Çin’in elektrikli araç bataryalarında kullanılan grafit ve bu kritik madenden imal edilen bazı ürünlere ihracat kontrolleri uygulayacağını duyurmasının ardından Almanya’da hükümetin, Alman otomobil üreticileri için daha yüksek fiyatlardan endişe duyduğu bildirildi.


 


 

Çin, doğal grafit ile yüksek saflık ve güçteki yapay grafit ürünlerinin ihracatını, 1 Aralık'tan itibaren izne tabi kılmıştı.

 

Bağımsız milletvekili Christian Leye'nin konuya ilişkin sorusuna Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığı tarafından verilen yanıtta, "Grafit için ihracat kontrollerinin bir sonucu olarak kısa ve orta vadeli fiyat artışlarının yanı sıra teslimat darboğazları da mümkündür." denildi.

 

Çin'in küresel grafit pazarında hakim bir konumda olması nedeniyle, olası ihracat kısıtlamalarının küresel tedarik zincirlerini etkileyebileceğini belirten bakanlık, söz konusu kontrollerden kaynaklanacak fiyat artışlarının Almanya'daki şirketler üzerinde bugüne kadar somut bir etkisi olmadığını vurguladı.

 

Kurşun kalem uçlarından elektrikli araç bataryalarına kadar sanayide yaygın kullanılan saf haldeki yumuşak bir karbon olan grafitin ihracatına kontrol getirilmesi, Çin'in ABD'nin kritik teknolojilerin ihracatına getirdiği kısıtlamalara karşı hamlesi olarak değerlendirilmişti.

 

Çin'in 1 Ağustos'tan itibaren ihracat izni getirdiği germanyum ve galyum maddeleri için de durum benzer şekilde değerlendiriliyor.

 

Dünyanın en büyük grafit kaynaklarına sahip olan ve dünyadaki yapay grafitin yüzde 70'ini üreten Çin'in bu hamlesinin, tedarik zincirlerinde kritik madenlerin kontrolüne yönelik jeopolitik rekabeti tırmandıracağı öngörülüyor.

 

Elektrikli araç bataryalarında kullanılan grafit, doğal halde çıkarıldığı gibi petrolden sentetik olarak da üretilebiliyor. Sentetik grafit, bataryaların daha hızlı şarj olmasını ve daha uzun süre dayanmasını sağlasa da doğal malzemeye kıyasla üretim maliyeti daha yüksek seviyelerde bulunuyor.

 

Çin aynı zamanda dünyadaki grafitin yüzde 90'ından fazlasını işleyerek neredeyse tüm elektrikli otomobil bataryalarında kullanılan malzemeye dönüştürüyor.

 

Uzmanlar, iklim ve enerji dönüşümünün başarısının büyük ölçüde bu hammaddelerin mevcudiyetine bağlı olduğu uyarısında bulunarak, ekonominin temel hammaddeleri tükenirse geleceğin endüstrileri için milyarlarca vergi parası boşa gideceğine işaret etti.

13 Aralık 2023 Çarşamba

ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, yaz sezonunda fiyatları düşürmek amacıyla Kuzeydoğu'daki rezervlerden 1 milyon varil benzini satışa sunacağı bildirildi.


 

ABD Enerji Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Petrol Rezervleri Ofisinin, Sandy Kasırgası sonrasında oluşturulan Kuzeydoğu Benzin Tedarik Rezervindeki 1 milyon varil (42 milyon galon) benzinin satışı ve tasfiyesi için talepte bulunulduğu duyuruldu.

 

Açıklamada, bunun zamanlamasının, benzin fiyatları üzerindeki etkisinin en üst düzeye çıkacak şekilde ayarlandığı ve Amerikalılar bu yaz yola çıkarken fiyatların düşmesine yardımcı olacağı kaydedildi.

 

ABD Enerji Bakanı Jennifer Granholm, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Biden yönetiminin, özellikle sürücüler yaz sezonunda yola çıkarken benzin fiyatlarını düşürmeye odaklandığını belirtti.

 

Granholm, söz konusu rezervi, Anma Günü ile 4 Temmuz tatilleri arasında stratejik olarak piyasaya sürerek en çok ihtiyaç duyulan zamanda yeterli tedarik akışını sağlayacaklarını ifade etti.

 

Söz konusu satışın, ABD Kongresinin Kuzeydoğu Benzin Tedarik Rezervi'nin satılması ve kapatılması yönündeki talimatının ardından gelmesi dikkati çekti.

 

Amerikan Otomobil Birliği (AAA) verilerine göre, ülkede benzinin ortalama fiyatı, geçen yıla kıyasla yaklaşık yüzde 2 artışla galon başına 3,59 dolara çıktı.

 

ABD Başkanı Biden, Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın ardından ABD'de hızla artan benzin fiyatları karşısında 2022'de ülkenin stratejik petrol rezervinden toplamda 180 milyon varilin üzerinde petrolün piyasaya sürülmesine izin vermişti.

 

Ülkenin rezervlerinden yapılan petrol satışlarıyla ABD'nin stratejik rezervindeki ham petrol oranı 1984'ten bu yana en düşük seviyeye inmiş ve enerji güvenliğine ilişkin endişeleri artırmıştı.

21 Mayıs 2024 Salı

Dünya Bankası, küresel karbon fiyatlandırması sonucu sağlanan gelirin 2023'te 104 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaştığını bildirdi.


 

Dünya Bankası, "Karbon Fiyatlandırmasının Durumu ve Eğilimleri 2024" raporunu yayımladı.

 

Dünyadaki karbon fiyatlandırmasına ilişkin gelişmelerin ele alındığı raporda, karbon fiyatlandırma gelirlerinin geçen yıl artmaya devam ederek ilk kez 100 milyar dolar eşiğini aştığı aktarıldı.

 

Raporda, küresel karbon fiyatlandırması sonucu sağlanan gelirin 2023'te 104 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaştığı belirtildi.

 

Dünya çapında faaliyette olan 75 karbon fiyatlandırma aracı olduğu kaydedilen raporda, toplanan gelirin yarısından fazlasının iklim ve doğayla ilgili programların finansmanı için kullanıldığı ifade edildi.

 

Raporda, Brezilya, Hindistan, Şili, Kolombiya ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu orta gelirli büyük ülkelerin karbon fiyatlandırması uygulamasında ilerleme kaydettiği ibelirtildi.

 

Karbon fiyatlandırmasının uygulama açığının kapatılmasına yardımcı olmak için zemin kazanmaya devam ettiği ancak geçen yıl kaydedilen ilerlemenin yavaş olduğu vurgulanan raporda, uygulanan karbon vergileri ve emisyon ticareti sistemlerinin küresel emisyonların yaklaşık yüzde 24'ünü kapsadığı aktarıldı.

 

Raporda, enerji ve sanayi gibi geleneksel sektörler hakimiyetini sürdürürken, havacılık, denizcilik ve atık gibi sektörlerde karbon fiyatlandırmasının giderek daha fazla dikkate alındığı kaydedildi.

 

Bankanın raporunda, rekor gelirlere ve büyümeye rağmen küresel karbon fiyatı kapsamı ve seviyelerinin Paris Anlaşması'nın hedeflerini tutturamayacak kadar düşük olduğuna işaret edildi.

21 Mayıs 2024 Salı