Kacır, Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını yükseltecek kapsayıcı politikalar geliştirdiğini belirterek "Bugün, 10 binin üzerinde teknoloji şirketine ev sahipliği yapan 101 teknoparkımız mevcut" dedi.


Yunanistan'ın Selanik kentinde düzenlenen Uluslararası Dijital Dönüşüm, Teknoloji ve İnovasyon Fuarı'na katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, burada Bölgesel Dijital Büyümeye Giden Yolu Çizmek: Yenilikçi Yatırımların Geleceği, Bölgesel Yakınsama ve Zorluklar adlı panelde konuşma yaptı.

 

Diyalog ve işbirliğine olanak sağlayan bölgesel etkinliklerin kritik değere sahip olduğunu vurgulayan Kacır, bu tür etkinliklerin kapsamları ötesinde pozitif etkiye sahip olduğunu aktardı.

 

Kacır, bu fuarın bunlardan biri olacağına inandığını, Türkiye'nin komşularıyla yakın işbirliği için son zamanlarda somut ve önemli adımlar attığını kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Aralık 2023'te Yunanistan'a ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Kacır, "Türkiye ve Yunanistan liderleri iyi komşuluk ilişkileri üzerine Atina Bildirgesi'ni imzaladı. Bu sürecin ikili ilişkilerimizde yakın zamanda önemli kapılar açacağına inanıyorum" dedi.

 

Türkiye'nin Güneydoğu Avrupa ülkeleriyle olan yakın işbirliğinin devam ettiğini söyleyen Kacır, yakın bir gelecekte dünyanın dijital devrimi yakalayabilenler ile yakalayamayanlar arasında ikiye ayrılacağı değerlendirmesinde bulundu.

 

Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını yükseltecek ve kritik teknolojilerde gelişmeleri kolaylaştıracak kapsayıcı politikalar geliştirdiğini ifade eden Kacır, son 20 yılda gerekli teknoloji ve inovasyon altyapı ve ekosistemlerini geliştirdiklerini belirtti.

 

Kacır, "Bugün, 10 binin üzerinde teknoloji şirketine ev sahipliği yapan 101 teknoparkımız mevcut. 1600’ün üzerinde AR-GE ve tasarım merkezi ile 272 bin AR-GE çalışanı Türkiye’nin teknoloji ekosisteminin temelini oluşturuyor. Türkiye'yi yenilikçi teknolojiler için küresel bir merkez olarak konumlandırmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

 

DİJİTAL BECERİLER KAZANMADA İLERLEMELER KAYDEDİLDİ

 

Türkiye'nin dijital ekonomide gelişmek adına gerekli becerilerle donanmış bir toplum yaratma hedefine odaklandığına işaret eden Kacır, vatandaşların dijital beceriler kazanması yolunda önemli ilerlemeler kaydettiğini vurguladı.

 

"Bu, beşeri sermayemizi geliştirmeyi "Milli Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'nin en önemli unsuru yapmamızın nedeniydi" diyen Kacır, ulusal çabaların yanı sıra dijitalleşmeye yönelik ikili ve çok taraflı mekanizmalar bünyesinde de çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

 

Türkiye'nin AB araştırma ve inovasyon programlarına aktif bir şekilde katıldığına dikkati çeken Kacır, Türkiye'nin, Horizon 2020 programına katılım açısından 16 ortak ülke arasında dördüncü sırada yer aldığını hatırlattı.

 

Kacır, "Horizon Europe performansı, Türkiye'nin performansındaki güçlü ve olumlu eğilimin devam ettiğini göstermiştir. Her iki araştırma programında da Türk araştırmacılarımız bölge ülkelerinden araştırmacılarla birlikte önemli projelere imza attılar." dedi.

 

Konuşmasında yapay zekanın önemine de vurgu yapan Kacır, yapay zekanın tarihin akışını değiştirecek ve geleceği şekillendirecek bir olgu olduğunu kaydetti.

 

Yapay zekanın etik, güvenlik, güvenilirlik ve gizlilik gibi zafiyetleri de barındırdığının unutulmaması gerektiğinin altını çizen Kacır, yapay zekanın mevcut yasal çerçevenin sınırlarını zorlayarak yeni sorular ve zorluklar ortaya çıkardığını belirtti.

 

Kacır, Türkiye'nin etik hususlara öncelik verdiğini ve yapay zeka ile ilişkili riskleri azaltmayı seçtiğine vurgu yaparak "Bu yaklaşım, Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artırmayı ve ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını sağlamayı amaçlayan Ulusal Teknoloji Girişimi ile uyumludur. Bu hedef doğrultusunda, 2021 yılında Ulusal Yapay Zeka Stratejimizi başlattık. Ülkemizi yapay zeka teknolojileri ve uygulamalarının sadece tüketicisi değil, üreticisi olarak konumlandırmayı hedefleyen kapsamlı politika ve projeler belirledik" ifadelerini kullandı.

 

TÜBİTAK bünyesinde Yapay Zeka Enstitüsü kurulduğunu anımsatan Kacır, Türkiye'nin aynı zamanda Yapay Zeka Küresel Ortaklığı'na (GPAI) üye olduğunu dile getirdi.

 

Kacır, Türkiye'nin ortak projelerde diyalog ve işbirliğine tamamen açık olduğunu, teknoloji ve dijitalleşme alanlarında çalışan yetenekli kurumsal yapılara sahip olduklarını sözlerine ekledi.

 

Bakan Kacır, panel öncesi Yunanistan Dijital Yönetişim Bakanı Dimitris Papageorgiu ile de bir araya geldi.

26 Nisan 2024 Cuma

Telefon numarası taşıma sayısı, mobil hatlarda 180,5 milyon, sabit hatlarda 2.6 milyon olmak üzere 183,1 milyonu buldu. Böylece taşınan numara sayısı, 85 milyon 372 bin olan ülke nüfusunun 2 katının üstüne çıktı.


 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) verilerinden derlediği bilgiye göre, ülkede geçen yılın sonu itibarıyla 92,2 milyon mobil telefon abonesi bulunuyor.

 

Dönemler itibarıyla bakıldığında geçen yılın birinci çeyreğinde 2 milyon 257 bin 266, ikinci çeyreğinde 2 milyon 465 bin 812, üçüncü 2 milyon 449 bin 425 ve son çeyreğinde 2 milyon 988 bin 257 olmak üzere 2023’te 10 milyon 160 bin 760 mobil numara taşıma işlemi yapıldı.

 

GEÇEN YILIN SONU İTİBARIYLA 177,3 MİLYON NUMARA TAŞINDI

 

Numara taşıma hizmetinin başlangıcından geçen yılın sonuna kadar da 177 milyon 388 bin 719 numara taşındı.

 

Bu yılın mayıs ayı itibarıyla ise numara taşıma işlemi sayısı ise 183 milyon 133 bine çıktı. Bunlardan 180 milyon 503 bini cep telefonu, 2 milyon 630 bini de sabit telefon numaralarından oluştu. Böylece numara taşıma sayısı, 85 milyon 372 bin 377 olan ülke nüfusunun 2 katını geçti.

 

SABİT TELEFONLARDA NUMARA TAŞIMA SAYISI 2,6 MİLYONDA KALDI

 

Türkiye'de 10 Eylül 2009'da başlatılan sabit hatlarda numara taşınabilirliği uygulaması ise beklenen ilgiyi görmedi.

 

Bugüne kadar sabit hatlarda 2 milyon 630 bin numaranın taşınma işlemi gerçekleştirildi.

06 Mayıs 2024 Pazartesi

Gemi tasarımı için 2001 yılında 4 kurucu ortakla yola çıkan SEFT Mühendislik, kuruluşundan beri farklı tip ve tonajlarda kuru yük, tanker, balıkçı gemileri, yat ve yolcu motorlarının tasarımı ile ticari projeler geliştiriyor.


Savunma sanayinde ileri mühendislik gerektiren önemli projelere imza atan ve enerji gemileri tasarlayan SEFT Mühendislik, savunmada edindiği tecrübeleri uluslararası alana taşıyacak.

 

ÖMÜR KIRBAŞLI

 

Teknopark İstanbul’da faaliyet gösteren SEFT Mühendislik, denizaltı kurtarma ve destekleme gemileri, sismik araştırma gemisi, silahlı insansız deniz aracı (SİDA) gibi çok sayıda ileri mühendislik gerektiren projenin tasarımını gerçekleştirirken savaş gemilerinin modernizasyonu ve yeni geliştirilen silahları bu gemilere entegrasyonu çalışmalarında da yer alıyor. Aralarında dünyanın en büyük yüzer enerji santralinin de bulunduğu 15 farklı PowerShip (enerji gemisi) tasarlayan SEFT’in Genel Müdürü Semih Zorlu, “Portföyümüzde 2023 yılına kadar sadece gemiler yer alırken, bu tarih itibariyle belirlediğimiz vizyon çerçevesinde endüstri alanında da çeşitli projelerde yer almaya başladık. Başlangıç olarak belirli noktalarında yer aldığımız kara enerji santrali, doğalgaz santrali gibi projelerde daha çok yer almayı hedefliyoruz” dedi. Zorlu, SEFT’in yeni projelerini ve hedeflerini İstanbul Ticaret’e anlattı.

 


23 YILLIK TECRÜBE 

 

SEFT nasıl kuruldu? Hangi alanlarda çözümler üretiyorsunuz? 

 

SEFT Mühendislik; 4 kurucu ortak tarafından, 2001 yılında tasarım, mühendislik ve danışmanlık hizmetleri vermek üzere kuruldu. İlk hedefimiz, ülkemizde gemi tasarımı konusunda dünya standartlarında çözümler üreten ve denizcilik alanında ulusal ve uluslararası hizmet verebilen bir mühendislik şirketi olmaktı. İkinci hedef ise tasarımlarıyla dünya ile entegre olabilen, farklı pazarlarda da alıcı bulabilecek ürünler ortaya koyabilen bir tasarım firması olmaktı. Bugün, yaklaşık 100 uzman personele ulaşan ekibimizle geçen 23 yıllık süre zarfına biriken referans projeler, bu hedefleri ne ölçüde gerçekleştirebildiğimizin en iyi kanıtı niteliğinde. Sunduğumuz hizmetleri; gemi tasarımı ve mühendislik, proje yönetimi, danışmanlık, araştırma ve geliştirme projeleri ve ileri mühendislik analizleri olarak beş ana başlık altında toplayabiliriz. Hizmet ettiğimiz sektörler ise denizcilik ve ticari gemiler, savunma sanayi, endüstriyel projeler ve yüzer enerji santralleri.

 

MİLLİ SAVUNMA ÜLKÜSÜ

 

Ürün ya da hizmetlerinizden bahseder misiniz? 

 

Kuruluştan günümüze kadar farklı tip ve tonajlarda kuru yük, tanker, balıkçı gemileri, yat ve yolcu motorlarının tasarımı ve mühendislik tasarımı hizmetleri ile ticari projeler. 2008’den bugüne ise ticari projelerimizin yanı sıra, ülkemizin yerli ve milli savunma sanayinin gelişmesi ülküsüne paralel olarak, savunma sanayi alanına girdik. Mihenk taşı diyebileceğimiz özel projelerimizi de şöyle 

sıralayabiliriz:

 

  • 2009’da Avrupa Birliği destekli Romanya Sınır Polisi için tasarladığımız 5 adet nehir tipi hızlı karakol bot çalışmalarımız ilk savunma sanayi ürünümüz oldu. 
  • 2010 yılında başladığımız Denizaltı Kurtarma Ana Gemisi (TCG ALEMDAR) projesi ile Kurtarma ve Yedekleme Gemisi (TCG IŞIN & TCG AKIN) projeleri, pek çok ilki barındıran özellikleri ile bilgi ve beceri çıtamızı yükselttiğimiz önemli çalışmalarımız arasında yerini aldı. Denizaltı Kurtarma Ana Gemimiz dünya üzerinde iki büyük konsept olan NATO (NSRS) ve US Navy (NSRS) konseptlerinin ikisinin birden icra edilebildiği dünya üzerindeki tek gemi özelliğini taşıması ve sahip olduğu birçok özellik ile böylesi zor bir geminin tasarım süreci, şirketimizin büyümesini hızlandıran önemli bir proje olduğu kadar farklı tip teknolojilerin Türk mühendisler tarafından gerçekleştirilmiş olması da bizler için gurur verici özellik taşıyor. 
  • 2011 yılında milli gurur kaynağımız olan ülkemizin ilk 2 boyutlu ve 3 boyutlu araştırma kabiliyetine sahip Sismik Araştırma Gemisi tasarımına başladık. MTA ORUÇ REİS şu anda TPOTC yönetiminde araştırmalarına devam ediyor.
  • İlerleyen yıllarda Tayland Kraliyet Donanması için geliştirilen Açıkdeniz Destek Gemisi HTMS MATRA projesini ve SAR-33 Sınıfı Sahil Güvenlik Botlarının modernizasyon projelerini gerçekleştirdik. 
  • 2018’de çalışmalarına başladığımız Denizde İkmal Muharebe Destek Gemisi (TCG DERYA) projesinin ve 2020 yılı sonrası çalışmalarımızdan olan MARLİN Silahlı İnsansız Deniz Aracı (S/İDA-TCB1101) projelerinin 2024 Şubat ayı içerisinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza tesliminin gururunu yaşadık. 
  • ATMACA’nın TCG KINALIANA korvetine entegrasyonunda ROKETSAN ile birlikte çalıştık. 
  • STAMP silahının GABYA sınıflarına entegrasyonu, IFF kitlerinin 80’in üzerinde deniz ve kara platformuna entegrasyonu ve GÖKDENİZ test atışı için gemiye entegrasyonu projelerinde ASELSAN’a mühendislik desteğinde bulunduk. 
  • BARBAROS Sınıfı Fırkateynlerimizin Yarı Ömür Modernizasyonu projesinde ASELSAN, Savaş Yönetim Sistemi Entegrasyonu projesinde ise HAVELSAN’ın mühendislik iş ortağı olarak hizmet veriyoruz. 
  • Yaşlanan koster filomuz için 15.000 DWT Türk Hilali’ni tasarladık.
  • Yaşı ilerleyen kimyasal tanker filomuz için 7.500 DWT Paslanmaz Tanker tasarımı yapıp denize indirdik. 
  • 2 adet 6700 DWT Kimyasal Tanker ve 1 adet 1700 DWT Product Tanker tasarımları başarıyla teslim edilirken, bu projeler paralelinde 1 adet Römorkör ve 1 adet Araştırma Gemisi için detay tasarım hizmeti sağladık. 
  • Şu an 1 adet 40,000 DWT Yük Gemisi Tasarımı projemizin inşa süreci devam ederken, aynı zamanda 2 adet Feribot, 1 adet SWATH gemisi projelerine de detay tasarım hizmeti veriyoruz.
  • Karadeniz Holding ile aralarında dünyanın en büyük yüzer enerji santralinin de bulunduğu 15 farklı PowerShip (Enerji Gemileri) tasarımına imza attık. Enerji gemileri alanında 3 projemiz devam ediyor. 
  • Yeni çevre mevzuatı kapsamında retrofit ve modernizasyon projelerini yürüten ekibimiz, uluslararası taşımacılık devi şirketlerin de içerisinde olduğu, 250’den fazla gemiye yönelik proje üretik.

 

EMİSYON AZALTMA 

 

Ar-Ge çalışmalarınız var mı? Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz?   

 

Donatım ekibimizin özelinde çalıştığımız ‘egzoz emisyonlarını azaltmak’ konusunda her geçen gün bir adım atılıyor. Sıkı şekilde takip edilerek uygulanan kuralları aşabilmek için makina üreticileri makinalarının yakıt tipi ve harcama değerleri ile emisyonu azaltıcı yöntemlere çalışırken, yakıt tedarikçileri ise verimli yakıt tiplerinin elde edilmesi, dağıtım ve kullanım alanlarının yaygınlaştırılması veya alternatif enerji kaynaklarının değerlendirilmesi üzerine çalışıyor. Gemi tasarım mühendisliği özelinde ise bizler bu çalışmaların en doğru entegrasyonunun yanında en optimum gemi formunu tasarlamayı hedefliyoruz. Gemi Teorisi ekibimiz 2020 yılı itibariyle ‘form optimizasyonu’ konusuna özel önem vererek, detay çalışmalara yöneldi. Sektörde önde gelen hesaplamalı akışkanlar dinamiği (CFD) yazılım markası ile lisans anlaşması yaparken, bir yandan da SEFT çatısı altında kendi CFD yazılımımızı geliştirdik. CFD yazılımı sayesinde; yeni inşa gemilerin formlarını en düşük direnci sağlayacak şekilde tasarlayabiliyor, mevcut gemilerin EEXI değerlerini sanal havuz yöntemi ile hesaplayabiliyor, mevcut gemilerin baş form optimizasyonu ile direnç değerlerini düşürebiliyor, yine mevcut gemilerin kıç formuna entegre edilecek fin, nozul vb. uygulamalar ile sevk verimini artırabiliyoruz.

 

MARLIN HAYRANLIĞI 

 

Tasarımını gerçekleştirdiğimiz ve ücüncüsünün inşası devam eden insansız su üstü araçlarımız yakın dönemde ürüne dönüşen Ar-Ge çalışmalarımıza örnek verilebilir. İlk tasarımımız ‘MİR’ ile denizaltı tespit operasyonu icra edilebiliyor. Elektronik harp kabiliyetine sahip ilk insansız su üstü aracı olma özelliğini taşıyan ikinci tasarımımız ‘MARLIN’, NATO tatbikatında kendisini katılımcı ülke temsilcilerine hayran bıraktı. ‘ORION’ın ise inşası devam etmekte olup, karakol ve keşif amaçlı operasyonlara yönelik donanıma sahip olacak.

 

KARA ENERJİ TESİSLERİ

 

Yeni ürünler, farklı alanlar olacak mı?

 

2024 Şubat ayında Savunma Sanayii İcra Kurulu’nda açıklanan karar doğrultusunda yeni tip mayın avlama gemisi projesi sözleşme görüşmelerine başladık. Dünya donanmalarındaki mayına karşı önlem gemileri operasyonel ömrünün sonuna yaklaşıyor ve önümüzdeki 10 yılda değiştirilmesi gerekiyor. Sözleşme görüşmeleri devam etmekte olan yeni tip mayın avlama gemisi tasarımımız ile gelecekteki mayın avlama konsepti teknolojisi ihtiyaçlarını karşılayacak bir ana platform geliştireceğiz. Gelişen sonar teknolojisi ve değişen donanma taktiklerini karşılayacak nitelikte bir platform ile insansız sistemlerin en efektif kullanılacağı operasyon senaryosunun gerçeğe dönüştürülmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bugüne kadar devam ettirdiğimiz gemi tasarım faaliyetlerimizin yanı sıra, kullandığımız yazılım ve kazanılan enerji gemileri bilgisini, karada konuşlu enerji tesislerinde de değerlendirmek üzere adımlar atmaya başladık. Ekibimizle beraber bu alanda da yavaş yavaş ama emin adımlarla ilerleyerek bizlere duyulan güveni boşa çıkarmamayı hedefliyoruz.

 

ADIM ADIM GEMİ TASARIMI

 

Gemi tasarımına başlangıç aşamanızdan neticelenmesine kadar olan süreci özetleyebilir misiniz?

 

SEFT olarak hedefimiz, geminin bir fikir olarak doğmasından tesliminde ve hatta teslim sonrasında dahi ihtiyaç duyabileceği dokümantasyonlar için gerekli tüm mühendislik süreçlerini tek çatı altında toplayabilmek. 2001’den bugüne geçen süreçte defalarca tecrübe ede ede, bu hedefe ulaştığımızı söyleyebilirim. Gemi tasarımı gerçekten büyük bir kapsam. Geminin ana özelliklerini ve operasyonel beklentileri, sınır koşulları tanımlayan kuralları iyice netleştirdikten sonra konsept tasarım oluşturulması sürecine başlıyoruz. Bu aşamada istenen hız, stabilite ve diğer kriterlerin sağlandığı bir gemi formuna ‘Gemi Teorisi’ ekibimizin çalışmaları ile ulaşarak, ‘Konstrüksiyon’ ekibimiz tarafından bu formun gerekli hesaplamalar ile uygun mukavemette bir gemi yapısına dönüştürülmesini sağlıyoruz. Gemi yapısı içinde yer alan makina, elektrik, iklimlendirme, havalandırma, teçhiz kategorilerindeki çok sayıda sistem ve cihazın isterleri sağlayacak doğru kapasitelerde belirlenmesi, yerleşimlerinin planlanması, entegrasyonu ve donatım bağlantılarının belirlenmesi gibi konular ‘Donatım’ ekibimiz tarafından tamamlanıyor.

 

Geminin tersane inşa sürecinde saha çalışmalarında ihtiyaç duyulacak sac, boru, kablo yolu, havalandırma kanalı gibi tüm imalat ve işçilik resimleri ‘Detay Tasarım’ ekiplerinde hazırlanıyor. Bu süreçler bölüm müdür ve müdür yardımcıları ile dizayn direktörleri tarafından planlanıyor, yönetiliyor ve ilgili tersane ekibi ile iletişim koordinasyonu sağlanıyor. 

 

Tasarım sürecinin her aşamasında en temel noktamız; müşterinin görüş ve yorumları. Bu paylaşımları, en güncel uluslararası kurallar, ticari hayatta ve teknolojik alanda yaşanan gelişmeler, geçmiş tecrübelerimizle harmanlayarak tasarımımızı son haline ulaştırıyoruz.

06 Mayıs 2024 Pazartesi