tatil-sepeti

CEYHUN KUBURLU

Türkiye, franchising sektöründe son yıllarda çok ciddi büyüme rakamlarını yakaladı. 2014-2019 yıllarında yüzde 180 büyüyen sektör, 40 milyar dolarlık iş hacmi yaratırken, binlerce kişiyi de iş sahibi yapmayı başardı. Pandemi döneminde yeni nesil işlere odaklanan sektör markaları, şimdi rotayı 2021 yılına çevirdi. Hedef, 2021-2023 yılları arasında eski büyüme rakamlarına ulaşmak. Bugün 15 bin liradan 2 milyon liraya kadar her bütçeye girişimcilik fırsatı sunan franchising sektörü, gelecek yıl daha mütevazı bütçeler ve yurt dışı yatırımları ile büyümeyi planlıyor.

3 BİN ZİNCİR İŞLETME

Franchising pazarının önümüzdeki yıllarda büyüme hedeflerine ve geleceğine dair ipuçları veren sektör temsilcileri, şu değerlendirmeyi yaptı: “Geçen yıl 40 milyar dolarlık hacme ulaşan franchising sektörü, 3 bin zincir işletmenin sahip olduğu 60 bin şube ile büyümeyi sürdürüyor. Zincir sayısı ile Avrupa birincisi olan Türkiye, 2014-2019 yıllarında yüzde 180 büyüdü. Bu büyüme 200 bin kişiye yeni istihdam alanı yarattı. Şu ana kadar dışarıya açılan markaların sayısı ise 150’yi geçti. 700 Türk markası da kısa süre içerisinde dünyaya açılmayı bekliyor. 2020 yılı sonunda franchising sektörü zor günler geçirdi. Bu alanda yapılan çalışmalar ve markaların hızlı aksiyon alması, pazarın çok fazla küçülmesine engel oldu. 2023 yılında sektörün çok daha fazla büyümesini bekliyoruz. Bugün binlerce girişimci her yıl kendi işini kuruyor. Bu, çok önemli. Yeni işletmelerin kurulması, istihdama ve üretime de katkı sağlıyor. Türkiye, franchising sektöründe çok önemli bir noktaya geldi. Yıllardır bu alanda zirvede olan ülkelerin tahtını adeta salladı. Bunu da global markalarla değil, yerel ve kendi markalarımızla yapmayı başardık.”

MARKALAŞMA OLMAZSA OLMAZ

Sektör temsilcileri, markalaşmanın önemine ilişkin de “Marka değilseniz yoksunuz ve yarından sonra var olmanız mümkün değil” diyerek şu önerilerde bulundu: “Marka değilseniz ihracatı unutunuz, yerel kalmaya mahkumsunuz. Bütün bunların kesiştiği nokta burası. İstihdam alanları, yeni zincirler… Burası ekonominin tam ortasında olan ve marka olmayan ürünlerin marka olmasına yol açan, onlara öneri getiren bir platform. Girişimciler için birçok yanlışın yapılmamasını sağlayan bir mekanizma aslında.”

PARA VAR DEMEKLE OLMUYOR

‘Param var, yatırım yapayım’ mantığına franchising sektöründe yer olmadığını da vurgulayan sektör temsilcileri, yatırımcı adayları için şu değerlendirmeyi yaptı: “Çünkü işi bilenler, bilmeyenlere öğretiyor. Her türlü reklam, eleman bulma, finansal ve kurumsal hizmet, tek çatı altında veriliyor. Bu tür alanlara ulaşmakta zorlanan girişimciler de franchise markaları ile büyümeyi sağlayabiliyor.”

150 MARKAMIZ ULUSLARARASI ARENADA

Franchising pazarının bugün birçok farklı alanda yeni girişimciler çektiğinin altını çizen sektör mensupları, şunları söyledi: “Türkiye’de 350’si yabancı olmak üzere bin 800 civarında marka var. Ama yeterli değil. Yurt dışındaki marka sayımız, henüz istediğimiz noktaya ulaşamadı. Türk markalarının bu alanda gücünü artırmak için uğraştığını gözlemliyoruz. Yurt dışı büyümesi 2023’e kadar zirve yapacak. Türk markaları uluslararası pazarda ne zaman adından söz ettirirse, oralarda franchise verirse o zaman çok daha farklı noktalara ulaşacağız. Şu an yaklaşık 150 markamız uluslararası arenada. Bunları çoğaltmaya çalışıyoruz.”

09 Kasım 2020 Pazartesi

Etiketler : Sektörel

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nca (EPDK), 2025 yılında uygulanacak iletim ek ücreti, Türkiye Elektrik İletim AŞ'ın (TEİAŞ) iletim tarifesinin binde beşi olarak belirlendi.



 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) konuya ilişkin kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.

 

Buna göre, 2025 yılında uygulanacak iletim ek ücreti TEİAŞ'ın iletim tarifesinin binde beşi olarak belirlendi.

 

EPDK'nin söz konusu kararı, 01 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.

 

TEİAŞ tarafından aylık hesaplanan iletim ek ücretleri, takip eden ayın 25'ine kadar EPDK hesabına yatırılacak.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : elektrik ücret

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Havalimanı'nın günlük ortalama 1488 uçuşla Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini koruduğunu bildirdi.


 

Uraloğlu, yazılı açıklamasında Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatının (EUROCONTROL) Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu'nu değerlendirdi.

 

Rapora göre İstanbul Havalimanı'nın dünyada ve Avrupa'da öne çıktığına işaret eden Uraloğlu, "İstanbul Havalimanı, günlük ortalama 1488 uçuşla Avrupa'daki en yoğun havalimanı oldu. İstanbul Havalimanımız Amsterdam, Paris ve Londra gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Dünya genelindeki küresel ölçekli 25 havalimanı içinde ise ortalama 747 günlük uçak kalkışının gerçekleştiği İstanbul Havalimanı'mız 7'nci sırada yer aldı." ifadesini korudu.

 

Uraloğlu, günlük ortalama 949 uçuş gerçekleştiren Antalya Havalimanı'nın da aynı listede 10'uncu sırada yer aldığını belirterek, Türkiye'nin de günlük ortalama 3 bin 735 uçuşla Avrupa'da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6'ncı sırada olduğuna dikkati çekti.

 

Ülkenin uçuş yoğunluğundaki başarının uçuşlardaki gecikme sürelerinde de devam ettiğini aktaran Uraloğlu, şunları kaydetti: "Raporda EUROCONTROL hava sahası, uçuş başına ortalama 2,27 dakikalık gecikme süresi elde ederken Türk hava sahamız ise uçuş başına 0,5 dakikanın altındaki gecikme süresiyle Avrupa'nın en verimli hava sahalarından biri oldu. EUROCONTROL üyeleri arasında 7 saha kontrol merkezinde uçuş başına ortalama 1 dakikadan fazla gecikme süreleri yakalandı. Budapeşte, ortalama 4,4 dakikalık gecikmeyle en yüksek gecikme yaşayan hava sahası oldu. Almanya'nın Karlsruhe şehrinde hava şartlarından kaynaklı ortalama 1,9 dakikalık gecikme süresi yaşandı. Zagreb ve Belgrad ise 1,8 dakikayla en yoğun gecikme yaşayan saha kontrol merkezleri arasında yer aldı."

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : havalimanı Avrupa