tatil-sepeti

HABER: ŞEREF KILIÇLI

Dünya ihracatından aldığı payı 2021 yılında ilk kez yüzde 1’in üzerine çıkaran Türkiye, bu alanda yakaladığı ivmeyi artırmak istiyor. Bu kapsamda, ortalama 3 bin 65 kilometre olan ihracat menzilini dünya ortalaması olan 4 bin 744 kilometrenin üzerine çıkarmak için de çalışmalar yapılıyor. Ayrıca ihracatın geleneksel ürün-pazar yapısını bir ileri aşamaya taşıyarak yeni ürün ve yeni pazar çeşitliliğine odaklanılıyor. Bu süreçte KOBİ’lerin ihracattaki etkinliğinin yükseltilmesi de kritik önemde. Made in Türkiye markası öne çıkartılırken ihracat yapan KOBİ’lerin sayısının artırılması da hedefleniyor.

PAZAR ANALİZİ

İhracatı tüm yönleriyle üyelerinin gündemine getiren İstanbul Ticaret Odası, ‘Uluslararası Pazarlara Ulaşma ve Varolma Yöntemleri’ konulu webinar düzenledi. Oda’nın youtube kanalından canlı olarak yayınlanan webinarda, açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman yaparken, QualifiedONE Danışmanı Ahmet Burak Neslitürk ile İhracata İlk Adım Programı Danışmanı Ceyhun Yeşilşerit gerçekleştirdikleri sunumlarla tecrübelerini paylaştı. Webinarın moderatörlüğünü ise İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Torlak yürüttü. Programda, arama motoru verilerini kullanarak pazar araştırması ile analiz yapmak ve uluslararası pazarlara ulaşmak için stratejik pazarlama teknikleri de anlatıldı.

ÜLKE SEÇİMİ KRİTERLERİ

Maliyet ve zamanın işletmelerin yatırım fırsatlarını değerlendirmelerinde iki önemli kriter olduğunu belirten İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman, “Dünyada 200’den fazla ülke olduğuna göre yer seçiminde öncelikle ekonomik gelişme, politik istikrar, politik risk gibi çevre faktörleri göz önünde bulundurularak eleme yapılmalı ve aday ülkeler belirlenmeli. Müşterilerin satın alma gücü, tüketici tercihleri, giriş engelleri, taşıma maliyetleri, vergiler, depolama, dağıtım maliyetleri göz önünde bulundurularak potansiyel pazarlardan uygun olmayanların doğru bir biçimde elenmesi, yüksek satış potansiyeli olan ülke pazarlarının seçilmesi ve o pazarda var olma yöntemlerinin tespiti de önemli” dedi.

YALIN STRATEJİ ÇÖZÜMÜ

Yurtdışı pazarlara açılmada başlangıç noktasının stratejik planlama yapmak olduğunu vurgulayan Ahmet Burak Neslitürk ise şunları söyledi: “Stratejik planlamanın olmadığı durumda KOBİ’ler neler yaşıyor? İş gereksinimleriyle ilgili planlama ve yönetim zorlukları yaşanabiliyor. Yurtdışına gitmek isterken 20-30 majör sorun varsa bunların planlaması ve yönetimiyle ilgili zorluklar oluyor. Şirketin yönü ve öncelikleriyle ilgili de zorluk yaşanabiliyor.” KOBİ’lerin stratejik yönetimden çekindiği noktada ‘yalın strateji’ yaklaşımının devreye alınabileceğini belirten Neslitürk, “Yalın strateji, erken aşamada gelişmekte olan firmalar için önerilmiş bir stratejik planlama yaklaşımı. Bu yaklaşımı KOBİ’lerin girişimcilik, çeviklik gibi güçlü kasları ile stratejik planlamanın daha planlı, daha fazla yön veren, kararlı yönetim sağlayan yani faydalı taraflarının alınmasıyla uygulanacak bir model olarak düşünebilirsiniz” diye konuştu.

REKABETÇİ İSTİHBARAT NELERİ SAĞLIYOR?

Müşteriyi ve ürünü doğru tanımlamanın ihracat başarısında oynadığı role dikkat çeken Ceyhun Yeşilşerit, şöyle konuştu: “Uluslararası pazarlamada başarının anahtarı, her işletme faaliyetinde olduğu gibi kaynakları doğru yönetmekten geçer. Bu nedenle uluslararası pazarda güçlü bir oyuncu olmanın ilk koşulu, küresel pazarı bölümlere ayırarak tanımladığımız müşterilerin yer aldığı hedef pazarların seçilmesi ve potansiyel müşterilerin belirlenmesi. Bu noktada ‘rekabetçi istihbarat’ karşımıza çıkıyor. Rekabetçi istihbarat, geçmişteki ticari istihbarattan farklı bir yaklaşımı içeriyor. Ticari istihbarat potansiyel müşterileri ulusal ve uluslararası pazarda bulma hedefi taşırken, rekabetçi istihbarat öncelikle ürünlere ilişkin patent, faydalı model, endüstriyel dizayn tescillerine bakmayı öneriyor.”

Rekabetçi istihbaratın açık, güveni-lebilir, sürdürülebilir kaynaklardan etik ve yasal çerçevede bilgi edinmeyi sağladığını belirten Yeşilşerit, bu verilerin ürünlerin işleyişi konusunda firmalara ciddi anlamda bir yenilikçilik transferi getirdiğini de söyledi.

YALIN STRATEJİYLE DIŞ PAZARLARA GİRİŞ

KOBİ’lerin yalın stratejiyle uluslararası pazarlara girme süresi hakkında Ahmet Burak Neslitürk, şu bilgileri verdi: “Yalın stratejide uluslararası pazarlara giderken öncelikle önerimiz, firmanın 6-8 hafta çalışma yapıp bunun içerisine pazar araştırmasını, ekibin olgularını dahil etmesi. Ürünlerin sertifikasyonları var mı veya gitmek istediğiniz pazarlarda hangi yasal regülasyonlar var? Tüm bunların araştırması 6-8 haftada yapılıyor ve bir stratejik plan ortaya çıkartılıyor. Daha sonra 10-12 haftada eksikler nelerse bir iyileştirme programı uygulanıyor. Ardından 3-6 ay pazara giriş süresi var. Bu süreçte artık direkt pazardaki kontaklara ulaşmaya çalışılıyor. Gidilen pazarlar, istenilen fırsatları veriyorsa o pazarlara odaklanıp ilerleniyor. Eğer bir hata olduğu fark edilirse strateji kontrol edilip güncelleniyor.”

05 Eylül 2022 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa