Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "İslam ülkeleriyle ticaretimizin payı toplam ticaretimiz içinde 20 yıl önce yüzde 11'di, geçen yıl bu rakamı yüzde 26'ya çıkardık. Hedefimiz 2028'e kadar bu oranı yüzde 35'lere çıkarmak." dedi.


Bolat, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Dünya Helal Zirvesi Konseyi tarafından İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen 9. Dünya Helal Zirvesi ve 10. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Helal Expo Fuarı ile etkinlik çerçevesinde gerçekleştirilen ETHEXPO Avrasya Turizm ve Sağlık Fuarı'nın açılışına katıldı.

 

Konuşmasına İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını anımsatarak başlayan Bolat, şunları kaydetti:

 

"İsrail'in zalimce 47-48 gündür masum sivilleri, kadınları, yaşlıları, sivilleri şehit edip, Gazze'yi bombalayarak yerle bir ettiği katliamı en şiddetli şekilde kınadığımızı ifade etmek isterim. Başta Sayın Cumhurbaşkanı'mız olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak kardeş İslam ülkeleri ile dayanışma içinde bu katliam ve zulmün durdurulması, insanlık ve savaş suçu olan uygulamaların Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanması için büyük çaba içindeyiz. Ateşkesin kalıcı olarak sağlanması ve Gazze'nin yeniden imarı noktasında elimizden geleni yapacağız. Zalimler ve zalimlerin zulmü hiçbir zaman payidar olmuyor."

 

Helal çalışmaların başladığı yıllar hakkında değerlendirmelerde bulunan Bolat, helal fuarı düzenlemenin önemli bir ilerleme olduğunu dile getirdi. Helal Zirvesi'nde gerçekleştirilecek etkinlikler hakkında bilgi veren Bolat, her seferinde yeni bir ilerleme sağlanarak yola devam edileceğini söyledi.

 

Bolat, Türkiye'de helal sektörü konusunda yapılan çalışmalara işaret ederek şu değerlendirmelerde bulundu:

 

"İslam ülkeleri arasında da bu alanda önemli belirsizlikler, farklılıklar oluyordu. Bu noktada da çok önemli bir gelişme sağlandı ve IFHAB adıyla İslam Helal Akreditasyon Kurumları Forumu (Islamic Forum for Halal Accreditation Bodies) resmen kuruldu. İİT'ye bağlı kuruluş ilk genel kurulunu 3 hafta önce başarıyla gerçekleştirdi. 57 İslam ülkesi olduğunu düşündüğümüzde, akreditasyon kuruluşları, belge verme kuruluşları belirli bir düzene kavuşmuş olacaklar. Bu noktada Türkiye'nin öncülüğü ile SMIIC adıyla, İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü kuruldu, merkezi Türkiye'de. SMIIC'in kurulmasından sonra helal akreditasyon kurumlarının standartları ve belge verme standartları uluslararası bir standarda kavuştu. Dünya Helal Zirvesi de entegrasyon sağlanması noktasında önemli bir rol oynayacak."

 

İNSANLIK TARAFINDAN DA YAKIN VE ORTA GELECEKTE ARANILAN BİR KAVRAM OLACAK

 

Bakan Bolat, helal kavramının Müslümanlıktaki önemine dikkati çekerek, helal kavramının Müslümanların dışındaki insanlık tarafından da yakın ve orta gelecekte aranılan bir kavram olacağının altını çizdi.

 

Helal Akreditasyon Kurumuna (HAK) dün yaptıkları ziyareti anımsatan Bolat, şu bilgileri verdi:

 

"Türkiye'de HAK tarafından 54 akreditasyon kararı alınmış bulunmakta. Böylece Müslümanların şüpheden uzak bir şekilde aldıkları, tükettikleri ürünlerin, hizmetlerin helal ve sağlıklı olduğuna dair güvenebilecekleri sistem oluşmuş, ticaretin kolaylaşması sağlanmıştır. Türkiye'de 1200'ün üzerinde helal belgesi HAK'ın akreditasyon güvencesi altına alınmıştır. HAK ile SMIIC arasında işbirliği mutabakat zaptı imzalanmıştır. Böylece HAK, dünya çapında geçerli eğitimler veren bir eğitim üssü haline gelmiştir. Bugüne kadar HAK, 32 ülkeden 1000'i aşkın sektör profesyonellerine eğitim hizmeti vermiştir."

 

SON 10 YILDA TÜRKİYE DÜNYADA ÖNEMLİ BİR SAĞLIK ÜSSÜ HALİNE GELDİ

 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, zirve kapsamında düzenlenen ETHEXPO Avrasya Turizm ve Sağlık Fuarı'na da değindi.

 

Dünyada 25 trilyon dolarlık mal ticaretinin yanı sıra 7 trilyon 200 milyon dolarlık da hizmetler ticaretinin bulunduğunu anlatan Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Bu hizmetlerin içinde yer alan sağlık turizmi ülkemizde her geçen dönemde önemi ve büyüklüğü artan ve iftihar ettiğimiz önemli bir sektör. Cumhurbaşkanı'mızın öncülüğünde AK Parti hükümetlerinin 21 yılında sağlık alanında çok büyük reformlar yapıldı. Sağlığın insanların en temel hakkı olduğu bilinciyle hem hastaneler hem hastanelerin donanımı ve sağlık hizmetleri noktasında çok büyük yenilikler yapıldı. 1000'e yakın hastane yapıldı, 25'e yakın şehir hastanesi kuruldu ve tamamlanıyor. Türkiye'nin bu başarısı, başta komşu ülkeler, İslam ülkeleri, hatta Batılı ülkelerdeki hastalar nezdinde de dikkati çekmeye başladı.

 

Son 10 yılda Türkiye dünyada önemli bir sağlık üssü haline geldi. Sağlık alanında gerek hastanelerimiz gerekse doktorlarımız ve hastane yöneticilerinin verdiği hizmetlerin kalitesiyle her geçen dönemde sağlıkta ülkemize yurt dışından gelenlerin sayısı artmaktadır. 2022 yılında Türkiye'de 1,2 milyon kişi yurt dışından gelip sağlık hizmeti almış, 2012'ye göre tam 5 katı artış olmuş ve ülkemize 2 milyar 100 milyon dolar bir döviz geliri bu hizmetler kazandırmıştır. Bu yılın ilk 9 ayında 1 milyon 30 bin kişi Türkiye'de yurt dışından gelip sağlık hizmeti aldı ve 1 milyar 700 milyon dolar bir sağlık turizmi geliri elde edildi. Bu yıl geçen yılın ilk 9 ayıyla mukayese ettiğimizde sağlık turisti sayısı yüzde 17 artarken sağlık hizmeti ihracatımız da yüzde 9,5 artış göstermiştir."

 

Türkiye'de devlet güvencesi ve herkese sağlık hizmeti verme noktasındaki başarının aynı şekilde yurt dışından gelen hastalara da uygulandığını dile getiren Bolat, hizmetler sektörü ve sağlık sektöründe de Bakanlık olarak ciddi destekler sağladıklarını aktardı.

 

Bolat, "Türkiyemiz son 21 yılda her alanda gösterdiği başarı ve ilerlemeyi, atılımları, halkımızın güveni ve teveccühü, iş dünyamızın azmi ve gayretiyle Türkiye Yüzyılı'nda da üzerine katarak sürdürecektir. İslam ülkeleriyle ticaretimizin payı toplam ticaretimiz içinde 20 yıl önce yüzde 11'di, geçen yıl bu rakamı yüzde 26'ya çıkardık. Hedefimiz 2028'e kadar bu oranı yüzde 35'lere çıkarmak." ifadelerini kullandı.

 

Bakan Bolat, konuşmasının ardından fuarı gezerek katılımcılarla sohbet etti.

23 Kasım 2023 Perşembe

Enflasyonla mücadele hedefi ve ekonomide istikrar için hazırlanan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, genelgeler ve yeni düzenlemelerle bütün kamu kurumlarında uygulanacak.


Kamu harcamalarında hangi kalemlerde tasarrufun artırılacağı, nerelerde ödeneklere öncelik verileceği tek tek açıklandı. Paketin daha öncekilerden farkı ise verimlilik, güçlü izleme, kamunun tamamında uygulama esası olacak. 

 

ADEM ORHUN 

 

Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklandı. Pakette harcamaların azaltılmasının yanı sıra verimliliğin artırılması, izleme ve denetim hedefleri de dikkat çekiyor. Bir diğer husus ise paketin hedefleri kapsamında yeni düzenlemelerin yapılacak olması. Paketin sunumu öncesinde konuşan Yılmaz, daha önce yapılmış hazırlıklara ve talimatlara dikkat çekti. Yılmaz’ın yaptığı açıklamaya göre bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya konulan, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte uygulanacak. Önümüzdeki aylarda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı hazırlıkların devreye girmesiyle toplam etkisini gösterecek. Bunlar, zamanı geldikçe açıklanacak. 

 

CUMHURBAŞKANI TALİMATI

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan’daki kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Orta Vadeli Program’ın (OVP) güçlendirilmesi için kamuda tasarrufun artırılmasına, yatırımlarda önceliklerin belirlenmesine ve yapısal reformların hızlandırılmasına dikkat çekmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Mayıs’taki toplantıda ise kamuda harcamaları etkileyen alanlarda tasarruf kültürünü güçlendirici adımlar atılacağını ve bu yönde gerekli talimatları verdiklerini belirtmişti. 

 

DEVAMI GELECEK

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatların hatırlatan Cevdet Yılmaz da “Bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya koyduğumuz, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte anlam ifade ediyor. Önümüzdeki aylarda, çeşitli hazırlıkların devreye girmesiyle ve oluşturacağı toplam etkiyle tam olacak. Bunları sizlerle zamanı geldikçe paylaşacağız” dedi. Yılmaz, “OVP’nin enflasyonu düşürmeye yönelik politikalarının yıllık bazda belirgin sonuçlarını bu yılın ikinci yarısında görmeye başlayacağız. Gelecek yıl yüzde 20’nin altında, 2026 yılında tek haneli enflasyona ulaşmada kararlıyız. Bunu sağlarken, büyümeyi, istihdamı ve sosyal dengeleri azami oranda gözetmeye devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

HESAP VEREBİLİRLİK

 

Bu paketin, geçmiştekilerden farklılık arz ettiğini söyleyen Yılmaz, farkı şöyle açıkladı: “Bu paketi, geçmişten çıkardığımız derslerle, bu dönem aldığımız tedbirleri daha sıkı bir izleme sistemiyle hayata geçireceğiz. Ayrıca, ‘hesap verebilirlik’ mekanizmalarını güçlendirerek, haklı bir gerekçeye dayanmayan sapmaları engellemeyi amaçlıyoruz. Bu çalışmanın hayata geçirilmesinde idari ve kanuni olarak iki ayaklı çalışma yürütülüyor. Hiçbir kuruluşumuz bundan istisna değildir. Kanun gerektirmeyen hususlardaki genelge taslağı hazırlandı, kısa süre içinde Cumhurbaşkanımızın onayına sunulacak. Kanun gerektiren konularda yürüttüğümüz hazırlıklar, TBMM’nin takdirine arz edilecek.”

 

ÖNCEKİLERDEN FARKLI

 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Tasarruf ve Verimlilik Paketi sunumunda farklara dikkat çekti. Bakan Şimşek, “Bu bizim ilk tasarruf çabamız değil, son paket de olmayacak. Dolayısıyla bu alanla ilgili olarak önümüzdeki dönemde birçok adım atacağız. Bugünkü tedbir setini, geçmişteki uygulamalardan farklı kılan üç husus var” dedi. Bakan Şimşek, paketi farklı kılan üç maddeyi şöyle açıkladı:

 

  • Birincisi, Orta Vadeli Program’ın özüne uygun olarak, kamuda verimliliği artırarak tasarrufu amaçlıyoruz.  
  • İkincisi, bu paketle birlikte çok güçlü bir izleme, denetleme, raporlama ve yaptırım modelini hayata geçiriyoruz. 
  • Üçüncüsü, tedbirler, kamunun tamamını kapsayacak şekilde uygulanacak. Yani merkezi idareler, mahalli idareler, KİT’ler, döner sermayeler, fonlar yani kamunun tamamı bu tedbir paketinin kapsamındadır.

 

DEZENFLASYON İÇİN

 

“Vergi artışı, mevcut nesilleri etkiliyor, borçlanma ise gelecek nesillerin yükümlülük altına girmesi demek” diyen Bakan Şimşek, şöyle devam etti: “Kamuda harcama kontrolü ve tasarruf üzerinden dezenflasyon sürecine destek vereceğiz. Bu, çok önemli. Yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesi de verimlilik açısından, uzun vadeli büyüme açısından çok kritik bir değişken. Kamu maliyesi ve birçok alanda reform yapacağız ve bunları paylaşacağız.” 

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre program, şu adımlarla güçlendirilecek: 

 

  • Kamuda harcama kontrolü ve tasarruflar artırılacak.
  • Yatırımlar öncelikli alanlara yönlendirilecek.
  • Yapısal reformlar hızlandırılacak.

