzde 3,8 altında olmasının beklendiğine işaret eden Georgieva, AB'nin gelişmiş ekonomileri içinise bunun yüzde 1,3 altında olduğunu kaydetti. Georgieva, aşı politikasınınbu yıl Avrupa ve dünyadaki en önemli ekonomi politikası olduğunu belirterek,"Salgını yenene kadarşirketlereve hane halklarına verilen destek devam etmeli." dedi. Uzun vadede dijitalleşme ve yeşil yatırımların da önemini vurgulayan Georgieva, analizlerinin yeşil altyapı yatırımlarının 15 yıllık bir süreçte küresel GSYH'yı yaklaşık yüzde 0,7 artırabileceğini ve milyonlarca istihdam yaratabileceğini gösterdiğini aktardı.

23 Şubat 2021 Salı

Girişimcilik fonlarında rekor artış

Girişimcilik ekosistemi, kurumsal fonlardaki artışla da güçleniyor. 2020’de 10 yeni girişim sermayesi fonu kurularak, 270 milyon dolarlık kaynak oluşturuldu. Aktif 25 fon baz alındığında, fon büyüklüğünün 557 milyon dolara ulaştığı görülüyor. HABER: ŞEREF KILIÇLI Koronavirüs salgını dünya genelinde ekonomileri yatırım alanında da sarstı. Öyle ki, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü’nün (UNCTAD) raporuna göre, 2020 yılında küresel doğrudan yabancı yatırımlar yüzde 42 düşüşle 859 milyar dolara geriledi. Ancak “Herşeye rağmen yatırım” diyen alanlar da vardı ve startup ekosistemleri bu alanların başında geliyordu. Startupswatch’ın verilerine göre; 2020 yılında Türkiye’de startup yatırımları yüzde 31 arttı, 165 startup toplam 139 milyon dolar yatırım aldı. Miktar olarak Türkiye Girişim Ekosistemi’ndeki en büyük tutara erişildi. AKTİF 25 FON VAR Salgın döneminde yenilikçi teknolojilerin gelişimine katkı sağlayan startup’lara yatırımların artması kadar dikkat çekici bir başka husus da kurumsal girişim sermayesi fonlarındaki artış oldu. Geçtiğimiz yıl 10 yeni fon kurularak 270 milyon dolarlık kaynak hazır duruma getirildi. Söz konusu rakam, Türkiye’de bir yılda açıklanan yeni fonda hem miktar olarak hem adet olarak rekor kırıldığı anlamına da geliyor. Aktif 25 fon baz alındığında, Türkiye’de kurumsal girişim sermayesi fon büyüklüğünün 557 milyon dolara ulaştığı görülüyor. 5 YENİ FON DAHA Girişim sermayesi fonlarındaki rekor artışı değerlendiren Startupswatch’ın kurucusu Serkan Ünsal, bu yıl için beklentilerini şöyle anlattı: “2020 yılında 270 milyon dolara yakın fon kurulmasını birkaç açıdan değerlendirmek gerekiyor. Son yıllarda kurumların ilgisi oldukça arttı. Bu sayede APY Ventures, Eczacıbaşı Momentum, Sabancı Ventures gibi yeni fonlarımız oldu. Bu ilginin özellikle bankacılık tarafında devam edeceğini düşünüyorum. Hazine desteğiyle kurulan fonlarda da son aşamaya gelindi. Burada da toplamda 5 fonumuz olacak. DCP ikinci fonuyla bunlardan ilki oldu. İstanbul Bölgesel Girişim Sermayesi Programı da yakın zamanda duyuruldu. Burada da yatırımcıları bekleyen 250 milyon TL’lik bir fonlar fonu var. Yani son bir, iki yıldır ülkemizde girişimciler için sermaye bolluğu var desek yanlış olmaz. Tabi bu her girişimin yatırım alacağı anlamına gelmiyor. Ancak yine hızlı büyüyen ve çok büyük bir pazarda olan girişimler için güzel bir gelişme.” GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKEN KATMANLAR Bu başarının yanı sıra Türkiye’deki startup ekosisteminin fonlar açısından birkaç eksiğinin olduğunu da belirten Ünsal, şöyle konuştu: “Birincisi ön tohum dediğimiz fikir aşamasında fon yok. Fikir aşamasında TÜBİTAK TEYDEB ve KOSGEB dışında girişimciler sermaye bulmakta zorlanıyor. İkincisi de Seri B ve üzeri turlar için fon yok. Bu da girişimlerin özellikle globalleşme adımında yabancı fonlara gitmesine neden oluyor. Bunun dezavantajı ise yabancı fonların genelde şirketi komple kendi ülkelerine çekmesi. Bunu da aşmak için ülkemizde 250-300 milyon doların üzerinde fon büyüklüğü olan fonlara ihtiyacımız var.” İŞTE 10 YENİ FON Türkiye’de 2020 yılında faaliyete geçen 10 yeni girişim sermayesi fonunun listesi şu şekilde: APY Ventures, DCP (Diffusion Capital Partners), Eczacıbaşı Momentum, Revo Capital, Sabancı Ventures, ScaleX Ventures, TechOne Venture Capital, Teknoloji Yatırım, Twozero Ventures, WePlay Ventures. HEM GİRİŞİMCİLERİ HEM FONLARI DESTEKLİYOR TÜBİTAK, hem girişimcileri hem de girişim sermayesi fonlarını destekliyor. Girişimcilerin iş fikirleri, iş planına dönüştürülerek TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim (BİGG) Programı kapsamında destekleniyor. Bu yıl programa başvuru şartında önemli bir değişiklik yapıldı. Daha önce lisans programlarındaki son sınıf öğrencileri ile yüksek lisans ve doktora öğrencileri başvuruda bulunabiliyordu. Bu yıldan itibaren kapsam genişletildi. Ön lisans da dahil tüm sınıflardaki üniversite öğrencileri başvurabilecek. Uygulayıcı kuruluş sayısı ise 31’den 63’e yükseltildi. TÜBİTAK'ın ayrıca fonları desteklemek için Tech InvesTR- Girişim Sermayesi Destekleme Programı var. Hazine ve Maliye Bakanlığı destekli bu program kapsamında 5 fon kuruldu. Ayrıca 2020 yılında fikir aşamasında girişimcilerin en büyük destekçisi yine devlet oldu. TÜBİTAK TEYDEB kanalıyla 531 girişim fikir aşamasında toplamda 48 milyon TL destek aldı. EN ÇOK YATIRIM ALAN SEKTÖRLER Sektörler özelinde değerlendirildiğinde en çok yatırım alan 10 sektör şöyle sıralandı: Servis olarak yazılım (SaaS) Yapay zeka Pazarlama teknolojileri Sağlık teknolojileri Finansal teknolojiler Talebe bağlı mobil uygulamalar Market alışverişi teslimatı Oyun Derin teknoloji e-ticaret STARTUP’LARIN YÜZDE 13’Ü PATENT ALDI Patentli startup’lara yatırımcıların ilgisi artıyor. Girişim sermayesi fonları, rekabet avantajı da sağladığı için patentli startup’lara ayrı bir önem gösteriyor. Patent Effect’in verilerine göre, Türkiye’de en az bir patenti olan startup sayısı 500’e ulaştı. En fazla 10 yaşında olan toplam 3 bin 846 startup baz alındığında patentli startup’ların oranı yüzde 13 seviyesinde. Patent alan 500 startup’ın toplam bin 170 patenti var. Yani patentli startup’larda, startup başına 2.3 patent düşüyor. 500 patentli startup’tan 84’ü yani yüzde 17’si yatırım aldı. Yatırım alan 84 patentli startup’ın 23’ünün yatırımı 2020 yılında gerçekleşti. Yatırım alan patentli startup’ların yüzde 27’si 2020 yılında yatırım aldı. Bu da 2020 yılında yatırımcıların patentli startup’lara ilgisinin daha çok arttığını gösteriyor. BTM EKOSİSTEME STARTUP YATIRIMCILARI DA KAZANDIRIYOR İstanbul Ticaret Odası tarafından yeni nesil girişimciliğin desteklenmesi amacıyla kurulan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), sadece girişimcilere değil, yatırımcılara yönelik yaptığı çalışmalarla da girişimcilik ekosistemindeki yükselişe önemli katkılar sağlıyor. BTM Genel Müdürü İbrahim Elbaşı, şunları söyledi: “Mevcut startup merkezlerinden farklı olarak bir ilke imza attık. 2019 yılında başlattığımız Yatırımcı Kulübü Programı ile startup yatırımcılığına önemli ölçüde dikkatleri çektik. Geleneksel ekonomide yer alan iş insanlarını birer startup yatırımcısı olması hedefiyle başlattığımız bu program ile eğitimler, söyleşiler ve atölye çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Şimdiye kadar 100’den fazla katılımcı arasından 40 startup yatırımcısı mezun verdik. 2021 hedefimiz, 300 katılımcı arasından 100’den fazla startup yatırımcısını mezun etmek.”

22 Şubat 2021 Pazartesi