tatil-sepeti

HABER: SOYHAN ALPASLAN

Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) düzenlediği 1. İstanbul KOBİ’ler ve Bilişim Kongresi yapıldı. İstanbul Ticaret Odası (İTO), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve KOSGEB’in destek verdiği etkinliğe, iş ve ekonomi dünyası katıldı.

ÜRETİM ANLAYIŞI

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Ali Çelik, KOSGEB yoluyla verdikleri desteklerde daha çok teknolojik veya stratejik üretimlere öncelik tanıdıklarını söyledi. Çelik, Türkiye’nin üretim imkanlarını artırmak ve katma değeri yüksek ürün üretmesini teşvik etmek için Teknoloji Geliştirme Merkezleri’ni desteklediklerine değindi. Çelik, şunları söyledi: “Teknolojik ve yenilikçi üretim, olmayanı üretmek zor. Yeni bir ürünü üretenler finansman bulmakta zorlanıyor. Bu konudaki anlayışımız değişmeli. ‘Bilinmedik işe kaynak sağlayamayız’ deniyor. Asıl bilinmedik işi yaparsak ekonomimizi parlatabiliriz.”

YOL GÖSTERENLER

TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe de kamu, üniversiteler, finans kuruluşları ve STK’ların değişimin ana aktörü olan KOBİ’lere yol göstermesi gerektiğini dile getirdi. Aktepe, “KOBİ’lerin Ar-Ge, inovasyon, tasarım, ürün ve hizmet pazarlama olanaklarını geliştirmesi çok önemli. Bunun da en etkili yolu bilişimden geçiyor. Bilişim, rekabet gücünün ta kendisi. KOBİ’lerin kendi başlarına sanayi hamlesi dönüşümünü gerçekleştirmesini bekleyemeyiz” dedi.

BİLİŞİM VE İŞ KÜLTÜRÜ

İSO Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran ise bilişimin 21. yüzyılın en önemli unsurlarından biri olduğunu ve KOBİ’lerin bilişim ile bağını geliştirmek istediklerini söyledi. Gelişmiş Batı ülkeleri ile sofistike üretimde makasın açıldığına dikkat çeken Dalgakıran, nicelikten çok niteliğe odaklanılması gerektiğini anlattı. Dalgakıran, Ar-Ge konusunda Cumhuriyet tarihinin en büyük desteklerinin verilmesine karşın iş yapma kültürü değişmediği için bu teşviklerden yeterince faydalanamadıklarını belirtti.

KOBİ’LERE ÖZEL ÖNEM

TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu da KOBİ’lerin hem firma sayısı hem de üretim, istihdam ve ihracat alanında ağırlığının her geçen gün arttığını söyledi. KOBİ statüsündeki firmaların tüm dünyada ilgi gördüğünü ve onlara özel çalışmalar yapıldığını anlatan Çıkrıkçıoğlu, TİM olarak da KOBİ’lere özel bir önem verdiklerini ifade etti. Çıkrıkçıoğlu, Almanya’daki firmaların yeni sanayi hamlesini, Japonya’daki firmaların bulut bilişimi tartışırken; Türkiye’deki KOBİ’lerin finansman sorunlarını konuştuğunu dile getirdi.

BİLİŞİMDE YERLİ VE MİLLİ YAZILIM

İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, bilişimde yerli ve milli yazılımın hayati önem taşıdığına dikkat çekerek, entegre ve tam otomasyona sahip sistemlerin yaygınlaşması ile nitelikli işgücü ihtiyacının arttığını söyledi.

KARAR VERİCİLER EĞİTİLMELİ

Her şeyin dijitalleşeceğini vurgulayan Kuralay, “Dijitalleşebilecek her şey sonunda dijitalleşecek! Sanayide dijital dönüşümün tam anlamıyla gerçekleştirilebilmesi için nitelikli insan kaynağının, dijital dönüşümle birlikte değişen ihtiyaçlara uyum sağlayacak şekilde hazırlanması gerekiyor” dedi. Kuralay, KOBİ’lerin kurumsallaşmasının önemine değinirken, yerli yazılımlar geliştirmeleri gerektiğini ekledi. Kuralay, mevcut işgücünün milli sanayi hamlesinin gerektirdiği niteliklere sahip olabilmesi için çeşitli eğitim programlarıyla yeniden eğitilmesi ve özellikle üst düzeyde yer alan karar verici pozisyonundakilerin dönüşüm anlayışı ve stratejisine sahip olmak zorunda olduğuna dikkat çekti. Dijital dönüşüm yatırımları ile küresel rekabet gücünde çığır açacak değişikliklerin önemini vurgulayan Kuralay, “Ülkemiz küresel rekabet zincirinden daha fazla pay alacak ve bu durum kaliteli işgücüne de zemin hazırlayacak” diye konuştu.

EKONOMİNİN İTİCİ GÜCÜ KOBİ’LER, KOBİ’LERİN İTİCİ GÜCÜ BİLİŞİM

TBD İstanbul Etkinlik Yürütme Kurulu Üyesi ve İTO 19. Dönem Meclis Üyesi Yusuf Andiç, şu konulara değindi:

  • Ülkemizde e-ticaret pazarının gelişmesi için özellikle KOBİ’lerin internet ortamında rekabet edebilmeleri için yerli yazılım, bulut teknolojiler, lojistik, ihracat, üretim, ortaklıkların desteklenmesi, depolama ve yurtdışı hizmet sunacaklara teşviklerin sağlanması gerekiyor.
  • Markalaşma ve patent konusundaki desteklerin KOBİ’ler için birer teşvik olmaktan öte gerçek manada projelendirilmesi ve büyümeleri yönünde teşviklere dönüştürülmesi gerekiyor.
  • Şu da unutulmamalıdır ki teknolojiye yatırım yapan KOBİ, maliyetlerinde önemli oranda avantaj sağlıyor. Bunu her yerde dile getirmek hepimizin görevi.
  • Endüstri hamlesine geçişte bilgilendirmelerin artırılması, bu konuda eğitimlerin artırılması önemli.
  • Her alanda olduğu gibi yazılımda yerlileşmeye önem verilmeli. Son yıllarda uluslararası ilişkilerde yaşanan krizlerde görüldüğü üzere yazılım alanında tekelleşmiş kuruluşlar hızlıca harekete geçip bazı sınırlamalara gitti. Ticaretin ülke menfaatleri söz konusu olduğunda ne kadar önemli olduğunu bu yazılım sınırlamalarında görmüş olduk. Her alanda kendi yazılımlarımızı üretmek zorundayız. Vatandaşlarımız Rusya ile yaşanan sorunda, ‘acaba maillerim ne olacak, şirketler ABD ile yaşanan krizde satın aldığımız yazılımlar ne olacak’ gibi endişeleri yaşamamalı.
  • Sosyal medyanın gücü artık ortada ve bu alanda da yerli ve milli uygulamalara ihtiyaç olduğu unutulmamalı. Özellikle sivil toplum kuruluşlarından başlayarak bu girişimlerin teşvik edilmesine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.

15 Mayıs 2018 Salı

Etiketler : Sektörel

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nca (EPDK), 2025 yılında uygulanacak iletim ek ücreti, Türkiye Elektrik İletim AŞ'ın (TEİAŞ) iletim tarifesinin binde beşi olarak belirlendi.



 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) konuya ilişkin kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.

 

Buna göre, 2025 yılında uygulanacak iletim ek ücreti TEİAŞ'ın iletim tarifesinin binde beşi olarak belirlendi.

 

EPDK'nin söz konusu kararı, 01 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.

 

TEİAŞ tarafından aylık hesaplanan iletim ek ücretleri, takip eden ayın 25'ine kadar EPDK hesabına yatırılacak.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : elektrik ücret

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Havalimanı'nın günlük ortalama 1488 uçuşla Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini koruduğunu bildirdi.


 

Uraloğlu, yazılı açıklamasında Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatının (EUROCONTROL) Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu'nu değerlendirdi.

 

Rapora göre İstanbul Havalimanı'nın dünyada ve Avrupa'da öne çıktığına işaret eden Uraloğlu, "İstanbul Havalimanı, günlük ortalama 1488 uçuşla Avrupa'daki en yoğun havalimanı oldu. İstanbul Havalimanımız Amsterdam, Paris ve Londra gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Dünya genelindeki küresel ölçekli 25 havalimanı içinde ise ortalama 747 günlük uçak kalkışının gerçekleştiği İstanbul Havalimanı'mız 7'nci sırada yer aldı." ifadesini korudu.

 

Uraloğlu, günlük ortalama 949 uçuş gerçekleştiren Antalya Havalimanı'nın da aynı listede 10'uncu sırada yer aldığını belirterek, Türkiye'nin de günlük ortalama 3 bin 735 uçuşla Avrupa'da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6'ncı sırada olduğuna dikkati çekti.

 

Ülkenin uçuş yoğunluğundaki başarının uçuşlardaki gecikme sürelerinde de devam ettiğini aktaran Uraloğlu, şunları kaydetti: "Raporda EUROCONTROL hava sahası, uçuş başına ortalama 2,27 dakikalık gecikme süresi elde ederken Türk hava sahamız ise uçuş başına 0,5 dakikanın altındaki gecikme süresiyle Avrupa'nın en verimli hava sahalarından biri oldu. EUROCONTROL üyeleri arasında 7 saha kontrol merkezinde uçuş başına ortalama 1 dakikadan fazla gecikme süreleri yakalandı. Budapeşte, ortalama 4,4 dakikalık gecikmeyle en yüksek gecikme yaşayan hava sahası oldu. Almanya'nın Karlsruhe şehrinde hava şartlarından kaynaklı ortalama 1,9 dakikalık gecikme süresi yaşandı. Zagreb ve Belgrad ise 1,8 dakikayla en yoğun gecikme yaşayan saha kontrol merkezleri arasında yer aldı."

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : havalimanı Avrupa