ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Kanada ve Japonya'dan oluşan G7 ülkelerinin iklim, enerji ve çevre bakanları, kömürden üretilen enerjiyi 2035'e kadar kademeli olarak kaldırma taahhüdünde bulundu.

G7 Dönem Başkanı İtalya'nın Torino kentinde ev sahipliği yaptığı ve iklim, çevre, enerji ve enerji güvenliği gibi konuların ele alındığı G7 ülkelerinin bakanlarının toplantısının son gününde sonuç bildirisi kabul edildi.

Bildiride, iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kirliliğe ilişkin endişeler dile getirilerek, bunlara ek olarak ekonomik ve sosyal aksaklıklar, sağlık tehditleri, enerjiye erişim ve güvenlik zorlukları ile Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik savaşının genel durumu daha kötüleştirdiği, bu sınamaların üstesinden gelmek için G7 ülkelerinin, bu kritik on yılda acil, kısa-orta vadeli somut eylemler uygulama taahhütlerini yinelediği aktarıldı.

Bildiride, mevcut emisyon gidişatına göre 1,5 derecelik küresel ortalama sıcaklık artışı sınırı hedefine ulaşmada mesafe olduğunun altı çizilerek, gelecek on yılda küresel sera gazı emisyonlarının hızlı ve sürekli biçimde azaltılmasına yönelik ihtiyacın farkında olunduğu kaydedildi.

İklim değişikliğiyle mücadelede enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan adil ve düzenli şekilde uzaklaşılması ihtiyacına vurgu yapılan bildiride, net sıfıra ulaşmak için bu on yıllık sürede atılacak adımların hızlandırılması gerektiği ve tüm ülkelerin 2050 yılına kadar hızla harekete geçmeye çağrıldığı belirtildi.

Bildiride, "2035 yılına kadar tamamen veya büyük ölçüde kömürden arınmış bir enerji sektörüne ulaşma taahhüdümüzü teyit ediyoruz." ifadesi kullanıldı.

G7 ülkelerinin ayrıca 2030 yılına kadar küresel metan emisyonlarının yüzde 75 azaltılması konusunda çaba gösterilmesine dair uzlaştığı kaydedilen bildiride, G7 bakanları tarafından sürdürülebilir kalkınma, refah ve barış için suyun öneminin ve somut eylem ihtiyacının bilincinde olarak küresel su kriziyle mücadele ve buna yönelik ortak hedefleri belirlemeye yönelik bir su koalisyonu kurulması kararı da alındığına işaret edildi.

Bildiride, yeni nesil nükleer enerjinin hayata geçirilmesinin ve nükleer enerji kullanmayı seçen ülkelerin destekleneceği taahhüdüne de yer verildi.

UKRAYNA VE GAZZE

Bildiride ayrıca, Ukrayna’ya özellikle de enerji üretimine ve elektrik şebekelerine yönelik saldırılar kınanarak, "Ukrayna'nın, Rusya tarafından kasıtlı biçimde tahrip edilen kritik enerji ve çevre altyapısını onarmasına ve eski haline getirilmesine yardım etmeye devam edeceğiz." denildi.

Gazze'deki "yıkıcı ve büyüyen insani krizden" duyulan endişenin de ifade edildiği bildiride, hemen ateşkesin sağlanması ve rehinelerin koşulsuz serbest bırakılmasını öngören Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2728 sayılı 25 Mart 2024 tarihli kararına uyulması çağrısı da yapıldı.

30 Nisan 2024 Salı

ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, yaz sezonunda fiyatları düşürmek amacıyla Kuzeydoğu'daki rezervlerden 1 milyon varil benzini satışa sunacağı bildirildi.

ABD Enerji Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Petrol Rezervleri Ofisinin, Sandy Kasırgası sonrasında oluşturulan Kuzeydoğu Benzin Tedarik Rezervindeki 1 milyon varil (42 milyon galon) benzinin satışı ve tasfiyesi için talepte bulunulduğu duyuruldu.

Açıklamada, bunun zamanlamasının, benzin fiyatları üzerindeki etkisinin en üst düzeye çıkacak şekilde ayarlandığı ve Amerikalılar bu yaz yola çıkarken fiyatların düşmesine yardımcı olacağı kaydedildi.

ABD Enerji Bakanı Jennifer Granholm, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Biden yönetiminin, özellikle sürücüler yaz sezonunda yola çıkarken benzin fiyatlarını düşürmeye odaklandığını belirtti.

Granholm, söz konusu rezervi, Anma Günü ile 4 Temmuz tatilleri arasında stratejik olarak piyasaya sürerek en çok ihtiyaç duyulan zamanda yeterli tedarik akışını sağlayacaklarını ifade etti.

Söz konusu satışın, ABD Kongresinin Kuzeydoğu Benzin Tedarik Rezervi'nin satılması ve kapatılması yönündeki talimatının ardından gelmesi dikkati çekti.

Amerikan Otomobil Birliği (AAA) verilerine göre, ülkede benzinin ortalama fiyatı, geçen yıla kıyasla yaklaşık yüzde 2 artışla galon başına 3,59 dolara çıktı.

ABD Başkanı Biden, Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın ardından ABD'de hızla artan benzin fiyatları karşısında 2022'de ülkenin stratejik petrol rezervinden toplamda 180 milyon varilin üzerinde petrolün piyasaya sürülmesine izin vermişti.

Ülkenin rezervlerinden yapılan petrol satışlarıyla ABD'nin stratejik rezervindeki ham petrol oranı 1984'ten bu yana en düşük seviyeye inmiş ve enerji güvenliğine ilişkin endişeleri artırmıştı.

21 Mayıs 2024 Salı

Dünya Bankası, küresel karbon fiyatlandırması sonucu sağlanan gelirin 2023'te 104 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaştığını bildirdi.

Dünya Bankası, "Karbon Fiyatlandırmasının Durumu ve Eğilimleri 2024" raporunu yayımladı.

Dünyadaki karbon fiyatlandırmasına ilişkin gelişmelerin ele alındığı raporda, karbon fiyatlandırma gelirlerinin geçen yıl artmaya devam ederek ilk kez 100 milyar dolar eşiğini aştığı aktarıldı.

Raporda, küresel karbon fiyatlandırması sonucu sağlanan gelirin 2023'te 104 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaştığı belirtildi.

Dünya çapında faaliyette olan 75 karbon fiyatlandırma aracı olduğu kaydedilen raporda, toplanan gelirin yarısından fazlasının iklim ve doğayla ilgili programların finansmanı için kullanıldığı ifade edildi.

Raporda, Brezilya, Hindistan, Şili, Kolombiya ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu orta gelirli büyük ülkelerin karbon fiyatlandırması uygulamasında ilerleme kaydettiği ibelirtildi.

Karbon fiyatlandırmasının uygulama açığının kapatılmasına yardımcı olmak için zemin kazanmaya devam ettiği ancak geçen yıl kaydedilen ilerlemenin yavaş olduğu vurgulanan raporda, uygulanan karbon vergileri ve emisyon ticareti sistemlerinin küresel emisyonların yaklaşık yüzde 24'ünü kapsadığı aktarıldı.

Raporda, enerji ve sanayi gibi geleneksel sektörler hakimiyetini sürdürürken, havacılık, denizcilik ve atık gibi sektörlerde karbon fiyatlandırmasının giderek daha fazla dikkate alındığı kaydedildi.

Bankanın raporunda, rekor gelirlere ve büyümeye rağmen küresel karbon fiyatı kapsamı ve seviyelerinin Paris Anlaşması'nın hedeflerini tutturamayacak kadar düşük olduğuna işaret edildi.

21 Mayıs 2024 Salı