tatil-sepeti

İthal Sanayi Ürünlerinin Yerlileştirilmesi Programı’nailişkin açıklamalarda bulunan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü,program kapsamında yürütülen çalışmaların meyvelerini vermeye başladığını söyledi. Bakan Özlü, “Gelecek 5 yıllık süreçte cari açığın kapatılmasına, bu çerçevede geliştirilen Modüler Trafik Radar Sistemi (Trafidar)210 milyon dolarlık,3D Metal Yazıcı ve Metal İşleme Cihazları ise 100 milyon dolarlık katkı sağlayacak” dedi.

ARA MALI İTHALATI

Bakan Özlü, Türkiye’nin 105 milyar doları sanayi ürünlerinden oluşan, yaklaşık 134 milyar dolarlık ara malı ithalatı olduğunu aktardı. Özlü, ithal sanayi ürünlerinin yerlileştirilmesi, küresel pazara entegre edilmesi, ihracat içindeki yüksek teknolojili ürün payının artırılması çerçevesinde, geçen yılın son çeyreğinde İthal Sanayi Ürünlerinin Yerlileştirilmesi Programı kapsamında çalışmalara başlandığını hatırlattı.

İLK ÜRÜNLER ÇIKIYOR

Özlü, yerlileştirme programı kapsamındaki çalışmaların meyvelerini vermeye başladığını veilk ürünlerin ortaya çıktığını anlattı. Özlü, Yerlileştirme Yürütme Kurulu’na sunulan ürünlerden ‘Modüler Trafik Radar Sistemi’ve üretim teknolojisini değiştirecek ‘3D Metal Yazıcı ve Metal İşleme Cihazları’nın, Bakanlığın destekleriylegeliştirilerek yerlileştirildiğine dikkat çekti.

YENİ NESİL SİSTEM

Modüler Trafik Radar Sistemi hakkında bilgi veren Özlü, ürünün İstanbul merkezli bir teknopark firması tarafından, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB)destekleriyle geliştirildiğini belirtti.Yapay zeka, makine öğrenimi ve büyük veri teknolojileri kullanılarak üretilen Modüler Trafik Radar Sistemi’nin, otonom ve akıllı sistemlerde birçok uygulama alanı bulunduğunun altını çizen Özlü, ürünün,yeni nesil elektronik denetleme sistemleri arasında dünyada ilk olma özelliği taşıdığını vurguladı.

TÜRKİYE’NİN SIÇRAMA YAPMA VAKTİ GELDİ

Bakan Özlü, savunma sanayi, uzay ve havacılık, otomotiv ve makine sanayi, medikal ve dental sektörler başta olmak üzere birçok alanda uygulaması bulunan cihazların kullanımıyla üretim teknolojileri ve ticarette büyük bir dönüşüm yaşandığına işaret etti. Özlü, şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye’nin sıçrama yapma vakti geldi. Sıçrama ise teknolojiyi üretebilen ve ürettiği teknolojiyi sanayisiyle buluşturabilen bir ekonomi eliyle oluşturulabilir. Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programımız kapsamında, ülkemiz artık daha yüksek teknolojili ürünler üretmeye başladı. Rakamlar TÜİK’in yayınladığı, Sanayi Üretim Endeksi verilerine de yansımaya başladı. Şubat ayında olduğu gibi mart ayında da en yüksek üretim artışını yüksek teknolojili ürünler gerçekleştirdi.”

ÖNCELİKLİ ÜRÜNLER

Bakan Özlü, program çerçeve-sinde ‘kimya ve ilaç’, ‘yarı iletken ve elektronik’, ‘makine ve teçhizat’, ‘gıda, içecek ve tütün’ ile ‘motorlu kara taşıtları’ sektörlerine odaklanıldığını ve bu alanlardaki ürünlerin yerlileştirilmesine öncelik verildiğini söyledi. Türkiye’nin ithal ettiği yaklaşık 2 bin 600 kalem ara malın tek tek tarandığını anlatan Özlü, ilk aşamada 978 ürün tespit ettiklerini kaydetti.

MEKSİKA’YA 3D YAZICI İHRAÇ EDİLDİ

İthal Sanayi Ürünlerinin Yerlileştirilmesi Programı kapsamında geliştirilen 3D Metal Yazıcı ve Metal İşleme Cihazları’na değinen Bakan Özlü, Bakanlık ile TÜBİTAK tarafından sağlanan desteklerle toz yatak beslemeli teknolojiye sahip ilk yerli 3 boyutlu metal yazıcının Bursa merkezli bir firma ile Gazi Üniversitesi işbirliğinde geliştirildiğini söyledi. Özlü, cihazların ilk ihracatının Meksika’ya yapıldığına da dikkat çekti.

30 Mayıs 2018 Çarşamba

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa