tatil-sepeti

HABER: BARIŞ CABACI

Yılın ikinci çeyreğinde gerçekleşen rekor büyümenin dinamosu olan imalat sanayi, bu başarıyı sürdürülebilir hale getirmenin arayışında. İstanbul Ticaret Odası da bu sürece katkıda bulunmak üzere online ortamda yeni bir çalıştay düzenledi. Sektörel çalıştayların ikincisi olan ‘Demir Çelik Sektörü ve Bağlı Sektörlere Yönelik İmalat Sanayi Çalıştayı’na; İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Yönetim Kurulu Üyeleri Adil Coşkun ve Levent Taş ile imalat sanayinden sektör temsilcileri ve STK başkanları katıldı.

ÜRETİM GÜCÜMÜZÜ DEĞERLENDİRELİM

Ekonominin ancak ve ancak imalat sanayinin gücü ile anlam kazanacağını söyleyen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, şöyle konuştu: “İmalat sanayi; istihdama katkısı, ihracattaki payı ve katma değeri yüksek üretimiyle ekonomimizin yapı taşlarından en önemlisi. Sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin yanı sıra cari açığın kapanmasında imalat sanayi diğer sektörlerden ayrışıyor.” Türkiye’nin, üretimde güçlü olduğunu vurgulayan Avdagiç, “Gençlerimizi bu sektörlere kazandırmalıyız. İmalat sanayindeki verimliliği de teknolojik yatırımlarla artırmamız gerekiyor” dedi.

AB’NİN EN BÜYÜK ÇELİK ÜRETİCİSİYİZ

Türkiye’nin, ABD ve AB’nin korumacı önlemlerine rağmen ham çelik üretiminde geçtiğimiz yıl yüzde 6 büyüme ile 36 milyon tonluk üretim gerçekleştirdiğini söyleyen Başkan Avdagiç, “2020’de Çin, Vietnam, İran, Rusya ve Türkiye üretimde yükseliş gösterdi. Demir cevheri ve hurdaların yüzde 75’ini ithal ediyoruz. Türkiye’de çelik tüketimi dünya ortalamasının üzerinde. Bu durum sanayimizin geliştiğini gösterir. Ayrıca ülkemiz, çelik sektöründe uzun ürünlerde ihracatçı olmakla birlikte, yassı ürünlerde kendi tüketimine yetecek kapasiteye sahip değil ve ithalatçı konumunda. Üretim yöntemleri neticesinde elde edilen çeliklerin çeşitliliği, katma değeri, milli ekonomiye katkısı ve gelecek perspektifi gibi birçok alanda çalışmalar devam ediyor. Bu dönemde çelik sektörünün, katma değeri daha yüksek olan yassı ürünlere geçiş sağlayarak ve yeni pazarlara açılarak ihracatımızı da artırabiliriz” dedi.

İMALAT SANAYİNİ ‘YEŞİL’E DÖNÜŞTÜRELİM

Başkan Avdagiç, AB’nin belirlediği Yeşil Mutabakat kapsamında imalat sanayinin yeşil sanayiye dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Ürünlerimizi hem çevre dostu hale getirmemiz hem de teknolojik taleplere uygun bir şekilde üretmemiz gerekiyor. Belirlenen Yeşil Mutabakat doğrultusunda sanayimizde uzun süre gündem, yeşil üretim olacak. Bunun için STK’ların proaktif olması gerekiyor.”

MEB’DEN BEKLENTİLER

Her sektörde görülen ara elaman ve nitelikli insan gücü sorunu imalat sanayinde de yaşanıyor. Geçmişini mesleki ve teknik liselere adayan Mahmut Özer’in, Milli Eğitim Bakanı olmasının sektör için önemli olduğunu vurgulayan sektör temsilcileri, “Bakan Özer’in sektörde aranan ara elaman sorununu uzun vadede çözmesini bekliyoruz. Her gencin Türkiye’nin büyümesine katkı sağlayacağı yeni bir döneme girdik. Bu durum bizleri umutlandırıyor. Ayrıca hammadde sorunlarına da Ar-Ge odaklı çözümler getirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Sürdürülebilir başarı için sektörlerin talep ve önerileri

İTO’nun organize ettiği çalıştayda sektör mensuplarının dile getirdiği bazı tespit ve öneriler şöyle:

2023 SONRASI İÇİN 3 YILLIK PLAN

Yeşil Mutabakat’ın devreye gireceği 2023 yılından sonraki 3 yıl önemli. Bu sürecin iyi planlanması için STK’ların öncü olması ve bu süreye yönelik 3 yıllık bir plan yapılması gerekiyor.

İSTANBUL VE ÇEVRESİNDE OSB’LER ARTMALI

İstanbul’da ve çevre illerdeki özel bölgelerde yer bulma konusunda zorluk yaşıyoruz. Bu sorun, yatırım yapacak firmaların ticaretini engelliyor. İstanbul ve yakın illerde OSB sayılarının artmasını talep ediyoruz.

GÜMRÜK VERGİLERİNDE DÜZENLEME

Büyük hammadde ihracatçıları için ilave gümrük vergilerinin olumlu yönleri görüldü. Bu ilave gümrük vergileri elbette sektörlerimiz için önemli. Fakat rekabetin daha adil olması ve sektörlerdeki sorunları azaltmak için ilave vergilerin yeniden düzenlenmesi gerekiyor.

TESLİMAT SÖZLEŞMELERİNE UYUM

Birçok hammadde ve yarı mamul ürün konusunda yerli üreticilerin teslimatın belirlendiği tarihe uymamasından dolayı siparişleri yetiştiremedik. Bu yüzden sektörlerin dışarıya bağımlılığı arttı. Zamanında teslimat ile yerli üretim artabilir.

KATMA DEĞERİ YÜKSEK İHRACAT İÇİN TEDBİR

‘Katma değerli ihracat’ mottosuyla, KOBİ’lerin rekabetçiliği de düşünülerek hammadde ve yarı mamullerin işlenerek ihracat yapılması için tedbirler alınması gerekiyor.

YERLİ KONTEYNER

Navlun sorununun çözümü için yerli konteyner üretmek gerekiyor. Bu sorunun 2024’e kadar devam edeceği ve tüm sektörlerin bu alana yatırım yapması gerektiği bir zorunluluk haline geliyor.

KDV DÜZENLEMESİ

Armatür sektörünün ihracata katkısı 2 milyar doları buluyor. Türkiye’deki katma değerli ticaretin artması için KDV oranlarının da revize edilmesi gerekiyor. Yüzde 18 olan vergi oranının yüzde 8’e çekilmesiyle hem rekabet ortamı oluşur hem de kayıt dışılığın önüne geçilebilir.

13 Eylül 2021 Pazartesi

Etiketler : Sektörel

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yarın İstanbul'da "Güvenilir Gıdada Yeni Dönem" konulu basın toplantısı gerçekleştirecek.


 

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yarın saat 10.00'da başlayacak toplantıda, taklit veya tağşiş yapan işletmelere ilişkin kamuoyu duyurusundaki yeni sistem hakkında bilgi verecek.

 

Tarım ve Orman Bakanlığı, sağlıklı ve güvenilir gıda için bitki ve hayvan sağlığına yönelik son dönemde yeniliklere imza attı. Bu kapsamda, bazı bitki koruma ürünlerinin yasaklanması, kalıntıyla mücadele, şap hastalığına karşı aşılama sayısının üçe çıkarılması, veteriner yol kontrol istasyonlarının hizmete alınması gibi düzenlemeler hayata geçirildi.

 

Özellikle son bir yılda güvenilir gıda konusunda mevzuatta düzenleme yapılırken gıda işletmelerinde karekod uygulaması gibi yenilikler devreye alındı.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Lisanslı elektrik üretiminde en büyük pay yüzde 24 ile doğal gaz santrallerinin oldu.


 

Türkiye'nin lisanslı elektrik üretimi temmuzda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,22 artarak 32 milyon 59 bin 18 megavatsaat oldu.

 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun temmuz ayına ilişkin "Elektrik Piyasası Sektör Raporu"na göre, lisanslı elektrik üretiminin yüzde 24'ü doğal gaz santralleri, yüzde 22,1'i ithal kömür, yüzde 19,6'sı hidroelektrik santralleri, yüzde 12,6'sı linyit santralleri ve yüzde 13'ü rüzgar santrallerinden sağlandı.

 

Bu kaynakları sırasıyla biyokütle, jeotermal, güneş, taş kömürü, fuel-oil ve asfaltit izledi.

 

Türkiye'nin lisanslı elektrik üretimi temmuzda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,22 artışla 32 milyon 59 bin 18 megavatsaat oldu.

 

Faturalanan elektrik tüketim miktarı ise aynı dönemde yüzde 8,19 artarak 27 milyon 187 bin 122 megavatsaat olarak gerçekleşti.

 

Tüketimin yüzde 35,6'sı sanayi, yüzde 27,2'si kamu ve özel hizmetler sektörü ile diğer aboneler ve yüzde 26,2'si mesken aboneleri tarafından yapıldı. Aydınlatmanın payı yüzde 1,4, tarımsal faaliyetlerin payı ise yüzde 9,5 olarak kayıtlara geçti.

 

TÜKETİCİ SAYISI VE KURULU GÜÇ ARTTI

 

Elektrikte tüketici sayısı temmuzda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,8 artarak 50 milyon 184 bin 239'a ulaştı.

 

Bu dönemde, mesken tüketicilerinin sayısında yüzde 1,8, tarımsal faaliyet tüketicilerinin sayısında yüzde 3 artış görüldü. Aydınlatma tüketicilerinin sayısında yüzde 1,1, kamu ve özel hizmetler sektörüyle diğer tüketicilerin sayısında yüzde 1,5 artış yaşandı. Sanayi tüketicilerinin sayısında yüzde 7,8 düşüş oldu.

 

Türkiye'nin lisanslı elektrik kurulu gücü ise bu dönemde yüzde 0,9 artarak 96 bin 359 megavat oldu.

 

Kurulu gücün yüzde 25,5'ini doğal gaz çevrim santralleri, yüzde 24,8'ini barajlı hidroelektrik santralleri, yüzde 12,6'sını rüzgar santralleri, yüzde 10,8'sini ithal kömür santralleri, kalan bölümünü ise diğer enerji kaynaklarından elektrik üreten tesisler oluşturdu.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : elektrik enerji üretim doğalgaz