tatil-sepeti

HABER: İLKER BAŞÖZ

Her gün işten eve döndüğümüzde akşam yemeği hazırlamak kimileri için külfet, kimileri için ise o günün stresini atabileceği bir eylem olabiliyor. Fakat hafta içi yoğun iş günleri ve trafikte geçirilen süre düşünüldüğünde kimse mutfak işlerini yapacak bir yardımcıya hayır demez. Böyle bir imkanı olmayanlar ise bunun yerine, hızla gelişen ‘ara gelsin’ ‘tıkla gelsin’ sloganlarıyla eve servis yapan restoranları tercih ediyor.

HIZLA BÜYÜYOR

Şehir ve iş hayatının da etkisiyle restoran ve fast food sektörü durmaksızın büyüyor. Günümüzde yöresel yemeklerin yanı sıra farklı ülkelerin mutfakları kolay ulaşılır hale geldi. Talep arttıkça restoranlar da verdikleri servise hız katmak için çözüm arıyor. Özellikle yoğun çalışma saatlerinde mutfakta ve servis bölümünde part-time çalışan ekstra elemanlar da bu çözümlerden biri. Dünyada fast food zincirlerinin öncü ülkelerinden olan ABD, Japonya ve Çin’de ise çok daha çılgın hız çözümleri uygulanıyor. Teknoloji firmaları ile ortak bir çalışma yapıp mutfaklarına robot şef sokan restoranlar, hız açısından büyük avantaj elde ediyor. İşte servise hız katan o robot şefler:

SAATTE 400 HAMBURGER

San Francisco merkezli firma Momentum Machines’in geliştirdiği robot, baştan sona bir hamburgeri tek başına oluşturabiliyor. Yetenekli robot saatte 400 hamburger hazırlayabiliyor.

BİRKAÇ SANİYEDE SUSHİ

Japon robot üreticisi Kawasaki tarafından geliştirilen bu robot, balık, pirinç ve taze sebzelerden oluşan ve yapımı ince uğraş gerektiren sushiyi saniyeler içinde hazırlıyor.

PİZZA HAZIRLIYOR

Amerikalı Zume Pizza Restoranı’nın robotu, pizzanın domatesli harcını hızla hamurların üzerine yayıyor. Fakat restoranın tercihi doğrultusunda diğer malzemeler insanlar tarafından hazırlanıyor.

3 BOYUTLU PANKEK

Pankek robotu sadece birkaç dakikada 3 boyutlu pankek yapabiliyor. Robot akıllı telefonla kullanılabiliyor.

2 BİN FARKLI YEMEK YAPIYOR

Moley Robotics tarafından geliştirilen bu robot, 2 robotik kol kullanıyor. Üzerinde 129 sensör ve 3 boyutlu kamera bulunan bu robot, risotto, sushi, portakallı tavuk gibi 2 bin farklı yemek yapabiliyor.

ERİŞTE DİLİMLEYEN ROBOT

Foxbot adı verilen bu robot bir insana göre çok daha hızlı noodle (erişte) dilimleri kesiyor. Ayrıca hızla kesilen her bir dilim neredeyse diğerleri ile aynı boyutlarda. Foxbot, Çin’de bir restoranda aktif olarak kullanılıyor.

23 Mart 2017 Perşembe

Etiketler : Teknoloji

PİLDER Başkanı Kadem Usta, Türkiye'de kurulması planlanan 4 batarya üretim tesisi için anlaşmaların imzalandığını belirterek, "Ülkemizin 2030’a kadar 80 gigavatsaat üretim kapasitesini aşacağını öngörüyoruz" dedi.


 

Pil Batarya Üreticileri ve Tedarikçileri Derneği (PİLDER) Başkanı Usta ve PİLDER üyeleri, gazetecilere Türkiye'nin batarya piyasasındaki gelişmeleri değerlendirdi.

 

Cep telefonlarından elektrikli araçlar ve enerji depolama sistemlerine kadar farklı tip ve kapasitede üretilen bataryaların küresel hacminin gelecek 10 yılda ciddi büyüme göstereceğini vurgulayan Usta, batarya teknolojilerinin, sürdürülebilir enerji geçişinin kritik parçası haline geldiğini anlattı.

 

Pil ve batarya endüstrisinin son derece dinamik bir sektör olarak hızla büyüdüğünü aktaran Usta, "Ülkemizdeki artan talebin yanı sıra G7 ülkelerinin 2030'a kadar ulaşmayı hedeflediği 1500 gigavatsaatlik yeni küresel enerji depolama hedefi de sektörümüz için önemli bir fırsat sunuyor. Bu alanda küresel pazarda daha etkin bir konuma gelerek ülkemiz ekonomisine büyük katkı sağlayabiliriz, bu yüzden de batarya ve pil teknolojilerinde üretim üssü olma vizyonuyla hareket ediyoruz." ifadelerini kullandı.

 

Türkiye'deki batarya üretim ekosisteminde önemli gelişmeler gözlemlediklerini dile getiren Usta, "2 hücre üretim tesisi halihazırda aktif faaliyet gösteriyor. Yatırım aşamasında olan gigavatsaat üzeri kapasiteli 4 yeni tesisle bu sayı daha da artacak. Ülkemizin 2030 yılına kadar 80 gigavatsaat üretim kapasitesini aşacağını öngörüyoruz." diye konuştu.

 

Kadem Usta, ayrıca batarya sektöründe yatırımların artması için eksik mevzuatların tamamlanması ve süreçlerin kısalması gerektiğini belirterek, sektörde teşviklerin artmasını beklediğini söyledi.

 

TÜRKİYE'NİN BATARYA TALEBİNİN 2030'A KADAR 10 MİLYAR DOLARI AŞMASI BEKLENİYOR

 

Türkiye'nin 2022'de 573 milyon dolar üzerindeki lityum-iyon pil ve batarya ithalatının, 2023'te 1,06 milyar dolara yükseldiğine dikkati çeken Usta, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun depolamalı enerji üretim lisansları ve elektrikli araç üretimleriyle Türkiye'nin lityum-iyon pil ve batarya talebinin 2030'a kadar 10 milyar doları aşmasını beklediklerini kaydetti.

 

Usta, bu potansiyelin, Türkiye'nin hücre ve batarya üretim tesislerinin ve kapasitelerinin artmasını zorunlu kıldığına işaret ederek, şöyle devam etti: "Türkiye, 2022 yılında 10,5 milyon dolar olan pil ihracatını 2023 yılında 39,7 milyon dolara çıkararak 4 katına çıkardı. Şu anda faal durumda çalışan yaklaşık 100 tesiste lityum-iyon batarya üretimi yapılıyor. Ülkemizin lityum-iyon pil potansiyelini değerlendirirken tüm bu verileri göz önünde bulundurmamız gerekiyor."

 

KÜRESEL BATARYA PİYASASININ 2030'DA 9 TERAVATSAATE ULAŞMASI ÖNGÖRÜLÜYOR

 

Enerjide "oyun değiştiren" olarak kabul edilen ve özellikle "yenilenebilir enerji" sektörünün büyümesini destekleyecek batarya teknolojilerinin, dünyada üzerinde en çok yatırım ve AR-GE yapılan alanlar arasında yer aldığını bildiren Usta, dünya genelinde batarya üretim kapasitesinin halihazırda 2,6 teravatsaat seviyesinde bulunduğunu bildirdi.

 

Usta, "2030'a gelindiğinde ise bu rakamın büyük bir sıçrama yaparak 9 teravatsaate ulaşması bekleniyor. Ülkemiz için de geçerli olan bu talep artışı bu alandaki ihtiyacın yerli üretimle karşılanması gerekliliğini ortaya koyuyor." dedi.

 

KÜRESEL BATARYA PİYASASI 2. BATARYA TEKNOLOJİLERİ ZİRVESİ'NDE MASAYA YATIRILACAK

 

PİLDER'in batarya alanında yenilikçi fikirleri paylaşmak, en son teknolojik gelişmeleri ve uluslararası perspektifleri Türkiye'ye taşımak amacıyla 25-26 Eylül'de Gebze'deki Bilişim Vadisinde 2. Batarya Teknolojileri Zirvesi'ni düzenleyeceği bilgisini veren Usta, zirvede Türkiye dahil 12 ülkeden ve tamamı sektörün "kalbinden gelen" katılımcılarla 2 gün boyunca enerji gündeminin ele alınacağını ifade etti.

 

Usta, ayrıca "enerjide oyun değiştiren" olarak nitelenen depolama teknolojilerinin gerçekçi bir bakış açısıyla ve tüm hatlarıyla konuşulmasını hedefledikleri zirvenin, Türkiye'de batarya ekosisteminin en sağlıklı biçimde oluşmasına büyük katkı sağlayacağına inandıklarını sözlerine ekledi.

18 Eylül 2024 Çarşamba

Etiketler : pil batarya tesis anlaşma

Teknopark İstanbul’da faaliyet gösteren Diatics’in geliştirdiği yapay zeka destekli yazılım ‘Phishup’, oltalama (phishing) saldırılarını başarılı şekilde engelliyor. Gelecekteki saldırılara karşı da koruma sağlıyor.


 

HABER: ÖMÜR KIRBAŞLI

 

Dijital dünya her ne kadar hayatımızı büyük anlamda kolaylaştırsa da ileri teknoloji korunmadığı zaman önemli riskler taşıyor. 

 

Geleneksel korunma yöntemleri bu tehdit ve saldırıları korumada yetersiz kalıyor. En büyük şirketlerden bireylere kadar siber tehdit ve saldırılardan korunmanın yolu ise yine ileri teknolojiye başvurmaktan geçiyor. Teknopark İstanbul’da yerleşik Diatics’in geliştirdiği bulut tabanlı yapay zeka destekli yazılım ‘Phishup’, özellikle oltalama saldırılarını engelliyor. Yazılım ayrıca, saldırı şekillerini analiz ederek gelecekteki olası tehditlere karşı kurumları hazırlıyor. Diatics CEO’su Osman Bahri Vargeloğlu, İstanbul Ticaret’e geliştirdikleri yazılımı ve gelecekteki hedeflerini anlattı.

 

NASIL KARAR VERDİK? 

 

* Diatics hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Phishup geliştirme fikri nasıl doğdu?

 

Diatics, teknoloji ve siber güvenlik alanında yenilikçi çözümler geliştiren bir firma. Yapay zeka destekli yazılım geliştirme alanında uzun yıllara dayanan tecrübemizle dijital tehditlere karşı daha etkili ve kullanıcı dostu çözümler sunmak için çalışıyoruz. Phishup’un geliştirilme fikri ise yıllardır kurumların yaşadığı bir problemden doğdu: Oltalama (phishing) saldırıları. Geleneksel yöntemler genellikle bu tehditlere karşı yetersiz kalıyor ve biz de bunun üzerine daha hızlı, daha etkili ve ileri teknoloji ile desteklenen bir çözüm geliştirme kararı aldık. Phishup böylece hayata geçti.

 

OLTALAMAYA HIZLI MÜDAHALE

 

* Phishup hakkında bilgi verebilir misiniz?

 

Phishup, özellikle oltalama saldırılarına karşı kurumları korumak için geliştirilmiş entegre bir bulut tabanlı e-posta güvenlik çözümü. Yani Phishup, sadece phishing e-postalarını tespit etmekle kalmıyor, aynı zamanda olası tehditlere hızlı müdahale etmenizi sağlıyor. Üstelik yalnızca saldırıları engellemekle sınırlı değil; simülasyonlar ve eğitim modülleri ile çalışanların farkındalığını artırıyor, onları potansiyel tehditlere karşı daha dikkatli hale getiriyor. Böylece hem teknolojik olarak hem de insan faktörü üzerinden güvenlik katmanını güçlendiriyoruz.

 

ESNEK, KENDİNİ GELİŞTİREN YAPI

 

* Geleneksel yöntemlere göre avantajlarınız neler? Yapay zeka ya da makina öğrenmesi gibi ileri teknolojiler kullanıyor musunuz?

 

Geleneksel yöntemlere kıyasla çok önemli avantajlarımız var. Geleneksel güvenlik çözümleri, genellikle statik kurallar ve geçmiş verilere dayanıyor. Bu da yeni çıkan tehditlerin tespitinde yavaş kalınmasına neden olabiliyor. Phishup ise yapay zeka ve makina öğrenimi kullanarak sürekli olarak yeni tehdit modellerini öğreniyor ve kendini güncelliyor. Phishing saldırıları çok dinamik olduğu için bu esnek ve kendini geliştiren yapı bizim en büyük farkımız. Özellikle makina öğrenimi sayesinde, Phishup tehditleri sadece tespit etmekle kalmıyor, aynı zamanda saldırı şekillerini analiz ederek gelecekteki olası tehditlere karşı da hazırlıklı hale geliyor.

 

CİDDİ TALEPLER ALIYORUZ

 

* Geliştirdiğiniz ürünün ticari geleceği hakkında neler söylemek istersiniz? Yurt dışından talepler var mı?

Phishup’un ticari geleceği oldukça parlak. Bugün itibarıyla, sadece Türkiye’de değil, uluslararası arenada da ciddi talepler alıyoruz. Özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika’dan gelen talepler, ürünün küresel ölçekte ilgi gördüğünü gösteriyor. Gelişmiş yapay zeka tabanlı tehdit tespiti ve kullanıcı dostu arayüzü sayesinde her ölçekten kurumun ilgisini çekiyoruz. Ayrıca, bulut tabanlı yapımız sayesinde Phishup’un entegrasyonu ve kullanımı oldukça kolay. Bu da yurt dışındaki müşterilerimiz için büyük bir avantaj.

 

LİDERLİK HEDEFİ

 

* Gelecekte farklı alanlarınız olacak mı, hedefleriniz neler?

 

Elbette, Phishup ile başladığımız bu yolculuk sadece bir başlangıç. Gelecekte, siber güvenliğin farklı alanlarında da çözümler geliştirmeyi hedefliyoruz. Özellikle mobil platformlarda da oltalama saldırılarına karşı çözümler sunmak üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Aynı zamanda, yapay zeka ve makina öğrenimi alanındaki gelişmeleri yakından takip ederek, yeni nesil güvenlik tehditlerine karşı daha proaktif çözümler geliştirmeyi planlıyoruz. Hedefimiz, Phishup’u sadece bir ürün değil, global çapta lider bir güvenlik platformu haline getirmek.

 

TEKNOPARK İSTANBUL’DA AR-GE FAALİYETLERİMİZİ DAHA VERİMLİ YÜRÜTÜYORUZ

 

* Teknopark İstanbul’da yer almak hangi faydaları sağlıyor?

 

Teknopark İstanbul, bizim için oldukça stratejik bir lokasyon. Burada yer almak, öncelikle Ar-Ge faaliyetlerimizi daha verimli yürütmemizi sağlıyor. Teknoloji geliştiren birçok şirketle aynı ortamda bulunmak, hem işbirliği fırsatlarını artırıyor hem de bilgi paylaşımını kolaylaştırıyor. Teknopark İstanbul’un sunduğu bu ekosistem, bizim gibi ileri teknolojiye odaklanan şirketler için oldukça değerli. Networking olanakları, üniversitelerle işbirlikleri ve mentorluk programları gibi avantajlar da bizi sürekli ileri taşıyor.

 

GÜVENLİ BİR DİJİTAL DÜNYA İÇİN ÇALIŞIYORUZ

 

Phishup’u geliştirirken temel amacımız, kullanıcılarımızın dijital dünyada kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlamak oldu. 

 

Bugün, siber güvenlik herkesin gündeminde olan bir konu ama ne yazık ki, birçok şirket hâlâ yeterince korunmuş değil. Biz, bu güvenlik açıklarını kapatmak ve daha güvenli bir dijital dünya inşa etmek için çalışıyoruz. Phishup’un bu misyonu daha da ileriye taşıyacağına inanıyoruz.

18 Eylül 2024 Çarşamba

Etiketler : Yapay Zeka Teknopark İstanbul