tatil-sepeti

HABER: ŞEREF KILIÇLI

Şirketlerin faizsiz ve vadesiz finansa erişim konusunda önemli alternatifleri arasında yer alan Borsa İstanbul, geçtiğimiz yıl rekorlarıyla gündem oldu.

Yerli yatırımcı sayısı her ay ortalama 65 bin artarak 2 milyon seviyesine yaklaştı. 2020 yılında ayrıca 8 yeni halka arz işlemiyle şirketlere yaklaşık 1 milyar 124 milyon lira kaynak sağlandı. Geçtiğimiz yıl en başarılı halka arz işlemlerinden birini de Arzum gerçekleştirdi. Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, başarı öyküsünü İstanbul Ticaret’e anlattı.

YOLCULUĞUMUZDA DÖNÜM NOKTASI

Arzum elektrikli ev aletlerinin halka arz süreci hakkında bilgi verir misiniz? Nasıl karar alındı, neler yapıldı?

Bizim için çok heyecanlı bir adımdı. Kökleri 1966’ya dayanan Arzum’un yolculuğundaki bir dönüm noktası oldu. Bugüne kadar iki özel sermaye fonu ortağımız oldu. Beş kez özel sektör tahvili ihracı gerçekleştirdik. Kurumsal yatırımcılarımız da performansımızı yakından gözlemledi. Uyguladığımız kurumsal yaklaşım ve şeffaflığımız sayesinde kültürel olarak da halka açık bir şirket gibi yaşamayı kanıksamıştık ve halka açılma, bu markanın devamlılığı açısından her zaman vizyonumuzda olan bir konuydu. Teknik konularda, işin uzmanlarının yönlendirmeleri, yanı sıra şirketimizin üst yönetiminin ve tüm takım arkadaşlarımızın özverili çalışmaları ile halka arz sürecini başarıyla tamamladık.

53 KAT FAZLA TALEP

Halka arzda ne kadarlık bir talep geldi, ne kadarlık bir halka arz gerçekleştirildi, yatırımcı profili nasıldı?

Talep toplama sürecinde toplam 207 bin 206 yatırımcıdan talep geldi. Yani Arzum hisseleri için toplanan talep, rekor seviyeye ulaşarak zirve yaptı. Talep toplama döneminde yurtiçi bireysel yatırımcılara ayrılan tahsisat tutarının 53.6 katı, yurtiçi kurumsal yatırımcılara ayrılan tahsisat tutarının 18.7 katı ve şirket çalışanlarına ayrılan tahsisat tutarının 1.5 katı talep geldi. Arzum hisselerinin yüzde 47.5’ini temsil eden paylar 260.1 milyon TL bedelle halka arz edildi. Bu durum, gelecek hedeflerimiz ve stratejilerimiz için büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Bu kadar yoğun talep gelmesinin arkasında Arzum’un köklü marka tarihi ve milyonlarca insanla, yıllar boyunca sürdürdüğü güvene dayalı ilişkisi bulunuyor. Evde tüketim, sağlıklı yaşam trendleri ve teknolojik gelişmeler ile büyüyen dinamik bir pazarda faaliyet göstermemiz, yenilikçi ürünlerimiz, pazarın sunduğu fırsatlara ve değişen tüketici alışkanlıklarına hızla adapte olan esnek iş modelimiz ve zorlu koşullara dayanıklı yapımızın da, yatırımcı nezdinde karşılık bulduğunu düşünüyoruz.

Halka arz ile birlikte daha güçlü bir kurumsal kimlik ve marka olarak yolumuza devam edeceğiz.

İCRA PROFESYONELLERE EMANET

Türkiye’de şirketlerin yüzde 95’i aile şirketi. Aile şirketlerinin gelecek kuşaklara aktarımıyla ilgili problemler var. Bu yönüyle de bakıldığında halka arzın bir aile şirketine katkılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkemizde şirketlerin büyük çoğunluğunun aile şirketi konumunda olması şirketin ömrünü, çoğunlukla şirketin kurucusunun ya da yönetimde söz sahibi olan aile bireylerinin ömürleri ile sınırlı kılabiliyor. Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) verilerine göre, aile şirketlerinin ortalama ömrü 34 yıl. Bugün, marka bilinirliği Türkiye’nin sınırlarını aşarak yurt dışına çıkan, 500’ün üzerinde toplam müşterisi, 20 binin üzerinde aktif satış noktası ve 400’ün üzerinde yetkili servisi ile Türkiye küçük ev aletleri pazarındaki pek çok kategoride lider ve öncü konumunda olan Arzum ise 54 yaşında. Geçtiğimiz 15 yıl içerisinde gerçekleştirdiğimiz 5 özel sektör tahvili ihracı ve iki özel sermaye fonuyla tecrübe ettiğimiz ortaklık sayesinde şeffaf bir bütçe, raporlama ve etkin risk yönetimi altyapısı oluşturduk. Halka açık bir şirket gibi kurumsal yönetim ilkelerini benimseyerek, tipik bir aile şirketinden farklı olarak icrayı profesyonellere emanet ettik. Halka arz ile birlikte artan bilgilendirme, raporlama ve denetim gibi zorunluluklar sonucu şirketlerin kurumsallaşma süreçleri hızlandığı ve yönetsel disiplin arttığı için Arzum’un halka arzı da, özel sermaye fonlarının katkısıyla başlayan kurumsallaşma sürecimizin tamamlanmasını ve kalıcı olmasını sağlayacak.

PAYDAŞLARIN FAYDASI GÖZETİLMELİ

Borsa İstanbul’a rekor düzeyde bir yerli yatırımcı ilgisi var. 2021 yılının ilk ayında Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda bakiyeli yatırımcı sayısı 2 milyonu aştı. Yatırımcı ilgisini ve bunun şirketlere yansımasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Özellikle son dönemdeki halka arzlar, getiri arayışında olan yeni yatırımcıları Borsa İstanbul’a çeken önemli unsurlardan biri olarak öne çıktı. Son bir yılda, 2 milyona yaklaşan yerli gerçek yatırımcı sayısı ayda ortalama 65 bin kişi artarken, gerçek yerli yatırımcının portföy bedeli de 210 milyar lirayı aşarak, rekor seviyelere ulaştı. Bu dönemde, Covid-19’un da etkisiyle yabancı yatırımcıların ilgisi azalırken, sayıları 4 katına çıkan 25 yaş altı yatırımcılar ile birlikte yoğun bir yerli, bireysel yatırımcı ilgisi gözlemledik. Yatırımcıların, doğru hisse senedine, doğru maliyette yatırım yapmak için mutlaka yetkili aracı kurum ve uzmanlardan görüş almalarını ve sosyal medyadaki her yatırım tavsiyesi ve habere itibar etmemelerini; şirketlerin de çevre, sosyal sorumluluk ve yönetişim odağı ile tüm paydaşlarının faydalarını gözetmeleri gerektiğini düşünüyorum.

BORSAYA AÇILMA ÖNERİLERİ

Halka arz, Türkiye’de birçok şirketin gündeminde fakat ertelediği bir konu. Halka arz düşüncesi olan şirket sahiplerine tavsiyeleriniz neler olur?

Halka arz, uzun ve önemli bir hazırlık sürecini gerektirir. Kurumsal ve finansal yapının güçlendirilmiş, etkin bütçe ve raporlama altyapısı ile risk yönetimi çerçevesinin benimsenmiş olması gerekir. Bilinirlik, tüketici beğenisi, işveren markası skorlarında objektif başarılarınızın olması gerekir.

Yalın ve dayanıklı iş modeli geliştirmek, gelirler ve FAVÖK’te (faiz, amortisman vergi öncesi kâr) güçlü büyümenin yanı sıra net kârlılığın daima gözetilmesi, temettü ödemeleri, düşük bir borçluluk ve güçlü bir bilanço önemli kriterler. Tasarım, Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapan, dijitalleşme ve e-ticarette anlamlı ilerleme sağlayabilen, tüm paydaşların faydalarını gözeten, sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluğu odak alan bir yapınız olmalı. Sürdürülebilirlik açısından da borsaya açılmak önemli; çünkü dünyada borsaya açık şirketlerin yaşam sürelerinin daha uzun olduğunu görüyoruz. Eğer bu kriterleri yerine getirebiliyorsanız, halka arz sürecinin doğru yönetilmesi için doğru iş ortaklarıyla çalışmanız da başarınızı pekiştirecek diğer önemli faktörlerdir.

01 Şubat 2021 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa