tatil-sepeti

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014’e ilişkin Sektörel Enerji Tüketim İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, sanayi ve hizmet sektörlerinde 2014’te toplam 100 milyon 734 bin 472 ton eşdeğer petrol (TEP) enerji tüketildi. Sanayi sektöründe 86 milyon 136 bin 765, hizmet sektöründe ise 14 milyon 597 bin 707 ton eşdeğer petrol enerji harcandı. Elektrik üretimi ve dağıtımı yüzde 42.4, imalat sanayi yüzde 38.4, ulaştırma ve depolama sektörü yüzde 9.5 ile toplam enerji tüketimi içinde en fazla paya sahip oldu.

Doğalgaz 32 milyon 498 bin 888 ton eşdeğer petrol ile en çok tüketilen yakıt olarak dikkati çekti. Linyit kömürde 16 milyon 416 bin 93 ton eşdeğer petrol tüketilirken, üçüncü sırada 15 milyon 981 bin 137 ton eşdeğer petrol ile taşkömürü tüketimi yer aldı. Türkiye’de 2014’te nihai enerji tüketimi 49 milyon 699 bin 901 ton eşdeğer petrol olarak hesaplandı. Söz konusu dönemde sektörlere göre bakıldığında, toplam nihai enerji tüketiminin yüzde 57.7’si imalat sanayi, yüzde 19.3’ü ulaştırma ve depolama, yüzde 4.7’si ise inşaat sektöründe gerçekleşti.

2005’TEN BU YANA YAPILIYOR

İlk kez 2005 referans yılı için NACE Rev.1.1’e (Avrupa Topluluğunda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması) göre gerçekleştirilen Sektörel Enerji Tüketim İstatistikleri, 2014 referans yılı için NACE Rev.2’ye (Altılı Ekonomik Faaliyet Sınıflaması) göre gerçekleştirildi. Araştırmada sanayi ve hizmet sektörlerinde çalışan sayısı 50 ve üzeri kişi olan girişimler kapsandı.

124 MİLYON MEGAVAT SAAT ELEKTRİK

Sanayi ve hizmet sektörlerinde 124 milyon 4 bin 527 megavat saat elektrik tüketildi. İmalat sanayi, 78 milyon 33 bin 897 megavat saat ile en çok elektrik tüketen sektör oldu. Sanayi ve hizmet sektörlerinde elektrik enerjisinin yüzde 79.7’si mal ve hizmet üretiminde, yüzde 13.2’si ise aydınlatma ve elektrikli büro gereçlerinde tüketildi. Elektrik üretmek için 44 milyon 723 bin 504 ton eşdeğer petrol enerji harcandı. Enerji kullanım alanlarına göre, en çok enerji tüketimi yüzde 44.4 ile elektrik üretiminde, yüzde 34.4 ile mal ve hizmet üretiminde gerçekleşti.

DOĞALGAZI KÖMÜR İKAME EDECEK

Enerji ihtiyacını yüzde 70’in üzerinde ithalattan karşılayan ve son dönemde yerli kaynakların kullanımına daha fazla vurgu yapılan Türkiye’de, kömür potansiyelinin maksimum seviyede kullanılmasıyla yılda 7.2 milyar dolarlık doğalgaz ithalatına gerek kalmayacağı belirlendi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2016 Yılı Bütçe Sunumu’ndan derlenen bilgiye göre, yer altı kömür üretim miktarının artırılması için projeler yürütülüyor. Kömürün daha çevre dostu olarak tüketilmesi ve değişik kullanım alanlarının oluşturulması için de Ar-Ge çalışmaları geliştirilirken, bu projeler sayesinde düşük kalorili kömür rezervlerinin de ekonomiye kazandırılması amaçlanıyor. Türkiye’nin kömür stratejisine göre, elektrik üretiminde yerli kaynaklardan biri olarak kullanılan linyitten elde edilebilecek enerji üretim potansiyelinin yaklaşık 25 bin megavat seviyesinde bulunduğu öngörülüyor. Bu kapasitenin devreye alınmasıyla yaklaşık 7.2 milyar dolar karşılığı olan 32.5 milyar metreküplük doğalgazdan elde edilebilecek elektrik üretimi sağlanabilecek.

PARA CEZASI ARTIYOR

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB), Enerji Verimliliği Kanunu çerçevesince 2016’da uygulanacak para cezalarında yüzde 5.58 artışa gitti. Konuya ilişkin tebliğ, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Değişiklik sonrasında cezaların miktarları, 944 lira ile 94 bin 890 lira arasında değişiyor.

Öte yandan ETKB, Resmi Gazete’de yayınlanan başka bir tebliğ ile Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmeliğin ilgili maddesi kapsamında, 2016’da yürütülecek yetkilendirme ve sertifikalandırma çalışmaları için alınacak bazı bedellerde artışa gitti. Verilecek yetki belgelerinin bedelleri, yüzde 7.14 ile yüzde 8.33 arasında değişen oranlarda yükseltildi.

28 Şubat 2016 Pazar

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa