tatil-sepeti

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından ‘Önümüzdeki Sınır: İnsani Gelişme ve Antroposen’ başlıklı 2020 İnsani Gelişme Raporu yayımlandı. Geçen yılın verileri baz alınarak hazırlanan raporda, Eşitsizliğe Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi, Toplumsal Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi ile Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi yer aldı.

Ülkelerin resmi istatistik kurumlarından ve güvenilir uluslararası kurumlardan elde edilen veriler ışığında hazırlanan İnsani Gelişme Endeksi (İGE), uzun ve sağlıklı yaşam, bilgiye erişim ile kabul edilebilir bir yaşam standardı gibi üç temel boyutta ortalama insani gelişme düzeyinin uzun vadeli takibi sonucunda oluşturuldu.

GEZEGENE ETKİ

Raporda, bu yıl ülkelerin karbondioksit emisyonları ve madde ayak izini hesaba katan deneysel nitelikte yeni bir insani gelişme endeksi de yer aldı. ‘Gezegensel Baskılara Uyarlanmış İGE’nin yeni bir küresel tablo ortaya koyduğuna dikkat çekilen raporda, 50’yi aşkın ülkenin çok yüksek insani gelişme grubundan düştüğü ve bu durumun ülkelerin fosil yakıtlarla madde ayak izine bağımlılığını yansıttığı ifade edildi. Raporda, hiçbir ülkenin gezegen üzerinde ağır baskı oluşturmadan çok yüksek insani gelişmeyi henüz başaramadığı aktarıldı.

İnsanlığın, ‘Antroposen’ veya ‘İnsan Çağı’ olarak adlandırılan yeni bir jeolojik çağa girdiğine işaret edilen raporda, tüm ülkelerin ilerleme yollarını yeniden tasarlamaları, dönüşümü engelleyen güç ve fırsat eşitsizliklerini ortadan kaldırmaları çağrısında bulunuldu

SALGIN SON DEĞİL

Rapora göre, yeryüzündeki sıcaklık önümüzdeki 50 yıl içinde son 6 bin yıla kıyasla insanların hayatta kalabilme aralığının üzerine çıkacak.

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınından önceki döneme ait verilere dayalı olarak insani gelişmenin durumunu ortaya koyan raporda, insanların doğa üzerindeki baskısının sona ermemesi halinde küresel salgının dünyanın karşılaştığı son kriz olmayacağı belirtildi.

TÜRKİYE 54’ÜNCÜ SIRADA

Dünyada en çok bilinen kalkınma göstergelerinden biri olan endekse göre Türkiye, 0.820’lik değerle 189 ülke arasında 54’üncü sıraya yükseldi ve bu değerle ‘çok yüksek insani gelişme’ kategorisindeki yerini korudu. Türkiye, geçen yıl yayımlanan raporda da 59’uncu sırada yer almış ve ilk kez ‘çok yüksek insani gelişme’ kategorisine girmişti.

AFRİKA LİSTENİN EN ALTINDA

İnsani Gelişme Endeksi’nde (İGE) ilk sırayı 0.957’lik değerle Norveç aldı ve zirvedeki yerini korudu. Geçen yıl kaydettikleri İGE değeriyle listenin en altında yer alan ülkeler ise 0.394’lük değerle Nijer, 0.397’lik değerle Orta Afrika Cumhuriyeti, 0.398’lik değerle Çad, 0.433’lük değerle Güney Sudan, 0.433’lük değerle Burundi, 0.434’lük değerle Mali, 0.452’lik değerle Sierra Leone ve Burkina Faso, 0.456’lık değerle Mozambik ve 0.459’luk değerle Eritre olarak sıralandı.

21 Aralık 2020 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Yüzde 30 Kulübü Türkiye'nin liderliğinde, 7 öncü kurum "Şirketlerin Yönetim Kurullarında ve Üst Düzey Pozisyonlarında Kadınların Temsilinin Artırılmasını Önemsiyoruz" bildirgesine imza attı.


 

İş hayatının her seviyesinde toplumsal cinsiyet dengesini iyileştirmeyi amaçlayan Yüzde 30 Kulübü Türkiye, kadınların yönetim kurullarındaki temsilini artırmak amacıyla piyasa etkinliği yüksek yatırım kurumlarıyla işbirliği gerçekleştirdi.

 

Bu kapsamda, Yüzde 30 Kulübü Türkiye ve 7 şirket temsilcisinin yer aldığı çalışma grubu tarafından hazırlanan "Şirketlerin Yönetim Kurullarında ve Üst Düzey Pozisyonlarında Kadınların Temsilinin Artırılmasını Önemsiyoruz" başlıklı bildirge için imza töreni Borsa İstanbul'da düzenlendi.

 

Bildirge, Ak Yatırım, Garanti BBVA Yatırım, İş Yatırım, QNB Finans Yatırım, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, ÜNLÜ Menkul Değerler ve Yapı Kredi Yatırım'ın yöneticileri tarafından imzalandı.

 

Törende konuşan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Yönetim Kurulu Başkanı Pamir Karagöz, Birliğin ilk kadın yönetim kurulu başkanı olarak bu inisiyatifin hayata geçirilmesinde rol almaktan ve böylesine anlamlı bir sürecin parçası olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.

 

Ortak bir vizyon etrafında birleştiklerini vurgulayan Karagöz, şunları kaydetti: "Kadınların yeteneklerinin, bakış açılarının ve liderliklerinin sadece tanınmakla kalmayıp aktif bir şekilde teşvik edildiği, daha eşitlikçi ve kapsayıcı bir kurumsal dünya vizyonu etrafında birleştik. Nitekim, uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan çalışmalar, kadınların liderlik ekiplerinde yüksek oranlarla temsil edildiği şirketlerin, riskleri daha etkin yönettiğini, daha güçlü paydaş ilişkilerini teşvik ettiğini ve nihayetinde şirketlerin uzun vadeli piyasa değerlerini artırdığını tutarlı bir şekilde gösteriyor."

 

Karagöz, Türkiye'de halka açık şirketlerin, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda tavsiye ettiği yönetim kurullarında en az yüzde 25 kadın üye oranına ulaşmada yavaş ilerlediğini belirterek, şöyle devam etti: "2022'de yüzde 17,5 olan kadın temsil oranı, 2023'te sadece yarım puan artarak yüzde 18'e yükseldi. İlkelerin yayımlandığı 2014 yılında bu oran yüzde 12 idi. Gönüllülük esasına dayanan bu süreçteki yavaş ilerleme nedeniyle Avrupa Birliği (AB) direktifinde belirlenen icracı olmayan pozisyonlarda yüzde 40, tüm yönetim kurulunda yüzde 33 hedeflerinin gerisinde kalıyoruz. Bu noktada yatırım kuruluşlarımızın, müşterisi olan şirketlere vereceği danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra bilinçlendirme ve farkındalık yaratma adına yapacakları katkıları çok değerli buluyorum."

 

Pamir Karagöz, TSPB'nin bu süreci desteklediğini vurgulayarak, birlik üyelerinden 24 aracı kurum ve 3 yatırım bankasının bildirgeye imza attığını aktardı.

 

İlerleyen dönemde bu sayının artacağını ifade eden Karagöz, "Tüm halka açık şirketlerimize, en üst karar organı olan yönetim kurullarında ve liderlik ekiplerinde cinsiyet eşitliğini gözeterek kadın çalışan ve yönetici oranlarını artırmaları için yeniden çağrıda bulunuyorum." diye konuştu.

 

"Gelişmiş piyasalarda kadınların yönetim kurullarındaki ortalama oranı yüzde 30'u çoktan aştı"

Yüzde 30 Kulübü Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Melsa Ararat, SPK'nin, 2012 yılından beri şirketlere, yönetim kurullarında en az yüzde 25 kadın üye bulundurma hedefini ve bu çabaların düzenli olarak raporlanmasını önerdiğini hatırlattı.

 

2017'den bu yana gerçekleşen değişimlere değinen Ararat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gelişmiş piyasalarda kadınların yönetim kurullarındaki ortalama oranı yüzde 30'u çoktan aştı. AB ülkelerinde ve Suudi Arabistan Krallığı da dahil olmak üzere birçok ülkede kadınların karar organlarındaki temsili yasal kotalarla desteklendi. Bu yıl sonuna kadar AB ülkeleri, yönetim kurullarına cinsiyet kotasını ülke yasalarına entegre etmiş olacak. Diğer yandan, ABD ve Birleşik Krallık gibi sermaye piyasalarının daha geniş ve derin olduğu ülkelerde bu değişim, yasal kotalardan ziyade piyasa ve yatırımcı baskısıyla gerçekleşti."

 

Ararat, Türkiye'deki yavaş ilerlemenin 2019'da iş dünyası ve düzenleyici otoriteleri bir araya getirdiğini belirtti.

 

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) desteğiyle yapılan çalışma kapsamında, Yüzde 30 Kulübü ve Borsa İstanbul'un yönlendirme komitesinde yer aldıklarını söyleyen Ararat, şu bilgileri paylaştı: "EBRD destekli projenin sonuç raporu, düzenleyici otoritelere bir dizi yasal reform önerisi sunarken, özel sektörü de düzenlemeleri beklemeden en iyi uygulamaları hayata geçirmeye davet etti. Rapordaki önemli bir tespit, Türkiye'de finans sektörünün, kadınların karar organlarında yer alması konusunda henüz bir aktör olmadığıydı. Bugün, sermaye piyasalarının önde gelen şirketleri, 2017'de gelişmiş piyasalarda başlayan stratejik değişimi Türkiye'de de ateşlemek üzere burada. Yatırım danışmanlığı hizmeti sunan 7 lider kurum ve bildirgeyi imzalamayı kabul eden ek 13 kurum, şirketlerin karar organlarında kadınların temsiline önem verdiklerini ve bu konuda ilerleme kaydetmek için birlikte çalışmaya devam edeceklerini beyan ediyor."

 

Melsa Ararat, imzalanan bildirgenin Türkiye'deki şirketleri, AB cinsiyet eşitliği direktifi ve sürdürülebilirlik raporlama direktifine uygun en iyi uygulama örneklerini dikkate almaya teşvik edeceğini vurguladı.

 

20 Kasım'da gerçekleşecek yıllık kadın direktörler konferansına değinen Ararat, şunları ekledi: "Borsa İstanbul'da yönetim kurullarındaki kadın oranının bugünden itibaren ivme kazanacağını ve yönetim kurulları tamamen erkeklerden oluşan 200'e yakın Borsa İstanbul şirketinin sayısının 2025 genel kurullarında hızla azalacağını umuyorum. Ayrıca, son iki yıldır kadınları büyük ölçüde dışlayan yeni halka arzlarda, 2025 yılında farklı bir resim görmeyi umuyorum."

 

Yüzde 30 Kulübü Türkiye'nin Eş Başkanı Ebru Dildar Edin de bildirgenin, imzacı kurumların katılımıyla finans sektöründe anlamlı bir değişimin mümkün olduğunu ortaya koyduğunu anlattı.

 

Yakın gelecekte, finans sektöründeki diğer kurumların da benzer girişimlere ve inisiyatiflere imza atacağına inandığını ifade eden Edin, şunları dile getirdi: "Finansman sağlayıcıları, danışmanlık ve aracılık hizmeti sunanlar olarak, kadınların iş hayatında hedeflenen yüzde 50 eşitliğe ulaşması için büyük bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğun bilinciyle hareket ederek ve bu vizyonu müşterilerimize yansıtarak iş dünyasında kalıcı bir değişim yaratabiliriz. Ülkemizde iş dünyasında kadınların hedeflenen eşitliğe ulaşmasını sağlamak ve bu süreci hızlandırmak adına finans sektöründeki her paydaşın önemli görevler üstlenmesi gerekiyor. Şu anda kadınların yönetim kurullarındaki oranı yüzde 17,9 seviyesinde. Bu oranı en kısa sürede Avrupa Birliği ortalaması olan yüzde 34'e, hatta sonrasında Finlandiya'nın yüzde 40 oranına ve inşallah Fransa'nın yüzde 46 oranına çıkarmak için hep birlikte çalışmalıyız. Bu süreci hızlandıracak en önemli gelişmelerden biri de yapılacak yasal düzenlemeler olacaktır. Umarız bu bildirge, bu tür düzenlemelere de öncü bir başlangıç sağlar."

 

İmza töreninin ardından gerçekleşen gong töreni, Yüzde 30 Kulübü Türkiye yöneticileri ile imzacı şirketlerin yöneticilerinin katılımıyla yapıldı.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Yönetim Kurulu kadın yönetici

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye'nin brüt dış borç stokunun 30 Haziran itibarıyla 512 milyar dolar, net dış borç stokunun ise 265,4 milyar dolar olduğunu bildirdi.


 

Bakanlık, 30 Haziran 2024 itibarıyla brüt ve net dış borç stoku, Hazine garantili dış borç stoku ve kamu net borç stoku ile Avrupa Birliği (AB) tanımlı genel yönetim borç stoku verilerini açıkladı.

 

Buna göre, Türkiye'nin brüt dış borç stoku, 512 milyar dolar olarak gerçekleşirken stokun milli gelire oranı yüzde 42,6 oldu. Aynı tarihte net dış borç stoku 265,4 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Stokun milli gelire oranı yüzde 22,1 seviyesinde gerçekleşti.

 

Hazine garantili dış borç stoku ise 16,6 milyar dolar olarak hesaplandı.

 

Kamu net borç stoku, bu dönemde 6 trilyon 337 milyar lira olarak kaydedildi. Stokun milli gelire oranı yüzde 18,1 olarak belirlendi.

 

AB tanımlı genel yönetim borç stoku da 9 trilyon 144 milyar lira, bu rakamın milli gelire oranı yüzde 26,1 olarak kayıtlara geçti.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Hazine ve Maliye Bakanlığı brüt dış borç dolar