 

TASARRUF VE HARCAMALAR

 

Harcama tedbirlerinin 3 temel ayağı olduğunu belirten Bakan Şimşek, bunları şöyle açıkladı: 

 

  • Kamuda tasarruf 
  • Bütçe harcamalarında disiplin
  • Kamu yatırımlarında verimlilik

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre, kamu tasarruf alanları içindeki 8 öncelikli alan şunlar olacak: 

1. Taşıtlar

2. Binalar

3. Kamu istihdamı

4. İdari yapılanmada etkinlik

5. Yurt dışı geçici görevler

6. Enerji ve atık yönetimi

7. Haberleşme giderleri

8. Diğer cari harcamalar 

 

AVDAGİÇ: DEZENFLASYON İÇİN KATKISI OLACAK

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, kamuda tasarruf programının ‘üretirken verimli ve harcarken tasarruflu olmayı’ bir döneme mahsus bırakmayıp, ülke kültürüne yerleştireceğine inandıklarını belirtti. Programın, enflasyonla mücadele fedakarlığını toplumun tüm kesimlerine paylaştıracağını ifade eden Avdagiç, “Topyekun bir mücadelenin yeni bir başlangıcı olmasını ve dezenflasyon kararlılığımıza katkı sağlamasını diliyoruz. Temennimiz, bu fedakarlıkların karşılığının kısa sürede kalıcı refah olarak tüm topluma geri dönmesi” değerlendirme-sinde bulundu.

 

NEDEN MALİ DİSİPLİN?

 

  • Kalıcı fiyat istikrarını sağlamak
  • Doğal afetlere kaynak oluşturmak
  • Yeşil ve dijital dönüşüme kaynak
  • Düşük risk primine ulaşmak
  • Makul şartlarda kredi bulmak
  • Bütçe açığını azaltarak nesiller arasında adaleti sağlamak

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Görevinde bir yılı tamamlamak üzere olan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, alınan tedbirlerle iç piyasadaki dalgalanmaların yerini dengelenmeye bıraktığını açıkladı. Bakan Bolat, buna örnek olarak otomobil ve konut sektöründeki dengelenmeyi gösterdi.


Yeni döneme ilişkin öncelik ve gündemlerindeki yeni başlıklar konusunda da İstanbul Ticaret’e özel açıklamalarda bulunan Bakan Bolat, ihracattaki ivmelenmeyi sürdürme kararlılığında olduklarını vurguladı. Bolat, ihracattaki sürdürülebilir ivmelenme için yapacaklarını sıraladı. 

 

ŞÜKRULLAH DOLU

 

Kovid salgını ve sonrasında yaşanan bölgesel savaşlarla küresel tedarik zincirinde kırılmalar gerçekleşti. Bu durum Türkiye’de de piyasaların dalgalanmasına neden oldu. Ancak 28 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında yeni bir süreç başladı. 1 Haziran 2023 itibariyle Ticaret Bakanlığı görevini üstlenen Prof. Dr. Ömer Bolat’ın liderliğinde alınan tedbirlerle piyasalardaki dalgalanmalar yerini dengelenmeye bıraktı. Görevinde 1 yılı tamamlamak üzere olan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’a, yapılanları ve gündemlerindeki yeni uygulamaları sorduk: 

 

OVP HEDEFLERİ

 

Geçen 1 yılı, başardıklarınız ve başarmakta olduklarınız cihetiyle nasıl yorumlarsınız?

 

Üretimi, yatırımı, istihdamı ve ihracatı her alanda önceleyerek, tüm politika ve stratejilerimizi bu ülkeyi müreffeh yarınlara ulaştırmak uğruna hayata geçirdik. Hamdolsun, çalışmalarımız sonucunda oluşturduğumuz güçlü programımızın olumlu yansımalarını ihracatımızda da görüyoruz.

 

2023 yılı sonunda ihracatımız 255.4 milyar dolar seviyesine ulaştı ve OVP hedefinin üzerinde gerçekleşti. Geçen yıla kıyasla, ihracatın ithalatı karşılama oranı 0.8 puan artarak yüzde 70.6’ya yükseldi. Dış ticaret açığımız, geçen yıla kıyasla, yüzde 3 oranında azalarak 106.3 milyar dolara ve ticaret açığında yaşanan iyileşme ile de cari açığımız 45.4 milyar dolara geriledi.

 

DESTEKLER ARTTI

 

Dünya ihracatından aldığımız pay da istikrarlı bir artış göstererek, 2023’te yüzde 1.08’e yükseldi ve ihracatımızda yaşanan ivmelenmenin küresel bir başarı olduğu bir kez daha kanıtlandı. Bunun yanı sıra, 2023’te orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımızdaki payı yüzde 40.3’e yükseldi.

 

2023 yılındaki başarımızı devam ettirerek 2024’te ihracatımızı 267 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Nitekim bu yılın ocak-nisan döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 2.7’lik artışla 82.9 milyar dolarlık ihracata ulaşarak bu seneki hedeflerimize de bir bir ulaşacağımızın sinyallerini veriyoruz. Bu hedef doğrultusunda; 2024 yılında destek tutarını önemli ölçüde artırdık. İnşallah bu yıl, 16.2 milyar lirayı ihracatçılarımızın istifadelerine sunacağız.

 

E-İHRACAT ZİRVESİ EYLÜLDE

 

Diğer taraftan, Bakanlık olarak e-ihracatın artırılmasına yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde sektörün önemi ve artan ilgiyi göz önünde bulundurarak, Ankara’da gerçekleştirdiğimiz zirveyi ileri bir noktaya taşıyarak 4-5 Eylül 2024 tarihlerinde ‘Türkiye E-İhracat Zirvesi’ni düzenlemeyi planlıyoruz.

 

FİNANSMANA ERİŞİM

 

Finansmana erişim, her zaman olduğu gibi gündemimizin en üstünde yer alıyor. Bu nedenle, ihracatçılarımızın finansmana erişimini daha da kolaylaştıracak, Bakanlığımız koordinasyonunda Türk Eximbank ve İGE A.Ş.’nin katılımıyla prefinansman ve teminata yönelik bir model geliştirdik. Bakanlığımız tarafından destek başvurusu uygun görülen ihracatçılarımız, Türk Eximbank’a kredi başvurusunda bulunacak ve bu prefinansman protokolü çerçevesinde öncelikli olarak değerlendirmeye tabi tutulacaklar. 

 

İlaveten, reeskont kredisi faiz oranlarının hesaplanmasında politika faiz oranı esas alınmak suretiyle yeni bir formül belirlenerek, reeskont kredilerinin toplam faiz maliyetinin Merkez Bankası politika faizi seviyesini aşmaması sağlandı. Bu çerçevede, reeskont kredilerinde toplam faiz maliyetinde üst sınır yüzde 25.93 uygulanacak şekilde sabitlendi.

 

FİYAT İSTİKRARI 

 

Fiyat istikrarı ve kalıcı refahın tam olarak sağlanmasını temin etmek amacıyla tüm paydaş kurumlarımızla koordineli çalışmaya devam ediyoruz. 

 

Otomotiv sektöründeki denetim faaliyetleri ve uygulanan idari yaptırım kararları neticesinde arz ve talep dengelendi; vatandaşlarımızın sıfır ve ikinci el araca ulaşımı mümkün hale geldi. Bunun yanı sıra, emlak sektöründe yaşanan gerçeklikten uzak, spekülatif fiyat artışları sonucu oluşan tüketici mağduriyetlerini ortadan kaldırmak; adil, rekabetçi ve istikrarlı bir piyasa yapısını yeniden tesis etmek üzere çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz. Yaptığımız düzenlemeler, yürüttüğümüz yoğun denetim faaliyetleri ve uyguladığımız yaptırımların taşınmaz fiyatlarına olumlu şekilde yansıdığını görüyoruz.

 

2028 HEDEFİMİZ

 

“2028 yılında ihracatımızı 375.4 milyar dolara, ülkemizin küresel mal ihracatından aldığı payı yüzde 1.3’e, yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürün ihracatımızın payını yüzde 49.5’e çıkarmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda ülkemizin genel ihracatı içindeki e-ihracat payını yüzde 10’a çıkarma gayemiz var.”

 


YURT DIŞI LOJİSTİK MERKEZLERE ABD VE AVRUPA’DAN BAŞLANIYOR

 

Yurt Dışı Lojistik Merkezler Projesi’nde hangi aşamaya gelindi?

 

Yurt Dışı Lojistik Dağıtım Ağları (YLDA) kurulabilmesi için Bakanlığımıza başvurulması gerekiyor. Başvurular başladı. Başvurular arasında yapılan incelemelerde; araç filosu, depo büyüklüğü, cep depo kullanımı, sınır kapılarımızdaki araç trafiğine ve intermodal taşımacılığa katkısı, ihracatımıza ve teslim sürelerine yapacağı ilâve katkı hususlarındaki değerlendirmelerimiz neticesinde 2’si ABD, 3’ü Avrupa merkezli olmak üzere toplamda 5 firmaya onay verildi. ABD merkezli YLDA projemizdeki cep depolarımızın bir kısmı, YLDA işbirliği kuruluşu tarafından belirli bir süre ücretsiz olarak kullanıcıların hizmetine sunuldu. 

 


‘SORUMLU İNFLUENCER’ PROGRAMI SONBAHARDA!

 

Influencer Sertifika Programı ne zaman başlayacak? 

 

Sorumlu Influencer Sertifika Programı Projesi’nin sonbahar döneminde hayata geçirilmesi planlanıyor. Program, Reklam Özdenetim Kurulu (RÖK) koordinasyonunda Reklam ve Pazarlama İletişimi Derneği (REPİD) aracılığıyla gerçekleştirilecek. Başvurular REPİD aracılığıyla alınacak. Sosyal medya etkileyicileri tarafından başvurular online yapılacak. İlk etapta 300 bin üzeri takipçi sayısına sahip olan influencerların REPİD’e ait platform üzerinden başvurması bekleniyor. İlk aşamada yüz yüze yapılması planlanan eğitim programına ilişkin katılımcı sayısı, ücreti, mekanı, eğitim içeriği gibi detaylar nihai hale getirildikten sonra kamuoyuyla ayrıca paylaşılacak.

 


YENİ DÖNEM ÖNCELİKLERİ

 

Gündeminizdeki yeni öncelikler neler?

 

İhracatta sürdürülebilirlik: Ticaret Bakanlığı olarak önceliklerimiz arasında sürdürülebilir ihracat artışının sağlanması her zaman ilk sıralarda yer alıyor.

 

41 sektöre tanıtım kampanyası: Yine, yalnızca nitelik olarak değil, niceliksel olarak artış sağlamak üzere, Türk ihraç ürünlerini en etkili bir biçimde dünyaya tanıtmak amacıyla bir diğer önemli projemiz olan ‘2028 İhracat Tanıtım ve Pazarlama Vizyonu’nu hayata geçirdik. Bu proje kapsamında 41 sektör ve ürün grubuna yönelik tanıtım ve pazarlama kampanyası başlattık.

 

Nitelikli işgücü için İhracat Akademisi: Gündemimizde nitelikli işgücü de önemli bir yer tutuyor. Hedefler doğrultusunda ‘İhracat Akademisi’ kurulmasına yönelik çalışmalara başladık. 

 

Yeşile yeni destek paketi: Yeşil sürece hazırlık amacıyla yepyeni bir destek paketini çok kısa bir zaman önce yayımladık. Türk Eximbank aracılığıyla uygulamaya koymayı planladığımız ve ihracatçılarımıza yeşil dönüşüm noktasında kolaylık sağlayacak yeni destek paketlerinin çalışmaları da devam ediyor. Planladığımız yeni destekle Türk Eximbank tarafından kullandırılacak yeşil dönüşüm kredi programı kapsamında firmalar için oluşacak faiz yükünün belirli bir kısmını Bakanlık olarak desteklemeyi planlıyoruz.

 

Cezalandırmaktan ziyade önleyici olmak istiyoruz: Bakanlığımız, cezalandırmaktan ziyade önleyici politikaları hayata geçiriyor. Bunun bir parçası olarak özellikle imalatçı ve ihracatçı firmaların, kurduğumuz ‘Güvenli Ürün Danışma Ofisleri’nden alacakları rehberlik desteği ile üretimlerini mevzuata uyumlu hale getirmeyi hedefliyoruz. Bir yandan da ilgili mevzuatın uyumlu olduğu Avrupa Birliği pazarına ihraç kapasitesinde artış sağlanabilmesini amaçlıyoruz.

 

Ticari defterlerin elektronik ortama taşınması: Yeni dönemde şirket kuruluşlarının, ödeme işlemleri de dahil olmak üzere tamamen elektronik ortama taşınması devam edecek. Tacirimizin tutmakla yükümlü olduğu muhasebe defterleri dışındaki ticari defterlerin elektronik ortamda tutulabilmesine yönelik çalışmalarımız sürecek. Bu yıl içinde bu çalışmaların tamamlanmasını hedefliyoruz. Diğer taraftan, şirket ve ticari işletmelerin değişiklik tescili işlemlerinin, MERSİS Mobil Uygulama üzerinden yapılmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor.

20 Mayıs 2024 Pazartesi