tatil-sepeti

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ihracatçılara ilave kredi destekleri sağlayabilmek için Türk Eximbank’ın sermayesinin 20.6 milyar liraya çıkarıldığını belirterek, “Böylece Türk Eximbank kaynaklarından ilave yaklaşık 70 milyar liralık finansman kaynağını ihracatçılarımıza sunacağız” dedi.


 

Türkiye’nin dünyada hizmet sektöründe en rekabetçi ülkelerden biri olduğunun altını çizen Bolat, hizmet sektöründe 59 milyar dolar olan ihracatın geçen yıl 90.5 milyar dolara çıktığını hatırlattı. Bakan Bolat, bu seneki hizmet sektörü ihracat hedefinin ise 120 milyar dolar olduğunu açıkladı.

 

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL / ŞEREF KILIÇLI / BARIŞ CABACI

 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İstanbul Ticaret Odası (İTO) temmuz ayı Meclis Toplantısı’nda konuştu. Sektörlerin temsilcisi olan Meclis Üyelerine ve iş dünyasına seslenen Bakan Bolat; bakanlık olarak gündemlerini anlattı, Ticaret Bakanlığı’nın ana konularından birinin ülkenin dış ticaretini düzenlemek ve denetlemek olduğunu söyledi. İhracatçılara ilave kredi destekleri sağlayabilmek için Türk Eximbank’ın sermayesinin 20.6 milyar liraya çıkarıldığını belirten Bolat, “Böylece Türk Eximbank kaynaklarından ilave yaklaşık 70 milyar liralık finansman kaynağını ihracatçılarımıza sunacağız” dedi.

 

HİZMET SEKTÖRÜNDE REKABETÇİYİZ

 

Türkiye’nin dünyada hizmet sektöründe en rekabetçi ülkelerden biri olduğunun altını çizen Bolat, “Bizim insanımız, yapımız hizmetler sektörüne, ikrama, hizmet etmeye çok uygun. O yüzden turizm, taşımacılık, hava yolu, kara yolu taşımacılığı, eğitim hizmetleri, sağlık hizmetleri, bilişim ve e-ticaret alanlarında da hızlı gelişme kaydediyoruz ve ülkemize döviz kazandırıyoruz. Bu da ihracat. Bakanlık olarak ısrarla hizmet ihracatını da ihracat kalemi içinde vurgulayarak göstereceğiz” ifadelerini kullandı.

 

Sürdürülebilir ticaret dengesi için sürdürülebilir ihracat artışı sağlanması gerektiğini vurgulayan Bolat, 2002’de 36 milyar dolar olan ihracatı 2022 itibarıyla 254 milyar dolara çıkardıklarını ve 2028 itibarıyla 400 milyar dolarlık mal ihracatı hedefi koyduklarını aktardı.

 

2023 HEDEFİ 120 MİLYAR $

 

Bolat, Türkiye’nin dünya ihracatından payının 2002’de yüzde 0.5 iken 2022 sonunda yüzde 1.02’ye çıktığını dile getirerek, “2028’de yüzde 1.20’ye ulaşmayı hedefliyoruz. Hizmet ihracatında da 59 milyar dolar olan ihracatımız geçen yıl 90.5 milyar dolara çıktı. Bu seneki hedefimiz 120 milyar dolar. Bu büyüklüğü görerek dünya hizmet ticaretindeki payımızı da yüzde 1.20’ye çıkarmanın başarısıyla 2028’de de yüzde 1.5’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bunu yaparken amacımız, Türkiye’nin ticarette büyümesi. Geçen yıl 618 milyar dolarlık toplam ticaret var. Milli gelirimiz 906 milyar dolar. Yani milli gelirimizin yüzde 67’si ticaretten geliyor. Bu çok önemli bir pay. Yani inancımızda rızkın onda dokuzu ticarettir sözünü çok güzel doğrulayan bir gelişme” şeklinde konuştu.

 

ENERJİDE DENGE SAĞLANACAK

 

Türkiye’nin dışa açık bir ülke ve ekonomi olduğunu söyleyen Bolat, şunları kaydetti: “Biz ne kadar çok uluslararası ticareti artırırsak, ne kadar çok iç ticareti artırırsak rekabette de fiyatları düşürebilirsek o kadar çok ülkemizin refahı artacak, halkımızın refahı artacak. Ticaret Bakanlığı olarak bunu yapmaya çalışıyoruz. Tabii ithalatımızı azaltma, dengeleme gayreti içindeyiz. Büyürken tabii ki ithalat da büyüyecek. Bunun farkındayız. Ama dış ticaretteki dengeleme çok önemli. Burada bizim en büyük handikabımız enerji maliyetleri. 2022’de 98 milyar dolarlık enerji ithal ettik. Enerji fiyatları 4-5 kat büyüdüğü için 110 milyar dolar açığımızın 98’i enerjiydi. Bu yeni petrol ve doğalgaz keşifleri, bunun artık üretime dönmeye yavaş yavaş başlamasıyla önümüzdeki 2-3 senelik süre zarfında enerjide bir denge sağlayacağız. Nükleer enerjinin devreye girmesiyle çok önemli bir kaynak elde etmiş olacağız. Biz, artık yenilenebilir enerji kaynaklarında toplam enerji ihtiyacımızın yüzde 15’ini karşılıyoruz.”

 

GÜMRÜK DENETİMLERİ

 

Bolat, gümrükler için önemli ölçüde yatırımlar yapıldığına dikkati çekerek, “Amacımız ticaret yapan sizlere engel olmak, şüpheli bir durumda bırakmak asla değil. İhracatta fiziki muaye-nenin payı sadece yüzde 3. İthalatta yüzde 15. Değişik risk çalışmaları var. Bazı sektöre göre, bazı ürüne göre fiziki muayene gerekebiliyor. Ama bu çalışmalarımızda özellikle ülkemizin geleceğini, gençlerimizi, çocuklarımızı tehdit eden narkotik ürünler olmak üzere çok yoğun yakalamalar var. Sadece bu sene geçen yıla göre yüzde 50’den fazla artışla 7 milyarlık bir yakalama yapıldı” dedi.

 

İSTİKRARLI BİR İÇ PİYASA İÇİN ÇALIŞIYORUZ

 

Bakanlık olarak, stokçuluk ve fahiş fiyat uygulamaları noktasında ve teamüllere uymayan vatandaşın mağdur olduğu haksız ticari uygulamaları, ihbar veya bilinmesiyle yoğun şekilde piyasa denetimleri yapmakla mükellef olduklarını bildiren Bolat, “Bu görevimizi de kararlılıkla yapmaya mecburuz ve yapıyoruz. Bu noktada Merkez Bankası’nın fiyat istikrarını sağlama konusundaki çabaları, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın para politikaları, döviz politikası ve maliye politikası alanlarındaki görevleri Merkez Bankası’nın para ve döviz kuru politikalarındaki görevleri ve Ticaret Bakanlığı olarak da fiyatlar konusundaki haksız uygulamalar ya da stokçuluk uygulamalarına karşı yoğun denetimlerimiz, karşılaşırsak ceza kesme uygulamalarımızla enflasyonist süreci daha da aşağılara çekmeye, istikrarlı bir iç piyasa ve fiyat istikrarı sağlamaya çalışıyoruz. Yeni dönemde de öncelikli olarak finansal istikrarı, fiyat istikrarı sağlamak ve eş zamanda da büyüme sürecimizi ve istihdam artışımızı devam ettirmek, temel hedeflerimiz arasında” diye konuştu.

 

DR. ERKEN: GEREKSİZ TÜKETİMİN ETKİLERİNİ DÜŞÜNMELİYİZ

 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken ve İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç tarafından ağırlandı. Meclis Başkanı Dr. Erken, Oda’nın temmuz ayı Meclis Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada, gereksiz tüketime dikkat çekti. 

 

Dr. Erken, dünya genelinde liberal kapitalist iktisadi düzenin en önemli özelliklerinden birinin, tüketimin sürekli teşvik edilmesi olduğunu söyledi. “Sistem, hem ülkeler hem toplumlar arasında ciddi uçurumlar oluşturuyor. Üstelik azdırılmış tüketim isteği, bireyler ve toplumlar için ciddi sorunları da ortaya çıkarıyor” diyen Meclis Başkanı, tüketimin etkisini çarpıcı bir şekilde gösteren Fransız filozof Denis Diderot’tan anekdotlar anlattı. 

 

LÜKS TÜKETİM TARTIŞMALI

 

Dr. Erken, şöyle devam etti: “Sonuç itibariyle mutlu ya da tatmin olmak için asla ihtiyaç duymadığınız şeyleri satın almaya başlarsınız. Diderot’un yıllar önce gözlemlediği bu etkiyi farkında olmasak da hepimiz belki de her gün yaşıyoruz. Gereksiz ve aşırı lüks tüketim, her yönüyle tartışmalı bir konu. Buradaki ana espri, sizlerin de takdir edeceğiniz gibi dizginlenemeyen tüketim arzusunun önce bireyleri, sonra da bireylerle birlikte toplumları nasıl menfi etkilediğini de düşünebilmemizi sağlayabilmek.”

 

İstanbul iş dünyasından Ankara’ya kırmızı hat

 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Bakan Yardımcıları ile birlikte konuk olduğu İTO’nun temmuz ayı Meclis Toplantısı’nda, Meclis Üyelerine hitaben, “7/24 hizmetinizdeyiz” mesajı verdi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç ise sektörel sorunlara hızlı çözüm için Bakan Bolat’ın, İTO ile bakanlık arasında ‘kırmızı hat’ tesis ettiğini söyledi.

 

“İstanbul iş dünyası rüzgarda kalsa, Türkiye ekonomisi nezle olur. O yüzden İstanbul iş dünyasının sesinin duyulması büyük önem arz ediyor” diyen Avdagiç, Bakan Bolat’ın yaklaşımından duydukları memnuniyeti dile getirdi. Avdagiç, “Sektörlerimiz için dile getirdiğimiz her sorun anında yankı buluyor, çözülüyor” dedi. 

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, döviz kurlarının bir geçiş dönemi sonrası, kısa süre içinde dengeye geleceğini öngördüklerini belirterek, “Bu geçiş döneminde fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın hızla ortadan kaldırılması gerekiyor. Üreticinin, bugün sattığı ürünü, yarın hangi fiyattan yerine koyacağını ya da 3 ay sonra alacağı hammaddeyi hangi kur seviyesinden temin edeceğini bilmesi; enflasyon beklentilerinin kırılması ve beklenti enflasyonunun önlenmesi adına büyük önem taşıyor” diye konuştu.

 

Avdagiç, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın konuk olduğu temmuz ayı Meclis Toplantısı’nda ekonomide ve iş dünyasındaki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

YENİ KALKINMA HİKAYESİ

 

Avdagiç, yeni ekonomi yönetiminin küresel ekonomik gerçeklerini yakından takip edip, ekonominin kurallarına uygun yeni bir kalkınma hikayesi kaleme aldığını belirterek, “Yeni kalkınma hikayesinin ana teması, faiz artışı ve yeni denge arayışı şeklinde özetlenebilir” dedi. Avdagiç, bu çerçevede Merkez Bankası’nın makro ihtiyati tedbirlerde sadeleştirmeye gideceğini açıklamasını önemsediklerini kaydetti. 

 

Şekib Avdagiç, “Haziran ayının son haftası itibariyle özel bankaların ticari kredilerinde yıllık bazda küçülme yaşandığını görüyoruz. Yapılacak düzenlemelerle, özel sektörün yeniden uygun koşullarla finansmana erişmesinin önündeki engellerin hızla kaldırılması, ekonominin yeniden potansiyel büyüme seviyesini yakalamasının da yolunu açacak” dedi.

 

SAĞLIKLI KREDİ MEKANİZMASI 

 

Parasal sıkılaştırmanın üretim bantlarını yavaşlatmaması gerektiğine dikkati çeken İTO Başkanı Avdagiç, “O yüzden politika faizi seviyesi, üretim ve ticarete yönelik bir dizi tedbirle desteklenmeli. Merkez Bankası’nın kararlarının ‘ortaya konulacak öngörülebilir, kolay anlaşılır ve eşgüdümlü bir politika seti’ ile desteklenmesini ve böylece reel sektörün önünün açılmasını talep etmekteyiz. Öncelikle ve özellikle vurgulamak isteriz ki, sağlıklı işleyen bir kredi mekanizması; üretimin, istihdamın ve ihracatın olmazsa olmazıdır. Sağlıklı işleyen bir kredi mekanizması, ekonomik istikrarın da temel yapı taşlarından biridir. Kredi mekanizmasındaki bozulma, sadece finansman ihtiyacı bulunan işletmeleri etkilemekle kalmaz, domino etkisiyle piyasanın tüm işleyişini sekteye uğratır” diye konuştu. 

 

VİZE SERBESTİYETİ

 

Litvanya’da gerçekleştirilen NATO Zirvesi’ne ilişkin görüşlerini de paylaşan Avdagiç, Türkiye’nin, elindeki kartları kendi çıkarlarını savunmak için doğru bir şekilde kullanarak, hakkı olanları alma yolunda önemli adımlar attığını söyledi. İsveç’in NATO üyeliğine rezerv koyan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bunu kaldırmanın şartlarını açıkladığını hatırlatan Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü: “İki tanesi doğrudan iş dünyasıyla ilgili. AB’ye tam üyelik kapsamında Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi ve vize serbestiyeti konusu. Biz bu kürsüden sürekli AB ile 1995’te imzaladığımız Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi gerektiğini söyledik. Üzerinden neredeyse 30 yıl geçmiş bu anlaşma bizi, dış ticarette ciddi anlamda sıkıntıya sokuyordu. İkincisi, vize sorunu. 

