Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, faiz oranlarını düşürme kararı almak için enflasyonun bütün unsurlarının yüzde 2'ye inmesini beklemeyeceklerini söyledi.


Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, ECB Yönetim Konseyinin bugünkü toplantısında 3 temel politika faizini piyasa beklentileri doğrultusunda sabit tutmasının ardından Frankfurt'ta düzenlenen basın toplantısında konuştu.

 

"Yönetim Konseyi, ECB'nin 3 temel faiz oranını değiştirmemeye karar verdi." ifadesini kullanan Lagarde, enflasyonun son dönemde gıda ve mal fiyatlarının gerilemesiyle düşüşünü sürdürdüğünü anlattı.

 

Lagarde, "Geçmişte faiz oranlarında yaptığımız artışlar talep üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. Bu da enflasyonun aşağı çekilmesine yardımcı oluyor." dedi.

 

İçeride fiyat baskılarının güçlü olduğunu ve hizmet fiyatlarının enflasyonunu yüksek tutmayı sürdürdüğünü anımsatan Lagarde, "Enflasyonun yüzde 2'lik orta vadeli hedefimize zamanında dönmesini sağlamakta kararlıyız." diye konuştu.

 

Lagarde, ECB faiz oranlarının devam eden enflasyonla mücadele sürecine önemli katkı sağlayacak seviyelerde olduğunu anlattı.

 

"Enflasyon görünümüne ilişkin güncellenecek değerlendirmemiz, enflasyonun ana dinamikleri ve para politikası aktarımının gücü, enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde hedefe yakınlaştığı konusunda güvenimizi daha da artırırsa, para politikası kısıtlamalarının mevcut düzeyinin düşürülmesi uygun olacaktır." diyen Lagarde, kısıtlamanın uygun seviyesini ve süresini belirlemek için veriye dayalı yaklaşım izlemeye devam edeceklerini ve önceden belirli bir oran taahhüt etmeyeceklerini ifade etti.

 

Lagarde, enflasyonun genel seviyesinde bir gerileme olduğunu ancak, hizmet fiyatlarındaki enflasyonunun mart ayında yüzde 4 ile yüksek seviyesini koruduğunu hatırlattı.

 

"Enflasyonun önümüzdeki aylarda mevcut seviyelerde dalgalanması ve gelecek yıl hedefimize düşmesi bekleniyor." diyen Lagarde, ekonomik büyümeye ilişkin risklerin de aşağı yönlü olduğunu dile getirdi.

 

Lagarde, para politikası etkilerinin beklenenden güçlü olması durumunda büyümenin daha düşük olabileceğine dikkati çekti.

 

Nisan ayında bazı bilgiler ve veriler elde ettiklerini ve toplantıda bunları ele aldıklarını anlatan Lagarde, haziran ayında ise çok daha fazla veri ve bilgi geleceğini, bu doğrultuda yeni bir projeksiyonla karar alacaklarını anlattı.

 

Lagarde, haziran ayında bütün verilerin enflasyonun kalıcı bir şekilde hedefe döneceği beklentisini teyit edip etmediğine bakacaklarını, güvenlerinin artması halinde uygun kararı vereceklerini ifade etti.

 

Bugünkü toplantıda birkaç üyenin faiz kararı konusunda şimdiden güvende hissettiğini söyleyen Lagarde, haziran ayında ise daha fazla veri gelmesiyle üyelerin büyük çoğunluğunun bu konuda fikir birliğine varabileceğini söyledi.

 

Lagarde, Euro Bölgesinde hizmet enflasyonun son 5 aydır yüzde 4 gibi yüksek seviyelerde seyrettiğini hatırlatarak, "Gerekli kararları almak için her şeyin yüzde 2'ye dönmesini beklemeyeceğiz." diye konuştu

 

Enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2'lik hedefe dönmesini istediklerini ifade eden Lagarde, ancak enflasyon içindeki bazı unsurların bu seviyeden daha yüksek olmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.

 

FED'E DEĞİL VERİLERE BAĞIMLIYIZ

 

Lagarde, "Biz ABD Merkez Bankasına (FED) değil verilere bağımlıyız." değerlendirmesinde bulundu.

 

ECB'nin bugün yapılan para politikası toplantısında refinansman faizi yüzde 4,50, mevduat faizi yüzde 4 ve marjinal fonlama faizi de yüzde 4,75'te sabit tutuldu.

 

Böylece, para politikasına yönelik yılın üçüncü toplantısında, art arda beşinci kez 3 temel politika faizi sabit tutulurken faiz oranları euro tarihindeki en yüksek seviyede kalmaya devam etti.

 

ECB, Temmuz 2022'den sonra art arda 10 toplantıda faiz oranlarını toplamda 450 baz puan artırmıştı.

 

Geçen yıl faiz artışlarına devam eden ECB, Eylül 2023'teki toplantısında refinansman faizini yüzde 4,50'ye yükseltmesinin ardından yapılan toplantılarda değişikliğe gitmedi.

 

Piyasalar, ECB'nin haziran toplantısında faiz indirimine başlayabileceğini öngörüyor.

11 Nisan 2024 Perşembe

Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre, İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlattığı Gazze saldırıları 7. ayına yaklaşırken, Filistin'de yoksulluk oranı nüfusun yüzde 58,4'üne yükseldi ve 1.74 milyon kişi daha yoksullaştı.


 

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCWA) ile Kasım 2023'te yayınladığı "Gazze Savaşı: Filistin devleti üzerinde beklenen sosyoekonomik etkiler" başlıklı raporunu güncelledi.

 

Rapora göre, Gazze'deki savaş şu ana kadar Filistin halkının yoksulluğunu daha da artırırken, ülkenin milli gelirini düşürdü. İsrail'in saldırıları, işsizliği artırıp istihdamı azaltırken, temel kalkınma göstergeleri olan eğitim ve sağlık hizmetleri ciddi biçimde kesintiye uğradı. İsrail'in saldırılarının devam etmesi halinde Filistin'de sosyoekonomik durumun daha da kötüleşmesi bekleniyor.

 

Rapora göre, Filistin ekonomisi İsrail saldırılarında 6 ayda reel Gayrisafi Yurt içi Hasılasının (GSYH) yüzde 25,8'ini kaybetti.

 

SALDIRILAR, FİLİSTİN HALKI VE EKONOMİSİ ÜZERİNDE YIKICI ETKİ BIRAKTI

 

Rapor, Gazze'de devam eden saldırıların Filistin halkı, ekonomisi ve ülkenin insani kalkınması üzerindeki yıkıcı etkisini ortaya koyarken, acil ateşkes ihtiyacı, insani krize çözüm bulma ve Filistin ekonomisiyle altyapısını yeniden inşa etme çabalarının sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

 

12 Nisan itibarıyla Gazze'deki nüfusun en az yüzde 5'inin öldürüldüğü, ağır yaralandığı veya yaralandığı belirtilen raporda, Gazze'de yaklaşık 7 bin kişinin kaybolduğu bildirildi, Batı Şeria'da ise 500 kişinin öldürüldüğü kaydedildi.

 

Raporda, Filistin'in reel GSYH'sindeki kaybın savaşın ilk 6 ayında yüzde 25,8 veya 7,1 milyar dolar olarak tahmin edildiği aktarılırken, saldırıların devam etmesi halinde GSYH kaybının 7 ayda yüzde 26,9'a, 8 ayda yüzde 27,9'a ve 9 ayda yüzde 29'a veya 7,6 milyar dolara ulaşabileceği belirtildi.

 

Tüm ekonomik sektörlerin ciddi şekilde etkilendiğine dikkat çekilen raporda, en önemli düşüşün yüzde 75,2 ile inşaat sektöründe yaşandığı bildirildi.

 

Raporda, mevcut yaşananlardan en çok orta sınıfın etkilendiği belirtilerek, saldırıların başlamasından 6 ay sonra tüketimin yüzde 35,6 azaldığı ve bu düşüşün 9. ayda yüzde 38,6'ya ulaşabileceği kaydedildi.

 

FİLİSTİN GSYH'SİNDEKİ KAYIP 7 AYDA 7,1 MİLYAR DOLAR OLACAK

 

Saldırıların ilk 6 ayında yoksulluğun yüzde 114,2 arttığı, Filistin'deki yoksulluk oranının nüfusun yüzde 26,7'sinden yüzde 57,2'sine yükseldiği belirtilen raporda, yaklaşık 1,67 milyon kişinin daha yoksulluğa itilmesiyle yoksul sayısının 3,13 milyon kişiye ulaştığı belirtildi.

 

Saldırıların başlamasından 7 ay sonra Filistin'in GSYH'sindeki kaybın 7,1 milyar dolar olacağı, yoksulluk oranının ise yüzde 118,7 artarak nüfusun yüzde 58,4'üne yükseleceği tahmin edildi.

 

Savaşın 9 aya kadar devam etmesi halinde yoksulluk oranının nüfusun yüzde 60,7'ye çıkmasının beklendiğine işaret edilen raporda, bunun orta sınıfın büyük bir bölümünü yoksulluk sınırının altına iteceği ve yoksulluk içinde yaşan insan sayısını 1,86 milyon artıracağı belirtildi.

 

Raporda, saldırılardan önce yüzde 25,7 olan işgal altındaki Filistin topraklarındaki işsizlik oranının 6 ayda yüzde 46,1'e ulaştığı ve 9. ayda yüzde 47,8'e yükselebileceği tahmin edildi.

 

"CİDDİ BİR KALKINMA KRİZİNE YOL AÇACAK"

 

UNDP Başkanı Achim Steiner, konuya ilişkin değerlendirmesinde, savaşın devam ettiği her günün Filistinlilere hem şimdi hem de orta ve uzun vadede büyük ve artan maliyetler getireceğini bildirdi.

 

Steiner, "İlk değerlendirmemizle karşılaştırıldığında, bu yeni rakamlar Gazze'de yaşanan acıların savaş sona erdiğinde de bitmeyeceği konusunda uyarıyor. Bu kadar kısa bir süre içinde eşi benzeri görülmemiş düzeyde insan kaybı, sermaye tahribatı ve yoksulluktaki hızlı artış, nesillerin geleceğini tehlikeye atan ciddi bir kalkınma krizine yol açacaktır.” İfadelerini kullandı.

02 Mayıs 2024 Perşembe

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tuttu.


Fed'den yapılan açıklamada, faiz oranının sabit tutulması kararının oy birliğiyle alındığı belirtildi.

 

Açıklamada, son göstergelerin ekonomik aktivitenin sağlam bir hızla genişlemeye devam ettiğine işaret ettiği kaydedildi.

 

İstihdam kazanımlarının güçlü ve işsizlik oranının düşük kalmaya devam ettiği aktarılan açıklamada, enflasyonun ise geçen yıl boyunca düştüğü ancak yüksek kalmayı sürdürdüğü anlatıldı.

 

Açıklamaya, son aylarda Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) yüzde 2'lik enflasyon hedefine yönelik ilerlemenin sağlanamadığı eklendi.

 

Komitenin istihdam ve enflasyon hedeflerine ulaşmaya yönelik risklerin geçen yıl daha iyi bir dengeye doğru ilerlediğini düşündüğü belirtilen açıklamada, ekonomik görünümün belirsiz olduğu ve FOMC'nin enflasyon risklerine karşı son derece dikkatli olmaya devam ettiği vurgulandı.

 

Açıklamada, federal fon oranı hedef aralığının yüzde 5,25-5,50 aralığında tutulmasına karar verildiği belirtilerek, faiz oranına yönelik herhangi bir ayarlama yapılırken, gelen verilerin, gelişen görünümün ve risk dengesinin değerlendirileceği ifade edildi.

 

HAZİRAN İTİBARIYLA BİLANÇO KÜÇÜLTME HIZI DÜŞÜRÜLECEK

 

Fed’in elindeki hazine tahvilleri ile menkul kıymetleri azaltmaya devam edeceği belirtilen açıklamada, haziran ayından itibaren hazine tahvillerinde aylık sınırın 60 milyar dolardan 25 milyar dolara düşürülerek bilanço küçültme hızının yavaşlatılacağı aktarıldı.

 

Açıklamada, ipoteğe dayalı menkul kıymet portföyünü küçültme tavanının ise aylık 35 milyar dolar olarak korunduğu ve bu tavanı aşan anapara ödemelerinin hazine tahvillerine yeniden yatırılacağı kaydedildi.

 

ART ARDA 6 TOPLANTIDA FAİZ ORANINDA DEĞİŞİKLİĞE GİDİLMEDİ

 

ABD'de yüksek enflasyon karşısında 2022'de varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlayan Fed, Mart 2022'den bu yana 11 faiz artırımı gerçekleştirmiş ve faiz oranını toplam 525 baz puan artırmıştı.

 

Bankanın politika faizi, söz konusu artışlarla 2001'den bu yana en yüksek seviye olan yüzde 5,25-5,50 aralığına çıkmıştı.

 

Son kararıyla Fed, politika faizini art arda 6 toplantıda değiştirmeyerek mevcut aralıkta sabit bıraktı. Banka, politika faizinde en son Temmuz 2023'te 25 baz puanlık artışa gitmişti.

 

ABD'de enflasyon, Haziran 2022'de yıllık bazda yüzde 9 ile 1981'den itibaren en yüksek seviyeyi görmesinin ardından son olarak mart ayında yıllık bazda yüzde 3,5 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşmişti.

01 Mayıs 2024 Çarşamba