tatil-sepeti

HABER: BARIŞ CABACI

Firmalar ve tüketiciler, farklı sektörlerden birçok üründe ayıplı durumlarla karşı karşıya kalıyor. Türkiye’de döviz kurunun hareketliliği ve ÖTV oranlarındaki düzenlemeler, otomobil fiyatlarını da etkiliyor. Ayıplı mal kategorisine giren otomobillerdeki fiyat belirsizliği ise sektör firmalarını büyük zarara uğratıyor. ‘Ayıplı mal’ olarak kabul görmüş motorlu araçların değer tespitinde ‘bugünkü yeni’ kavramı, İstanbul Ticaret Odası Motorlu Taşıt Satış ve Servisi Meslek Komitesi öncülüğünde düzenlenen çalıştayda ele alındı.

FİYATTA ‘BUGÜNKÜ YENİ’

Ayıplı mal olarak kabul görmüş otomobillerin fiyat tespitinin zor olduğunu belirten sektör temsilcileri, “Otomobillerde ‘bugünkü yeni’ kavramına göre fiyat belirlemek oldukça zor. Aracın model yılı değiştikçe aynı donanım paketi adı altında kullanılan teknoloji, airbag vb. malzemeler hem adet hem de fiyat olarak artıyor. Bu durum sektörü çıkmaza sürüklüyor” dedi. Sektör temsilcileri, araç yılı göz önünde bulundurularak fiyatın belirlenmesi gerektiği önerisinde bulundu.

SEKTÖRE 2 YIL SINIRI

Ayıplı mallara ilişkin davaların 10 yıla kadar sürebildiğini ve bu durumda zararlarının kat kat artığını dile getiren sektör temsilcileri, “Mahkemelerin, ayıplı mal olarak kabul görmüş araçların değer tespitinde, aracın güncel fiyatına ya da aynı modelinin güncel yıl versiyonu ile değişimine karar vermesi, sektörde büyük yaralar açıyor” dedi. Sektör mensupları, iktisat mahkemelerinin kurulmasıyla dava süreçlerinin kısalabileceğini ya da hukuki bir standart getirilerek davaların maksimum 2 yılda sonuçlanabileceğini kaydetti.

İKİNCİ EL UYARISI

Pandemi döneminde otomobil tedarikinin zorlaşmasına rağmen tüketicilerin birikimlerini otomobil satın alarak değerlendirdiğine dikkat çeken sektör mensupları, “Geçtiğimiz yıl her sıfır otomobil için 8 tane ikinci el otomobil satılıyordu. İkinci el otomobil pazarına bir düzenleme getirilmeli. Tüketiciler, ikinci el otomobil alırken mağduriyet yaşamamak için mutlaka ekspertize gitmeli” uyarısında bulundu.

YENİ MODEL TALEBİ YÜZDE 90

Tüketicilerin 5 yıl önce ayıplı mal davalarında araçlara ödedikleri tutarı firmalardan talep ettiğini anlatan sektör mensupları, “Araç fiyatlarındaki makas açıldı. Artık tüketicilerin yüzde 90’ı araçlarını yeni modeliyle değiştirmeyi talep ediyor. Ayıplı mal kabulünde 2013 model aracı alıp yerine 2020 model araç veriyoruz. Mevzuat değişikliğiyle bu durum düzeltilmeli” talebinde bulundu.

SON GÜN 31 AĞUSTOS

İTO’da düzenlenen çalıştayda raporlama için son tarih 31 Ağustos olarak belirlendi. Sektör temsilcileri, bu tarihe kadar sorunlarını, taleplerini ve önerilerini rapor haline getirerek İTO çatısı altında toplayacak ve konu hakkında ilgili mercilerle çözüm aranacak.

AYIPLI MAL NEDİR?

* Ambalajında, etiketinde, tanıtım ve kullanma kılavuzunda, internet portalında, reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerden bir veya bir kaçını taşımıyorsa,

* Satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde belirtilen niteliğe aykırıysa,

* Muadili olan ürünlerin kullanım amacını karşılamıyorsa,

* Vaat edilen ürün örnek ya da modele uygun değilse, belirtilen özellikleri taşımıyorsa,

* Maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeriyorsa,

* Sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmediyse,

* Satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında montajı gereği gibi yapılmadıysa,

* Montaj talimatında yanlışlık veya eksiklik bulunduğu için sizin tarafınızdan montajı yanlış yapıldıysa ayıplı mal olarak kabul edilir.

12 Temmuz 2021 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa