Japonya Merkez Bankası (BoJ) politika faizini değiştirmeyerek yüzde 0 ila yüzde 0.1 aralığında bıraktı.

BoJ iki günlük para politikası toplantısının ardından kararlarını açıkladı.

Açıklamada, kısa vadeli faiz oranlarının yüzde 0 ila yüzde 0,1 aralığında sabit bırakılmasına karar verildiği bildirildi.

Bankanın, tahvil alımlarını bir önceki toplantıda alınan kararlar çerçevesinde sürdüreceği aktarılırken, para politikası kararının oy birliği ile alındığı ifade edildi.

BoJ, bir önceki toplantıda 10 yıllık Japon devlet tahvillerine ilişkin getiri eğrisi kontrolünü sona erdirdiğini, şirket tahvili ve benzeri varlıklarda alımlarını 1 yıl içinde sonlandıracağını duyurmuştu.

Banka, para politikası kararlarının yanında "Ekonomik Aktivite ve Fiyatlardaki Görünüm" adında bir çalışma yayınlarken, çalışmanın para politikası kararları alınırken kaleme alındığı belirtildi.

Çalışmada, Japonya'nın potansiyelinin üzerinde büyümeye devam etmesi öngörülürken, ülke ekonomisinin hala bazı zayıf yönleri olmasına karşın toparlanmayı sürdürdüğüne işaret edildi.

Yurt dışındaki gelişmelerin Japonya ekonomisi için risk oluşturmaya devam ettiği kaydedilen çalışmada, ithal edilen ürünlerden başta tahıl olmak üzere emtia piyasalarındaki gelişmelerin yakından takip edileceği bildirildi.

Açıklamada, yurt içinde firmaların fiyatlama ve ücret artışlarına ilişkin önemli belirsizlikler bulunduğu belirtilerek, "Gelecek dönemde döviz kurları ve uluslararası emtia fiyatları, ithalat fiyatları vasıtasıyla yurt içi fiyatlar için bir risk oluşturuyor." değerlendirmesine yer verildi.

BoJ'un yıl sonu enflasyonun yüzde 2,6-3 aralığında olmasını öngördüğü ifade edilen açıklamada, enflasyonun 2025 ve 2026'da yüzde 2 seviyesinde olacağının tahmin edildiği kaydedildi.

Ocak tahminlerinde enflasyonun yıl sonunda 2,2 ila 2,5 aralığında gerçekleşmesi bekleniyordu.

Bankanın 2024 için medyan enflasyon tahmini yüzde 2,8 seviyesinde gerçekleşti.

Açıklamada, medyan büyüme beklentisi 2024 için yüzde 0,8 seviyesinde belirlenirken, gelecek iki yıl için ülkenin yüzde 1 büyüyeceği tahmin edildi. Ocak ayındaki toplantıda 2024 büyümesinin yüzde 1,2 olacağı öngörülmüştü.

Çekirdek enflasyon medyan tahmini bu yıl ve 2025 için yüzde 1,9 olurken, 2026'da yüzde 2,1 olması bekleniyor.

26 Nisan 2024 Cuma

Almanya geçen yıl 786 bin adet elektrikli otomobil ihraç ederek, 36 milyar Euro gelir elde etti.

Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), ülkenin 2023 yılına ilişkin elektrikli otomobil dış ticaret verilerini açıkladı.

Buna göre, Almanya’nın geçen yıl elektrikli otomobil ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 58 artarak 786 bin adede ulaştı. Söz konusu ihracatın değeri ise 36 milyar avro olarak kayıtlara geçti.

2023'te Alman elektrikli otomobilleri için en önemli alıcı ülke yüzde 15,6 ile Hollanda olurken, bu ülkeyi yüzde 13,4 ile İngiltere ve yüzde 12,4 ile Belçika takip etti.

Ülkenin, 2023’de elektrikli otomobil ithalatı ise yüzde 23,5 artarak yaklaşık 446 bin adede yükseldi, bunun için 14,1 milyar avro ödeme yapıldı.

Almanya’ya 2023'te elektrikli otomobillerin çoğunluğu Çin'den geldi. Çin’in payı yüzde 29 olurken, bu ülkeyi yüzde 9,9 ile Güney Kore ve yüzde 9,3 ile Çekya takip etti.

Verilere göre, Çin'in Almanya'ya tamamen elektrikli otomobil ithalatındaki payı geçen yıl bir önceki yıla göre iki kattan fazla arttı.

Almanya'dan geçen yıl ihraç edilen her 4 yeni otomobilden birinin elektrikli olması ve ülkenin geçen yıl ithal ettiğinden daha fazla elektrikli otomobil ihraç etmesi de dikkati çekti.

Öte yandan, Alman otomotiv endüstrisi 2023’te bir önceki yıla göre önemli ölçüde daha fazla elektrikli otomobil üretti. 2023’te üretim 2022’ye göre yüzde 59,9 artarak yaklaşık 973 bin adede yükseldi, üretimin değeri ise 40,4 milyar avro oldu.

Alman otomobil üreticileri, enflasyonist baskılar, yüksek enerji maliyetleri, Avrupa'daki yavaş ekonomik büyüme ve Çinli otomobil üreticilerinin yanı sıra Tesla’nın rekabetiyle karşı karşıya bulunuyor.

06 Mayıs 2024 Pazartesi

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB ile Çin arasındaki ekonomik rekabetin adil olması ve dengesizliklerin giderilmesi gerektiğini söyledi.

Von der Leyen, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Paris'te bir araya geldi.

Üçlü görüşme sonrası basın toplantısı düzenleyen von der Leyen, ekonomik ve jeopolitik konuların masaya yatırıldığını, AB ile Çin arasındaki ekonomik rekabetin "adil olması ve dengesizliklerin giderilmesi gerektiğini" ifade etti.

Piyasadaki dengesizliklerin "endişe kaynağı" olduğunu dile getiren von der Leyen, "Şirketlerimizi, ekonomimizi savunacağız. Gerektiği takdirde bunu yapmaktan asla çekinmeyeceğiz." dedi.

"ÇİN'İN SÜBVANSİYONLARI, AVRUPA'DA SANAYİSİZLEŞMEYE YOL AÇABİLİR"

Çin'in elektrikli araç ve çelik endüstrilerine yönelik devlet sübvansiyonlarının Avrupa endüstrileri için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve "Avrupa'da sanayisizleşmeye" yol açabileceğini belirten von der Leyen, "Dünya, Çin'in üretim fazlasını absorbe edemez." diye konuştu.

Pazara erişimdeki dengesizliklerin sürdürülebilir olmadığını ve ele alınması gerektiğini ifade eden von der Leyen, dengesizlikleri denetlemek için AB'nin sahip olduğu araçları kullanmaktan çekinmeyeceğini söyledi.

Von der Leyen, "Avrupa, kendi ülkesinde sanayisizleşmeye yol açabilecek piyasa bozucu uygulamaları kabul edemez." ifadesini kullandı.

 "ÇİN'İN RUSYA VE İRAN ÜZERİNDEKİ ETKİSİNE" VURGU

AB'nin ham madde bağımlılığını azaltmak için kaynaklarını çeşitlendirmeyi önemsediğini kaydeden von der Leyen, bu amaçla ham madde temin edilen ülkelerin sayısını artırmak amacıyla çalıştıklarını söyledi.

Liderlerin, Avrupa ve Çin'in dünya barışı ve güvenliğiyle ilgili ortak çıkarlara sahip olduğu konusunda mutabık kaldığını belirten von der Leyen, "Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için Çin'in Rusya üzerindeki tüm etkisini kullanacağına güveniyoruz." dedi.

Von der Leyen, Şi'nin Rusya'nın "sorumsuz nükleer tehditlerini tırmandırmamasında" önemli rol oynadığına işaret ederek, "Rusya'nın süren nükleer tehditleri karşısında Başkan Şi'nin bunu yapmaya devam edeceğinden eminim." dedi.

İran'ın bölgedeki istikrara "doğrudan tehdit oluşturduğunu" belirten von der Leyen, "Çin'in İran'ın balistik füzelerinin ve insansız hava araçlarının sorumsuzca yayılmasının önlenmesinde önemli bir rol oynayabileceğine inanıyoruz." diye konuştu.

"AVRUPA-ÇİN DİYALOĞU, HİÇ OLMADIĞI KADAR GEREKLİ"

Elysee Sarayı da X hesabından üçlü görüşme öncesi Macron'un açıklamalarının yer aldığı video paylaştı.

Macron, Çin ile Avrupa arasındaki ekonomik ilişkilerde herkes için adil kuralları savunduğunu ifade ederek, "Kıtamızın geleceği, çok açık bir şekilde Çin ile ilişkilerimizi dengeli bir şekilde geliştirmeye devam etme kapasitemize bağlı olacak." değerlendirmesini yaptı.

Fransız lider, Avrupa-Çin diyaloğunun hiç olmadığı kadar gerekli olduğunu vurguladı. Macron, Ukrayna ve Orta Doğu'daki büyük krizler konusunda Çin ile işbirliğinin belirleyici olduğunu dile getirdi.

06 Mayıs 2024 Pazartesi