Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından yürütülen IPARD III Programı'nın ilk çağrısına 1029 fiziki proje başvurusu yapıldı.


Türkiye ve Avrupa Birliği'nin eş finansmanıyla yürütülen IPARD Programı, TKDK tarafından uygulanıyor.

 

Bu kapsamda bu yıl IPARD III Programı 81 ilde uygulanmaya başlandı.

 

Programın birinci başvuru çağrı ilanın, et, süt, yumurta, meyve ve sebze ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması sektörlerinde soğuk hava deposu, süt toplama merkezi, işleme tesisi kurulumu ve modernizasyonuna yönelik yatırımlar için 21 Mart'ta ilana çıkıldı. Proje başvuruları, 5 Nisan'da alınmaya başlandı.

 

Tarım ve balıkçılık ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanmasıyla ilgili fiziki varlıklara yönelik yatırımlara ilişkin başvuruların proje teslimleri 14 Haziran'da sona erdi. Bu programa girişimciler, yoğun ilgi gösterdi. Program kapsamında ülke genelinden 1029 fiziki proje başvurusu yapıldı.

 

En fazla başvuru 74 projeyle Mersin'den alındı. Bu ili 59 proje ile Şanlıurfa, 58 projeyle Bursa ve 43 projeyle Konya takip etti. Program kapsamına yeni alınan illerden ise İzmir ve Niğde dikkati çekti.

 

IPARD III KAPSAMINDAKİ YENİLİKLER

 

Yumurta işleme, yem bitkileri ve solucan gübresi yetiştiriciliği ile tuzlu suda kültür balıkçılığı destek kapsamına alındı. Hayvansal üretimde organik ürünler de program kapsamına dahil edildi.

 

Öte yandan, programla zeytinyağı ve zeytin ürünleri sektöründe 1 milyon 250 bin avro üst limitli yatırımların (sadece makine-ekipman) küçük-orta ölçekli işletmelerce yapılabilmesi sağlandı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Birliğe bağlı il ve ilçe birimlerinin başvuru yapabilmesi imkanı getirildi. Açık alanda bitkisel üretim yatırımları için (makine ekipman) yüzde 15’lik bütçe ayrıldı.

 

BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ NASIL OLACAK?

 

Başvuruların tamamlanmasının ardından IPARD Programı'nda yer alan sıralama kriterlerine bakılarak başvurular aldıkları puanlara göre sıralanacak ve çağrı bütçesinin imkan verdiği başvuruların incelenmesine başlanacak. Yaklaşık 3 ay gibi bir sürede kontrollerin tamamlanarak destek almaya hak kazanan başvuru sahipleriyle sözleşmelerin imzalanması hedefleniyor.

 

Daha önce duyurulan 2024 yılı çağrı takvimine uygun olarak 2. başvuru çağrı ilanına çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve iş geliştirme tedbirinden haziran ayı içinde çıkılması planlanıyor. Başvuruların temmuz ve ağustosta alınması öngörülüyor.

16 Haziran 2024 Pazar

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2023 Araştırması'nın sonuçlarına göre, 2022'de 73 olan halka açık şirket sayısı geçen yıl 12 adet artışla 85'e çıkarak en yüksek düzeye ulaştı.


 


 

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2023 Araştırması'na göre, İSO 500 içinde halka açık şirketlerin sayısı 2017-2021 döneminde 65-69 bandında seyrederken, 2022 ve 2023 yıllarında ortaya çıkan finansal koşullar şirketleri halka açılmaya yöneltti.

 

Türkiye'nin en büyük 500 şirketleri arasında sayıları artan halka açık kuruluşlar, 2022'de 73'e, 2023'te ise 85'e çıkarak en yüksek seviyeyi gördü.

 

İSO 500 içerisinde yer alan halka açık şirketlerin performanslarına bakıldığında, üretimden satışlar 2 trilyon 67,3 milyar lira ile toplamdan yüzde 32,4'lük pay alırken, dönem kar ve zarar toplamındaki payı yüzde 33,6'dan 35,5'e yükseldi.

 

Türkiye'nin en büyük 500 sanayi şirketinin faiz, amortisman ve vergi öncesi karı 2022'ye kıyasla yüzde 45,5 artışla 1 trilyon 175 milyar liraya çıkarken, halka açık 85 şirketin faiz, amortisman ve vergi öncesi karı 379 milyar 968 milyon lirayla toplam içindeki payı yüzde 32,3 oldu.

 

Buna karşılık halka açık şirketlerin ihracat payı 2022'de yüzde 34,1 seviyesinden 2023'te yüzde 32,7'ye gerilerken, aktif toplamları 2 trilyon 916 milyar lira ile toplam içindeki payı yüzde 33'e ulaştı.

 

HALKA AÇIK 85 SANAYİ ŞİRKETİNİN TOPLAM BORCU 1,3 TRİLYON LİRA

 

Bilanço göstergelerinde yer alan toplam borçlara bakıldığında, Türkiye'nin en büyük 500 sanayi şirketinin borcu 2023 yılında yüzde 60 artarak 2,5 trilyon liradan 4 trilyon 13 milyar liraya çıktı.

 

Halka açık şirketlerin toplam borcu ise 1 trilyon 373,5 milyar lira ile toplam içindeki payı yüzde 34,2 olurken, kısa vadeli borçlar 1 trilyon 49,3 milyar ile yüzde 36,8 ve uzun vadeli borçlar 324 milyar 203 milyon ile yüzde 27,9'lük pay aldı.

 

Halka açık şirketlerin öz kaynaklarının toplam içindeki oranı 2022'de yüzde 28,7 seviyesindeyken, 2023'te 1 trilyon 543,2 milyar lira ile yüzde 32'ye yükseldi.

 

"SANAYİCİNİN YATIRIM VE ÜRETİM DEVAMLILIĞI İÇİN FİNANSMANA ERİŞİM ÖNEM ARZ EDİYOR"

 

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Aydın, Türkiye ekonomisinin Orta Vadeli Program'da bu yıl yüzde 4 ve gelecek yıl yüzde 4,5 büyüme hedefleri dikkate alındığında, sanayicinin yatırım ve üretim devamlılığını sürdürebilmesi için finansman erişimin büyük önem arz ettiğini bildirdi.

 

Halka arzların şirketlere sunduğu katkıya değinen Aydın, şunları kaydetti: "Halka açılma, sanayi şirketlerine kısa vadede yatırımlarını finanse etmek için sermaye toplamasına, şirketlerin borçlanma ihtiyacının azaltılmasına ve finansal yapılarını güçlendirmesine katkı sunarken, uzun vadede finansal istikrar ve büyüme potansiyeli sunarak bu süreçte kritik bir rol oynar. Bu nedenle İstanbul Sanayi Odası'nın açıkladığı 500 büyük sanayi şirketi içerisinde halka açık kuruluşların sayısının artması, sanayinin güçlenmesine ve sürdürülebilir bir büyüme yakalamasına önemli katkılar sağlayacaktır. Ayrıca şirketlerinin halka açılma ile elde ettikleri kurumsallaşma, şeffaflık ve itibar, finansmana erişimin kolaylaşmasına yol açabilir."

 

Güçlü finansal yapıya sahip, büyüme potansiyeli yüksek ve yatırımcı güvenini kazanmış şirketlerin halka açılmaya devam edebileceğini ifade eden Aydın, halka arz ivmesinin piyasa ve ekonomik koşulların yanı sıra şirketlerin özel durumlarıyla stratejik kararlarına bağlı olduğunu vurguladı.

 

Aydın, sanayi şirketlerinin sermaye piyasası araçlarını kullanmasına ilişkin şunları söyledi: "Bu durum hem şirketlerin finansal yapısını güçlendirir hem de ekonomik büyüme ve kalkınmaya katkıda bulunur. Ayrıca şirketlerin sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmalarına, rekabet güçlerini artırmalarına ve piyasa koşullarına daha hızlı adapte olmalarına yardımcı olur. Sanayi şirketlerinin sermaye piyasalarından daha fazla yararlanması, uzun vadeli stratejik bir avantaj olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, Sermaye Piyasası Kurulu, Borsa İstanbul yönetimi ve hükümetin halka arzları teşvik eden politikaları da bu süreci olumlu yönde etkileyebilir. Bu büyük şirketlerin borsaya dahil olmasıyla sermayenin daha fazla tabana yayılması ve derinleşmesi gelecekte ekonominin sağlıklı büyümesi için hayati öneme sahip. Zira ülke ekonomilerin gelişmişlik düzeylerinin genelde sermaye piyasalarının, özelde ise borsalarının derinlikleriyle doğru orantılı olduğunu görmekteyiz."

26 Haziran 2024 Çarşamba

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İhracat Pazar Monitörü'nün (İPM) mayıs ayı sonuçlarında İhracat Talep Endeksi 99.7 puan, Pazar Dayanıklılık Endeksi ise 99.4 puan oldu.



 

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nden (TİM) yapılan açıklamada, önemli pazarlarda talebi yaratan koşullar ile global ekonomideki talep ve risklerin takip edildiği İhracat Pazar Monitörü'nün mayıs ayı sonuçları paylaşıldı.

 

İhraç edilen ürünlere olan talep koşullarını ihracat yapılan pazarlar üzerinden, temel makroekonomik göstergeler ve öncü makroekonomik göstergeleri kullanarak takip eden İhracat Talep Endeksi, mayısta aylık bazda yüzde 0,1 artış ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,7 azalış ile 99,7 oldu.

 

Endeks uzun dönem ortalamasının altında seyrederken, enflasyon beklentilerindeki iyileşmeye paralel olarak, küresel talebi oluşturan göstergelerdeki kismi iyileşme endeksi uzun dönem ortalamasına yaklaştırdı.

 

PAZAR DAYANIKLILIK ENDEKSİ 99.4 OLDU

 

Uzun ve kısa vadeli sosyal, ekonomik ve politik göstergelerden yararlanarak oluşturulan ve ihracat pazarlarının risklere karşı direncini ölçen Pazar Dayanıklılık Endeksi, mayısta aylık bazda yüzde 0,6 artış, geçen yılın aynı ayına göre de yüzde 0,1 yükseliş ile 99,4 oldu.


Orta Doğu'da yükselen tansiyonun kısmen düşmesi, ihraç pazarları genelinde dayanıklılığı olumlu etkiledi ve endeksi uzun dönem ortalamasına yaklaştırdı.

 

 

26 Haziran 2024 Çarşamba