tatil-sepeti
AB'den ticari misilleme mekanizması girişimi

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, üçüncü ülkelerin ekonomik "baskılarına" karşı kısıtlayıcı tedbir uygulama imkanı sağlayacak bir ticari misilleme mekanizması kurulmasını içeren düzenleme teklifini açıkladı. "Zorlama Karşıtı Enstrüman" adlı mekanizmaya göre, AB veya üye ülkelerinin ticaretini veya yatırımlarını etkileyen önlemler uygulayan veya uygulama tehdidinde bulunan yabancı ülkelere derhal müdahale edilecek. Ekonomik olarak zorlayıcı önlemler alındığının belirlenmesi ve bu konudaki müzakerelerin sorunu gidermemesi halinde mekanizma devreye girecek. Bu kapsamda, AB Komisyonu, gümrük vergisi, kota, ithalat sınırlaması, yatırım ve hizmetlerin kısıtlanması, ülkenin AB piyasalarına erişimin engellenmesi gibi çeşitli seçenekleri derhal hayata geçirecek. AB tarafından yürürlüğe konacak bir ekonomik tedbir, üye ülkelerin oy çokluğuyla kaldırılabilecek. Halihazırda AB'nin ekonomik zorlamaya karşı müdahale edecek bir yasal çerçevesi bulunmuyor. Mekanizmanın yürürlüğe girmesi için bu aşamadan sonra Avrupa Parlamentosu (AP) ve üye ülkelerin onayı gerekiyor. AB'nin ekonomik konulardaki yaptırım veya misilleme gibi uygulamaları üye ülkelerin oy birliğiyle alınabiliyor. Bu durum nedeniyle karşı yaptırımların kabulü için her üye ülkenin ikna edilmesi gerekiyor. Ancak yaptırım kararı, hem uzun süreç alıyor hem de her durumda mümkün olmuyor. Söz konusu mekanizmanın, Çin gibi ekonomik dayatmalarda bulunduğu iddia edilen ülkelere karşı kullanılabileceği görüşü hakim olurken, AB üyesi ülkelerin tamamı mekanizmaya sıcak yaklaşmıyor. Bazı AB ülkeleri, ekonomik sorunların ve uzlaşmazlıkların giderilmesi için mevcut Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarını yeterli buluyor.

08 Aralık 2021 Çarşamba

En zengin yüzde 10, gelirin yarıdan fazlasını aldı

Paris merkezli araştırma kuruluşu World Inequality Lab, "Dünya Eşitsizlik Raporunu" yayımladı. Rapora göre, 2021 yılında ortalama bir yetişkin birey satın alma gücü paritesiyle 23 bin 380 dolar kazanıyor. Ayrıca, ortalama bir yetişkinin 102 bin 600 dolar borcu bulunuyor. Bu ortalamalara rağmen ülkeler arasında ve ülkelerin içerisinde geniş çapta gelir eşitsizlikleri söz konusu durumda. Küresel nüfusun en zengin yüzde 10'u şu anda küresel gelirin yüzde 52'sini alırken, nüfusun en yoksul yarısı küresel gelirin sadece yüzde 8'ini kazanıyor. Küresel gelir dağılımının en üst yüzde 10'luk kısmından bir kişi yılda ortalama 122 bin 100 dolar kazanırken, küresel gelir dağılımının en yoksul yarısından bir birey ise yılda ortalama 3 bin 920 dolar kazanıyor. Küresel servet eşitsizlikleri daha belirgin bir hal alıyor. Küresel nüfusun en yoksul yarısının neredeyse hiç mal varlığı bulunmuyor. Bunlar, toplam servetin sadece yüzde 2'sini elinde bulunduruyor. Buna karşılık, dünya nüfusunun en zengin yüzde 10'u tüm servetin yüzde 76'sına sahip durumda. Nüfusun en yoksul yarısı yetişkin başına ortalama 4 bin 100 dolar borca sahip. Söz konusu eşitsizlikler, Kuzey Afrika ile Orta Doğu'da çok yüksekken Avrupa'da daha düşük seviyelerde ölçülüyor. Milyarderlerin küresel servetteki payları da hızla yükseliyor. Ortalama mal varlığı yıllık yüzde 3,2 artarken dünyanın en zengin bireylerinin serveti 1995'ten beri yılda yüzde 6 ile yüzde 9 arasında artış gösteriyor. Milyarderlerin küresel servetteki payı 1995’teki yüzde 1'lik seviyeden günümüzde yüzde 3'e ulaşmış durumda. Milyarderlerin servet artışı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında daha da hızlandı. Salgının başladığı 2020 yılında, milyarderlerin servet payında rekor seviyede artış gerçekleşti. TÜRKİYE'DE ORTALAMA YETİŞKİN BİR BİREY YILLIK 85 BİN 10 LİRA KAZANIYOR. Rapora göre, Türkiye'de ortalama bir yetişkin birey yıllık 85 bin 10 lira kazanıyor. Nüfusun en yoksul yüzde 50'sinin ortalama geliri yıllık 20.260 lira seviyesinde seyrediyor. En zengin yüzde 10'un ise yıllık kazancı ortalama 463 bin 20 lirayı buluyor. Türkiye'de en zengin yüzde 10, tüm gelirin yüzde 54,5'ini, en yoksul yüzde 50 ise yüzde 12'sini alıyor.

08 Aralık 2021 Çarşamba

Çin'de elektrik üreticilerinin kömür stokları son 2 yılın en yüksek seviyesine ulaştı

Caixin'in haberine göre, Çin Elektrik Konseyi (CEC), elektrik üreticilerinden derlediği bilgilerle hazırladığı haftalık raporda, stokların aralık ayının ilk haftasında 107,26 milyon tona ulaştığını belirtti. Raporda, santralleri 21,1 gün çalıştırabilecek miktardaki stokların, son 2 yılın en yüksek seviyesine eriştiği kaydedildi. Stok miktarı ekim sonunda 15,5 gün yetecek düzeydeydi. Çin'de elektrik üretiminin yüzde 56'sı kömürle çalışan termik santrallerden sağlanıyor. Ülke küresel fiyatlarının yükselmesiyle kömüre bağlı enerji üretiminde yaşadığı sıkıntıyı, son aylarda arz ve stokları artırarak hafifletmeye çalışıyor. Ülkede artan fiyatlar nedeniyle kömür arzında ve buna bağlı elektrik üretiminde sıkıntılar yaşanmıştı. Üreticiler, girdi maliyetinin zarar edecek oranda artması nedeniyle elektrik arzını durdurmak zorunda kalmış, bu sebeple eylülde Çin ana karasındaki 31 eyalet ve bölgenin 20’sinde aralıklı elektrik kesintileri meydana gelmişti. Hanehalkı elektriğinin büyük ölçüde kömürle çalışan santrallerden sağlandığı kuzeydoğu eyaletlerinde çok sayıda kentte habersiz enerji kesintileri yaşanmış, iç, güney ve doğu eyaletlerinde birçok fabrika ve imalathaneye kesintili elektrik verilmesi üretimde aksamalara yol açmıştı. Kesintiler nedeniyle Apple ve Tesla gibi büyük küresel şirketlerin yanı sıra küresel imalat zincirlerinde önemli rolü olan çok sayıda küçük ve orta ölçekli işletme, üretime ara vermek zorunda kalmıştı. Çin'in ekonomik planlama organı Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu (NDRC), kömür madenlerine dördüncü çeyrekte tam kapasite çalışarak günlük kömür üretimini 12 milyon tona çıkarma talimatı vermişti. Komisyon, kömür üretiminin 10 Kasım'da 12 milyon 50 bin tona çıkarak belirlenen hedefe ulaştığını duyurmuştu. Çin Kömür Taşıma ve Dağıtım Birliği de elektrik santrallerindeki kömür stoklarının 24 Ekim haftasında, eylül ayı sonuna göre 17 milyon ton artışla 95,69 milyon tona ulaştığını açıklamıştı.

08 Aralık 2021 Çarşamba

AB ülkeleri, iklim değişikliği ve sağlıkla ilgili ürünlerin KDV'sini düşürecek

Avrupa Birliği (AB) Konseyi, üye ülkelerin KDV oranlarına ilişkin Birlik kurallarının güncellenmesi konusunda anlaştıklarını açıkladı. Güncelleme göre, üye ülkeler standart olarak yüzde 15'in üzerinde KDV oranı uygulamaya devam edecek. Üye ülkeler, KDV yönetmeliğinin güncellenmiş ekinde yer alan 24 farklı kategorideki mal ve hizmetlerin iki tanesine indirimli oran olan yüzde 5'lik KDV uygulayabilecek. Ayrıca, gıda, tıp ve ilaç gibi temel ihtiyaçların yer aldığı 7 kategoriden birinde yüzde 5'ten düşük ve birinde de tam KDV istisnası sağlanabilecek. İndirimli KDV oranlarından yararlanabilecek mevcut mal ve hizmet listesi genişletilecek. İnternet erişimi, kültürel ve spor etkinliklerinin canlı yayınlanması gibi daha önce indirim imkanı olmayan dijital hizmetlere indirimli KDV hakkı tanınacak. Kişisel koruyucu ekipman, maske gibi halk sağlığını koruyan ve yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede kullanılan ürünler, gelecekteki krizlerde faydalı olabileceği öngörülen mallar ve engellilere yardımcı olacak cihazlar KDV indirimi alabilecek. AB'nin iklim değişikliği konusundaki önceliklerine olumlu katkı sağlayabilecek güneş panelleri, çevre dostu ısıtma sistemleri ve bisiklet gibi ürünlere düşük KDV uygulanabilecek. AB'nin iklim değişikliği hedeflerine zararlı olduğu düşünülen mal ve hizmetlere sağlanan indirimli oranlar ve muafiyetler ise kademeli biçimde kaldırılacak. Fosil yakıtlar ile benzer sera gazı emisyonlarına sahip diğer mallara uygulanan indirimli KDV oranları veya muafiyetler 2030'a kadar bitecek. Kimyasal gübreler ve böcek ilaçları için indirimli oranlar ve muafiyetler 2032'ye kadar sona erecek. Güncellenen KDV kuralları bu aşamadan sonra istişare için Avrupa Parlamentosu’na (AP) gönderilecek.

08 Aralık 2021 Çarşamba

AB ülkeleri 2020'de savunmaya yaklaşık 200 milyar Euro harcadı

Avrupa Savunma Ajansı'nın (EDA) raporuna göre, AB ülkelerinin toplam savunma harcamaları son 6 yılda artmaya devam etti. 27 AB ülkesinden Danimarka dışındaki 26 üyenin verdiği bilgileri göz önünde bulunduran EDA, toplam savunma harcamalarının geçen yıl 198 milyar avroya ulaştığını bildirdi. AB ülkelerinin harcamaları Kovid-19 salgınının yol açtığı ekonomik sorunlara rağmen 2019'a göre yüzde 5 arttı. Üye ülkelerin gayrisafi milli hasılası geçen yıl yüzde 6 düşmüştü. Üyelerden 19'unun savunma harcaması bir önceki yıla göre artarken 13'ünün harcaması yüzde 5 yükseldi. 6 AB ülkesinin harcaması ise yüzde 10'un üzerinde artış gösterdi. 26 üye ülkenin savunma harcamalarının gayrisafi milli hasıla içindeki payı 2020'de yüzde 1,5'e çıktı. Bu oran 2019'da yüzde 1,4 olmuştu. EDA'nın raporunda, harcamalardaki artışa karşın salgının savunma bütçeleri üzerindeki uzun vadeli etkilerinin şu aşamada belirsiz olduğu vurgulandı. Raporda hangi AB ülkesinin ne kadar harcama yaptığı belirtilmedi.

07 Aralık 2021 Salı