tatil-sepeti

Depremlerdeki enkaz ve ev içi araç ve gereçlerin yüzde 80'i geri dönüştürülebilir. 582 bin yıkılan ve yıkılmayı bekleyen bağımsız birimden 100 milyon ton kütle oluşacak. Bu kütlenin geri dönüşümü yapıldıktan sonra 20 milyar TL'lik kaynak ortaya çıkacak.



Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği'nden (GEKADER) yapılan açıklamaya göre, Türkiye'de 11 ilde yaşanan büyük deprem felaketi sonrası birçok sektör çalışmalarını hızlandırarak yaraları sarmaya çalışıyor.

 

Afet bölgelerinde barınma yine büyük bir ihtiyaç olarak ön plana çıkarken, gıda, tekstil sektörlerinin yanı sıra geri dönüşüm sektörüne de büyük görevler düşüyor.

 

Açıklamada görüşlerine yer verilen GEKADER Kurucu Başkanı Eren, bugün Türkiye'nin AR-GE ve geliştirilen teknoloji altyapısıyla birlikte sıralamada Avrupa'daki birçok ülkenin önünde yer aldığını aktararak, "İçimizi burkan bu büyük felakette ortaya çıkan enkaz ve ev içi araç ve gereçlerin neredeyse yüzde 80'i geri dönüştürülebiliyor. GEKADER olarak yaptığımız hesaplamalarda 11 ilde toplamda 582 bin yıkılan ve yıkılmayı bekleyen bağımsız birimden 100 milyon ton kütle ortaya çıkacak. Bu kütlenin geri dönüşümü yapıldıktan sonra ortaya yaklaşık olarak 20 milyar TL'lik bir kaynak çıkmış olacak. GEKADER üyeleri olarak bizler bu dönüşümde elimizi enkazın altına sokmaya hazırız." ifadelerini kullandı.

 

Eren, toplumun psikolojisini bir nebze olsun iyileştirmek adına bir an önce bölgedeki geri dönüşüm çalışmalarının başlaması gerektiğini, geri dönüştürülebilir ekonomik değeri korumak ve dönüşümü yapabilmek adına hazır olduklarını belirtti.

 

Çalışmalar sırasında asbestten korunma noktasında da yapılması gerekenlere ilişkin bilgi veren Fatih Eren, şunları kaydetti: "Türkiye, tarihinde yaşadığı en büyük deprem felaketinin yaralarını sarmaya devam ediyor. Geri dönüşüm sektörü sadece plastik, kağıt ve ambalaj gibi ürünlerin üretiminde kullanılmıyor. Bugün gelinen teknolojide artık birçok sektörün ihtiyaçları geri dönüşüm sektörü ile karşılanıyor. Artık inşaat sektöründeki molozlar sadece yeni yapılacak yolların dolgusu için değil, geri dönüşüm ile birlikte direkt olarak ülke ekonomisine katma değer üretiyor. Depremde yıkılan binaların tamamı geri dönüştürülebilir. Bugün geri dönüşüm sektörü birçok sektörün üretimine cevap verebilir kapasiteye sahip. Bu sektörlerin arasında inşaat sektörü de yer alıyor. Bugün kentsel dönüşümde kontrollü olarak yıkılan binalarda kullanılan moloz, demir, alüminyum, tahta gibi malzemeler geri dönüşümle birlikte hem ülke ekonomisine kazandırılıyor hem de doğal kaynaklar korunuyor. Çevre kirliliği, iklim değişikliğine kadar birçok krizi aslında geri dönüşüm tesisleri bertaraf ediyor."

23 Mart 2023 Perşembe

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa