tatil-sepeti

İngiltere'nin artan doğal gaz ithalatı bağımlılığının 2035'e kadar yıllık 30 milyar sterlin ticaret açığı oluşturacağı ve hane halkının enerji faturasının yıllık 5 bin 700 sterline ulaşacağı hesaplanıyor.


 

Londra merkezli düşünce kuruluşu ECIU'nun analizine göre, mevcut politikaların devam etmesi durumunda İngiltere'nin gaz ithalat bağımlılığının yüzde 85'e yükseleceği öngörülüyor.

 

Kuzey Denizi'nde doğal gaz üretiminin bu dönemde yüzde 75 azalması, yenilenebilir enerji, ısı yalıtımı ve ısı pompası yatırımlarının yavaş seyretmesi bu artışta etkili olacak.

 

Artan ithalat bağımlılığı nedeniyle 2035'e kadar ülkenin yıllık gaz ticaret açığının 30 milyar sterline çıkacağı hesaplanıyor. Bu rakam, özellikle Avrupa'nın sert şekilde etkilendiği gaz krizi öncesindeki seviyenin 4 kat üzerinde bulunuyor.

 

İngiltere'nin yükselen gaz ithalat bağımlılığına bağlı olarak hane halkı enerji faturasının ise yıllık 5 bin 700 sterline yükseleceği hesaplanıyor.

 

ECIU Analiz Direktörü Simon Cran-McGreehin analize ilişkin değerlendirmesinde, resmi rakamların Kuzey Denizi'ndeki gaz üretiminin düşeceğini gösterdiğini belirterek, "Isı pompalarına karşı olanlar ithal gaza daha bağımlı oluyor. Gaz fiyatlarının kriz öncesi döneme göre iki veya üç kat yüksek olduğu dikkate alındığında, bu durum pahalı yakıta bağımlı olmak anlamına geliyor. İngiltere hükümetinin enerji bağımsızlığı için hedefleri var ama onları hayata geçirecek politikaları yok." ifadelerini kullandı.

15 Mayıs 2023 Pazartesi

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, "Bütün yatırımcıların Türkiye'de sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabileceği şekilde iş planlarını geliştirebileceğini, Türkiye'de yatırım yapabileceğini anlatıyoruz" dedi.


 

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığındaki heyetle New York'ta bulunduklarını ifade ederek, bu heyetin her zaman bir yatırım ajandasının da bulunduğuna dikkati çekti.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yatırımcılarla da toplantı yapacağına işaret eden Dağlıoğlu, "Sonrasında da Hazine ve Maliye, Sanayi ve Teknoloji, Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Ticaret bakanlarımızın yatırımcılarla toplantıları olacak. Bizim hedefimiz, Türkiye'ye, başta ABD olmak üzere diğer ülkelerden de daha fazla yatırım çekmek. Burada bu yatırımcı topluluğuyla Türkiye'nin mesajlarını, ülkedeki gelişmeleri paylaşmak için doğru bir platform olduğunu düşünüyoruz, bu fırsatı en verimli şekilde değerlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.

 

Dağlıoğlu, bu yıl üç büyük derecelendirme kuruluşunun Türkiye'nin notunu yükseltmesinin ülkeye gelen yatırımlara etkisini değerlendirdi.

 

Özellikle portföy yatırımları tarafında Türkiye'ye bu yıl hızlı bir giriş olduğunu söyleyen Dağlıoğlu, "Kredi derecelendirme kuruluşları onların karar verme mekanizmasına çok etkin. Türkiye'nin bu yıl içerisinde 3 kurumdan da bu not artışı alan tek ülke konumunda olması bizi özel yapıyor, yatırımcılar bunu çok pozitif karşılıyor." diye konuştu.

 

Dağlıoğlu, doğrudan yatırımcıların da kredi notlarını takip ettiklerine değinerek, Türkiye'ye yönelik yatırım iştahının artmasının son 3 ayda doğrudan yatırımlar tarafındaki yukarı yönlü ivmeden takip edilebileceğini dile getirdi.

 

Yılın 7 ayında Türkiye'nin 6 milyar dolar civarında yatırım çektiğini bildiren Dağlıoğlu, gelecek aylarda bunun hızlanarak artacağını öngördüklerini anlattı.

 

"TÜRKİYE BİRÇOK ALANDA DÜNYANIN KESİŞİM VE BAĞLANTI NOKTASI"

 

Dağlıoğlu, Türkiye'yi farklı kampanyalarla dünyada tanıttıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Pandemi sonrasında Türkiye'yi 'Your Resilient Partner' (dayanıklı ortağınız) olarak dayanıklı, güçlü, krizlerden çabuk çıkan bir ülke olarak anlattık. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı 2023'te, bütün dünyada yine çok geniş kampanyalarla Türkiye'nin 100'üncü yılını duyurduk. Orada da temamız 'Common Ground' yani yatırımcılarla, dünyayla ortak noktası olan bir ülke olarak Türkiye'yi anlattık. Bunun bir devamı niteliğinde de son dönemde özellikle gördüğümüz birçok alanda Türkiye, dünyanın kesişim ve bağlantı noktası ve bu fiziksel bir kesişim noktası olmanın ötesine geçiyor. Bu yüzden 'Nexus of the World' kampanyasına başladık."

 

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu haftasında sürdürülebilirliğin çok geniş bir çerçevede ele alındığına dikkati çeken Dağlıoğlu, bütün dünyada sürdürülebilirlik hedeflerini hayata geçirmek ve net sıfır karbon emisyonu hedefine ulaşmak için eylem planları yapıldığını, Türkiye'de de bu alanda çok önemli gelişmelerin olduğunu söyledi.

 

Dağlıoğlu, bu nedenle New York'un ünlü Times Meydanı'ndaki kampanyalarını da sürdürülebilirlik temasına odakladıklarını belirterek, "Yatırımcılara Türkiye'deki sürdürülebilirlik hedeflerine doğru gelişmeleri, yatırım ortamının bu bağlamda nasıl şekillendiğini anlatıyoruz. Bütün yatırımcıların Türkiye'de sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabileceği şekilde iş planlarını geliştirebileceğini, Türkiye'de yatırım yapabileceğini anlatıyoruz. Kampanyamız da bu sebeple sürdürülebilirlik teması çerçevesinde ilerliyor." şeklinde konuştu.

 

"NİTELİKLİ İSTİHDAMI ARTIRACAK YATIRIMLARI ARTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"

 

2024-2028 yıllarını kapsayan Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi'ne de değinen Dağlıoğlu, buradaki hedefin Türkiye'ye özellikle daha sürdürülebilir yatırımlar çekmek olduğunu ifade etti.

 

Dağlıoğlu, dijital alanın da kendileri için önemine işaret ederek, Türkiye'de hem mevcut geleneksel işlerin dijital dünyaya adaptasyonu hem de teknoloji girişimlerinde büyük bir fırsatın oluştuğunu, bu alandaki yatırımların hızla artması için çaba gösterdiklerini bildirdi.

 

Tedarik zincirlerine entegrasyonun da önemli diğer bir alan olduğuna değinen Dağlıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki geçmiş 20 yıllık dönemde Türkiye uluslararası tedarik zincirlerinde, değer zincirlerinde çok önemli rol oynayan bir ülke oldu. Türk KOBİ'leri hızla bu tedarik zincirlerine entegre oluyor, daha üst yerlere çıkıyor, daha katma değerli ürünler üretiyor. Uluslararası şirketler de bu tedarik zincirlerindeki aktivitelerin daha çok fonksiyonlarını ülkemize kaydırıyorlar."

 

Dağlıoğlu, Türkiye'nin artık bölgesel üretim, AR-GE, inovasyon ve tasarım merkezi olduğunu vurgulayarak, birçok şirketin bölgesel tedarik ve satın alma merkezlerinin Türkiye'de yer aldığını dile getirdi.

 

Bunların ülkenin küresel tedarik zincirlerindeki konumunu güçlendirme için önemli olduğunu söyleyen Dağlıoğlu, nitelikli bilgiye dayalı ekonomi alanındaki yatırımlarla nitelikli istihdamı artıracak yatırımları kazanmak için çalıştıklarını kaydetti.

24 Eylül 2024 Salı

Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda, para politikasını belirlerken ülkedeki ve dünyadaki ekonomik gelişmeleri dikkatle değerlendireceklerini, faizleri artırmakta aceleci davranmayacaklarını söyledi.


 

Osaka'da düzenlenen toplantıda, Japon ekonomisi ve para politikasına ilişkin konuşan Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda, Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) Japonya ve yurtdışı finans, sermaye piyasalarındaki gelişmelerin ekonomik faaliyeti ve fiyatları nasıl etkileyeceğini yakından takip etmeye devam edeceğini anlattı.

 

Ueda, ülkede enflasyonun yükselmeye devam etmesini öngördüklerini aktaran Ueda, ekonomik faaliyet ve fiyatlara ilişkin öngörülerinin gerçekleşmesi halinde politika faiz oranını artıracaklarını vurguladı.

 

"Ekonomik faaliyet ve fiyatları çevreleyen yüksek belirsizlikler göz önüne alındığında beklenmeyen durumlar ortaya çıkabilir." diyen Ueda, para politikasının önceden belirlenmiş sabit bir programa dayanmayacağını, çeşitli belirsizlikleri hesaba katarak zamanında ve uygun bir şekilde yürütüleceğini ifade etti.

 

BoJ Başkanı Ueda, "Mevcut durumda Boj’un özellikle ABD ekonomisi olmak üzere denizaşırı ekonomilerdeki gelişmeleri ve istikrarsız finans ve sermaye piyasalarındaki gelişmeleri azami dikkatle izlemesi gerekiyor." dedi.

 

Japonya'nın uzun süredir düşük faiz ortamında olduğunu anımsatan Ueda, faiz oranı artışlarına ekonomi ve fiyatların nasıl tepki vereceğine çalışacaklarını ifade etti.

 

Ueda, politika kararları alırken yurt içi ve yurt dışındaki finans ve sermaye piyasalarındaki gelişmelerle bu gelişmelerin altında yatan faktörleri dikkatlice değerlendireceklerini belirterek, "Bunu yapmak için yeterli zamanımız var." dedi.

 

BoJ, geçen hafta politika faizini yüzde 0,25'te sabit bırakmıştı.

24 Eylül 2024 Salı

Etiketler : Japonya Merkez Bankası faiz