Kırgızistan’ın Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Oleg Pankratov, Kırgızistan’ın Avrasya Ekonomik Birliği’ne (AEB) üye olmasından sonra AEB çerçevesinde Kırgızistan ile Türkiye arasındaki ticareti değerlendirdi. ENDİŞE BOŞA ÇIKTI Türk ihracatçılarının çalışmalarından memnun olduklarını belirten Pankratov, Kırgızistan’ın AEB’ye iki yıl önce tam üye olmasından sonra Türkiye ile ticaretinin olumsuz etkileneceği yönündeki endişelerin boşa çıktığını anlattı. TİCARET ARTTI Türk ihracatçıların Kırgızistan pazarında yerini koruduğunu vurgulayan Pankratov, “Kırgızistan’ın Avrasya Ekonomik Birliği’ne üyeliği, Türkiye ile ticaretine mani olmadı” diye konuştu. Pankratov, Rusya Federasyonu ve Kazakistan ekonomilerinde bu yıl itibarıyla olumlu gelişmeler yaşandığına dikkat çekerek, Kırgızistan’ın bu yılın başından itibaren AEB ülkeleri ile ticaretini artırdığını hatırlattı. AEB KAPISINI ARALAYIN AEB pazarının bölge ekonomileri için öneminin altını çizen Pankratov, Türk ihracatçılarını, AEB pazarını Kırgızistan üzerinden değerlendirmeye davet etti. Pankratov, “Türk ihracatçıların Kırgızistan’daki çalışmalarından memnunuz. Bunun için çalışmalarına devam etmelerini ümit ediyoruz” diye konuştu. TİCARETTE TÜRKİYE İKİNCİ Kırgızistan, Avrasya Ekonomik Birliği dışında en çok ticareti komşu Çin’le yaparken bunu Türkiye izliyor. Rusya, Belarus ve Kazakistan liderlerinin 29 Mayıs 2014’te kurduğu Birlik, 1 Ocak 2015’te resmen yürürlüğe girdi. Kırgızistan ise Birliğe 8 Mayıs 2015’te tam üye oldu.

29 Mayıs 2017 Pazartesi

HABER: ADEM ORHUN İstanbul Ticaret Odası (İTO), ticari heyetlerin yanı sıra, ülkelerin dış temsilcilerinin ziyaretlerinde de önemli bir adres olmayı sürdürüyor. Bu ziyaretler, iş dünyasının ağlarının gelişmesine ve ülkelerin ticari ilişkilerinin gelişmesine vesile oluyor. Bunlardan biri de Kuveyt’in İstanbul Başkonsolosluğu’ndan gerçekleşti. Kuveyt’in İstanbul Başkonsolosu Mohammad F. M. F. Almohammad, İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar ile görüştü. Ziyaret sırasında, iki ülke arasında ticaret hacminin artırılmasına yönelik muhtemel işbirliği konuları masaya yatırıldı. TÜRK ŞİRKETLERİ ALT YAPI PROJELERİNE TALİP Bu yılın ilk çeyreğinde Türkiye ile Kuveyt arasındaki ticaret hacmi, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 17 arttı ve 152 milyon dolar oldu. Türkiye’nin Kuveyt ile 2016’ya ait toplam ticaret hacmi 1.287 milyar dolar olurken, bunun 431 milyon dolarını ihracat, 856 milyon dolarını ithalat oluşturdu. Türk şirketleri, Kuveyt’in 2035 Kalkınma Planı çerçevesinde gerçekleştireceği alt yapı projelerinden daha çok pay almak istiyor.

29 Mayıs 2017 Pazartesi

TANZANYA Kahire’den Cape Town’a kadar 26 ülkeyi kapsayan Afrika Serbest Ticaret Bölgesi’nin bir parçası olan Tanzanya’da ticaret yapmanın yatırımcı için fırsat olduğu kaydediliyor. Ülkedeki yatırım fırsatlarının başında endüstri ve tarım gelirken, 50 milyonu aşan nüfusuyla Doğu Afrika Topluluğu’nun da üyesi olan Tanzanya’nın, bu ülkelere ulaşmak için önemli bir köprü görevi gördüğü belirtiliyor. KÂRLI SATIŞLAR Tanzanya Yatırım Merkezi (TIC) Başkanı Clifford Tandari, özellikle Türk yatırımcıların Tanzanya’da yapacakları yatırımlarla hem kıtaya hem de dünyanın farklı ülkelerine kârlı satışlar yapabileceklerini söyledi. Ülkedeki yerli ve yabancı yatırımcılara danışmanlık için Ticaret ve Endüstri Bakanlığı çatısı altında hizmet veren merkezin başkanı Tandari, ülkedeki yatırım olanaklarına ilişkin, “Tanzanya’da endüstrinin yanında tarım, eğitim, su ve yer altı kaynaklarında da önemli fırsatlar var” diye konuştu. Ülkenin 8 farklı bölgesinde pamuk üretildiğini, Türkiye’nin de tekstil ve ayakkabı üretiminde çok başarılı olduğunu söyleyen Tandari, “Türkler, neden buraya gelip, üretip, dünyaya satmasın?” dedi. Tanzanya’ya gelen yatırımcıların önce bir arsa temin etmesi gerektiğini aktaran Tandari, şunları söyledi: “Biz bu konuda yardımcı oluyoruz. Şirket kurma işlemlerini tamamlamalılar. Şirket sözleşmelerine sahip olmalılar ve tabii bankadan da bir teminatları olmalı. Eğer Tanzanyalı bir şirketle ortaklık kuracaklarsa bir iş planları olmalı ve bunu ibraz etmeliler. Ülkemiz 8 farklı ülkeyle çevrili. Türkler buraya geldiklerinde bu ülkelere kolaylıkla ürünlerini satabilirler.” GİRİŞİMCİLERİ KOORDİNE EDİYOR Tanzanya Yatırım Merkezi, 1997’de ülkedeki yatırımları artırmak ve koordine etmek amacıyla kuruldu. 500 bin dolar sermayeye sahip yabancı yatırımcılara ve 100 bin dolara sahip yerli yatırımcılara destek olan merkez, müteşebbislerin ülkedeki izinleri almalarına ve yetkilendirilmelerine yardımcı oluyor. RUANDA AFRİKA’DAKİ FIRSATLARI KAÇIRMAYIN İstikrarlı büyümesi ve Doğu Afrika’da ‘bölgesel ticaret merkezi’ olma hedefinden dolayı uluslararası arenada ‘Afrika’nın Singapur’u’ denilen Ruanda, Afrika kıtasının nüfus yoğunluğu en fazla olan ülkesi konumunda. YÜZDE 5.9 BÜYÜDÜ Bugün Afrika’nın en hızlı gelişen ülkelerinden biri haline gelen Ruanda’nın ekonomisi tarım, hayvancılık, madencilik ve turizme dayanıyor. Ruanda Ulusal İstatistik Enstitüsü verilerine göre, ülkenin 2016’da ekonomik büyümesi yüzde 5.9 olurken gayrisafi yurtiçi hasılası da 9 milyar dolara yaklaştı. KAHVE VE ÇAY Toplam ticaret hacmi 2016’da 603.4 milyon dolara ulaşan ülkenin ithalatı 439.3 milyon dolar, ihracatı ise 164.1 milyon dolar oldu. Türkiye de Ruanda’nın toplam ticaret hacminden yüzde 10’luk paya sahip. Bu dönemde ihracat kalemlerinin en önemlisini Ruanda kahvesi ve çayı oluştururken altın ihracatı da üçüncü sırada yer aldı. Ülke son 15 yılda gerçekleştirdiği ticari reformlarla tüm dünyanın ilgisini çekiyor ve Dünya Bankası ile diğer uluslararası kuruluşların da övgüsünü alıyor. DAĞ GORİLLERİNİN ÜLKESİ Ruanda’da Akagera Milli Parkı, Nyungwe Yağmur Ormanları Milli Parkı ve Volkanlar Milli Parkı olmak üzere dünyaca ünlü 3 ulusal park bulunuyor. Volkanlar Milli Parkı, ev sahipliği yaptığı dağ gorilleriyle öne çıkıyor ve Afrika’nın en önemli parklarından biri olarak kabul ediliyor. Kigali Soykırım Anıtı, Kivu Gölü kenarındaki turistik tesisler ve çeşitli sanat galerileri de turistlerin ilgisini çekiyor. Nehirler ve göller bakımından zengin olan Ruanda’da özellikle Kagera, Akanyaru, Ruzizi ve Nyewarongo nehirleri öne çıkıyor. Doğu Afrika’nın Büyük Göller Bölgesi’nde yer alan Ruanda’da irili ufaklı 23 göl bulunuyor. ZANZİBAR EGZOTİK TATİL DESTİNASYONU Hint Okyanusu’nun turkuaz rengi sularıyla çevrili Zanzibar Adası, günümüzün en çok dikkat çeken egzotik tatil destinasyonları arasında yer alıyor. Yaklaşık 1.5 milyon kişinin yaşadığı 2 bin 500 kilometrekarelik alana kurulu adada sıcaklardan bunalan halk, akşam saatlerinde denize girerek serinliyor.

24 Mayıs 2017 Çarşamba

HABER: SOYHAN ALPASLAN Gönüllüler ekibi ile Afrika’ya iyilik taşıyan İstanbul Ticaret Odası eski Meclis üyelerinden İbrahim Ceylan, otomotiv sektöründeki aile şirketini yönetiyor. İTO camiası, onu Meclis üyeliği dönemindeki çalışmaları ve Afrika’ya yardım organizasyonları nedeniyle yakından tanıyor. Aile şirketini yöneten Ceylan’ı, Afrika’nın yardım meleğine dönüştüren hikâye çocukken yaşadığı Varto depremine uzanıyor. LOJİSTİK YARDIM AĞI O yıllarda çocuk olduğu için insanlara yardım edememiş olmanın üzüntüsünü Adapazarı, Gölcük, Düzce, Keşmir depremlerindeki yardım faaliyetleri ile azaltmaya çalışan Ceylan, bugün Afrika’nın en bilinen simaları arasında. İş dünyasındaki arkadaşları ile lojistik bir yardım ağı kuran Ceylan, ‘Gönüllüler’ adındaki üst dernekleriyle birlikte yapılan yardım hareketlerine öncülük ediyor. HASTALIKTAN FELAKETE Nijer’de hastalıklarla boğuşanların, Pakistan ve Açe’de sular altında kalanların, Arakan, Somali ve Kenya’da açlığın pençesinde olanların, Türkiye’de ve bölgedeki mülteci kamplarının kahramanları olan ‘Gönüllüler’in öncüsü Ceylan’ı, gönüllerinize dokunsun diye sayfalarımıza konuk ettik. O BİR TÜCCAR İbrahim Ceylan kimdir? Ticaretle uğraşıyorum, aile şirketimizde yöneticiyim. Sektörle ilgili yarı özel kuruluşlar ve iş adamları derneklerinde yönetim kurulu üyelikleri yapıyorum. İTO’da iki dönem otomotiv yedek parça komitesi başkanlığı ve Meclis üyeliği görevlerinde bulundum. Gönüllüler projeleri nasıl başladı? Gönüllülük, durumdan vazife çıkarmakla başlıyor. Varto depremi olduğunda çocuktum ama kendime vazife çıkardığım ilk afetti. Yaşım dolayısıyla hiçbir şey yapamıyor olmak o günlerde canımı çok acıtmıştı. Adapazarı, Düzce, Gölcük, Keşmir depremleri ‘Gönüllüler’ adına ilk ekip olma deneyimimdi. Aynı kaygıları paylaşan iş adamı arkadaşlarımızla lojistik bir alt yapı oluşturduk. Örnek projelerimizi uygulamaya başladık ve sonuçları çok güzel oldu. ‘Gönüllüler’ birçok derneği bir araya getiren bir üst kimlik aslında. ÜST KİMLİĞİZ Afrika’da isminiz çok anılıyor. Neden gittiniz? Afrika’nın yaralarını sarmak, çaresizliği ortadan kaldırmak, sağlıktaki imkânsızlığı kısa sürede sona erdirmek mümkün değil. Hal böyle olunca kendinizi birçok sivil toplum kuruluşu gibi Afrika’da bulmak hiç de sürpriz olmuyor. Yaklaşık 12 yıldır Afrika’ya insani yardım amacı ile gidiyoruz. Katılımın sürdürülebilir ve devamlılık arz etmesi açısından derneklerimizin ismini ön plana çıkarmadan ‘Gönüllüler’üst kimliğini kullanıyoruz. Her seferde 6-7 dernek bizimle birlikte hareket ediyor. SAĞLIKÇI DAHA ÇOK Gönüllüler kimlerden oluşuyor, ne yapıyorlar? ‘Gönüllüler’ ağırlıklı olarak doktor, diş hekimi ve hemşirelerden oluşuyor. Sağlık Bakanlığı’nın izni ile bize katılıyorlar. Afrika’da sağlık çalışmaları yapıyoruz. Afrika’nın kırsal bölgelerinde sağlık sorunları inanılmaz boyutlarda. Durumun vahameti ve aciliyeti ister istemez sağlık çalışmalarımızda önceliğimiz olmaya devam ediyor. 156 BİN HASTAYA HİZMET Hangi sağlık hizmetlerini veriyorsunuz? Fıtık, hidrosel, doğuma bağlı hasta ve ilerlemiş vaka sayısı fazla. Bugüne kadar polikliniklerimizde 156 bin 592 hastaya hizmet verdik. 37 bin 875 poliklinik, 6 bin 330 ultrason tetkiki ve 3 bin 448 cerrahi müdahale yaptık. Katarakt en önemli sağlık problemlerinden biri. 5 bin 886 görmeyen, göz ameliyatlarımızla artık görüyor. 14 bin 919 diş çekildi. Kulak burun boğaz hastası sayısı endişe verici, 8 bin 405 hastanın zarı olamayan kulağı tedavi edildi. Kaç ülkeye yardım götürdünüz? Birçok Afrika ülkesi ve diğer ülkelerden sağlık ve insani yardım talepleri geliyor. Çad, Burkina Faso, Mali ülkeleri, Komor daları,Arnavutluk, Makedonya, Bulgaristan’a sağlık operasyonları düzenledik. Sierra Leone, Bangladeş, Arakan Kampları, Afganistan’da insani yardım faaliyetlerinde bulunduk ve devam ediyoruz. EN ÇARESİZ YER Neden Nijer? Afrika’nın verilerini incelediğimizde o coğrafyanın en çaresiz bölgesinin Nijer’de Maradi’ye bağlı Tessaoua yerleşim yeri olduğuna karar verdik. Böylece her defasında değişik bir yere değil de bu bölgeye gitmeye karar verdik. Bölgede toplam 760 bin kişi yaşıyor ve iki şehirde toplam doktor sayısı üç. İyi bir cerrah, göz, KBB doktoru ve diş hekimi hiç yok. Bu bölgeye her altı ayda bir düzenli olarak gidiyoruz. 52 kere Nijer’e gittik. GIDA YARDIMI Mülteci kamplarına hangi yardımları yapıyorsunuz? Mülteci kamplarına düzenli yardım ediyoruz. Kamplarda ve kuraklık bölgelerinde 42 bin 600 aileye gıda yardımı yaptık. Suriye sınır ötesi ve sınır boyları kamplarına 4 yıldır periyodik yardımlarımız sürüyor. Afrika’da iftar çok rağbet görüyor, dört ülkede iftar projemiz var. Bağış sahiplerinin Afrika’da iftar verme taleplerine 7 yıldır aracılık ediyoruz. Yaklaşık 7 bin kişiye Ramazan süresince sıcak iftar ikram ediyoruz. Tüm yardımlarınızı bağışlarla mı gerçekleştiriyorsunuz? 12 yıllık geçmişimiz ve her konuda bağış seçeneğimiz var. Tabii ki güven önemli. Mesela katarakt bağışından kuyu bağışına, keçi bağışından kurban bağışına kadar tüm bağışları, yardımları tek tek fotoğraflayıp bağış sahiplerine ulaştırıyoruz. Başbakanlığa bağlı Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Sağlık Bakanlığı en büyük proje ortaklarımız. 25 ÇOCUK Yurtiçinde faaliyetleriniz neler? Özellikle İstanbul’da çok zor şartlarda yaşam sürdüren Suriyeli 650 aileye bağışçılarımıza ait ev eşyası teslimini gerçekleştirdik. Gıda ve temizlik maddeleri yardımı yapıyoruz. Sınır ve sınır ötesi yardımlarda genelde un, maya ve yörenin taleplerini karşılamaya çalışıyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız ile yaptığımız protokol çerçevesinde yetiştirme yurtlarından aldığımız 2-4 yaş grubu ve 25 çocuğumuz var. 5 gönül evimizde onları geleceğin çocukları olarak yetiştirmeye gayret ediyoruz. 492 SU KUYUSU AÇTI ‘Gönülüler’, Nijer ve komşu ülkelere 492 su kuyusu açtı. Halen 29 su kuyusu için çalışmalarını sürdüren ekip, kuyulara bağışçıların adını veriyor. YERLİ HALKA MESLEKİ EĞİTİM Gönüllüler, Afrika’ya ameliyat hemşiresi ve ebe eğitimi veriyor. Tarım, marangozluk, kaynakçılık, soğuk demircilik, mobilyacılık, tekstil gibi mesleklerin eğitimi de yeni mesleki eğitimler arasında. BAŞKASI İÇİN KAYGI DUYAN İŞİNİN EHLİ KAHRAMANLAR ‘Gönüllüler’ bir başkası için kaygı duyan herkese açık bir iyilik platformu. Yardım grupları genelde hava alanında ilk kez birbirini gören kişilerden oluşuyor. Sadece işinin ehli olmaları ve bir başkasının kaygılarına ortak olarak işin içine girmeleri yetiyor. Gönüllüler Afrika’ya giderken tüm siyasi, dini, ideoloji düşünce ve davranışlarını, egolarını Atatürk Havalimanı’nda bırakmak zorunda. 160 BİN KİŞİYE 20 BİN KEÇİ DAĞITTIK Afrika’da uluslararası kuruluşlara örnek olduğumuz bir proje var. Dul ve yetimlere üçer adet süt keçisi dağıttık. Bugüne kadar 160 bin kişi 20 bin 256 keçi ile bir başkasına muhtaç olmadan yaşamaya başladı. AFRİKA’YA YARDIM DAVETİ “Gelin bize katılın. ‘Gönüllü’ olun, bir okuldur Afrika. Çok değişeceğinizi biliyoruz, bizim değiştiğimiz gibi. Biz sabrı, azla yetinmeyi, yoklukta mutlu olmayı, yokluğa bile şükretmeyi öğrendik.” www.gonulluler.org /http://www.gonulluler.org/gonullu-formlari /

24 Mayıs 2017 Çarşamba

HABER: CANAN BİLGİN Proje, 4.4 milyar nüfusu ve küresel ekonominin yüzde 40’ını kapsıyor. Türkiye’nin de dahil olduğu 68 ülkeye uzanan ‘Tek Kuşak, Tek Yol’, Çin’in küresel liderlik için bir adımı olarak değerlendiriliyor. Çin’in ‘Modern İpek Yolu projesi’ olarak da adlandırılan ‘Tek Kuşak, Tek Yol’ (One Belt, One Road-OBOR), küresel ticareti yeniden şekillendirecek. Türkiye’nin de dahil olduğu 68 ülkeye yayılan dev proje, 4.4 milyar insanı ve küresel GSYH’nin yüzde 40’ını kapsıyor. Hedef; Asya, Ortadoğu, Afrika ve Avrupa’yı birbirine bağlamak, ticareti ve kalkınmayı desteklemek. Uzun soluklu ve iddialı projeye ilişkin büyük vaatler ortaya koyan destekçileri, ‘Tek Kuşak, Tek Yol’un dünyaya fayda sağlayacağını ve milyonlarca insanı yoksulluktan kurtaracağını savunuyor. Çin devlet medyasına göre, Ortadoğu barış sürecinden Dubai’deki start-up’lara, döviz ticareti ve küresel yoksulluğun azaltılmasından Sincan tıp endüstrisi ve Avustralya otellerine, nükleer enerjiden Polonya meyve bahçelerine kadar pek çok proje dünyaya avantaj sağlayacak. Tek Kuşak, Tek Yol, Doğu Çin’den Londra’ya uzanan bir tren hattı da dahil olmak üzere pek çok büyük projeyi kapsıyor. 4 KITA BAĞLANIYOR İlk kez 2013’te Çin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından duyurulan ‘Tek Kuşak, Tek Yol’da; Asya, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’nın karayolu, demiryolu, limanlar, boru hatları, havalimanları, elektrik şebekeleri ve fiber optik hatlardan oluşan lojistik ve ulaştırma ağı ile birbirine entegre edilmesi öngörülüyor. Proje kapsamında dünya nüfusunun yüzde 60’ını ve küresel ekonominin üçte birini oluşturan ülkeler yer alıyor. Oxford Economics’e göre, bu ülkelerin küresel GSYH’nin büyümesine katkısı geçen yılın sonunda yüzde 68 iken, bu rakamın 2050’de yüzde 80’e çıkması bekleniyor. Pakistan’da binlerce kilometrelik karayolu, Nepal’de uluslararası bir havaalanı ve Çin ile Laos arasındaki demiryolu bağlantısı, ‘Tek Kuşak, Tek Yol’ kapsamındaki projelerden sadece birkaçı… Çinli inşaat firmalarının yanı sıra General Electric ve Siemens gibi küresel şirketler de projenin fayda sağlayıcıları arasında… 1 TRİLYON DOLAR Çin’in nüfuzunu artırmak ve dünya ticaretine hakim olmak için atılmış bir adım olarak değerlendirilen projede yatırımlar da hızla devam ediyor. Çin devlet medyasına göre, projeye 1 trilyon dolar yatırım yapıldı; önümüzdeki 10 yılda ise birkaç trilyon dolar daha yatırılması planlanıyor. ‘Tek Kuşak, Tek Yol’un bir taraftan Çin’in akıllıca bir ‘marka’ çalışması olduğu ve popülerliğini artırdığı belirtilirken, diğer yandan projeye ilişkin belirsizlikler ve riskler de tartışılıyor. Kuşak ve Yol Forumu için Pekin’deki İpek Yolu Altın Köprüsü tamamlandı. DIŞARIYA PARA AKITIRKEN İÇERİYE YABANCI ALMIYOR CNN’de Alec Macfarlane tarafından kaleme alınan bir makalede, ABD Başkanı Trump’ın büyük ticaret anlaşmalarını durdurduğu veya karşı çıktığı bir dönemde Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in kendini küreselleşmenin savunucusu olarak gördüğü belirtilerek, “Ancak Xi’nin Çin’in nüfuzunu sınırlarının ötesinde güçlendirmek için itici gücü olan Tek Kuşak, Tek Yol projesinde hâlâ pek çok soru var. Yaklaşık dört yıl önce başlatılan plan, Asya, Afrika ve Avrupa’da demiryolları, karayolları, limanlar ve diğer projelere yüz milyarlarca dolar aktarmayı hedefliyor. Bazı eleştirmenler bunun çok büyük bir kaynak israfıyla sonuçlanabilecek puslu bir program olduğunu söylüyor” yorumu yapıldı. Macfarlane, Çin’in diğer ülkelere para aktarmaktan memnuniyet duysa da, kendi ekonomisinin birçok bölümünde yabancı yatırımları kabul etmeye daha az istekli olduğuna dikkat çekti. AB’nin Çin Büyükelçisi Hans Dietmar Schweisgut da, “Pekin’de düzenlenen Tek Kuşak, Tek Yol Zirvesi’nde Çin’in dünya çapında savunduğunu yurtiçinde uygulayacağını umuyoruz” diye konuştu. Dünya Bankası yatırım bölümünün eski CEO’su Jin-Yong Cai, “Çin, ekonomik büyümenin en iyi yolunun kusursuz, mükemmel işler yaratmak olduğunu öğrendi” dedi. PROJEYE 68 ÜLKE DAHİL Afganistan, Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Bahreyn, Bangladeş, Belarus, Butan, Bosna-Hersek, Brunei, Kamboçya, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Mısır, Estonya, Etiyopya, Gürcistan, Macaristan, Hindistan, Endonezya, İran, Irak, İsrail, Ürdün, Kazakistan, Kuveyt, Kırgızistan, Laos, Letonya, Lübnan, Litvanya, Makedonya, Malezya, Maldivler, Moldova, Moğolistan, Karadağ, Myanmar, Nepal, Yeni Zelanda, Umman, Pakistan, Filistin, Filipinler, Polonya, Katar, Güney Kore, Romanya, Rusya, Suudi Arabistan, Sırbistan, Singapur, Slovakya, Slovenya, Güney Afrika, Sri Lanka, Suriye, Tacikistan, Tayland, Doğu Timor, Türkiye, Türkmenistan, Ukrayna, Birleşik Arap Emirlikleri, Özbekistan, Vietnam ve Yemen. AVRUPA PROJEYİ KABUL EDİYOR AMA… Oxford Economics uzmanı Tianjie He, Avrupa’nın bu projeyi ABD’den daha fazla kabul ettiğini belirterek, “Ancak dünyanın birçok gelişmiş ülkesi Çin’in yükselen gücünden dolayı hâlâ rahatsız” dedi. KÜRESEL LİDERLİK Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, geçtiğimiz hafta Pekin’de düzenlenen Tek Kuşak, Tek Yol Zirvesi’nde yeni İpek Yolu olarak tanımlanan planın sadece Çin’in küresel etkisini geliştirecek bir teşebbüs olmadığını söyledi. BBC’nin haberine göre, zirvede küresel ticaret projesi için 124 milyar dolar yatırım sözü veren Jinping, “Ticaret, ekonomik kalkınmanın önemli bir motoru. OBOR, bir Çin fikri ancak herkesin menfaatine. Dünyanın gelişimini, adil, makul ve şeffaf küresel ticaret ve yatırım kurallarının konulmasını teşvik etmenin tam zamanı” dedi.

24 Mayıs 2017 Çarşamba