Bu yüzden vize serbestisinin de yerine getirilmesi gereken şartlar içinde yer almasını çok önemli buluyoruz. İsveç’in Türkiye’nin hassasiyetlerine saygı göstermesi gerektiğini anlaması ve bu yönde bizi ikna edecek adımlar atması, Türkiye’nin etkinliğinin göstergesidir. ”

 

BAKANIMIZ BİZDEN BİRİ

 İstanbul Ticaret Odası’nın temmuz ayı Meclis Toplantısı’na konuk olan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, konuşmasının ardından Meclis Üyelerinin sorularına da cevap verdi. Bakan Bolat; daha sonra İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanlık Divanı Üyeleri, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyeleriyle günün anısına fotoğraf çektirdi.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ı, İTO camiasının yakından tanıdığını belirterek, şöyle devam etti: “Sayın Bolat, iki önemli ve güçlü bağ ile Odamız ve camiamız çatısı altında yer alıyor. Sayın Bakanımız hem İstanbul Ticaret Üniversitemizde öğretim üyeliği vazifesinde bulunuyordu, hem de İTO Ekonomik Danışma Kurulu’nda üye olarak yer alıyordu. Bakanımız bizden biri. Kendisi, hepsinden önemlisi kalemi elinden bırakmayan aksiyon adamı kimliğiyle engin bir müktesebata sahiptir. Türk iş dünyasının öncü kuruluşu İstanbul Ticaret Odası Başkanı olarak ifade edeyim ki, Sayın Bakanımızla birlikte yol yürüyecek olmayı büyük bir şans ve ticaretin önündeki engelleri kaldırmak için büyük bir imkan olarak görüyorum.”

 

SEKTÖRLERDEN GELEN TALEPLER

 

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Meclis ve Komite üyelerinin talep ve önerilerini Ticaret Bakanı’na iletti. İşte İstanbul iş dünyasının bazı talep ve önerileri:

 

* Ticaret ataşelerinin sayısının artırılması

 

* Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu’nun kaldırılması

 

* İhracatçının, ithalatı için döviz alımında TCMB DS+maksimum yüzde 0.5-0.75 gibi bir oranla döviz alınabilmesi

 

* Gümrük muayene süreci tamamlanan ithalat süreçleri sonunda frekansı artan gümrük muhafaza süreçleri

 

* Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi

 

* Sınırda Karbon Vergisi devreye girmeden gerekli çalışmaların yapılması

 

* Serbest bölge sayısının 35’e çıkarılması

 

* Vize sürecinde yaşanan sıkıntıların çözülmesi

 

* Temel gıdalarda azami tarife mecburiyetinin kaldırılması

 

* Havayolu kargo taşımacılığında transit süreçlerin kolaylaştırılması ve hızlandırılması

 

BAZI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

 

* İthalat işlemlerinde antrepo beyannamesi ve parsiyel eşyanın geçici depolanan eşya statüsünde iki iş günü antrepoya konulabilmesine yönelik istisnai uygulama yeniden yürürlüğe konulmalı.

 

* Harçlar Kanunu’nun 123. maddesinin son fıkrası değiştirilmiş olup, anılan mevzuat hükmü gereğince şirket kuruluş işlemleri harçtan muaf tutulurken, şube açılış işlemlerinde kuruluş harcı 18 bin TL’dir. Şube açılış işlemleri de harçtan muaf tutulmalı veya makul bir seviyeye indirilmeli.

 

* KOBİ ölçeğindekiler ile mikro ihracat ve e-ihracat yapan firmaların uluslararası alanda rekabet edebilirliğini sağlayabilmek amacıyla kargo ücretleri ve navlun konusunda devlet desteği sağlanmalı.

 

* İhracatın artırılması ve KOBİ’lerin ihracat yapma kapasitelerinin geliştirilmesi için KOSGEB destek programlarının (özellikle yurtdışı pazar) destek üst limitleri artırılmalı. Bununla birlikte Ticaret Bakanlığı’nın ihracat desteklerinden olan ‘e-ticaret sitelerine üyelik’ desteği yeniden uygulanmalı. 

 

* Gayrimenkul konusunda verilen ilanların malik kontrolü sağlanmalı.

 

* Ürün güvenliği ve denetimleri tebliğleri kapsamında yapılan TAREKS denetimlerine ait sürelerin uzun olmasından ve havalimanı ardiye ücretlerinin yüksekliğinden dolayı yaşanan mağduriyetler giderilmeli.

 

* Londra Metal Borsası (LME) lisanslı depolar Türkiye’de aktif hale getirilmeli ve bu kapsamda gerekli düzenlemeler yapılmalı.

17 Temmuz 2023 Pazartesi

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa