tatil-sepeti

Türkiye, geçen yıl 168 milyar 88 milyon dolarlaCumhuriyet tarihinin en yüksek ihracatına imza attı. Otomotiv endüstrisi 31.6 milyar dolarlık dış satımlaen fazla ihracat gerçekleştirilen sektör oldu. Otomotiv endüstrisini 17 milyar 642 milyon 157 bin dolarla hazır giyim ve konfeksiyon, 15 milyar 554 milyon 861 bin dolarla çelik takip etti.

EN FAZLA ARTIŞ ÇELİKTE

Geçen yıl en fazla ihracat artışını yakalayan sektör yüzde 36.1'leçelik sektörü oldu. Bu dönemde dış satımında en fazla düşüşü ise yüzde 26 ile gemi ve yat sektörü yaşadı. Türkiye'nin toplam ihracatının 2018'de yüzde 83.4'üne sanayi grubu imza attı. Söz konusu grupta 2017'ye göre yüzde 12.4'lük artışla 136 milyar 325 milyon 297 bin dolarlık ihracat yapıldı.

Toplam ihracatın yüzde 13.8'ini oluşturan tarım grubunda yüzde 6.7'lik yükselişle 22 milyar 645 milyon 609 bin dolarlık, toplam ihracattan yüzde 2.7 pay alan madencilik grubunda da yüzde 2.7'lik azalışla 4 milyar 561 milyon 662 bin dolarlık ihracat gerçekleşti.

İHRACATTA ALMANYA LİDER

Geçen yıl Türkiye'denen fazla ihracat yapılan ülke 15.8 milyar dolarla Almanya oldu. Almanya'yı 11 milyar 47 milyon dolarla Birleşik Krallık, 9 milyar 468 milyon dolarla İtalya ve 8 milyar 253 milyon dolarla ABD izledi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) açıkladığı 2018 ihracat rakamlarını değerlendiren Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye'nin en büyük ticaret partneri olan Avrupa Birliği'ne ihracatınise yıl sonu itibarıyla bir önceki yıla göre yüzde 13.7 artışla 84.1 milyar dolar olarak gerçekleştiğinive bunun 2018 ihracat rakamının yüzde 50'si olduğunu vurguladı.

HEDEF PAZAR AFRİKA

Pekcan, hedef pazar olarak belirledikleri Afrika kıtasına ihracatın 2018’de bir önceki yıla göre yüzde 24 artış gösterdiğini, Latin Amerika ülkelerine ihracatın ise aynı dönemde yüzde 35.6 yükseldiğini vurguladı.

Odak ülke olarak işaret ettikleri Meksika’ya ihracatın yüzde36 arttığına dikkat çeken Pekcan, Hindistan'a ihracatın ise yüzde 48oranında arttığını kaydetti.

BU BAŞARIYI ZOR DÖNEMDE SAĞLADIK

Bakan Pekcan, mal ve hizmet ticareti birlikte değerlendirildiğine, 2018 ilk 10 ayında genişletilmiş ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 91.1 olduğunu belirterek, "Ülke olarak, bu seviyeye kolay yükselmedik. Üstelik bu başarıyı çok zor bir dönemde sağladık" dedi.

Pekcan, söz konusu rekorun kırılmasında, küresel faktörlerin yanı sıra son dönemde yaptıkları çalışmaların da önemli katkısı olduğunu söyledi.

Pekcan, dış ticaretteki olumlu gelişmelere, ihracatçılara sağladıkları desteklerin artarak sürmesinin, uyguladıkları ticaret politikası savunma araçlarının ve yeni hükümet sistemiyle kamu politikalarındaki hız ve etkinlik artışının da önemli katkısı olduğunu aktardı.

2019 CİDDİ BİR İCRAAT YILI OLACAK

Geçen yıl ihracatı uzun vadede artıracak önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerine değinen Pekcan, tüm faaliyetleri iş dünyasının temsilcileriyle fikir ve güç birliği içinde yaptıklarını anlattı.

Pekcan, dönemsel dalgalanma ve risklerin uzun vadeli planlarını değiştirmeyeceğini vurgulayarak, doğru politikalarla teknolojiyi ön plana çıkaracak çalışmalara 2019’da da ağırlık vereceklerini ifade etti.

Daha fazla katma değerli ürün ihracatının artması için çalışmalar yürüteceklerine dikkati çeken Pekcan, şunları kaydetti: "Türkiye'nin sanayi ihracatındaki yüksek teknolojili ürünlerin payını yüzde 3-4 bandından yukarıya çıkarmaya kararlıyız ve hazırız. Üretim ve ihracatımızın kompozisyonunu değiştirmek zorundayız.

İhracatımızın kadın girişimciliği, esnafımız ve KOBİ'lerimiz sathına, yani tabana yayılması için yoğun projelerimiz olacak. Küresel bir olgu haline gelen e-ticarette ve e-ihracatta ülkemizin payını artırmaya yönelik projeler geliştireceğiz. Mevzuat modernleştirmesi, sadeleştirme ve yeni ticari pazarlardaki yoğun çalışmalarımızla dolu dolu bir 2019 yılı yaşayacağız. Türkiye'nin önümüzdeki 10 yılda temel hedefi yüksek gelirli ülkeler ligine yükselmektir. 2019 bu anlamda ciddi bir icraat yılı olacaktır."

04 Ocak 2019 Cuma

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa