tatil-sepeti

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki, Dünya Bankası'nın desteğiyle dünyada ilk defa uygulanacak Çevresel ve Sosyal Yönetim Sistemi ile yapılacak işlerde, sosyal ve çevresel riskin göz önünde bulundurulacağını bildirdi.


 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İller Bankası’nca (İLBANK) düzenlenen Çevresel ve Sosyal Yönetim Sistemi Açılış Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, şehirlerin altyapısının düzenlenmesi, üstyapısının güzelleştirilmesi insanların daha modern, mutlu, refah içerisinde yaşayabileceği bir ortamın sunulması noktasında destekte bulunan İLBANK ile faaliyet zinciri yürüttüklerini belirtti.

 

Bakanlığı son dönemlerdeki önemli konularının 6 Şubat depremleri ve Marmara'da meydana gelebilecek deprem olduğunu ifade eden Özhaseki, şunları paylaştı: "6 Şubat depremlerinin hasarı çok büyük oldu. 680 bin civarında konut, 170 bin civarı iş yeri, depo gibi yerlerin yıkıldığını gördük. Bütün bunları giderebilmek adına neredeyse bir senedir gece gündüz demeden bakanlığımızın her bölümü arı gibi çalışıyor. Köylerimizde 50 bin civarında çelik ev yapıyoruz, şehirlerimizin meydanlarını yapıyoruz. Dünya Bankası ortaklığından gelen kredileri de altyapı hususunda kullanıyoruz. Türkiye'yi yakından tanıyan müttefik olduğumuz ülkelerden insanların o bölgedeki incelemelerinde, 'Birçok Avrupa ülkesi böyle bir depremin altından kalkamazdı, bizim temsil ettiğimiz bazı ülkelerde bu depremin yarısı bile olsa emin olun biz altından kalkamazdık' gibi ifadelere çok rastladık."

 

"BUGÜNE KADAR 2 MİLYON 250 BİN KONUTU DÖNÜŞTÜRDÜK"

 

Özhaseki, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın 1939'da Erzincan'dan başlayarak birkaç sene arayla düz çizgi halinde Marmara Denizi'ne kadar geldiğini, bu alanda enerji birikmesi sonucu bir depremin olabileceği yönünde görüşlerin bulunduğunu aktardı.

 

Marmara Denizi ve çevresinin önemini vurgulayarak, burada 20 milyondan fazla insanın yaşadığı 7 şehir bulunduğuna işaret eden Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin gayrisafi milli hasılasının yüzde 47'sini o bölge oluşturuyor. Böyle bir bölgede depremin oluşturabileceği zararın en aza düşürülebilmesi amacıyla çalışma yürütüyoruz, gece gündüz demeden uğraşıyoruz. Ümit ediyoruz ki orada olabilecek bir depremden sonra büyük bir hasar oluşmaz. Bizim gibi, kadim şehirlerde o günün standartlarına uygun konut yapmışsanız, bu konutların her birisinin yenilenmesi icap ettiği açık bir gerçekliktir. Depreme dirençli şehirler oluşturmanın tek yolu kentsel dönüşüm. 2012'de yasa çıkardık, bugüne kadar 2 milyon 250 bin konutu değiştirdik, dönüştürdük. Şu an 425 bin civarında konutun da inşaatları devam ediyor; değişecek, dönüşecek. Biz buna devam ettiğimizde İstanbul'umuzu, Marmara Bölgesi'ndeki şehirlerimizi de depreme karşı dirençli hale getiririz diye düşünüyorum."

 

"MÜCADELENİN İÇERİSİNDE YER ALIYORUZ"

 

İklim değişikliğine de değinen Özhaseki, BM raporlarına göre 2050 yılına kadar dünyadaki ısı artışının bu hızla devam etmesi durumunda iklim değişikliğindeki olumsuz gidişat nedeniyle 216 milyon insanın yer değiştireceğini, bunun da birçok sıkıntıyı beraberinde getireceğini söyledi.

 

Özhaseki, atmosferi kirleten ülkelerin sorumluluğunun fazla olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Ülke olarak bizim bu noktada çok az sorumluluğumuz olmasına rağmen isteyerek ve bilerek biz bu mücadele içerisinde yer alıyoruz, bundan sonra da yer almaya devam edeceğiz. Ülkemizde yapabileceğimiz ne kadar faaliyet varsa bütün bunları hızla yapmaya devam ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşleri Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayesini almasıyla daha da değer kazanan 'Sıfır Atık' projesi var. 7 yılda dışarıya attığımız atıkların sadece yüzde 15'i değerlendirilirken, 2023 sonu itibarıyla bu oran yüzde 35'lere çıktı. Bunu yüzde yüze kadar vardıracağız."

 

"KAMULAŞTIRMA YAPILIRKEN VATANDAŞIN GÖNLÜ, FİKİRLERİ ALINACAK"

 

Mehmet Özhaseki, İLBANK'a şehirlerin kalkınması, büyümesi için yaptığı altyapı yatırımlarından dolayı teşekkürlerini sunarak, fedakarca gayret sarf edildiğini vurguladı.

 

Çevresel ve Sosyal Yönetim Sistemi'yle yeni bir aşamaya gelindiğini söyleyen Özhaseki, şöyle devam etti: "Dünya Bankası ile kurulacak bu ortaklıkta bir partner olarak görülüp, yetkinin verilmesi ve dünyada ilk defa uygulanacak bir sistemin ortaya çıkmış olması da bizim için bir evredir, aşamadır. Önümüzdeki günlerde artık bir iş yapılacağı zaman bu işin sosyal ve çevresel riski mutlaka göz önünde bulundurulacak ve bunun standardı belirlenecek. En azından kamulaştırma yapılırken vatandaşın gönlü, fikirleri alınacak. Projeden etkilenecek olan kurum, kuruluş ve kişilerin görüşleri çok daha dikkatli bir şekilde incelenecek, irdelenecek. Şikayetler varsa bunlar bertaraf edilmeye çalışılacak, bir taraftan da iş güvenliği ön planda tutulacak."

 

"ZAMANDAN TASARRUF"

 

İLBANK Genel Müdürü Recep Türk ise yoğun uğraş ve çaba gerektiren Çevresel ve Sosyal Yönetim Sistemi'nin kuruluşunun başarıyla tamamladığını anlattı.

 

Dünya Bankası'nın desteği sayesinde sistemin, bankanın politikası haline geldiğini ifade eden Türk, "Kurulan bu sistemle yatırımların çevresel ve sosyal etkilerini değerlendirme sürecini ortalama bir yıldan 2 aya indireceğiz. Zamandan yapılan bu tasarruf ile yerel yönetimlerimiz kullandıkları dış finansman için operasyonel döneme daha erken geçerek, geri ödeme yükümlülüklerini önemli ölçüde azaltacaklardır." diye konuştu.

 

"ÇOK BÜYÜK BİR BAŞARI"

 

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez de ülkeleri, büyük faydalar sağlayacak bu sistemi kullanmak için teşvik ettiklerini dile getirdi.

 

Lopez, Türkiye'nin attığı adıma işaret ederek, "Bir ülke, kurum dünyada ilk defa bu uygulamayı hayata geçiriyor. Bakanlığınızın, hükümetinizin liderliğinde yapılmış olan çok büyük bir başarı. Bu sistemi uygulamaya başladığınızda önünüze bazı zorluklar çıkacaktır. Bu alanda zorluk yaşadığınızda bizi arayın, size bu konuda destek olmak istiyoruz. Yaptığınız işi dünyada yaygınlaştırmak için sizin başarınız bize örnek olacak." dedi.

 

Programa, bakan yardımcıları, bakanlık yetkilileri, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, Fransız Kalkınma Ajansı Türkiye Direktörü Tanguy Denieul, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı Türkiye Ofisi Başkanı Daisuke Watanabe ve davetliler katıldı.

 

ÇEVRESEL VE SOSYAL YÖNETİM SİSTEMİ

 

Kurulma çalışmaları tamamlanıp 24 Aralık 2023'te yürürlüğe giren Çevresel ve Sosyal Yönetim Sistemi, 6 aylık hazırlık sürecinin ardından aktif hale gelecek.

 

Çevresel ve Sosyal Yönetim Sistemi, bölge müdürlükleri ile diğer ilgili daire başkanlıklarının çevresel, sosyal etkinliğini de artırarak banka içinde kurulacak sistemle dış finansmanla yürütülen projelerde çevresel ve sosyal risklerin kontrol edilmesi, izlenmesi ve raporlanmasını sağlayacak.

 

Proje hazırlığının verimliliğini ve projelerin uygulanması sırasında çevresel ve sosyal risk yönetiminin etkinliğini artıracak sistem, İLBANK'ın, yatırım faaliyetlerinde genel sürdürülebilirlik yaklaşımını, ana akım haline getirmesine olanak tanıyacak.

12 Şubat 2024 Pazartesi

Çin ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,6 büyüdü.

Ulusal İstatistik Bürosu (UİB) verilerine göre, Çin'de Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), Ocak-Eylül 2024 döneminde 94,97 trilyon yuana (13,34 trilyon dolar) ulaşırken üçüncü çeyrekte önceki çeyreğe göre yüzde 0,9, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 4,6 artış kaydetti.

İlk üç çeyrekteki büyüme yıllık 4,8'e ulaşırken hükümetin bu yıl için "yüzde 5 civarında" öngördüğü büyüme hedefinin yakalanıp yakalanamayacağına dair kuşkular arttı.

Çin ekonomisi ilk çeyrekte yıllık yüzde 5,3, ikinci çeyrekte yüzde 4,7 büyüme kaydetmişti.

Eylül ayı ekonomik verileri, üretim ve tüketimde ağustosa göre toparlanmaya işaret ederken, gayrimenkul yatırımlarındaki süregelen düşüşün ekonomik büyüme üzerindeki negatif etkisi devam etti.

 

ÜRETİM VE TÜKETİMDE TOPARLANMA

Yıllık cirosu 20 milyon yuanın (yaklaşık 2,74 milyon dolar) üzerindeki sanayi işletmelerinin üretim çıktılarının hesaplandığı sanayi üretimi, eylülde yıllık bazda yüzde 5,4 artarken, ağustostaki 4,5'lik atışın üzerine çıktı.

Tüketimin ölçüsü kabul edilen perakende satışlar ise eylülde yıllık yüzde 3,2 artarak ağustostaki yüzde 2,1'lik yükselişin üzerinde performans sergiledi.

Altyapı, taşınmazlar, makine ve donanım harcamalarını içeren sabit sermaye yatırımları, 9 ayda yıllık yüzde 3,4 artarak 8 aydaki artış oranını korudu.

 

GAYRİMENKUL YATIRIMLARINDAKİ DÜŞÜŞ SÜRÜYOR

Çin'de gayrimenkul sektörü ve konut piyasasında Kovid-19 salgını ile başlayan daralma, son 3 yıldır ülkede ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyen faktörlerin de başında yer alıyor.

Gayrimenkul yatırımları ilk 9 ayda yüzde 10,1 azalarak son iki yıldaki düşüşünü sürdürdü.

Hükümetin, gayrimenkul sektöründe ve özel sektörde büyümeyi teşvik etmeye yönelik politikalarının henüz sonuç vermediği gözleniyor.

Öte yandan yatırımcı güvenin göstergesi olarak kabul edilen özel sektör yatırımları da Ocak-Eylül 2024 döneminde yüzde 0,2 azaldı.

 

İŞSİZLİK

Ağustosta yüzde 5,3 olan kentlerdeki genel işsizlik oranının eylülde yüzde 5,1'e gerilediği bildirildi.

Son üç yılda rekor seviyelere ulaştığı gözlenen genç işsizlik oranının detayları ise henüz açıklanmadı.

Çin hükümeti, martta yapılan Ulusal Halk Kongresinde bu yıl için "yüzde 5 civarında" büyüme belirlemişti.

 

EKONOMİ YÖNETİMİNDEN CANLANDIRMA ADIMLARI

Hükümet ve ekonomi yönetiminden sorumlu kurumlar yıllık büyüme hedefinin gerisinde seyreden büyümeyi canlandırmak üzere son haftalarda farklı politika adımlarını duyurmuştu.

Çin Merkez Bankası (PBoC), Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu (NDRC), Maliye Bakanlığı ve son olarak da Konut ve Kentsel-Kırsal Kalkınma Bakanlığı, düşüşteki gayrimenkul sektörünü canlandırmaya, yerel yönetimlerin borç problemlerini ve finansman sorunları çözmeye ve tüketici ile yatırımcı güvenini artırmaya yönelik aşamalı politika adımlarını açıklamıştı.

Çin'de piyasalar açıklanan bazı tedbirlere olumlu yanıt verirken bazı tedbirlerin ise piyasaların beklentilerini karşılamadığı gözleniyor.

18 Ekim 2024 Cuma

Küresel piyasalarda, ABD'de açıklanan makroekonomik veriler ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirimi kararı sonrası artan risk iştahıyla pozitif bir seyir izleniyor.

ABD'de ekonominin "yumuşak iniş" yapacağına ilişkin beklentiler güçlü kalmaya devam ederken, yoğunlaşan şirket bilançoları da hisse ve sektör bazlı oynaklığı artırıyor.

Dün ABD'de açıklanan verilere göre, perakende satışlar eylülde bir önceki aya kıyasla yüzde 0,4 arttı ve 714,4 milyar dolar olarak hesaplandı.

Analistler, perakende satışlarda yaşanan artışın ekonominin üçüncü çeyrekte büyüme hızını koruduğu görüşünü desteklediğini belirtti.

ABD'de Philadelphia Fed İmalat Endeksi de ekimde 10,3 değerine yükselerek sektördeki büyümenin sinyalini verdi.

Öte yandan, ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı 12 Ekim ile biten haftada 241 bine düşerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.

Düşüşe rağmen işsizlik maaşı başvuru sayılarının yılın başlarında görülen ortalamaların üzerinde kalmayı sürdürdüğünü kaydeden analistler, bu durumun ABD iş gücü piyasasında pandemi sonrası görülen zirveden bu yana bir yumuşama olduğunu gösterdiğini söyledi.

ABD'de sanayi üretimi ise eylülde aylık bazda yüzde 0,3 ile piyasa beklentilerinin üzerinde düşüş kaydetti. Ülkede kapasite kullanım oranı ise aynı dönemde 0,3 puan azalışla yüzde 77,5'e geriledi.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ABD Merkez Bankasının (Fed) gelecek ay politika faizini 25 baz puan indireceğine kesin gözüyle bakılmaya devam edilirken, bankanın yıl sonuna kadar yapılacak iki toplantıda da toplamda 50 baz puanlık indirim yapması bekleniyor.

Kurumsal tarafta ise üçüncü çeyrekte net karında yüzde 54 artış bildiren Tayvan merkezli çip üreticisi TSMC'nin hisseleri yüzde 10'a yakın artış kaydetti.

Nvidia'nın hisse fiyatı gün içinde 140,89 dolarla rekor tazelerken, günü yaklaşık yüzde 1 kazançla 136,93 dolardan tamamladı. Diğer çip şirketlerinden Broadcom'un hisseleri de yüzde 2,7 artış gösterdi.

Bugün ise, P&G ve American Express'in finansal sonuçları yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor.

Söz konusu gelişmelerin ardından ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi şu sıralarda yüzde 4,10'dan, dolar endeksi de güne 103,7 seviyesinden başladı.

Altının ons fiyatı ise ECB'nin gevşeme sürecine devam etmesi ve jeopolitik risklerle yükseliş eğilimini sürdürerek rekor tazelerken, yeni günde yükseliş eğilimini üst üste dördüncü işlem gününe taşıyarak 2 bin 713 dolara çıktı.

Brent petrolün varil fiyatı dün yüzde 0,1 düşüşle 74,2 dolardan kapanırken, bugün ise yüzde 0,1 artışla 74,3 dolar seviyelerinde bulunuyor.

New York Borsası'nda dün Dow Jones endeksi yüzde 0,37 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,04 değer kazanırken, S&P 500 endeksi yüzde 0,02 değer kaybetti. Dow Jones endeksi kapanışta rekor tazeledi. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne negatif seyirle başladı.

Avrupa borsalarında dün Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz kararı sonrasında pozitif bir seyir hakim oldu.

ECB, dün gerçekleştirdiği para politikası toplantısında piyasa beklentileri doğrultusunda üç temel politika faizini 25 baz puan düşürürken, söz konusu indirim bu yılki üçüncü faiz indirim kararı oldu.

Bankadan yapılan açıklamaya göre mevduat faizi yüzde 3,50’den yüzde 3,25’e düşürülürken, refinansman faizi ve marjinal borçlanma faizini de sırasıyla yüzde 3,40 ve yüzde 3,65’e çekti.

ECB Başkanı Christine Lagarde, karar sonrası düzenlenen basın toplantısında, Avro Bölgesi’nde ekonomik faaliyetlerin beklenenden biraz daha zayıf olduğunu belirterek, "Son veriler durgun büyümeye işaret ediyor." dedi.

Bugün 3 temel politika faizini 25 baz puan düşürme kararının "oy birliğiyle" alındığını vurgulayan Lagarde, ECB kararlarının verilere dayalı olarak ve toplantıdan toplantıya alındığını tekrarladı.

Lagarde, para politikası kararları için "mevcut fiyat baskıları, enflasyon görünümü ve reel ekonomi üzerindeki etkisi" gibi üç karar kriterine bir kez daha atıfta bulunarak, ECB’nin eylül toplantısından bu yana kısa vadeli piyasa faiz oranlarının düştüğünü belirtti.

Bu gelişmelerle, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,77, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,22, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,67 ve İtalya'da FTSE MIB endeksi yüzde 1,09 yükseldi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne de karışık seyirle başladı.

Asya tarafında yeni işlem gününde Güney Kore hariç pozitif bir seyir izlenirken, bölgedeki yoğun veri akışı piyasaların yönü üzerinde etkili oluyor.

Bugün açıklanan verilere göre Japonya'da eylül ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık yüzde 0,3 azalış kaydederken, yıllık bazda ise yüzde 2,5 ile beklentilere paralel gerçekleşti.

Çin'de ekonomisi ise yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,6 büyüme kaydederek, beklentileri geride bıraktı.

Eylül'de Çin'de sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 5,4 artarak öngörülerin üzerinde gerçekleşirken, söz konusu döneme ait perakende satışlar geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,2 artarak tahminleri geride bıraktı.

Bunun yanı sıra ülkede açıklanan eylül ayı yeni konut fiyatları yıllık bazda yüzde 0,7 azalışla Haziran 2023'ten beri devam eden düşüş serisini sürdürürken, aynı döneme ait ikinci el konut fiyatları da yüzde 0,9 azaldı.

Analistler, hükümetin gayrimenkul sektöründe iyileşmeyi sağlamak için attığı teşvik adımlarının etkili olup olmayacağının gelecek dönemde sektörden gelecek veri akışı sonrası belli olacağını belirterek, gayrimenkul sektöründeki sorunun ülkenin ana ekonomik gündemlerinden biri olmayı sürdürdüğünü söyledi.

Öte yandan, Çin'de eylül işsizlik oranı yüzde 5,1 ile öngörülerin altında gerçekleşti.

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,2, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,9 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi ise yüzde 1,8 yükselirken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,6 düştü.

Yurt içinde dün alıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 0,52 değer kazanarak 9.002,34 puandan tamamladı.

Öte yandan, dün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

Bankadan yapılana açıklamada, enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizliklerin ise son dönemdeki veri akışı ile arttığı kaydedilirken, üçüncü çeyreğe ilişkin göstergelerin yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığını ima ettiği ifade edildi.

Dolar/TL dün yüzde 0,1 düşüşle 34,1295'ten kapanırken, bugün bankalararası piyasada önceki kapanışın yüzde 0,2 üzerinde 34,2050'den işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde uluslararası yatırım pozisyonu, yurt dışında ise İngiltere'de perakende satışlar, Avro Bölgesi'nde cari işlemler dengesi ve ABD'de inşaat izinleri ve konut başlangıçları verilerinin takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.100 ve 9.200 seviyelerinin direnç, 8.850 ve 8.710 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

 

PİYASALARDA BUGÜN TAKİP EDİLECEK VERİLER ŞÖYLE

 

09.00 İngiltere, eylül ayı perakende satışlar

 

10.00 Türkiye, ağustos ayı uluslararası yatırım pozisyonu

 

11.00 Avro Bölgesi, ağustos ayı cari işlemler dengesi

 

15.30 ABD, eylül ayı inşaat izinleri

 

15.30 ABD, eylül ayı konut başlangıçları

18 Ekim 2024 Cuma