tatil-sepeti

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, aralık ayı Oda Meclis toplantısında Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan 2016 yılı Eylem Planı’nı değerlendirdi. Çağlar, “2016 Eylem Planı ve reform paketi göstermektedir ki, mazeret üretmek değil, iş ve çözüm üretmek tüm kişi ve kurumlardan temel beklentimizdir” dedi. Yeni kabinenin dinamizmini iş dünyası üzerinde de hissettiklerini ifade eden Çağlar, “Bugün de Başbakanımız seçim vaatlerine yönelik 2016 yılı Eylem Planını ve reform paketlerini açıkladı. Bu paketlerin insan haklarından teknolojiye, eğitimden ekonomik ve mali düzenlemelere kadar çok geniş kapsamlı eylemler içerdiğini memnuniyetle gördük” diye konuştu.

İTO ÖNERİLERİ YER ALDI

Eylem Planı’ndaki düzenlemeler arasında İTO’nun önerilerinin de yer aldığına dikkat çeken Çağlar, şöyle konuştu: “Asgari ücret konusunda işveren üzerindeki yükün minimize edilmesini ilk biz gündeme getirdik. Ticarette taşınırların teminat olarak kullanılabilmesini de ilk biz söyledik. Anahtar teslimi fabrika modeli. Bu da bizim projemiz. İş mahkemelerinin yapısının değişmesi, yargılama sürelerinin kısalması, burada devredeydik.”

1 YILDA HAYATA GEÇECEK

Çağlar, açıklanan programın iş dünyasının kısır döngü olmuş birçok sorununa çözüm sunduğunun altını çizerek, şöyle konuştu: “En geç 1 yıl içinde de hepsinin hayata geçeceğinin sözünü Başbakanımız verdi. İş dünyası olarak motivasyonumuz arttı. Başbakanımızla, Bakanlarımızla çok başarılı bir dönem geçireceğimize inancımız tam. Bu reform paketi de göstermektedir ki, mazeret üretmek değil, iş ve çözüm üretmek tüm kişi ve kurumlardan temel beklentimizdir.”

DİPLOMATİK YOL

Rusya ile yaşanan gerginliğin masada, diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Çağlar, Rusya’nın ticari yaptırımlarla ‘kıssas politikası’ yolunu seçtiğini söyledi. Türkiye ve Rusya’nın birbirleri için iki önemli pazar, stratejik ortak olduğunu söyleyen Çağlar, şöyle devam etti: “Ülkelerimiz arasında 20 milyar doları aşan ve Rusya’nın lehine olan bir ticaret hacmi söz konusu. Düşen petrol fiyatları nedeniyle son yıllarda Rusya’nın yaşadığı ekonomik bir daralma vardı. Bunun sonucunda 2015’te 10 aylık dönemde ticaret hacmimizde zaten yüzde 22 azalma oldu. Gelen Rus turist sayısında yine yüzde 25 düşüş mevcut. İki ülkenin de iş adamları bu kayıpları telafi etme çabasındayken, bugün ticari yaptırımlarla karşı karşıyayız.”

BARIŞ DİLİ

Çağlar, barışın dilinin ticaret olduğunu ifade ederek, “Refahın da gücün de yolu ticaretten geçiyor. Bizler bu dili konuşmaya devam edeceğiz. Ancak Rusya’dan da bu noktada Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın kullandığı barışçı üsluba, sağduyulu yaklaşıma uygun tavırlar bekliyoruz. Bu konu masada, diplomatik yollarla çözülmeli” dedi.

DÜNYA GÜNDEMİNE TAŞIDIK

Geçen ay Antalya’da yapılan G20 Zirvesi’ne de değinen Çağlar, “Türkiye olarak, terör ve mülteciler meselesini tüm dünyanın gündemine taşıdık. Ekonomilerin çevre ülkelerdeki gelişmeleri dışlayarak, tek başına sağlayacakları bir refahın kalıcı ve sürdürülebilir olamayacağının yani kapsayıcılık ilkesinin gerekliliğinin altını çizdik” dedi. Yıl boyunca G20 ajandasına KOBİ’lerin önemi, kadınların ekonomiye katılımı ve az gelişmiş ülkeler gibi birçok ilkin gündeme getirildiğini hatırlatan Çağlar, “Bu organizasyonuyla hem ilkesel olarak hem de teknik olarak tüm G20 ülkelerine unutulmaz bir dönem başkanlığı örneği gösterdiğimize inanıyorum” dedi.

TÜRKİYE ETKİN MUHATAP

Brüksel’de düzenlenen Türkiye-AB Zirvesi’ne değinen Çağlar, şöyle konuştu: “Mülteci sorunuyla baş edemeyen, nüfusu yaşlanan ve ekonomik etkinliğini yavaş yavaş kaybetmekte olan AB, Türkiye ile yakın olmak zorunda. AB, Türkiye’yi edilgen değil, etkin bir muhatap olarak kabul etmesi gerektiğini anladı.”

DURAĞAN ZEMİNDE BİLE YÜKSEK BÜYÜDÜK

Üçüncü çeyrek büyüme rakamlarına da değinen Başkan Çağlar, “Siyasi belirsizliğin arttığı, birçok komşumuzun ekonomik olarak küçüldüğü, Çin’in dahi yavaşladığı bir dönemde bile yüksek büyüme kapasitesine sahip bir ekonomiyiz. Bu rakamla, Çin ve Hindistan hariç diğer tüm gelişmekte olan ülkelerin iki katı hızda büyüdük. Dileğimiz 2016’da bu büyüme oranının üretim kalemleri lehine yükselmesidir. Hükümetin açıkladığı reform paketi ve önlemler listesi bu yönde umudumuzu artırıyor” dedi.

ENDEKS SINIRI AŞTI

Ekonomideki gidişatı, Ticari Faaliyet Endeksi’yle takip ettiklerini hatırlatan İbrahim Çağlar, yeni yılla beklentilerin ilk kez sınırı aştığına dikkat çekti. Çağlar, Reel Kesim Güven Endeksi, Tüketici Güven Endeksi ve Sanayi Üretim Endeksi’nde görülen artışın Ticari Faaliyet Endeksi’ne de yansıdığını söyleyerek şöyle devam etti: “Üretim alanında aralıkta yüzde 50.4 olan endeks, şubatta yüzde 57.5 olarak gerçekleşti. Ticaret alanında ise aralıkta yüzde 48.6, şubatta yüzde 51.8 oldu. Hizmet alanındaysa aralıkta yüzde 52, şubatta yüzde 56.5 olarak gerçekleşti. Genel Ticari Faaliyet Endeksi aralıkta yüzde 49.7, şubatta yüzde 54.8 oldu. Biliyorsunuz bizim iyimserlik sınırımız 50. Yeni yılla birlikte beklentiler son 1.5 yıldır ilk kez bu sınırın üstüne çıkıyor.”

KUZEY IRAK’I BAĞLAMIYOR

Bağdat yönetiminin, Musul’daki Türk askerleri nedeniyle Türk mallarına boykot kararını değerlendiren Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu karar bizim asıl ticari ilişkilerimizin olduğu Kuzey Irak’ı bağlamıyor. Bununla birlikte bölgedeki ilişkilerin Türkiye lehine sonuçlanması için üst düzeyde görüşmeler sürüyor ve önemli bir olumsuz durum beklenmiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza tüm bu meselelerdeki barışçıl yaklaşımları ve ticari ilişkilere gösterdikleri hassasiyet nedeniyle çok teşekkür ediyorum.”

FED VE DÖVİZ KURLARI

Bu ay Fed toplantısında faiz artırımı beklendiğini söyleyen Çağlar, İTO üyelerini dövizde yaşanacak dalgalanmalara karşı uyardı. Çağlar, özellikle Hindistan tarafından gelişmekte olan ülkelere yönelik küresel bir korunma ağı kurulsun fikrinin gündeme taşındığını vurgulayarak, “Bu dalgalanmalar da devreye girecek bir destek mekanizması. Bu fikrin önümüzdeki süreçte de daha fazla dile geleceğine inanıyorum. Diğer taraftan 16 Aralık’ta bir faiz artırımı ihtimali yüksek. Yani aralık ortasında dövizde yaşanacak dalgalanmaya hazırlıklı olalım” diye konuştu.

TÜRKİYE SAĞLAM BİR İKTİDARA KAVUŞTU

İTO’nun aralık ayı Meclis toplantısının açılışını yapan İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye’nin yeniden sağlam ve tek başına bir iktidara kavuştuğunu söyledi. Yeni hükümetin Türkiye’yi daha yüksek ideallerle buluşturacağına inandıklarını belirten Avdagiç, “Kabinede yer alan tüm bakanlarımıza da başarı dileklerimi sunuyorum” dedi. Ülke sınırlarının, siyasi haritalara çizilmiş basit çizgilerden ibaret olmadığını vurgulayan Avdagiç, Rusya ile yaşanan gerginliği şöyle değerlendirdi: “Sınır namustur! Sınır bir milletin onurudur. İşte bu namusa halel getirecek hiçbir davranışı Türkiye Cumhuriyeti olarak mazur görmemiz beklenemez, beklenmemelidir. Zira hiçbir ülke, kendi sınırını korudu diye de suçlu olmaz, olamaz.”

İTO’DAN İSTANBUL’A DEV PROJE

İstanbul Ticaret Odası, TOBB-İTO Sirkeci Prestij Projesi ile Tarihi Yarımada’nın çehresini değiştirecek bir ilke daha imza atıyor. Proje için sözleşme imzalama aşamasına gelindi.

Oda’nın aralık ayı Meclisi’nde TOBB-İTO Sirkeci Prestij Projesi için Gül İnşaat A.Ş. ile sözleşme imzalanmasıyla ilgili önergekabul edildi.

Projeyle Eminönü’nde Oda’ya ait Liman Han, TOBB’a ait Güneş Han ve yüzde 50’si TOBB’a, yüzde 50’si İTO’ya ait otopark alanına, kongre merkezi, ticaret alanları, konaklama tesisi, seyir terası ve otopark içeren bir tesis yapılması planlanıyor.

KALICI BİR ESER

İTO Başkanı İbrahim Çağlar, oylama öncesinde proje hakkında şu bilgileri verdi:“Bu projeyle İTO’nun İstanbul’a kalıcı ve aynı zamanda gurur duyulacak bir eser bırakmasını arzu ettik. 8 bin 500 yıllık bir geçmişe sahip Tarihi Yarımada’nın metruk halinden kurtarılarak ve özellikle tarihi dokusu korunarak yeniden cazip hale getirilmesinin gereğine inandık. İstanbul Ticaret Odası’nın kendisine ait hak ve mülklerini koruyarak kazançlı çıkmasını amaçladık.”

TÜM BÖLGEYİ ETKİLEYECEK

Projenin sadece bir inşaat projesi olmasının çok ötesinde tüm bölgenin çehresini değiştirecek, İstanbul’a değer katacak bir eser olacağını ifade eden Çağlar, “İhaleye beş firma iştirak etti. İhalemizde en iyi teklifi 3.5 yıl proje ve inşaat süresi, 11.5 yıl işletme süresi olmak üzere yıllık net 11.8 milyon Türk Lirası bedeliyle Gül İnşaat verdi. Bu teklif katılımcı diğer firmalara tek tek soruldu, 11.8 milyon liranın üzerinde bir teklif alınamadı” dedi.

13 Aralık 2015 Pazar

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa